İslâm ve İstiklâl Şairi Âkif Buhara’da anılıyor
22 Kasım 2023 tarihinde Özbekistan’ın Buhara şehrinde başlayan ve iki gün sürecek bilgi şölenine TYB kurucu ve şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, TYB Genel Başkanı ve ASBÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, Türkiye’den ve Türk dünyasından Âkif üzerine eserleri bulunan yazar ve düşünce adamları katıldı.
Bilgi şölenini açılış dersini D. Mehmet Doğan verdi.
Doğan yaptığı konuşmada;
Buhârâ! O mübârek, o muazzam toprak! İşte bugün, buradayız; o mübarek ve muazzam toprakta! Mehmed Âkif, 1912'de Süleymaniye Kürsüsünde şiirinde şimal Müslümanlarından ünlü seyyah ve yazar Abdürresid ibrahim'in ağzından söyle söyler:
“O Buhârâ! O mübârek, o muazzam toprak!
Zilletin koynuna girmiş uyuyor müstagrak!
ibn-i Sinâ'lar yüzlerce doğurmus iklim,
Tek çocuk vermiyor âgüsuna ilmin, ne akîm!
Mehmed Âkif'in “Safahat” isimli şiir külliyatında Buhara birçok yerde zikredilen bir isimdir. Ve biz bugün Mehmed Àkif’i Buhara'da 150. yaşında yâd ediyoruz.
Sırf şiirlerinde Buhara'da bahsettiği için mi? Onun için "Buharalı" desek yeri var. Annesi Emine Şerife Hanim, Buhara'dan Türkiye'ye göçüp Tokat vilayetine yerleşmiş bir aileden.”
-Doğan: 4 bin kilometrelik bir yol kat ederek Buhara’da büyük şairimize vefamızı gösteriyoruz.
Konuşmasında, Âkif’i annesinin memleketinde anmanın TYB’nin yıllardır programında olduğunu söyleyen Doğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün büyük sairimizi burada anmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Böyle bir faaliyetin gerçekleştirilmesinde emeği geçen, desteği ve katkısı olan kurum ve kuruluşlara ve kişilere teşekkürlerimizi sunuyoruz. Daha önce büyük Âkif'i baba yurdu Kosova'da İpek'te çeşitli vesilelerle anmıştık. Böylece batıdan doğuya 4 bin kilometrelik bir yol kat ederek burada büyük şairimize vefamızı gösteriyoruz.
Bir asır önce, 1910'lu-20'li yıllarda Türkiye ve Türkistan edebi ve fikri ilişkileri dikebiliriz ki bugünden daha gelişmişti. 19. Asrin sonunda Gaspıralı İsmail’in Tercüman gazetesi bu geniş coğrafyaları birleştiren bir tesir uyandırmıştı. "Dilde, fikirde, iste birlik" şiarının bu geniş coğrafyalarda yankılanmasından sonra bilhassa Azerbaycan ve Türkiye'de yayınlanan iki gazete-dergi bu tesiri devam ettirmişti. Molla Nasreddin ve Sebilürresad bu mazlum dünyanın müşterek sesi olmuşlardı. Sebilürresad İstanbul’da 1908'de önce Siratimüstakim adıyla yayınlandı. Daha ilk yıllarda dahi bütün Türk coğrafyalarının hatta bütün Müslüman coğrafyalarının haline tercüman oldu.”
-Arıcan: Buhara’nın yeniden ilmin, irfanın, sanatın, edebiyatın merkezi olmasını diliyordu
Programın açılışında bir konuşma yapan Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan da; “İstiklal Marşımızın yazan, yazar, şair, mütefekkir Mehmet Akif Ersoy, kayıp medeniyet dediğimiz bu toprakların, bu coğrafyanın aslına, özüne yeniden dönmesini istiyordu. İşte, Özbekistan’ın bağımsız bir devlet olması, Buhara’nın yeniden ilmin, irfanın, sanatın, edebiyatın merkezi olmasını diliyordu. Biz şuan Akif adına buralara geldik ve burada yeniden o Akif’in özlemini çektiği ilmin yeniden yeşerdiğini görüyoruz. Dünya’ya yeniden bir medeniyetin buradan doğacağını görüyoruz ve buna inanıyoruz. Tabii Mehmet Akif’in doğumunun 150. Yılı olması çok değerli ve çok kıymetli. Bunu bir fırsat bilerek Buhara’dan Bosna’ya, Kosova’ya, İpek’e baba tarafının, babasının doğduğu memlekete kadar uzanan bir bilgi şöleni inşallah icra edeceğiz.” dedi.
Arıcan sözlerini şöyle sürdürdü:
“ Akif’in vefatından kısa bir süre önce, dört ay kadar önce Nevzat Ayaz’a verdiği bir söyleşide şu bilgileri aktarıyor: “Annem Hacı Emine Şerife Hanım’dır. On sene evvel öldü. Doksan yaşına yakın ömür sürdü. O’nun babası Buharalı Mehmet Efendi’dir, anasının adını hatırlayamıyorum. Bundan yüz, yüz elli sene kadar evvel Buhara’dan Anadolu’ya Hekim Hacı Baba isimli biri geliyor. Boyabat’ta evleniyor sonra karısını alıp Tokat’a gidiyor. Benim annemin annesi Tokat’ta dünyaya geliyor. Annemin annesi evlenme yaşına gelince Buhara’dan gelen Tacir Mehmet Efendi’ye varıyor, annem bu izdivacın mahsulüdür. Bu suretle annem hem baba tarafından hem de anne tarafından Buharalı oluyor. Annem Anadolu’da doğmuş ve büyümüştür. Annem çok hassas kadındı, babam da öyleydi. Şiir söylemezdi fakat şiir ve inşaya âşıktı. Soyunda şair olup olmadığını bilmiyorum.”
-Arıcan: Akif’in Türk dünyasında da çok iyi bilinmesi gerekiyor
Âkif Ersoy, doğumunun 150. yılı dolayısıyla annesinin memleketi Buhara’da anılmasının ve bu yönünün de bilinmesi için bu programı Buhara’da düzenlediklerini ifade eden Arıcan, “Şeref başkanımız D. Mehmet Doğan abimizin ifadesiyle İstiklal Marşı’nda aslında bin yıllık bir tarih şuuru var. Kültigin’in yazıtlarından gelen Mehmet Akif’in aslında zihninde bir birikim var. Dolayısıyla Mehmet Akif’in bu coğrafyada, Türkistan’da, Türk illerinde, Türk diyarlarında da çok iyi bilinmesi gerekiyor.” diye konuştu.
Programın açılışında, Buhara Valiliği Kültür Bakanı Tilavov Sherzad Beshimovich, TÜRKSOY Yazarlar Birliği Genel Koordinatörü Murat Kahraman, Buhara Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Obidijon Xamidov, Buhara Devlet Tıp Üniversitesi Rektör Yardımcısı Lazic Niyazov, ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. Aynur Feyzioğlu da konuştu.
TC. Kültür Bakanlığı, Özbekistan Medeniyet Nazırlığı, TİKA, Türksoy, Türkiye Yazarlar Birliği, Buhara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Üniversitesi ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nin iş birliği düzenlenen bilgi şöleni, konuşmalardan sonra panellerle devam edecek.
Buhara Valiliği Kültür Bakanı Tilavov Sherzad Beshimovich
Buhara Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Obidijon Xamidov
Buhara Devlet Tıp Üniversitesi Rektör Yardımcısı Lazic Niyazov
TÜRKSOY Yazarlar Birliği Genel Koordinatörü Murat Kahraman
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. Aynur Feyzioğlu
Muhabir: Sena Bozdoğan
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.