İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda can kaybı 18 bin 787'ye yükseldi
Gazze/Kudüs
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in devam eden saldırılarına ilişkin bilgi verdi.
- İsrail güçleri Gazze Şeridi'nin güneyini bombaladı: Çok sayıda ölü ve yaralı var
- İsrailli tanıklar, İsrail tanklarının kendi vatandaşlarını da öldürdüğünü bir kez daha doğruladı
- İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda 2 gazeteci daha öldürüldü
- İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda 2 gazeteci daha öldürüldü
- İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin güneyine yönelik saldırılarında en 27 Filistinliyi öldürdü
Son 24 saatte Gazze'deki hastanelere 179 cenaze ile 303 yaralının getirildiğini aktaran Kudra, çok sayıda cenazenin enkaz altında ve yol kenarlarında kaldığını belirtti.
Kudra, İsrail'in saldırılarında 7 Ekim'den bu yana öldürülen Filistinlilerin sayısının 18 bin 787'ye, yaralıların sayısının da 50 bin 897'ye çıktığını bildirdi.
İsrail'in ekimden beri Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te gözaltına aldığı Filistinlilerin sayısı 4 bin 400'ü aştı
Filistin Esirler Cemiyeti ve Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Filistin Esir İşleri Heyeti, konuya ilişkin ortak yazılı açıklama yaptı.
İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da geniş çaplı gözaltılar düzenlemeye devam ettiği kaydedilen açıklamada, Cenin kenti ve Cenin Mülteci Kampı'nda 12 Aralık'tan bu yana düzenlenen baskınlarda yüzlerce Filistinlinin gözaltına alındığı belirtildi.
Gözaltına alınanların çoğunun soruşturmaların ardından serbest bırakıldığı aktarılan açıklamada, Cenin'de gözaltına alınanların sayısının tam olarak tespit edilemediği ancak İkinci İntifada'dan bu yana görülen en geniş çaplı "gözaltı operasyonları" olduğu kaydedildi.
Açıklamada, İsrail güçlerinin Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde gece ve sabah saatlerinde aralarında bir kız çocuğunun ve serbest bırakılan eski tutukluların da bulunduğu 17 Filistinliyi gözaltına aldığı aktarıldı.
Gözaltıların El Halil kentinin Beyt Ummar beldesi başta olmak üzere Tubas, Beytullahim, Kudüs, Nablus ve Ramallah kentlerinde gerçekleştirildiği belirtilen açıklamada, baskınlar sırasında gözaltına alınanlar ile yakınlarının darp ve tehditlere maruz kaldığı, ayrıca evlerinin tahrip edilip yıkıldığı ifade edildi.
Açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 7 Ekim'den bu yana gözaltına alınanların sayısının 4 bin 400'ü aştığı ifade edildi.
İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin güneyine yönelik saldırılarında en 27 Filistinliyi öldürdü
Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki bazı bölgelere ve güneyindeki Han Yunus ile Refah kentlerine hava saldırıları düzenledi.
İsrail ordusu, Refah kentindeki Aşur ve Ebu Ziya ailelerinin evlerine düzenlediği saldırılarda en az 27 Filistinliyi öldürdü.
Ayrıca İsrail'in topçu birlikleri Gazze kentinin doğusundaki Ed-Derc ve Et-Tuffah mahalleleri ile Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya beldesini bombaladı.
İsrail güçlerinin Cenin saldırılarında öldürdüğü Filistinli sayısı 12'e yükseldi
Filistin Sağlık Bakanlığı Cenin'de İsrail güçlerince vurulan bir Filistinlinin daha hayatını kaybettiğini duyurdu.
Açıklamada, 3 gün boyunca Cenin'de İsrail askerlerince öldürülen Filistinli sayısının 12'ye yükseldiği belirtildi.
İsrail ordusu, iş makinalarıyla Gazze'nin kuzeyindeki Faluca Mezarlığı'nı tahrip etti
İsrail'in, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'nın batısında yer alan El-Faluca Mezarlığı'nı tahrip ettiği ve bunun sonucunda bazı cesetlerin mezarlardan dışarı çıktığı belirtildi.
Filistinli gazeteci İslam Bedr, X sosyal medya hesabından paylaştığı videoda, Faluca Mezarlığı'nın İsrail zırhlı araçları ve iş makineleri tarafından uğradığı tahribatı gözler önüne serdi.
Bedr, İsrail zırhlı araçlarının, mezarlıkta büyük çukurlar açtığını ve bazı cesetlerin de mezarlardan dışarı çıktığını kaydetti.
Videoda bir Filistinlinin, dışarı çıkan bir cesedi toplamaya çalıştığı görüldü.
Bedr, videonun sonunda, İsrail'in sadece canlılara değil "şehitlerin" cesetlerine karşı da suç işlediğini ifade etti.
Kassam Tugaylarının keskin nişancıları 4 İsrail askerini vurdu
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze kentinde 4 İsrail askerinin keskin nişancılar tarafından hedef alındığını duyurdu.
Kassam'ın Telegram hesabından yapılan açıklamalarda, Gazze'de karadan İsrail güçleriyle devam eden çatışmalara ilişkin bilgi verildi.
Açıklamalarda, Gazze kentinin kuzeybatısında 4 İsrail askerinin keskin nişancılar tarafından vurulduğu belirtildi ancak ölüp ölmediklerine ilişkin bilgi verilmedi.
Diğer bir açıklamada, Gazze kentinin doğusundaki Eş-Şucaiyye Mahallesinde 3 İsrail askeri aracının, Han Tunus kentinin farklı noktalarında ise 4 personel aracı ile 4 Merkava model tankın Yasin 105 roketleriyle hedef alındığı kaydedildi.
İsrail ordusundan, 4 askerinin keskin nişancı kurşunuyla vurulmasına ilişkin henüz açıklama yapılmadı.
İsrail ordusu Cenin'den kısa süreli çekildi
Öte yandan İsrail ordusu 3 gündür kuşatma ve saldırılarını sürdürdüğü Cenin'den kısa süreli olarak çekildi.
İsrail ordusunun yüksek yanıcı güçte patlayıcılar kullandığı evlerde oluşan hasar dikkati çekti. Duvarları yanık izleriyle kaplı evlerin kullanılamaz hale geldiği görüldü.
Cenin Mülteci Kampı'nı terk eden bazı Filistinlilerin evlerine dönmeye başladığı ancak bu sırada İsrail ordusunun yeniden Cenin'e girerek Filistinli silahlı gruplarla çatışmaya girdiği görüldü.
İsrail medyasına göre Cenin'de 5 İsrail askeri yaralandı
İsrail'in İbranice yayın yapan "Wala New" sitesinin haberinde, Cenin'de yaralanan 5 İsrail askerinin ülkenin kuzeyindeki Afula kentinde bir hastaneye nakledildiği belirtildi.
İsrail ordusundan dün yapılan açıklamada, Cenin'e düzenlenen baskın sırasında 4 İsrail askerinin hafif yaralandığı belirtilmişti.
İsrail Cenin saldırıları 3 gündür sürüyor
Filistinli silahlı direniş gruplarının bulunduğu Cenin Mülteci Kampı ve kent üzerinde İsrail ordusuna ait silahlı insansız hava aracı (SİHA) aralıksız uçuş gerçekleştiriyor.
İsrail ordusuna ait SİHA'nın dün geceki saldırısıyla biri çocuk 3 Filistinli öldürüldü. İsrail ordusunun baskınında şu ana kadar toplam 11 Filistinli can verdi.
Filistinli silahlı gruplar ve İsrail askerleri arasında gece boyunca aralıklarla çatışmalar devam etti.
İsrail ordusunun iş makineleriyle evlere, yollara, araçlara, altyapıya hasar verdiği görüldü. İsrail askerleri, bazı evlere patlayıcı ve gerçek mermilerle müdahale ederek çok sayıda Filistinliyi gözaltına aldı.
İsrail askerleri ile Filistinli silahlı gruplar arasındaki çatışmalar sabah saatlerinde de sürdü.
Filistinli silahlı grupların İsrail ordusuna karşı kullandığı el yapımı patlayıcıların infilak etmesi sonucu patlama sesleri duyuldu. İsrail askerleri ayrıca kamptan çıkan ambulansları da durdurup aradı.
İsrail ordusunun, Cenin'in Doğu Mahallesi'nde SİHA ile saldırdığı yol üzerinde delik açılmış durumda ve etrafa saçılan şarapnel izleri duvarlarda görülüyor. Saldırının düzenlendiği yerde ayrıca kan izleri de dikkati çekiyor.
Görgü tanıkları, İsrail ordusunun SİHA ile hedef aldığı biri 13 yaşında çocuk 3 Filistinlinin silahsız olduğu, sokağın başındaki askerleri izlerken saldırının gerçekleştiğini anlattı.
Kamptan çıkan Filistinliler: "Ölümden kaçtık"
İsrail ordusunun iş makineleri ve zırhlı araçlarla kuşattığı, askerlerin sürekli devriye gezdiği Cenin Mülteci Kampı'ndan bazı sivillerin kaçtığı görüldü.
Oğlu Hamad geçmişte İsrail ordusu tarafından öldürülen Um Hamad, yanında küçük kızıyla kamptan çıkarken, AA muhabirine konuştu.
Um Hamad, kamptaki Derac Mahallesi'ndeki zorlu koşullara ilişkin "Ölümden kaçtık. Kamp askerlerle dolu. Elektrik, su kesik, içeride yemek yok. Askerler içeride olmasına rağmen kamptan çıktık." dedi.
Um Hamad, röportaj sırasında yanındaki küçük kızının ağlamaya başlaması üzerine "Şu korkuya bak, çocuklar ağlıyor. Evimizi bastılar ve içeriyi kırıp döktüler. Oğlum Mahmud'u da gözaltına aldılar. Nerede bilmiyoruz?" diye konuştu.
İsrail askerlerinin Cenin Mülteci Kampı'na gün aşırı baskın düzenlediğine işaret eden Um Hamad, askerlerin evlerine konuşlandığını, evde yemek ve süt kalmadığı için dışarı çıktığını söyledi.
Filistinli genç anne Ruveyde Ebu Celde de İsrail askerlerinin evine baskın düzenleyerek kendisini darbettiğini ve 4 çocuğuyla kamptan bu sabah kaçtığını anlattı.
İsrail askerlerinin arasından kampın yakınındaki Şifa Hastanesi'ne kaçtığını kaydeden Ebu Celde, kampın sokaklarında, evlerinde büyük yıkım ve hasar olduğuna işaret etti.
İsrail ordusu 20 evi patlayıcılarla hedef aldı
Cenin Valisi Kemal Ebu Rub, İsrail ordusunun Cenin kenti ve mülteci kampında 4 hastaneyi baskının ilk saatlerinden itibaren kuşattığı bilgisini paylaştı.
Kentin "hayalet şehre döndüğünü" dile getiren Ebu Rub, İsrail askerlerinin Cenin ve mülteci kampında yaklaşık 20 evi patlayıcılarla hedef aldığını aktardı.
Ebu Rub, İsrail ordusunun bugüne kadar yaklaşık 700 Filistinliyi gözaltına aldığını, büyük bir çoğunluğunu birkaç saat sorguladıktan sonra serbest bıraktığını kaydetti.
Cenin Valisi, İsrail ordusuna ait iş makinelerinin kentte altyapıya, araçlara ve evlere büyük zarar verdiğini aktardı.
İsrail, Kemal Advan Hastanesi'nde yaralıların tedavisini engelledi
Gazze'deki Sağlık Bakanlığından, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya kentinde bulunan İsrail ordusunun 12 Aralık'ta baskın düzenlediği Kemal Advan Hastanesi'ndeki duruma ilişkin açıklama yapıldı.
Açıklamada, "Kemal Advan Hastanesi'ne baskın yapan İsrail askerlerinin, sağlık personeline acil servisteki onlarca yaralıyı tedavi etmesine izin vermemesi nedeniyle 2 yaralı hayatını kaybetti." ifadesi kullanıldı.
İsrail güçlerinin, yaralıları hastanenin 2. katında toplamaya zorladığı bildirilen açıklamada, askerlerin yaralıları su, yiyecek ve elektrikten mahrum bıraktığı ve katlar arasında dolaşımına müsaade etmediği kaydedildi.
Açıklamada, İsrail'in yoğun bakım ünitesindeki 12 çocuğa süt verilmesini engellediği belirtilirken, "Elektriğin kesilmesi ve yaşam destek ünitelerinin durdurulması nedeniyle çocukların hayatını kaybedebileceği" uyarısı yapıldı.
İsrail'in Hastane Müdürü Ahmed el-Kahlut ile sağlık personeli ve yaralılardan oluşan 70 kişiyi alıkoyduğu hatırlatılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"İşgal güçleri, hastanede bulunan 2 bin 500 yerinden edilmiş kişiyi barınaklara tahliye etti. Tehdit ve bombardıman altında hasta ve yaralılar her türlü tıbbi malzeme ve ilaçtan mahrum Şifa Tıp Kompleksi'ne gönderildi, bu onlar için idam anlamına geliyor."
İsrail ordusu hastanenin boşaltılmasını istedi
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Münir Abdullah el-Berş, İsrail ordusunun, "Hamas'ın hastaneyi askeri amaçla kullandığı" iddiasıyla Kemal Advan Hastanesi'nin boşaltılması için 4 saat süre verdiğini aktardı.
Kemal Advan Hastanesi'ndeki duruma ilişkin Berş, "İsrail ordusu hastaları ve sağlık personelini hastanede tek bir yerde topladı ve hareket eden herkesi hedef aldı. Hamas'ın burayı askeri amaçla kullandığı iddiasıyla bir mektup göndererek boşaltmakla tehdit etti." ifadelerini kullandı.
Berş, İsrail'in gece saatlerinde Cibaliya Şehitleri Kliniği'ni bombaladığını hatırlatarak, klinik müdürünü alıkoyduğunu ve kliniğin zor şartlar altında yeniden faaliyete geçirildiğini aktardı.
Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Berş, "İşgalci İsrail çıldırmış durumda ve yıkıcı bir şekilde bombardımana devam ediyor. Dün 2 sağlık çalışanını öldürdü." ifadesini kullandı
İsrail askerleri camiyi işgal ederek hoparlörlerden Yahudi duası okudu
İsrail askerleri ayrıca işgal altındaki Batı Şeria’nın Cenin kentine düzenledikleri kanlı baskınlar sırasında bir camiyi işgal ederek hoparlörlerinden Yahudi duası okudu.
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, askerler işgal ettikleri bir camiye ayakkabılarıyla girdi; içlerinden biri caminin mihrabının önündeki mikrofonu alarak Yahudi duası okudu. Bu sırada bazı İsrail askerlerinin de güldüğü görüldü.
Fanatik Yahudi gruplar, bu görüntüleri, sosyal medya hesaplarında övgüyle paylaşırken, camiye yapılan saygısızlık çok sayıda sosyal medya kullanıcısı tarafından büyük tepki çekti.
İsrail’in ırkçılıktan sabıkalı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Cenin'deki camiye saygısızlık yapan askerler hakkında "Kahraman askerlerimizden Cenin'de bir camide Şema İsrael duası." ifadelerini kullandı.
İsrail ordusu geride 12 Filistinli ölü ile ağır bir yıkım bırakarak Cenin'den çekildi
İsrail ordusu, kuşatma altında tuttuğu işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde yer alan Cenin kenti ile buradaki mülteci kampından 3 günün sonunda geride 12 Filistinli ölü ile ağır bir yıkım bırakarak çekildi.
İsrail ordusunun 12 Aralık gece saatlerinde Cenin kentine düzenlediği baskın ve buradaki kampa uyguladığı kuşatma 3'üncü günün akşamında sona erdi.
İsrail ordusuna ait zırhlı araçlar bugün ikindi saatlerinde yoğun biçimde sis bombası atarak kamptan çekilmeye başladı.
Ancak aradan yaklaşık yarım saat geçtikten sonra askerler yeniden kampa dönünce Filistinli silahlı gruplar ile kısa süreli çatışmalar yeniden patlak verdi. İsrail askerleri akşam saatine doğru yeniden kamptan çekildi.
İsrail ordusuna ait SİHA'nın dün geceki saldırısıyla biri çocuk 3 Filistinli hayatını kaybetmişti. İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu bugün de bir Filistinli can verdi. İsrail ordusunun üç gün süren baskınında yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 12 oldu.
Hayatını kaybeden Filistinlilerin cenazeleri akşam namazına müteakip sloganlar eşliğinde kaldırıldı. Filistinli silahlı gruplar cenaze töreni sırasında havaya ateş etti.
Cenin Mülteci Kampı ve çevresinde büyük yıkım kaldı
İsrail askerleri, Cenin Mülteci Kampı'nda bazı evler ve binalara yanıcı patlayıcılarla saldırı düzenledi. İsrail ordusunun kullandığı patlayıcıların etkisiyle binaların iç ve dış duvarları karardı, evler, dükkanlar kullanılamaz hale geldi.
Hayatını kaybeden Filistinlilerin kamptaki resimlerini yıkarak bazılarının üzerine sprey boyalarla Yahudiliğin sembolü "Davut Yıldızı" çizen İsrail askerleri kamp içindeki bazı duvarlara da sprey boyalarla 7 Ekim saldırılarına işaretle "7.10" yazdı.
İsrail askerlerinin saldırılarından camiler de payını aldı.
Cenin'de bir caminin kubbesine "Davut Yıldızı" çizen askerler, İbranice "Humus yemeye geldik", "Gazze çevresinden selamlar" yazdı. İsrail askerlerinin, kamp içinde kadınların sosyal merkezine de girerek burayı tahrip ettiği görüldü.
İsrail askerleri, Cenin Mülteci Kampı ve Cenin kentinde yaklaşık 20 yapıyı patlayıcılarla hedef aldı. İsrail ordusuna ait buldozerler bölgede yolları kazıdı, arabaları sürükleyerek hurdaya çevirdi.
İsrail ordusu yaptığı yazılı açıklamada, Cenin'de 60 saat devam eden baskın boyunca aranan 60 kişiyi gözaltına aldığını, 50 kadar silah ele geçirdiğini ileri sürdü.
Buna karşın, Filistinli yetkililer İsrail askerlerinin Cenin kenti ve mülteci kampından yüzlerce Filistinliyi gözaltına aldığını, bunlardan büyük bir çoğunluğunun sorgularının ardından serbest bırakıldığını açıklamıştı.
İsrail 7 Ekim'den bu yana Gazze ve Batı Şeria'da 3 bin 714 öğrenciyi öldürdü
Filistin resmi ajansı WAFA'nın Filistin Milli Eğitim Bakanlığına dayandırdığı haberinde, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde 3 bin 679 öğrenciyi öldürdüğü, 5 bin 429'unu da yaraladığı belirtildi.
İsrail güçlerinin işgal altındaki Batı Şeria'da da 35 öğrenciyi öldürdüğü, 271'ini yaraladığı ve 82'sini de gözaltına aldığı aktarıldı.
Saldırılarını başlattığı 7 Ekim'den bu yana İsrail'in, Gazze ve Batı Şeria'da 3 bin 714 öğrenciyi öldürdüğü ve 5 bin 700'ünü de yaraladığı bildirildi.
İsrail saldırılarında Gazze'de 209 öğretmen ve idarecinin öldürüldüğü, 619'unun yaralandığı, Batı Şeria'da 2 öğretmenin yaralandığı ve 65'ten fazla öğretmenin de gözaltına alındığı kaydedildi.
Gazze'de 278 devlet okulu ile BM bünyesinde 65 okulun İsrail saldırılarında tahrip edildiği, bunlardan 83'ünün ağır hasar gördüğü ve 7'sinin yıkıldığı bildirildi.
İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin baskınında 38 okulun tahrip edildiği belirtildi.
İsrail'in saldırılarıyla kamuya ait eğitim kurumlarının yüzde 90'ına doğrudan zarar verdiği, yüzde 29'unun ise yıkım veya ciddi hasar alması nedeniyle kullanılamaz hale geldiği ifade edildi.
Gazze Şeridi'nde 133 devlet okulunun yerinden edilen Filistinliler için barınma merkezi olarak kullanıldığı kaydedildi.
Gazze'nin güneyindeki çatışmalarda bir İsrail askeri öldürüldü
İsrail ordusundan konuya ilişkin yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, Gazze Şeridi'nin güneyindeki çatışmalarda, İsrailli bir subayın öldürüldüğü belirtildi.
İsrail devlet televizyonu KAN'ın haberinde, söz konusu İsrail askerinin, 8104 Tugayı'ndan yedek binbaşı Elisha Levenstern (38) olduğu kaydedildi.
"İsrail güçlerinin hastaneye ateş ettiğini gördük"
Bu sırada hastaların ambulanslarda kaldığına dikkati çekilen paylaşımda, şunlar kaydedildi:
"Bütün bunlar bizim ekiplerimizin gözü önünde gerçekleşti. 7 Ekim'den bu yana, İsrail güçlerinin hastaneye ateş ettiğini, hastaneye göz yaşartıcı gaz attığını, ambulansları engellediğini, sağlık personelini aşağılayıp taciz ettiğini ve şimdi de hastane yerleşkesinde birini vurup öldürdüğünü gördük."
Hastanelerin güvenli alanlar olması gerektiği vurgulanan paylaşımda, hastanelere saygı duyulması ve bu saldırıların durması gerektiği belirtildi.
Hizbullah, İsrail'e ait bir askeri noktaya saldırı düzenledi
Hizbullah'tan yapılan açıklamada, "İsrail askerlerinin toplandığı Şumira yerleşim birimindeki bir noktaya uygun silahlarla saldırı düzenlendiği" ifade edildi.
Öte yandan Lübnan resmi haber ajansı NNA'ya göre, İsrail'e ait topçu birlikleri, Lübnan'ın güneyindeki Alma eş-Şaab ile Nakura beldeleri arasındaki bölgeleri ve Hiyam beldesi çevresini hedef aldı.
Hizbullah, İsrail güçleri ile Lübnan-İsrail sınırındaki çatışmalarda yaşanan can kayıplarına ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada," Ahmed Hasan Mekahhal isimli Hizbullah mensubunun Kudüs yolunda hayatını kaybettiği" ifade edildi.
Kassam Tugayları, Gazze'de 10 İsrail askeri ve subayını öldürdüğünü duyurdu
Kassam Tugaylarından yapılan yazılı açıklamada, Filistinli direnişçilerin, Gazze'nin doğusundaki Şucaiyye Mahallesi ve Hasaneyn Caddesi'nde İsrail ordusuna mensup piyade güçlerini yüksek kapasiteli patlayıcılarla hedef aldığı ifade edildi.
Söz konusu saldırıda, İsrail ordusuna mensup en az 10 asker ve subayın öldürüldüğü kaydedildi.
Şucaiyye'de İsrail ordusuna ait iki adet "Merkava" tankının "Yasin 105" tanksavar roketiyle hedef alındığı, Şeyh Rıdvan Mahallesi'nde İsrail ordusuna ait 4 tank ile 4 askeri nakil aracının vurulduğu belirtildi.
Açıklamada ayrıca Gazze kentinin güneydoğusundaki Ez-Zeytun Mahallesi'nde de bir İsrail tankının hedef alındığı aktarıldı.
Gazze'deki çatışmalarda son 24 saatte 29 İsrail askeri yaralandı
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ndeki çatışmalarda son 24 saatte 29 askerinin yaralandığı duyurdu.
Ordunun internet sitesinde yayımlanan açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki çatışmalarda son 24 saatte 29 asker ve subayın yaralandığı, bunlardan 7'sinin durumunun ağır olduğu kaydedildi.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne kara operasyonunun başladığı 27 Ekim'den bu yana yaralanan İsrailli subay ve askerlerin sayısının 648'e yükseldiği belirtildi.
Söz konusu askerlerden 146'sının ağır, 257'sinin orta ve 245'inin hafif yaralı olduğu ifade edildi.
BM: İsrail'in Gazze'deki tünelleri tuzlu suyla doldurmasının ciddi zararları olabilir
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi, İsrail'in Gazze'deki tünellere deniz suyu bastığı iddiasına ilişkin paylaşımda bulundu.
Paylaşımda, İsrail'in (Gazze'deki) tünelleri tuzlu suyla doldurmasının, bazıları uzun vadede olmak üzere insan haklarıyla ilgili ciddi olumsuz etkileri olabileceğine dikkat çekilerek, böyle bir durum karşısında sivillerin hayatta kalması için zaruri olan ürünlerin de risk altında olabileceği vurgulandı.
Tünellerin tuzlu suyla doldurulmasının yaygın, uzun vadeli ve ciddi çevresel zararlara da neden olabileceği belirtilen paylaşımda, "Sivillerin korunması gerekiyor." ifadesi kullanıldı.
The Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin 12 Aralık'taki haberine göre, ABD'li yetkililer, İsrail'in Gazze'deki "Hamas tünelleri"ne deniz suyu pompalama planını hayata geçirdiğini iddia etmişti.
Yetkililer, haftalarca sürmesi beklenen tünellere deniz suyu basma işleminin 7 ayrı pompa sistemiyle yapılacağını öne sürmüştü.
Gazze Şeridi'nden serbest bırakılan İsrailli bazı kadınlar ve esirlerin yakınları, İsrail ordusu tarafından esirlerin bulunduğu tünellere "su pompalanması" planına karşı, Başbakan Binyamin Netanyahu'ya tepki göstermişti.
ABD Başkanı Joe Biden ise 13 Aralık'taki açıklamasında İsrail'in Gazze'deki "Hamas tünelleri"ne deniz suyu salmasıyla ilgili tünellerde herhangi bir rehinenin bulunup bulunmadığını teyit edemeyeceğini söylemişti.
Biden, "Tünellerin sular altında kalmasıyla ilgili olarak, bu tünellerin hiçbirinde rehine bulunmadığından oldukça emin olduklarına dair iddialar var. Ama bunun kesin doğru olup olmadığını bilmiyorum." ifadesini kullanmıştı.
Filistin Kızılayı, Gazze'deki ekibiyle irtibatının kesildiğini duyurdu
Filistin Kızılayı, internet ve iletişim hizmetlerinin durmasının ardından Gazze'deki ekibiyle irtibatının kesildiğini ve hayatlarından endişe duyulduğunu açıkladı.
Gazze'de hizmet veren Telekomünikasyon Şirketi Ooredoo'un Gazze Şeridi'nin güneyi ile orta kesiminde iletişim hizmetlerinin durduğunu, kuzeyde ise kısmi olarak devam ettiğini açıklamasının ardından Filistin Kızılayından yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, "İsrail makamlarının savaşın başından bu yana beşinci kez sabit hatları, cep telefonlarını ve internet iletişim ağlarını tamamen kesmesi nedeniyle Gazze'de çalışan tüm ekiplerimizle iletişimimiz tamamen kesildi." ifadesine yer verildi.
Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerinde İsrail saldırılarının aralıksız devam ettiğine işaret edilen açıklamada, bölgede çalışan Kızılay ekiplerinin hayatlarından endişe duyulduğu vurgulandı.
Açıklamada, iletişim ağlarındaki kesintinin ambulans hizmetlerinde ve yaralılara ulaşmada aksamalara neden olacağı kaydedildi.
BM Dünya Gıda Programı: Gazze'de insani yardım operasyonları çökmenin eşiğinde
Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı (WFP) İcra Direktörü Yardımcısı Carl Skau, Gazze'ye ziyaretinin ardından New York'taki BM binasında basına açıklamalarda bulundu.
Gazze'de durumun giderek kötüleştiğini ve kaotik bir hal aldığını belirten Skau, gıda güvenliği konusunda ise 10 kişiden 9'unun bir sonraki öğününün nereden geleceğini bilmediğini söyledi.
Skau, insanların gözünde korkuyu gördüğünü belirterek, daha fazla yardımın ne zaman geleceğine ilişkin belirsizlik nedeniyle kanun ve nizamın bozulduğunu dile getirdi.
Mevcut koşullar altında düzenli şekilde yardım girişinin mümkün olmadığını vurgulayan Skau,"Çok ciddi bir şekilde yardım miktarlarını artırmamız gerekiyor ve daha fazla geçiş için yeni kapıların açılmasına ihtiyacımız var." dedi.
Skau, bunlar için insani ateşkes gerektiğinin altını çizerek, "Gazze'de insani yardım operasyonları çökmenin eşiğinde." ifadesini kullandı.
Bu alanda uzun süredir çalışan meslektaşlarının "daha önce buna benzer bir durumla karşılaşmadıklarını" söylediklerini aktaran Skau, koşulların iyileştirilmesi gerektiğine dikkati çekti.
UNRWA, 7 Ekim'den bu yana Gazze'de 135 personellerinin öldürüldüğünü açıkladı
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, 7 Ekim'den bu yana Gazze'de 135 UNRWA personelinin öldürüldüğünü açıkladı.
Lazzarini, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ve İsviçre'nin ev sahipliğinde yapılan "Küresel Mülteci Forumu 2023" kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuştu.
7 Ekim'de çatışmaların başlamasının ardından üçüncü kez Gazze'yi ziyaret ettiğini belirten Lazzarini, "Gazze'ye her gidişimde 'daha kötüsü olamaz' diye düşünüyorum. Ancak her seferinde daha fazla sefalete, acıya ve üzüntüye tanık oluyorum. Gazze'nin artık gerçekten yaşanabilir bir yer olmadığı hissine kapılıyorum." dedi.
Lazzarini, son ziyaretinde Gazze Şeridi'nin en güneyindeki Refah şehrinde kaldığını, oranın yerinden edilen Gazzelilerin merkezi olduğunu ve yerinden edilen yaklaşık 1 milyon kişinin oraya geldiği belirtti.
Refah'ta nüfusun bir gecede dört katına çıktığını vurgulayan Lazzarini, "Burası geleneksel olarak Gazze Şeridi'ndeki en yoksulların yaşadığı, altyapı ve temel ihtiyaçlardan yoksun bir yer. Refah şehri 1 milyondan fazla insanı ağırlayacak yer değil." dedi.
Lazzarini, çatışmaların başlangıcından bu yana 135 UNRWA personelinin öldürüldüğünü belirtti.
"Nereye giderseniz gidin, insanlar çaresiz, aç ve korku içinde"
Refah kentinde tanık olduğu aşırı kalabalığı anlatan Lazzarini, 30 bin kişinin kaldığı bir UNRWA deposunu ziyaret ettiğini ve son ziyaretine kıyasla "dışarıda on binlerce insan" olduğunu söyledi.
Lazzarini, kış mevsimi başlamışken tesislerinde yer bulabilenlerin "şanslı" olduğunu ifade ederek, "Baktığınız her yer, derme çatma barınaklarla dolu. Nereye giderseniz gidin, insanlar çaresiz, aç ve korku içinde." ifadesini kullandı.
"İnsanlıktan çıkanların, empati ve insanlık yoksunlarının" giderek arttığını kaydeden Lazzarini, insanların bu savaşta tanık olduklarına "gülebilmesi ve onlarla alay edebilmesi" karşısında şok olduğunu belirtti.
Batı Şeria, "yaklaşık yirmi yılın en yüksek şiddet seviyeleriyle" karşı karşıya
Öte yandan, Lazzarini, Batı Şeria'daki duruma ilişkin değerlendirmesinde, bölgede "Filistinlilerin öldürülmesine yol açan bir saldırının yaşanmadığı tek bir günün olmadığını" söyledi.
Lazzarini, Batı Şeria'nın rekor seviyede ölüm, yaralanma ve tutuklamalarla "yaklaşık yirmi yılın en yüksek şiddet seviyeleriyle" karşı karşıya olduğu ifade etti.
Batı Şeria'da bazı Filistinlilerin yerlerinden edildiğini gözlemlemeye başladıklarını kaydeden Lazzarini, bölgede "artan" Yahudi yerleşimci şiddetine de dikkati çekerek, "Hepimiz Batı Şeria'da çok sayıda silah dağıtıldığını biliyoruz." dedi.
İsrail askerleri Batı Şeria'da 7 Filistinliyi yaraladı
İsrail güçleri, işgal altındaki Batı Şeria'nın farklı bölgelerinde 7 Filistinliyi yaraladı.
Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan habere göre, Ramallah'ın batısındaki Deyr Ebu Meşal köyüne baskın düzenleyen İsrail güçleri ile bölge sakinleri karşı karşıya geldi.
İsrail güçlerinin müdahalesinde 2 Filistinli yaralandı.
Ramallah'ın batısındaki El-Mideyye köyü ile El Halil'e bağlı Ebu Ketila bölgesinde baskın sonrası çıkan olaylarda 2 Filistinli daha yaralandı.
Filistin Kızılayı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre ise, Nablus'un güneyinde 27 yaşındaki bir Filistinli ile Ramallah'ın batısında biri 21, diğeri 23 yaşındaki 2 Filistinli yaralandı.
Yaralılar tedavi için çevre hastanelere nakledildi.
İsrail güçlerinin Gazze'ye saldırılara başladığı 7 Ekim'den bu yana Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı ve baskınlarda artış yaşanıyor.
İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim'de kapsamlı saldırı düzenledi.
İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarında en az 8 bini çocuk, 6 bin 200'ü kadın olmak üzere, 18 bin 608 Filistinli öldü.
Enkaz altında binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı tahrip ediliyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 116'sı karadan işgal sürecinde olmak üzere 445 askerinin öldürüldüğünü duyurdu.
Çatışmalara 24 Kasım'da 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani ara"da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te de İsrail güçleri ve yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 286 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ile Lübnan'daki Hizbullah'ın sınır hattındaki çatışmalarında ise 23 Lübnanlı sivil, 100 Hizbullah mensubu ve 5 İsrailli sivil ile 6 İsrail askeri öldü.
Gazze'de silah zoruyla abluka altında yerinden edilen 1,9 milyon Filistinli, barınma, gıda, temiz su, ilaç ve sağlık hizmetlerinden yoksun şekilde yaşam mücadelesi veriyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.