İsraf Çılgınlığı!
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
??Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz; çünkü Allah israf edenleri sevmez.? (A?râf, 31)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
?Hiçbir insan, midesinden daha tehlikeli bir kap doldurmamıştır. Hâlbuki kişiye, kendisini ayakta tutacak birkaç lokma yeter. Şayet bir kimsenin mutlaka çok yemesi gerekiyorsa, midesinin üçte birini yemeğe, üçte birini içeceğe, üçte birini de nefesine ayırsın!? (Tirmizî, Zühd, 47)
Asr-ı saâdetteki şu hâdise de, yeme-içmede bu nebevî düsturlara riâyetin bereketini ne güzel ifade etmektedir:
İskenderiye Mukavkısı, Peygamber Efendimiz?e pek çok hediye ile birlikte bir de doktor göndermişti. Efendimiz (sav), doktora:
??Âilenin yanına dönebilirsin. Çünkü biz acıkmadıkça yemeyen bir kavmiz. Yediğimiz zaman da doyuncaya kadar yemeyiz.? buyurdu. (Halebî, İnsânu?l-Uyûn, III, 299)
İşte bu nebevî beyanlar, asrımızdaki aşırı tüketim furyasının ve israf çılgınlığının yol açtığı birçok hastalıkların tedâvî reçetesini ihtivâ etmektedir. (Osman Nûri Topbaş, Öyle Bir Rahmet Ki, Erkam Yay.)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah?ın En Güzel İsimleri)
el-Hamîd: Bütün isim ve sıfatlarıyla övgüye, hamde tek lâyık olan, yaptıklarında, söylediklerinde, dininde ve takdirinde hamdolunan, bütün varlığın diliyle övülen ve ancak kendisine şükredilen demektir.
Kısa Günün Kârı
Maddi ve manevi zararları olan israftan kaçınalım.
Lügatçe
israf: Gereksiz yere, zaman, emek harcama, savurganlık, tutumsuzluk.
riâyet: Uymak, tâbi olmak.
ihtivâ: Kapsama.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.