İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısı 18 bin 412'ye yükseldi
Gazze/Kudüs
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in devam eden saldırılarına ilişkin bilgi verdi.
Son 24 saatte Gazze'deki hastanelere 207 cenaze ile 450 yaralının getirildiğini aktaran Kudra, çok sayıda cenazenin enkaz altında ve yol kenarlarında kaldığını belirtti.
Kudra, İsrail'in saldırılarında 7 Ekim'den bu yana öldürülen Filistinlilerin sayısının 18 bin 412'ye, yaralıların sayısının da 50 bin 100'e çıktığını bildirdi.
İsrail güçlerinin yaralılara ulaşması için ambulanslara izin vermediğini vurgulayan Kudra, yaralıların kan kaybından öldüğünü kaydetti.
Sözcü Kudra, İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya kentinde yer alan Kemal Advan Hastanesi'ne yaptığı baskını hatırlatarak, İsrail ordusunun Cibaliya'daki El-Avde Hastanesi'ni de kuşatıp hedef aldığını aktardı.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü, "İşgalci İsrail, hastaneye su ve yiyecek girişine izin vermiyor, elektrikten mahrum bırakıyor, hasta ve yaralıların ulaşmasına engel oluyor. Kemal Advan Hastanesi'nden sonra buraya da baskın düzenlemesinden endişe duyuyoruz." ifadelerini kullandı.
Kudra, İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki hastanelere yönelik saldırılarıyla, sağlık sistemini çökertmeyi ve bölge halkını göçe zorlamayı amaçladığını vurguladı.
Gazze Şeridi'nin güneyindeki sağlık durumuna ilişkin Kudra, hastanelerin durumunun felaketin de ötesinde olduğunu ve yaralılara en düşük düzeyde sağlık hizmeti dahi verilemediğini belirtti.
Gazze'de öldürülen sağlık çalışanı sayısı 300'e çıktı
Kudra, güneydeki hastanelerde sağlık ekiplerinin çok sayıdaki yaralının tedavisine yetişemediğine vurgu yaparak, uluslararası kuruluşlara ilaç, tıbbi malzeme, yakıt ve sağlık ekibi desteği sağlama çağrısı yaptı.
İsrail'in 2 sağlık çalışanını daha alıkoyduğunu belirten Kudra, 7 Ekim'den bu yana İsrail güçlerinin alıkoyduğu sağlık çalışanı sayısının 38'e çıktığını açıkladı.
Kudra, 7 Ekim'den bu yana İsrail ordusunun 300 sağlık çalışanını öldürdüğünü, 102 ambulansı kullanılamaz hale getirdiğini belirtti.
Tedavi için Gazze'den ayrılan Filistinlilere ilişkin Kudra, şunları kaydetti:
"Tedavi için ayrılanların sayısı hala yüzde 1'in altında, bu da yaralıların ayrılması için kullanılan mekanizmanın, yaralılar için öldürücü olduğu anlamına geliyor. Uzun süre bekledikten sonra çıkışı onaylananların büyük bir kısmı hayatını kaybetti."
Kudra, İsrail saldırılarında yaralanan Filistinlilerin Gazze'den ayrılmaları için etkili bir mekanizma oluşturulması gerektiğini belirtti.
"Barınma merkezlerinden gelen 326 bin bulaşıcı hastalık vakası tespit edildi"
Kudra, yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı merkezlerdeki sağlık durumunun, yetersiz beslenme, hijyen malzemesi eksikliği ve salgın hastalıklar gibi çeşitli nedenlerden dolayı ölümcül olduğuna dikkati çekti.
Tespit edilen bulaşıcı hastalıklara dair Kudra, "Sağlık ekipleri, barınma merkezlerinden sağlık merkezlerine ulaşan 326 bin bulaşıcı hastalık vakası tespit etti. Bu sağlık merkezlerine ulaşabilenlerin sayısı, asıl sayının daha yüksek olduğunu tahmin ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Kudra, uluslararası kurumlara, yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı barınma merkezlerine, başta hamile kadınlar, çocuklar, kronik hastalığı bulunanlar için olmak üzere, hayati ve tıbbi gereksinimlerinin sağlanması için etkin bir yol bulma çağrısı yaptı.
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah'ta binlerce yerinden edilmiş Filistinli için sağlık merkezleri ve mobil klinik kurulmasını talep eden Kudra, uluslararası kurum ve kuruluşlara barınma merkezlerine gerekli sağlık hizmetlerinin sağlanması için çağrısını yineledi.
Kudra, İsrail saldırıları nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki hastanelerin hizmet dışı kalmasının ardından hem yaralı ve hastalar hem yerinden edilen kişilerin sığındığı bölgenin en büyük sağlık tesisi Şifa Hastanesi'nin ilaç ve yakıt ihtiyacının karşılanması için uluslararası kurumlara acil müdahale çağrısı yaptı.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü, tüm uluslararası kurumları ve ülkeleri, yaralı ve hastaların kurtarılması için Gazze Şeridi'nin kuzeyinde sahra hastaneleri kurmaya çağırdı.
Çatışmalar şiddetlendi
Öte yandan, Gazze Şeridi'nin kuzeydeki Cibaliya Mülteci Kampı ile Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye Mahallesi'nde, son bir haftadır Filistinli direniş güçleri ile İsrail ordusu arasında çatışmaların şiddetlendiği belirtildi.
Görgü tanklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusu, bu iki bölgede ilerlemeye çalışırken, karşılaştığı direniş sebebiyle bunu başaramıyor.
İsrail tankları, batı, kuzey ve güneyden kampın çevresini abluka altına alırken, evleri, yolları ve altyapıyı hedef alan şiddetli hava ve topçu bombardımanı gerçekleştiriliyor.
Cibaliya ve Şucaiyye'de şiddetli çatışmalar yaşanıyor
Filistinli direniş grupları, Cibaliya Mülteci Kampı çevresindeki İsrail güçleriyle makineli tüfekler, tanksavar mermileri ve havan topları kullanarak çatışıyor.
Gazze Şehri'nin doğusundaki Şucaiyye Mahallesi de benzer bir tabloya tanık oluyor.
Mahallenin doğusuna konuşlanan İsrail güçleri, bölgenin derinliklerine girmeye çalışıyor.
Hamas hareketinin silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'ndan savaşçılar da İsrail askerleriyle silahlı çatışma içerisinde bulunuyor. İzzeddin el-Kassam Tugayları, doğrudan silahlı çatışmalara ek olarak, İsrail güçlerini tanksavar füzeleri ve patlayıcılarla hedef alıyor.
Yerel kaynaklara göre, İsrail topçu birlikleri, pazartesi sabahından bu yana Şucaiyye Mahallesi'ni şiddetli şekilde bombalıyor.
İsrail'in bombalamaları ise büyük yangınların çıkmasına ve mahallenin birçok bölgesinden siyah dumanların yükselmesine neden oluyor.
Görgü tanıklarının AA'ya aktardığı bilgilere göre, Şucaiyye ve Cibaliya'da, direnişçiler ile İsrail ordusu arasında şiddetli çatışmalar yaşanırken, Filistinli gruplar iki bölgeden ayrı ayrı roket saldırıları düzenliyor.
İsrail helikopterleri ise iki bölge içindeki noktalara defalarca iniş yaptı.
Bu uçuşlar genellikle sis bombaları attıktan ve direniş unsurlarının bulunduğu bölgelere yoğun bombardıman yaptıktan sonra İsrail ordusunun yaralıları ve ölülerini savaş alanlarından tahliye etmek için yapılıyor.
İsrail, Gazze'de kuşatıp bombaladığı Kemal Advan Hastanesine baskın düzenledi
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, yaptığı açıklamada, Beyt Lahya'daki hastaneyi birkaç gündür kuşatıp bombalayan İsrail güçlerinin, bugün düzenledikleri baskının ardından, aralarında sağlık personelinin de olduğu erkekleri, hastanenin avlusunda topladığını belirtti.
Gruptakilerin alıkonulmasından ve onlara zarar verilmesinden endişe ettiklerini ifade eden Kudra, Birleşmiş Milletler (BM), Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Kızılhaç Komitesine çağrıda bulunarak, hastanedeki vatandaşların kurtarılmasını ve korunmasını istedi.
İsrail askerlerinin, hastane yönetimi ve sağlık çalışanlarından, hastanenin güvenlik görevlisinin silahını teslim etmelerini istediğini aktaran Kudra, İsrail'in bu şekilde yeni bir yalan uydurmaya ve hastane baskınını meşrulaştırmaya çalıştığını kaydetti.
Kemal Advan Hastanesi Müdürü Ahmed el-Kahlut, dün, İsrail ordusunun hastaneyi tanklarla kuşattığını ve hastaneye çıkan tüm yolları hedef aldığını belirtmişti.
Hastaneye girip çıkmaya çalışan herkesi hedef alan İsrail ordusunun hastanedeki doğum ve kadın hastalıkları bölümünü vurduğunu paylaşan Kahlut, bu saldırıda iki kadının çocuğuyla öldüğünü, yaralanan bir kadının da ayağının kesildiğini söylemişti.
3 çocuk oksijen yetersizliğinden öldü
Kemal Advan Hastanesi Müdürü Ahmed el-Kahlut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in kuşatması nedeniyle hastanede yeni can kayıplarından endişe ettiğini belirtti.
Kahlut, İsrail'in kuşatma altında tuttuğu hastanede son 3 günde 3 çocuğun oksijen yetersizliği nedeniyle yaşamını yitirdiğini ifade etti.
"Su yok, elektrik yok, tıbbi malzeme yok, hastanede durumlar çok kötü"
Hastanede gıda, su ve içme suyunun tükendiğini, binadakilerin hayatının tehlike altında olduğunu vurgulayan Kahlut, "Su yok, elektrik yok, tıbbi malzeme yok, hastanede durumlar çok kötü." dedi.
Hastanede 60 yaralı, 12 çocuk, 100 sağlık personeli ve idari personel ile yerinden edilen 3 binden fazla kişinin bulunduğunu aktaran Kahlut, "Daha önce Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile iletişime geçtik ve durumu bildirdik ancak bize askeri operasyonların bulunduğu bölgelere ulaşamadıklarını söylediler." diye konuştu.
DSÖ: Gazze'de ambulansların engellenmesi ve sağlık çalışanlarına saldırılar vicdansızlıktır
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) resmi internet sitesinden, Gazze'nin kuzeyinde durumu kritik olan hastaların nakli ve hastaneye malzeme ulaştırılması esnasında yaşanan gecikmelere ilişkin yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, bir DSÖ ekibinin Filistin Kızılayı ve Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) ile işbirliği içinde Gazze'deki El-Ehli Baptist Hastanesi'ne tıbbi malzeme ulaştırmak, hastanedeki durumu değerlendirmek ve kritik durumdaki hastaları güneydeki bir hastaneye nakletmek üzere yüksek riskli bir görevi tamamladığı belirtildi.
Görev kapsamında 1500 hastayı tedavi etmeye yetecek kadar malzeme teslim edildiği aktarılan açıklamada, sağlık durumu kritik 19 hastanın da daha iyi bakım alabilmeleri için Gazze'nin güneyindeki Nasır Tıp Merkezi'ne nakledildikleri ifade edildi.
Açıklamada, görev kapsamında şehrin kuzeyine giderken DSÖ ekibinin de yer aldığı BM konvoyunun askeri kontrol noktalarında denetlemeye tabi tutulduğu, ambulans ekiplerinin kimlik tespiti adı altında araçlarından ayrılmak zorunda bırakıldığı kaydedildi.
İki Filistin Kızılayı personelinin bir saatten fazla gözaltında tutulması yoluyla görevin geciktirildiğine işaret edilen açıklamada, DSÖ personelinin, gözaltına alınan sağlık personellerinden birinin "silah zoruyla diz çöktürüldüğünü ve daha sonra görüş alanının dışına çıkarılarak, burada taciz edildiği, dövüldüğü, soyulduğu ve arandığını" bildirdiği aktarıldı.
Açıklamada, ekipler Gazze'ye girerken tıbbi malzeme taşıyan yardım kamyonu ile ambulanslardan birinin kurşunların hedefi olduğuna dikkati çekildi.
Nakledilmek üzere El-Ehli Baptist Hastanesi'nden alınan hastaların da bulunduğu konvoyun, Gazze'nin güneyine dönerken aynı askeri kontrol noktasında tekrar durdurulduğu belirtilen açıklamada, bu sefer Filistin Kızılayı personellerinin yanı sıra hastaların da güvenlik kontrolü adı altında ambulansları terk etmek zorunda bırakıldığı vurgulandı.
Açıklamada, ambulanslarda kalan ve durumu kritik olan hastaların ise İsrail askerleri tarafından arandığı belirtildi.
Gidiş yolunda daha önce geçici olarak gözaltına alınan Filistin Kızılayı personellerinden birinin ikinci kez sorgulanmak üzere İsrail güçleri tarafından götürüldüğü aktarılan açıklamada, DSÖ ve beraberindeki heyetin, bu kişinin serbest bırakılması için çok sayıda girişimde bulunduğu, ancak 2,5 saatten fazla bir süre sonra hasta ve çalışanların güvenliği için tehlikeli bölgeyi terk etmek durumunda kaldığı bildirildi.
Açıklamada, geciktirilen nakil işlemi sırasında yaralı hastalardan birinin hayatını kaybettiği duyuruldu.
18 Kasım'da da aralarında Filistin Kızılayı'ndan personellerin de bulunduğu 6 kişinin gözaltına alındığı hatırlatılan açıklamada, bunlardan 4'ünün sağlık durumları ve nerede tutulduklarına dair hiçbir bilginin verilmediği ifade edildi.
Açıklamada, söz konusu sağlık personellerinin gözaltına alınması ve sağlık hizmetlerinin geciktirilmesine yönelik adımların kabul edilemez olduğu belirtilerek, "Ambulansların engellenmesi ve insani yardım ve sağlık çalışanlarına yönelik saldırılar vicdansızlıktır." ifadesine yer verildi.
DSÖ ve ortaklarının Gazze'de kalıp halka yardım etmeye kararlı olduğu vurgulanan açıklamada, şehirde kötüleşen sağlık sisteminin güçlendirilmesi, yakıt, ilaç ve diğer temel malzemelerin tedarik edilmesi, hastalık ve açlığın önlenmesi için tek geçerli çözümün "sürekli ateşkes" olduğu belirtildi.
Açıklamada, tüm bu olayların yaşanmaması adına insani yardım alanının korunması çağrısı yapıldı.
İsrail güçleri Batı Şeria'nın Cenin kentine baskın düzenledi
Görgü tanıklarının verdiği bilgilere göre, İsrail güçlerine, baskında buldozerler eşlik etti.
İsrail kuvvetleri, Cenin kentine çeşitli yönlerden baskın düzenlerken, çok sayıda yüksek binanın çatısına keskin nişancılar konuşlandırıldı.
Bölgedeki bazı mahalleleri kuşatma altına alan İsrail güçleri, Cenin Devlet Hastanesi ile er-Razi ve el-Amal hastanelerinin acil girişlerinin önüne yerleştirildi.
Baskında buldozerler, kampın altyapı sistemlerini ve Filistinlilere ait mülkleri tahrip etti.
Görgü tanıklarına göre, ordu güçleri ile Filistinliler arasında silahlı çatışma çıktı, zaman zaman patlama sesleri duyuldu.
Beyt Lahiya'daki okullar İsrail'in hedefinde
İsrail ordusu, Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da, yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı okulları abluka altına aldı.
İsrail güçleri, Beyt Lahiya'da, el-Harsani Lisesi'ni kuşattıktan sonra saldırıda bulundu. İçeridekiler, iç çamaşırlarıyla çıkmaya zorlandıktan sonra alıkonuldu.
Alıkonulan 50 Filistinli, okulun yakınındaki bir araziye götürülerek, burada sabaha kadar iç çamaşırlarıyla tutuldu.
İsrail askerleri, alıkonulanları serbest bıraktıktan sonra okul ile yerlerinden edilenlerin kıyafet ve yiyeceklerini de yaktı. Serbest bırakılan Filistinliler, Şifa Hastanesi'ne giderken, buradaki yerinden edilen kişi sayısı bini aştı.
Gazze'nin merkezi ve güneyi yoğun şekilde bombalanıyor
İsrail savaş uçakları, tanklar ve savaş gemileri, Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki bölgelere yönelik bombardımanını yoğunlaştırdı.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin orta ve güney bölgelerinde Deyr el-Belah şehri, Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nın batısındaki Ez-Zevayide bölgesi ve Han Yunus şehrine yönelik hava ve topçu bombardımanını sıklaştırdı.
İsrail ordusunun bölgeye saldırılarında birçok bina yerle bir edilirken, saldırılar onlarca Filistinlinin ölümü ve yaralanmasıyla sonuçlanıyor.
Bazı evler tamamen yıkılırken, Sivil Savunma ekipleri, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu cesetleri çıkarmak ve yaralıları kurtarmak için uzun saatler çalışıyor.
İsrail güçleri, sadece karadan ve havadan değil, bölgeyi aynı zamanda denizden de hedef alıyor.
İsrail savaş gemileri, Deyr el-Belah kentinin kıyılarını yoğun bir şekilde bombaladı.
Tıbbi yetersizlikler had safhada
Abluka altındaki Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Deyr el-Belah kentindeki Aksa Şehitleri Hastanesi Sözcüsü Halil ed-Dakran, AA'ya yaptığı açıklamada, İsrail'in saldırılarını artırmasının, hastanenin sağlık sistemini çökme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığını belirtti.
"Hastanenin halihazırda düzgün işlemeyen sağlık sistemi, yoğun İsrail hava saldırıları nedeniyle her an çökebilir" uyarısını dile getiren Dakran, yaralı sayısının sürekli artması nedeniyle hastanede yeterli ilaç ve tıbbi malzeme bulunmadığını vurguladı.
Hastanenin gelecek günlerde çalışmalarına devam edebilmesi için ilaca, tıbbi malzemeye ve yakıta ihtiyacının olduğunu kaydeden Dakran, Gazze Şeridi'ndeki sağlık sisteminin sınırlı kapasitesi nedeniyle yaralıların, tedavi görebilmeleri için Gazze dışındaki hastanelere nakledilmeleri çağrısında bulundu.
Dakran, Aksa Şehitleri Hastanesi'nin, çoğunluğu Gazze Şeridi'nin kuzeyi ve Gazze kentinden göçe zorlanmış yaklaşık 900 bin kişiye hizmet verdiğini aktardı.
İsrail, Refah'taki hava saldırılarında 6'sı çocuk, 12 Filistinliyi öldürdü
Konuya ilişkin haber, Filistin haber ajansı WAFA'da yer aldı.
Saldırıda, onlarca Filistinlinin yaralandığı da kaydedildi.
Refah kentine düzenlenen saldırıda, Harb ailesine ait, ez-Zuhur Mahallesi'ndeki evde yaşayan, 6'sı çocuk, 12 kişi yaşamını yitirdi.
Hayatını kaybeden Filistinlilerin, kimliklerine ilişkin bilgi verilmedi.
İsrail ordusu Batı Şeria'nın Cenin kentinde 4 Filistinliyi öldürdü
Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, İsrail güçleri Cenin kentine bağlı Eski Şehir beldesinin Sibah Mahallesi'ne İHA ile saldırı düzenledi.
Saldırıda bazı kişilerin yaralandığı, İsrail güçlerinin yaralılara müdahale etmek isteyen sağlık ekiplerinin bölgeye girişine izin vermediği aktarıldı.
Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun Cenin'e düzenlediği saldırıda 4 Filistinlinin yaşamını yitirdiği belirtildi.
İsrail güçleri, Batı Şeria'daki baskınlarda 51 Filistinliyi gözaltında aldı
Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan yazılı açıklamaya göre, İsrail güçleri dün akşamdan bu yana Cenin başta olmak üzere Batı Şeria'nın birçok bölgesinde Filistinlilerin evlerine baskınlar düzenledi.
Cenin kentinde yoğunlaşan baskınlarda aralarında İsrail hapishanelerinde kalan eski Filistinli esirlerin de bulunduğu 51 Filistinli gözaltına alındı.
Ramallah'ın Silvad beldesine düzenlenen baskında aralarında kadınların da olduğu çok sayıda Filistinli bir süre alıkonuldu. Söz konusu Filistinliler haklarında araştırma yapılmasının ardından serbest bırakıldı.
İsrail güçlerinin, 7 Ekim'den bu yana Batı Şeria'da gözaltına aldığı Filistinlilerin sayısı 3 bin 810'a yükseldi.
Sabah saatlerinde İsrail ordusu, çeşitli yönlerden Cenin kentine baskın düzenlemiş, Eski Şehir beldesinin Sibah Mahallesi'ne insansız hava aracıyla (İHA) gerçekleştirdiği saldırıda 4 Filistinliyi öldürmüştü.
Hizbullah, İsrail'e ait askeri noktaya saldırı düzenledi
Hizbullah, İsrail'in sınırdaki askeri noktasına yönelik gerçekleştirdiği saldırı hakkında açıklama yaptı.
Açıklamada, İsrail'in El Malikiyye askeri noktasına, "uygun silahlarla" saldırı düzenlendiği ifade edildi.
Lübnan resmi ajansı NNA'da yer alan habere göre ise İsrail'e ait silahlı insansız hava araçları (SİHA) Beyt Lif ve Ramya beldeleri arasındaki bölgeyi bombaladı.
Ayrıca Kefryatır beldesi semalarında bir füzenin infilak ettiği, düşen şarapnel parçalarının bir araca isabet ettiği kaydedildi.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana yaşanan çatışmalarda 100 Hizbullah mensubu ve 6 İsrail askeri öldü.
Ayrıca çatışmalar nedeniyle Lübnan'da 24, İsrail'de 5 sivili hayatını kaybetti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.