Kaçan: Siz sanat üretmezseniz sizin yerinize üretirler

Kaçan: Siz sanat üretmezseniz sizin yerinize üretirler
Karikatürist, oyuncu ve senarist Kaçan, "Siz bir şey üretmezseniz sizin yerinize başkası yazar ve biz de içinde ne olduğunu bilmeden onu kuzu kuzu seyrederiz. Sanatla alakadar olmamız lazım. Çünkü sanat olmadan olabilemezsiniz." dedi.

Kaçan: Siz sanat üretmezseniz sizin yerinize üretirler

Karikatürist, oyuncu ve senarist Kaçan, "Siz bir şey üretmezseniz sizin yerinize başkası yazar ve biz de içinde ne olduğunu bilmeden onu kuzu kuzu seyrederiz. Sanatla alakadar olmamız lazım. Çünkü sanat olmadan olabilemezsiniz." dedi.

İSTANBUL

Medya Sanat Merkezi (MSM) tarafından Bahariye Mevlevihanesi'nde düzenlenen "Mücerret Buluşmaları"nın bu ayki konuğu Karikatürist, oyuncu ve senarist Hasan Kaçan oldu.

Kaçan, daha önce Metin Mutanoğlu, Yusuf Kaplan, Resul Serdar Ataş, Taha Kılınç ve Yusuf Özhan gibi isimlerin yer aldığı etkinlik kapsamında sanat üzerine bir konuşma yaptı.

İnsanların Batı dünyasının yönlendirmelerine açık olduğunu aktaran Kaçan, "Adam pantolonu alıyor, yırtıyor, sonra insanlara bu pantolonu giydiriyor. Yırtık bir şeyi giymek çok ayıptı, hemen yamardık. Şimdi bunu üreten küresel kafa o pantolonu yırttı, biz de aldık ya şimdi başka bir yerinden yırtılsa üzülüyoruz. Bizi oyun hamuru gibi şekillendiriyorlar. Bizi böyle bir takım robotlara çeviriyorlar. Dönüyoruz, dolaşıyoruz, onlar ne yaptıysa ona koşulsuz inanan birileri oluyoruz. Böyle bir yaşantıda da biz nasıl insan kalabileceğiz? Kötülük ya da hastalık denilen şey fert fert yayılıyor. Sonra biz bunu yavaş yavaş normal kabul ediyoruz. İyilik de fert fert bulaşır. Birer birer iyi insan olmaya çabalamamız yanımızdakine sirayet edecek. Böyle böyle hayat denilen bu rüyanın içerisinde Yaradan'ın bize vermiş olduğu vazifeyi insan olarak yerine getirmeye çalışacağız." ifadelerini kullandı.

"Sistemin robotları haline getiriliyoruz"

Kaçan, insanı "iyi" yapan unsurlardan birinin sanat olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Sanat dediğimiz hadise, söylenenleri sorgulamamıza da yarar. Bunun için bilmek, bilmek için de okumak lazım. Okumak da yetmez, kütüphanedeki kitapları beynime doldursam ne olur muhabbet olmazsa. Muhabbetsiz hiçbir şey olmaz. Her şeyi muhabbetle yapmak lazım. Sanat denilen şeyi muhabbetle yaptığında çıkacak olan ürün de sağlıklı, hilesiz hurdasız bir ürün olacaktır. Bu sanat ürününü üreten bizlerin de iç dünyasının hilesiz hurdasız olması lazım. Ben kendimi adam gibi beslemiş, iç dünyamı sağlıklı bir şekilde adam edebilme yolunda gayret gösterebilmişsem, sizinle olan muhabbetim sizin beyninizi, ruh sağlığınızı bozmayacak. İşte böyle yapılan sanat da insanda sağlıklı bir şey inşa edecek. Sahte ve ucuz malzemeden yapılan sanat ise her zaman bozacaktır. Bizim sağlıklı sanat ürünleri oluşturmamız lazım."

Yerli kültürü oluşturan unsurların az bilindiğine vurgu yapan sanatçı, "Her şey, sanatın her alanı, müzik dahil olmak üzere resimden türedi. Çünkü gözümüz var. Şimdi siz beni resmediyorsunuz, ben sizi resmediyorum. Biz bu resmi aldık şuur altımıza koyduk. Bu resmi görmeseydim, anlatımını yapamazdım. Anlatı da muhabbet de bizim hayatımızdan koparılan, 'geri sanat' denilen bir şey. Bizim sanatla alakalı mevzularımızın, istidatlarımızın önünü bilinçli olarak kesip, daha sonra aynı ihtiyacı -çünkü insan ruhunun sanata ihtiyacı var- kendi ürünleriyle dolduran bir sistemin robotları haline getiriliyoruz." diye konuştu.

"Adamlar hem bilimsel hem milimsel çalışıyor"

Hasan Kaçan, fikir ve sanat üretiminin önemine işaret ederek, şöyle devam etti:

"Siz bir şey üretmezseniz sizin yerinize başkası yazar ve biz de içinde ne olduğunu bilmeden onu kuzu kuzu seyrederiz. Sanatla alakadar olmamız lazım. Çünkü sanat olmadan olabilemezsiniz. 'Siz sanatla uğraşmayın, biz sizin yerinize uğraşırız. Siz sinema filmi çekmeyin biz sizin yerinize çekeriz. Biz senin yerine her şeyi yaparız.' diye karar veren büyük bir mekanizmanın karşısında sessiz kalamayız. Bunun için de sanata ihtiyacımız var."

Hayatı çok hızlı yaşamamak ve doğasını bozmamak gerektiğinin altını çizen Kaçan, "Adamlar hem bilimsel hem milimsel çalışıyor. Biz şu duruma 100 küsur yılda geldik. 'Kim uğraşacak 100 yıl bununla?' dememiş, sabretmiş, milim milim oya gibi işlemiş, beni bu duruma getirmiş. Bizim de yapmamız gereken, milim milim, mümkünse daha hızlı, şuur altındaki tahribatı çözmek. Çözmenin en iyi yolu da karşımızdaki sahte sınırları aşmak." şeklinde konuştu. 

Muhabir: Musa Alcan

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.