İsrail'in saldırılarında ölenlerin sayısı 376 artarak 15 bin 899 oldu
Kudüs
Dünyadan gelen ateşkes çağrılarına rağmen İsrail, Gazze Şeridi'ndeki saldırılarını sürdürüyor.
- Sınır Tanımayan Doktorlar: Saldırılar sadece Hamas'ı değil Gazze'nin tamamını hedef alıyor
- Filistinli 30 kadın ve çocuk esir, İsrail hapishanesinden serbest bırakıldı
- AA kameramanı Muntasır es-Savvaf, İsrail hava saldırısında hayatını kaybetti
- İsrail, Gazze'de "insani ara"nın bitmesinin ardından saldırılarını artırarak sürdürüyor
- İsrail, "güvenli" dediği Gazze'nin güneyinde sivilleri göç etmeye zorluyor
Gazze Şeridi'nin kuzeyinin yanı sıra güneyindeki Han Yunus'a kara saldırısı başlatan İsrail ordusu, bölgeye yönelik hava saldırılarını da artırdı.
Ordundan yapılan açıklamada, Gazze'de gece boyunca yaklaşık 200 yerin vurulduğu belirtildi.
Vurulan yerlerin Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarına ait "hedefler" olduğu iddia edildi.
BM: İsrail saldırılarında Gazze nüfusunun yüzde 80'inden fazlası yerinden oldu
BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansından (UNWRA) yapılan açıklamada, 7 Ekim'den bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında Gazze nüfusunun yüzde 80'inden fazlasına denk gelen 1,9 milyon kişinin yerinden edildiği belirtildi.
7 Ekimden bu yana 111 UNRWA çalışanının İsrail saldırılarında yaşamını yitirdiğine işaret edilen açıklamada, 2 Aralık itibarıyla 1,2 milyon yerinden edilen kişinin 156 UNRWA merkezine sığındığı aktarıldı.
Öte yandan 7 Ekim'den bu yana 85 UNRWA merkezinin 117 kez saldırıların hedefi olduğuna işaret edilerek, 30 merkezin doğrudan vurulduğu, 55 merkezin de ikincil hasar aldığı kaydedildi.
Filistin resmi haber ajansı: İsrail'in Gazze'nin kuzeyine düzenlediği saldırılarda en az 30 kişi hayatını kaybetti
Filistin resmi haber ajansı, İsrail'in Gazze'nin kuzeyine düzenlediği saldırılarda en az 30 kişi hayatını kaybettiğini belirtti.
UNICEF: (Gazze'de) "Çocuklara yönelik savaşı" durdurabileceğimize inanmalıyız
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Sözcüsü James Elder, X sosyal medya platformundan, İsrail'in yoğun saldırılar düzenlediği Gazze'deki durum ve çalışmalara ilişkin paylaşım yaptı.
Gazze'de durumun çocuklar ve kadınlar için daha kötüye gittiğini belirten Elder, "Gazze'nin güneyindeki saldırılar en az kuzeydekiler kadar şiddetli. 'Çocuklara yönelik savaşı' durdurabileceğimize inanmalıyız. Sessizlik, suç ortaklığıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Elder, paylaşımında yayımladığı ses kaydında ise Gazze'nin güneyinde yoğun bombardıman yaşandığını aktararak "Gazze'nin güneyindeki 1,8 milyon kişiyi düşünmeden duramıyorum." dedi.
Gazze'deki hükümet: İsrail'e hastaneleri vurması için yakılan "yeşil ışık" son bulsun
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisine ait Telegram hesabından yapılan yazılı açıklamada, "İsrail işgal ordusunun, Gazze Şeridi'ndeki Kemal Advan Hastanesi'ni bombalaması, uluslararası ve insancıl hukukun ve insanlığın en temel değerlerinin ciddi şekilde ihlalidir." ifadesi kullanıldı.
Son olarak Kemal Advan Hastanesi'nin bombalanmasının "hastane binaları dahil olmak üzere sağlık sektörünü ortadan kaldırmayı amaçlayan onaylanmış İsrail planını ortaya koyduğu" vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "İşgal ordusu, Gazze Şeridi ve kuzeydeki bölgelerde 14'ten fazla hastaneyi doğrudan bombaladı. Çok sayıda doktora suikast girişiminde bulundu. Şifa Hastanesi Genel Müdürü Muhammed Ebu Silmiyye başta olmak üzere 35 sağlık personelini alıkoyarak aç, susuz ve işkence altında sorguladı. Bu kişiler hala zor şartlarda alıkonuluyor."
Açıklamada ABD liderliğindeki uluslararası topluma, İsrail'e "hastaneleri hedef alması ve sağlık sektörünü yok etmesi için yaktığı yeşil ışığa" son verme çağrısında bulunuldu.
Hastaneleri ve sağlık altyapısını hedef almanın uluslararası hukuk tarafından cezalandırılan ve tüm uluslararası yasa ve sözleşmeler tarafından suç sayılan organize savaş suçu olduğu belirtilen açıklamada, sessiz kalmanın bu suça aktif katılım anlamına geldiği vurgulandı.
İsrail ordusu gece saatlerinde Gazze Şeridi'nin kuzeyinde 10 bini aşkın Filistinlinin sığınma alanı olarak kullandığı Kemal Advan Hastanesi yerleşkesinin giriş kapısına hava saldırısı düzenlemiş, saldırıda ilk belirlemelere göre 4 kişinin öldüğü, 9 kişinin yaralandığı bildirilmişti.
İsrail'in bölgeye yönelik yoğun saldırıları nedeniyle cenazelerin toprağa verilemediği, Kemal Advan Hastanesi'nde 35'ten fazla cenazenin biriktiği aktarılmıştı.
İsrail'in Gazze'ye gece boyu düzenlediği saldırılarda çok sayıda Filistinli öldü
Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre, İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde bir evi hedef aldığı saldırıda 3 kişi hayatını kaybetti. Enkaz altında hâlâ ölü ve yaralı olduğu belirtildi.
İsrail ordusunun Refah kentindeki Tennur Mahallesi'ne düzenlediği saldırıda da en az 9 kişi yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.
İsrail savaş uçaklarının Han Yunus kent merkezinde farklı noktaları bombalaması sonucu en az 3 kişi öldü, birçok kişi yaralandı.
İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde 10 bini aşkın Filistinlinin sığınma alanı olarak kullandığı Kemal Advan Hastanesi yerleşkesinin giriş kapısına düzenlediği saldırıda ise ilk belirlemelere göre 4 kişi öldü, 9 kişi yaralandı.
İsrail savaş uçakları ve topçularının, Nusayrat ve Cibaliye mülteci kampları ile Şucaiyye ve Tuffah mahallelerine düzenlediği saldırılarda 3 sivil savunma görevlisi ile çoğu çocuk ve kadın çok sayıda kişi öldü, pek çok kişi de yaralandı.
İsrail, Gazze'de "insani ara"nın bitmesinin ardından saldırılarını artırarak sürdürüyor
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han, İsrail'in uluslararası hukuka saygı duyma zamanının geldiğini söyledi.
Han, Filistin'in Ramallah kentine yaptığı ziyaretin ardından sosyal medya hesabından paylaştığı videoda, İsrail'i uluslararası hukuka uymaya çağırdı.
Paylaşımında, çok fazla insanın öldüğünü ve yaralandığını vurgulayan Han, "İnsanlığa biraz saygımız varsa yasalara saygı duymanın zamanı geldi. Ofisim bu konuları aktif olarak araştırıyor." ifadelerini kullandı.
Han, paylaşımına iliştirdiği ve Ramallah'tan ayrılmadan önce değerlendirmelerine yer verdiği video mesajında, "Yasalara uyma zamanının geldiği konusunda (İsrailli yetkililerle görüşmemde) çok nettim. İsrail şimdi uymazsa daha sonra şikayet etmemeli." dedi.
Gazze Şeridi'nden 29 yaralı, tedavileri için Tunus'a getirildi
Mısır'ın El-Ariş Havaalanı'ndan Tunus Hava Kuvvetlerine ait askeri uçaklarla başkent Tunus'a getirilen 29 yaralı ile 10 refakatçiyi, Kartaca Havalimanı'nda Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in danışmanı Mustafa el-Fercani karşıladı.
Yaralı Filistinlilere ilişkin basın mensuplarına bilgi veren Fercani, "Cumhurbaşkanı Said'in talimatıyla İsrail'in saldırılarına maruz kalan 29'u yaralı ve 10'u refakatçi olmak üzere 39 Filistinliyi tedavi olmaları için Tunus'a getirdik." dedi.
Filistin ile dayanışma içinde olmaya devam edeceklerini vurgulayan Fercani, "İlk yaralı grubunu karşılamanın mutluluğu içerisindeyiz. Filistin, Mısır ve Tunus'un ortak çalışmasıyla bundan sonraki sürçte de Filistinli yaralıları ülkeye getirmeye devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Tunus Cumhurbaşkanı Said de Filistinli yaralıları hastanede ziyaret etti.
İsrail güçleri Mescid-i Aksa İmamı'nın evini bastı, yurt dışına çıkış yasağı getirdi
AA muhabirinin Mescid-i Aksa İmamı Şeyh Sabri'nin yakınlarından edindiği bilgiye göre, İsrail istihbaratından görevliler bu sabah Şeyh Sabri’nin Doğu Kudüs’te oturduğu eve baskın düzenledi.
İsrail güçlerinin, Şeyh Sabri’ye, “İsrail’in güvenliğine karşı ciddi tehlike oluşturduğu” iddiasıyla 1 ay yurt dışına çıkış yasadığı getirdiği aktarıldı.
İsrail güçleri dün de Şeyh Sabri'nin ikamet ettiği dairenin de yer aldığı, 100’e yakın Filistinlinin yaşadığı binaya baskın düzenlemişti.
Baskında, burada oturanlara, "ruhsatsız inşa edildiği" gerekçesiyle yıkım kararı verildiği için binayı tahliye etmeleri emri verilmişti.
Mescid-i Aksa İmamı Şeyh Sabri, yıllardır İsrail polisi, istihbaratı, yargısı ve fanatik Yahudi örgütlerinin hedefinde bulunuyor.
İsrail güçleri, Kudüs Valilik binasına baskın düzenledi
Filistin resmi ajansı WAFA'nın yerel kaynaklara dayandırdığı habere göre, İsrail ordusu, Ramallah ile Kudüs'ün arasında kalan Kalendiya Mülteci Kampı ile Kefr Akab beldesine baskınlar gerçekleştirdi.
Kalendiya Mülteci Kampı'ndaki Kudüs Valilik binası ile havaalanı yolu üzerindeki bazı dükkanlara baskın düzenleyen İsrail güçleri ile Filistinliler arasında olaylar çıktı.
Filistin Kızılayından yapılan açıklamaya göre, Kalendiya Mülteci Kampı'na baskın sırasında İsrail güçleri, biri gerçek mermiyle, diğeri gözüne isabet eden kauçuk mermiyle ve 3'ü darp sonucu olmak üzere 5 Filistinliyi yaraladı.
Kızılay ekipleri, yaralılara olay yerinde müdahalede bulundu.
İsrail güçleri işgal altındaki Batı Şeria'da 60 Filistinliyi gözaltına aldı
Filistin Esirler Cemiyeti ve Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Filistin Esir İşleri Heyeti, konuya ilişkin ortak yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, Batı Şeria'daki çeşitli adreslere baskın düzenleyen İsrail güçlerinin, aralarında eski tutukluların bulunduğu 60 Filistinliyi gözaltına aldığı aktarıldı.
Gözaltı operasyonlarının El Halil ve Beytullahim kentlerinde yoğunlaştığı belirtildi.
Açıklamada, baskınlar sırasında gözaltına alınanlar ile yakınlarının eziyet, şiddetli darp ve tehditlere maruz kaldığı, ayrıca evlerinin tahrip edilip yıkıldığı ifade edildi.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 7 Ekim'den bu yana gözaltına alınanların sayısı 3 bin 540'a yükseldi.
İsrail güçlerinin Gazze'ye saldırılara başladığı 7 Ekim'den bu yana Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı ve baskınlarda artış dikkati çekiyor.
ABD yönetimi, Gazze'nin geleceği konusunda karışık sinyaller verdi
ABD, İsrail'in saldırılarının sürdüğü Gazze'nin geleceği için burada yönetimin kimde olacağı konusunda karışık sinyaller verdi.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, İsrail'in saldırılarının sürdüğü Gazze'nin geleceğine ilişkin ABC News'e değerlendirmelerde bulundu.
Kirby, İsrail'in saldırıları sona erdiğinde mevcut "Filistin Yönetimi'nin" Gazze'yi yönetecek güvenilirliğe sahip olmadığını savunarak "Gazze'de yönetim nasıl olursa olsun, Filistin halkının isteklerine yanıt vermelidir ve şu anda Filistin Yönetimi bu güvenilirliğe sahip değil." diye konuştu.
Öte yandan Beyaz Saraydan yapılan yazılı açıklamaya göre, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
ABD'nin Filistin halkına ve bu halkın güvenlik, onur ve iradesine desteğini dile getiren Harris, iki devletli çözüm vurgusu yaptı.
Abbas ile Batı Şeria'daki durumu da ele alan Harris, "yerleşimci şiddeti" dahil bölgede gerilimi arttıracak adımlar konusunda endişelerini dile getirdi.
Açıklamada, "Dubai'de yaptığı görüşmelere binaen, Harris, Gazze'deki çatışmaların bitmesinin ardından ABD'nin fikirlerini görüştü ve Harris, yeniden canlandırılmış bir Filistin yönetimi altında birleşmiş Batı Şeria ve Gazze'ye desteğini dile getirdi." ifadeleri yer aldı.
İspanya Başbakanı, İsrail ile yaşadıkları krizden değil Gazze'deki ölümlerden endişe duyduğunu söyledi
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, geçen hafta Madrid Büyükelçisi'ni geri çağıran İsrail ile yaşadıkları diplomatik krizden değil, Gazze'de sivillerin öldürülmesinden endişe duyduğunu belirtti.
Sanchez, İspanya'nın CadenaSer radyosuna yaptığı açıklamada, "İsrail ile elbette ki en iyi ilişkiler içinde olmak istiyoruz ama beni asıl endişelendiren; diplomatik kriz değil, Gazze'de öldürülen siviller." dedi.
BM: İsrail'in Gazze'ye yakıt girişini azaltması çok kişinin canına mal olacak
UNRWA, İsrail'in "insani ara"nın ardından abluka altındaki Gazze'ye yakıt girişini azaltmasının çok kişinin canına mal olabileceği uyarısında bulundu.
UNRWA Gazze Direktörü Thomas White, sosyal medya hesabından yaptığı yazılı açıklamada, "insani ara"nın sona ermesinin ardından İsrail'in Gazze'ye giren insani yardım için ayrılan yakıt miktarını yüzde 50 düşürdüğünü belirtti.
İsrail ordusu Gazze'de "zorunlu kalıcı göç olmayacağını" iddia etti
İsrail Ordu Sözcüsü Jonathan Conricus, X sosyal medya platformunda düzenlediği basın toplantısında, "Bizler kimseyi yerinden etmeye çalışmıyoruz, kimseyi kalıcı olarak hareket etmeye zorlamıyoruz." diye konuştu.
İsrail ordusunun kara saldırısı devam ederken "sivillerden savaş alanını terk etmelerini istediklerini" dile getiren Conricus, Gazze Şeridi'nde güvenli olarak açıkladıkları ancak Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer insani kuruluşların "yetersizliği ve hazırlıksız" olduğu için itiraz ettiği Mavasi bölgesinde şartların "zorlu" olduğunu kabul etti.
İsrail ordusu yine tahliye emirleri gönderdi
Bu arada İsrail ordu sözcülüğü, Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Han Yunus'taki 6 mahallede yaşayan Filistinlilere "can güvenlikleri için" burayı boşaltmaları yönünde emir yayımladı.
Han Yunus'un kuzeyinden ve doğusundan ayrılacak sivillerin Selahaddin Caddesi'ni kullanmalarını yasaklayan İsrail ordusu, sahil üzerinden alternatif bir rotada ilerlemelerini emretti.
İsrail ordusu, yerel saatle 14.00'e kadar Refah Mülteci Kampı'nda "insani yardım takviyesi yapılması için" saldırıların duracağını duyurdu.
İsrail ordusunun ablukayı sıkılaştırdığı ve bir bölümünü işgal ettiği Gazze Şeridi, 365 kilometrekare alanda yaşayan 2,3 milyon insanla dünyanın en fazla nüfus yoğunluğuna sahip bölgelerinden biri olarak gösteriliyor.
Kassam Tugayları, İsrail'e ait 10 askeri aracı hedef aldığını duyurdu
Kassam Tugaylarından yapılan yazılı açıklamada, "Bu sabahtan itibaren Gazze kentinin doğusunda Yasin 105 roketleriyle Siyonistlere ait 5 tank ve 5 zırhlı personel taşıyıcıyı hedef aldık." denildi.
Kassam Tugaylarından yapılan bir diğer açıklamada da İsrail'in Gazze Şeridi yakınındaki Magen yerleşim birimindeki düşman birliklerine roket saldırısı düzenlendiği, Nirim yerleşim biriminin ise 114 mm kısa menzilli "Rucum" füze sistemiyle bombalandığı kaydedildi.
Açıklamada ayrıca, "Gazze kentinin Şeyh Rıdvan bölgesinde çok sayıda düşman askerinin sıfır mesafeden etkisiz hale getirildiği ve savaşçılarının üslere sağ salim döndüğü" ifade edildi.
Kızılhaç: Gazze'deki sivillerin gidecek güvenli yerlerinin olmaması kabul edilemez
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) Başkanı Mirjana Spoljaric, yaptığı yazılı açıklamada, devam eden saldırıların siviller üzerinde yarattığı yıkıcı insani etkileri hafifletme çabalarını ilerletmek üzere Gazze'ye gittiğini belirtti.
Gazze'deki insanların inanılmaz derece acı çektiğini kaydeden Spoljaric, "Gazze'deki sivillerin gidecek güvenli bir yerinin olmaması ve askeri kuşatma nedeniyle yeterli insani müdahalenin şu anda mümkün olmaması kabul edilemez. (Ziyaret sırasında) Sivillerin içinde bulunduğu kötü durumla ilgili derin endişemi dile getireceğim ve ICRC'nin onların acılarını dindirmek için elimizden gelen her şeyi yapma konusundaki azami kararlılığının altını çizeceğim." ifadelerini kullandı.
Spoljaric, Gazze'ye engelsiz ve düzenli bir yardım akışının girmesine izin verilmesi gerektiğini vurgularken rehinelerin serbest bırakılması ve ICRC'nin onları güvenli bir şekilde ziyaret etmesine izin verilmesi çağrısında da bulundu.
ICRC Başkanı Spoljaric, Gazze'deki sivillerin korunması çağrısını da yineledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.