İyilikte Buluşma/Marufu Emir, Kötülükte Ayrışma/Münkeri Nehiy

İyilikte Buluşma/Marufu Emir, Kötülükte Ayrışma/Münkeri Nehiy
'Mealci' Saflığı Veya HayalciliğiAllah elçisi Muhammed (sas)'den nakledilen hiçbir hadisi/sünneti dini delil olarak kabul etmeyen 'mealciler' ya çok iyi niyetli ve hayalperest veya çok saf kimselerdir.

Çünkü, reel dünyadaki bazı gerçekleri bir türlü göremiyorlar. Mesela en medyatik denilebilecek bir 'üstad'larının zaman zaman 'ehl-i beyt mektebi' diye stayişle atıflalarda bulunduğu 'Şia-İmâmiyye'nin hadisler konusundaki tutumunu hatırlayalım. Bunlar ehl-i beyt ve oniki imam dedikleri zevattan gelen sözlere de 'hadis' diyorlar ve bunların kendileri için bağlayıcı olduğuna inanıyorlar.

Şimdi Kur'an meali okuyarak kendini alim yerine koyan ve kıt aklı ile dini her konuda hükümler vermeye kalkan 'mealci'lere soralım:

Diyelim ki Türkiye'de yaşayan müslümanların çoğunluğunu hadis ve sünneti inkar eden birer 'Kur'an müslümanı' (!) haline getirdiniz ve size göre onları 'hidayete' erdirdiniz(!). Kahir ekseriyeti Şia-İmamiyye fırkasına mensup komşu İran ve Irak'ta yaşayan müslümanlar için planınız ne? Bu insanlar ki resülüllahdan gelen sözler meyanında ehl-i beyttin ve 'masum' (!) oniki imamın sözlerini de dini konularda kendilerini bağlayan 'hadis' diye kabul ediyorlar ve bu konuda diyorlar ki:

"Bize göre Allah'ın Rasûlü’nden (s) gelen hadisler ile Ehl-i Beyt’ten ve oniki İmam’dan gelen 'hadisler' (!) arasında “huccet ve delil olma” bakımından fark yoktur. Dolayısıyla her ikisi de bizleri bağlar."


Demem o ki slogancı ve hayalci oldukları için mealci taifesinin işi epeyce müşkil. Bir an önce gerçeklerle yüzleşseler iyi olacak. Pire için yorgan yakan ahmak durumuna düşmemek için gaflet uykusundan uyanmaları gerekir.

Çünki zorlama te'vil ve yorumlar ile her konuda Kur'an'a vurgu yapmaları onları doğru bir çizgiye taşımıyor, aksine en büyük zaaf haline getiriyor. Kur'an'ın ismine vurgu yaparak söz ve yazılarını süslemeleri aldanma ve aldatma risklerini sıfırlamıyor. Aksine Allah ile aldatma ve aldanmanın bile mümkün olduğu bir dünyada bu risk daha da artıyor.

(Lokman/33) Hadis ve sünnet konusundaki yanlış anlayışları düzeltmek için gayret sarfetmek dururken Kur'an dışındaki herşeyi toptan inkar etmek onları çok tehlikeli bir çıkmaza sokuyor. Bu da her şeyi sorgulayan ve herşeyden şüphe eden 'ateizm' çıkmazıdır. Halbuki dinde esas olan tam bir samimiyet ile 'teslimiyet' ve biraz da 'gayba iman' değil midir? (2/3)

H Ali Erdoğan

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum