İsrail'in Gazze'de 3 ayı geride bırakan saldırılarının özeti "ölüm ve yıkım"

İsrail'in Gazze'de 3 ayı geride bırakan saldırılarının özeti "ölüm ve yıkım"
İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne havadan, karadan ve denizden düzenlediği yoğun saldırılar 3. ayını geride bırakırken sahaya hâkim olan sadece ölüm, yıkım ve yerinden edilme.

GAZZE (AA) - Birleşmiş Milletler İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths'in son değerlendirmesine göre, dördüncü ayına girerken savaş, 2 milyon 300 bin insanın yaşadığı Gazze Şeridi'ni 2 milyon insanın yerinden koparıldığı yaşamaya elverişli olmayan bir coğrafi alana dönüştürdü.

Griffiths, 5 Ocak Cuma günü yaptığı açıklamada, "Korkunç 7 Ekim saldırılarının ardından geçen 3 ayda Gazze ölüm ve çaresizlik yerine dönüştü." ifadesini kullandı.

İsrail'in 93 gündür Gazze Şeridi'nin kuzey, orta ve güney bölgelerine sürdürdüğü yoğun ve şiddetli saldırılarda çoğu çocuk ve kadın olmak üzere binlerce Filistinli öldürüldü, binlercesi de çeşitli şekillerde yaralandı.

İsrail ordusunun 27 Ekim 2023'te başlattığı kara işgaliyle eşzamanlı devam eden hava bombardımanları, bu süreçte Gazze Şeridi'nin orta vilayeti, güneydeki Han Yunus kenti ve kuzeydeki bazı bölgelerde yoğunluk kazandı.

Askeri uzmanların Gazze'de "sert" olarak nitelendirdiği bir direnişle şoka uğrayan İsrail ordusu, özellikle Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin silahlı kanatlarının ortaya koyduğu mücadele neticesinde çok sayıda askerini kaybederken kentin içlerine doğru ilerleyişinde de büyük engellerle karşılaştı.

Askeri alanda sahada yaşananlar

İsrail ordusu, geçen süre zarfında Gazze Şeridi'nin kuzeyinde girdiği bazı bölgelerden çekilirken, şimdi de araçlarını özellikle kentin batı ve doğu eteklerindeki bazı bölgelere konuşlandırıyor.

Yerel kaynaklara göre, İsrail ordusu, kentteki bazı yerleşim yerlerine saldırılar ve hızlı baskınlar düzenliyor ancak silahlı grupların direnişiyle karşılaşınca geri çekiliyor.

Cumartesi günü Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki birçok noktada ve Cialiya'nın batı bölgelerinde çatışmalar yaşandı.

Bu bağlamda söz konusu kaynaklar, son günlerde İsrail'in, mahallelere yönelik yüksek yoğunluktaki hava bombardımanlarının düzeyinde bir azalma görüldüğünü ve daha önce çok fazla can kaybına neden olan saldırıların yerini daha az kaybın olduğu dronlu saldırıların aldığını aktardı.

İsrail medyası, aralık ayı başında ordu kuvvetlerinin Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki askeri görevini tamamlamaya yakın olduğunu belirtirken, yılın son günü, Gazze'nin kuzeyindeki 5 tugayını kara savaşından çekmeye karar verdiğini aktardı.

İsrail ordusu aralık ayının başında Han Yunus'un kuzeyine, doğu bölgelerine ve şehrin merkezine ulaşacak şekilde kara operasyonlarına başladığını ilan etmesine rağmen, silahlı grupların direnişi karşısında birlikleri ilerleme kaydedemedi ve kontrolü sağlayamadı.

Geçen yılın son günlerinde İsrail ordusu, doğu bölgelerinden Bureyc Mülteci Kampı'na saldırı başlatırken, yerel kaynaklara göre perşembe günü ise güçlerini her iki bölgeye saldırabilmek amacıyla Nusayrat Kampı’nın doğusu ile Bureyc Kampı’nın batısını birbirinden ayıran Selahaddin Caddesi'ne yönlendirdi.

Birkaç gün önce İsrail askeri araçları El-Megazi Mülteci Kampı yakınlarına (Bureyc'in güneyi) ulaşırken, cumartesi günü Megazi'nin batısındaki El-Zevayde bölgesinin eteklerine girdi. Bu durum askeri gözlemciler tarafından, İsrail ordusunun "orta vilayetin kuzey bölgelerini kontrol etmeye ve burayı güneydeki bölgelerden ayırmaya çalıştığı" şeklinde yorumlandı.

İsrail ordusu aynı zamanda Gazze Şeridi'nin kuzey ve güneyindeki yerleşim bölgelerine, geride çok sayıda ölü ve yaralı bırakan, yoğun hava ve topçu saldırılarını sürdürüyor.

Gazze'de yaşanan can kaybı ve yıkım

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılar dördüncü ayına girerken geride 22 bin 835 ölü, 58 binden fazla yaralı bıraktı.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan açıklamada, "Şehitlerin arasında 10 bin çocuk, 7 bin kadın, 326 sağlık personeli, 45 sivil savunma mensubu ve 109 gazeteci bulunuyor." ifadeleri kullanıldı.

Ayrıca, 7 Ekim'den bu yana enkaz altında ya da kayıp kişi sayısının yaklaşık 7 bine ulaştığı bildirildi.

İsrail'in devam eden saldırıları Gazze'de benzeri görülmemiş bir yıkıma neden olurken, Medya Ofisi şu ana kadar 29 bin konutun kısmen hasar gördüğünü, 69 bin konutun ise tamamen yıkıldığını veya oturulamaz hale geldiğini belgeledi.

Medya Ofisinin verilerine göre, İsrail saldırılarında, 121 ambulans doğrudan hedef alındı, 30 hastane, 53 sağlık merkezi ve 150 sağlık kuruluşu da hizmet dışı kaldı.

Gazze'de derinleşen insani felaket

Geçen 3 ay boyunca Gazze Şeridi 3 kez yerinden edilme dalgasına tanık oldu. İlki Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki kentlerden ve Gazze kentinden güneye, ikincisi Han Yunus'un doğusundan batıya ve Refah kentine, üçüncü ve son göç dalgası da bir hafta önce Gazze Şeridi'nin merkez vilayetinden Refah kentine doğru gerçekleşti.

Bu durum, Gazze Şeridi'nde yerinden edilmiş Filistinlilerin sayısının 2 milyona ulaştığını ortaya koyuyor.

Yerinden edilmiş bu insanlar, gıda, temiz içme suyu ve temizlik için gerekli su dahil yaşamsal zorunlu ihtiyaçların eksikliği göz önüne alındığında, insan hakları ve uluslararası raporların "felaket" olarak tanımladığı koşullarda yaşam mücadelesi veriyor.

Sağlık sisteminin çöküşü, hastanelerin ve sağlık merkezlerinin hizmet dışı kalmasıyla bağlantılı olarak, kısmen faaliyet gösteren az sayıdaki hastane ise yoğun yaralı ve cenaze akışının yanı sıra yerinden edilenlerin sığınma merkezi haline gelmesinden dolayı büyük sıkıntı yaşıyor.

Yüz binlerce yerinden edilmiş insan, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın (UNRWA) kontrolündeki merkezlerde zor yaşam koşulları altında hayatta kalmaya çalışıyor.

Yüzbinlerce Filistinli ise düşen sıcaklıklar ve yağan yağmur nedeniyle açıkta kurdukları çadırlarda bir başka dram yaşıyor.

İsrail saldırıları 3 ayı geride bırakırken yetersiz beslenmeye bağlı hastalıkların yanı sıra, barınma merkezlerinde bulaşıcı hastalıkların da yayıldığı konusu yerel ve uluslararası sağlık kuruluşlarının açıklamalarında sıklıkla yer alıyor.

Bu insani felakete ilişkin hazırlanan uluslararası raporlarda, Gazze Şeridi'nde özellikle çocuklar ve hamile kadınlar başta olmak üzere insanların açlık ve susuzluk riskiyle karşı karşıya olduğu vurgulanıyor.

Siyasi süreç

Askeri alandaki hızlı gelişmelerle birlikte son birkaç haftadır, Mısır ve Katar'ın teklifleri ve yürütülen diplomasiye rağmen yakın gelecekte geçici veya kapsamlı bir ateşkes ya da takas anlaşmasına dair herhangi bir işaret görünmüyor.

Hamas lideri İsmail Haniye, Orta Doğu ziyaretine Türkiye'den başlayan ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'a İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını durdurmaya yoğunlaşması ve Filistin topraklarının işgaline son veren, başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulması yolunda çalışması çağrısı yaptı.

Hamas'ın lider kadrosundan Sami Ebu Zuhri de "Hamas her türlü girişime açıktır ve saldırıları durdurmaya çalışmaktadır… İşgal güçleri, elimizdeki esirleri, bedelini ödemeden ve canlı olarak oradan çıkarmaya imkan bulamayacaktır." ifadelerini kullandı.

Mısır ve Katar, Gazze Şeridi'nde ikinci bir geçici ateşkes sağlanması yönünde çaba sarf ediyor.

Aralık ayının başından bu yana, İsrail medyası, İsrail ile Hamas arasında Mısır ve Katar'ın gözetiminde Gazze'de tutulan İsrailli esirlerin serbest bırakılmasına yönelik dolaylı müzakerelerin olduğuna işaret ediyor.

Mısır Enformasyon Kurumu Başkanı Dıya Raşvan da aralık sonunda yaptığı açıklamada, ülkesinin, ilgili taraflara (Filistinliler ve İsrailliler), Gazze'de ateşkesle sonuçlanacak, birbiriyle bağlantılı 3 aşamayı içeren bir teklifin çerçevesini sunduğunu aktardı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.