İsrail'i izleyemezsin şartı!

İsrail'i izleyemezsin şartı!
Savunma ekonomisi uzmanı Yakup Evirgen, büyük umutlar bağladığımız Göktürk 1 projesi ile ilgili çarpıcı iddialarda bulundu.Savunma ekonomisi uzmanı...



Savunma ekonomisi uzmanı Yakup Evirgen, büyük umutlar bağladığımız Göktürk 1 projesi ile ilgili çarpıcı iddialarda bulundu.

Savunma ekonomisi uzmanı Yakup Evirgen, Fransa Göktürk 1 projesininin sözleşmeye aykırı olarak geciktirildiğini, Türk mühendislere gerekli bilgilerin verilmesinin engellendiğini söyledi. Fransa ile İsrail arasında bir anlaşma olduğunu dile getiren Evirgen, anlaşma gereği Fransa'da üretilen uydunun İsrail topraklarını izleyemeyeceğini ifade etti.

Yıllarca, başta ABD ve İsrail olmak üzere birçok ülkeden silah alımı yaparak milyar dolarlarını harcayan Türkiye, hala gelişmiş bir silah ve savunma sanayiine sahip değil. İsrail'den alınarak terörle mücadelede kullanılan Heronlar (İHA), kısa süre önce Türkiye?de üretilmeye başlandı.


Türkiye'nin savunma harcamaları hala milyar dolarları buluyor. 1990-2004 yılları arasında NATO istatistiklerine göre Türkiye, en fazla savunma harcaması yapan Amerika, Yunanistan ve Fransa'nın ardından dördüncü sırada yer alıyor. Yerli sanayi adı altında yürütülen projeler ise yerli olmaktan çok uzak. Yürütülen projelerde yaşanan çarpıklar ise dikkat çekiyor. Bu projelerin başında da 'Göktürk 1' ve 'Göktürk 2' uydu projeleri geliyor.


YERLİ ADI ALTINDA YABANCI PROJE


Savunma ekonomisi uzmanı Yakup Evirgen, Çıra Yayınları'ndan çıkan 'Kur kapan (ma) sın A.Ş.' adlı kitabı ile savunma sanayiinin dünü, bugünü ve bilinmeyenlerini yazdı. Türkiye'nin, halihazırda Göktürk 1 ve Göktürk 2 adı altında iki adet uydu projesi yürüttüğünü anlatan Evirgen, Göktürk 1 Projesi'nin 2010 yılında Fransızlara verildiğini ve 2011 yılında fırlatılmasının planlandığını ifade etti.


Göktürk 2 Projesinin ise 2007 yılında TAI'de başlatıldığını ve 2012 yılında fırlatılmasının düşünüldüğünü dile getiren Evirgen,
"Amaç, başlangıçta Göktürk 1 projesini yurt dışında imal ettirmek ve bu uyduyu fırlatarak, uydu yer istasyonlarında, uydu kontrolü konusunda yeterli teknik personeli yetiştirdikten sonra Göktürk 2 projesine başlamaktı. Ama bu Göktürk 1 projesinde yaşanan olumsuzluklar, projeleri çarpık bir hale getirdi. İki uydu projesinde istenildiği gibi yürütülemiyor. Bu durum sıkıntılara yol açarken, riskleri de içinde barındırıyor." dedi.

"MÜHENDİSLER TESİSLERE SOKULMUYOR"


Göktürk 1 projesinin üretiminin Fransız Thales firmasında olduğunu belirten Evirgen, üretimin hala Thales'in Cannes şehrindeki tesislerinde devam ettiğini söyledi. Göktürk 1 Projesi'nde TAI'den yaklaşık 15 kişilik bir proje ekibinin Cannes şehrinde THALES firmasında çalışma yürüttüğünü anlatan Evirgen, bu insanların yürütülen projelere dâhil edilmediğini ileri sürdü.


Ekibin, uydunun üretim tesislerinde değil, tesis dışında kurulan prefabrik bir binada çalışmaya mecbur tutulduğunu savunan Evirgen, şöyle devam etti: "İzinsiz, içeri girmeleri dahi yasak. Burada yürütülen projede bilgi birikimi olması için gönderilen bu kişiler, teknik bilgi edinmekten ziyade proje sistem mühendisliği yapıyor. Daha da önemlisi kendilerinden beklenen uydu üretimi konusunda edinmeleri gereken bilgi ve tecrübenin Göktürk 2 projesinde kullanmalarıydı. Bunun mümkün olmayacağı anlaşıldığından, TAI, uyduya ait tüm ana sistemleri yurt dışından hazır olarak tedarik ediyor. Örnek olması açısından milli olarak tanıtılan Göktürk 2 projesinde kullanılan ekipmanların üreticilerine ve ait oldukları ülkelere bakıldığı zaman her şey ortaya çıkıyor. Proje incelendiğinde, maliyetinin en fazla yüzde 25'i milli imkânlar ile yapıldığı anlaşılıyor. Proje maliyetinden personel maaşları ve cari harcamaları düşüldüğünde, ekipman malzeme olarak bu oran yüzde 10'lar seviyesine iniyor. Tamamen yerli uydu yapmakta olduğumuz iddiasında bulunanların iddiası böylelikle çürümüş oluyor."


"İSRAİL'İ İZLEYEMEZSİN ŞARTI"


Evirgen, milli uydu projelerinde gelinen bu olumsuz noktadan daha vahiminin ise Fransa'nın, Göktürk 1 projesini sözleşmeye aykırı olarak geciktirerek, Türk mühendislere gerekli bilgilerin verilmesinin engellenmesi olduğunu ifade etti.


Evirgen, Fransa ile İsrail arasında bir anlaşma olduğunu, buna göre; Fransa'da üretilen uydunun İsrail topraklarını izleyemeyeceğinin söylendiğini aktardı. Bu durumun, TAI içerisinde uzun zaman konuşulmasına karşın dışarıya yansıtılmadığını anlatan Evirgen,
"TÜBİTAK Uzay 2002 yılında İngiltere SSTL firmasında Bilsat uydusunu yaptırmıştır. Yaklaşık 70 kg olan bu gözetleme uydusu 2003 yılında Rusya'dan fırlatılmıştır. Uydunun yer istasyonundan sorumlu TUBİTAK-Uzay (o zamanki adıyla Tübitak-Bilten) ekibi uyduyu sabitleyip tam kapasite devreye alamamıştır. Bunun sonucunda da uydu güneş panelleri güneşi karşısına tam olarak alamadığı için, gücü bataryalardan çekmiştir. Yaklaşık 1 ay sonra da bataryalar sıfırlandığından uydu işlevini yerine getiremez olmuştur. Bu olay uzun yıllar gizli tutulmuştur. Uyduyu üreten firmalar, uydunun fırlatma sonrası devreye alınmasına karışmamaktadırlar. Sadece personel eğitimi konusunda destek vermektedir. Çünkü en riskli aşama burasıdır. Göktürk 1 ve Göktürk 2 uyduları için de bu risk geçerlidir." dedi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.