İskilip’in Nüfusu 35 Bin Değil, 300 Bin Kişi

İskilip’in Nüfusu 35 Bin Değil, 300 Bin Kişi
"İskilip’i tanıyor musun diye sorduğumda, İskilip’in dolmasını, turşusunu, cevizinin methini duydum diyorlar. Genellikle ’de İskilipli tanıdığım, komşum var diyenle daha çok karşılaşıyorum. Tekirdağlı birisi ile sohbet ediyordum.."

İskilip’in Nüfusu 35 Bin Değil, 300 Bin Kişi

Soruyorlar memleketin neresi? Cevap veriyoruz İskilip.

Cevaptan sonra çoğunlukla söylenen” Atıf hocanın memleketi değilmi?” Evet diyoruz. Bazen- İsmail Beşikçi’de oralı değilmi? Diyende oluyor.

İskilip’i tanıyor musun diye sorduğumda, İskilip’in dolmasını, turşusunu, cevizinin methini duydum diyorlar. Genellikle ’de İskilipli tanıdığım, komşum var diyenle daha çok karşılaşıyorum. Tekirdağlı birisi ile sohbet ediyordum. Bahis memleketten açılınca” Çorum İskilip’e mi bağlı diye sormuştu.

Evliya Çelebi İskilip’e gelerek 10 gün kalmış, “İSKİLİP İLİM VE HİLİM (yumuşak huyluluk) MERKEZİDİR.” Demiştir. İskilipliler genellikle yumuşak huylu, vatanına milletine bağlı insanlar olmuştur. Siyasi görüşü ne olursa olsun, İskilip’ten vatanına ihanet eden insan çıkmamıştır.

İskilip’te görev yapmış bir Kaymakam- “İskilipliler kendi değerlerinin, potansiyelinin farkında değil. Kendilerini hep küçümsüyorlar.” Demişti. Bütün problem burada yatıyor.

İskilip olarak biz asıl gücümüzü bilsek, neler yapabileceğimizi anlasak, o zaman üvey evlat muamelesi görmekten kurtuluruz. Türkiye çapında bulunan 300.000.- İskilipli, üç milletvekiline tekabül eder. Ama İskilip’ten 18 yıldır milletvekili çıkmıyor. Bu durum kimsenin dikkatini çekmiyor.

İskilip olarak bizim dertlerimiz, sorunlarımız, sahipsizliğimiz, İskilip dışında bulunan hemşerilerimizi’ de etkileyecek, bunun seçim sandığına yansıması olacaktır. Tercihleri etkilenecektir.

Seçim arifesinde, İskilip’e gelen siyasiler İskilip’ e hedef gösterdiler. Aslında İskiliplilerin, gelenlere hedef göstermesi, taleplerde bulunması gerekirdi. “SİZ İSKİLİP’İN SORUNLARINI YENERSENİZ, İSKİLİP ’TENDE PARTİMİZE OY ÇIKAR.” demesi gerekirdi. Bu yapılmadığından, İskilip’ten oy istiyorlar, oyu aldıktan sonra ’da İskilip’i sahipsiz bırakıyorlar. Dert dert üstüne, yaz efendim yaz!...

İskilipliler olarak biz, İskilip’in potansiyelinin farkında değiliz. İskilip’i Her gün görüp içinde yaşadığımız için, İskilip’ in değerleri görmüyoruz. İskilip’in yaşlıları bile, bu değerlerin farkında değiller. Eski İskilip Kaymakamımız “İskilip’e kimi getirdiysek çok etkilendiler. Kanada’dan gelenler, biz dünyada böyle yer görmedik dediler.” Demişti.

İskilip’in potansiyeli birçok yerde yok. Buna inanacağız. İskiliplilerinde buna inanmasını istiyorum. Betonlaşma arttı diyorlar. Tüm İskilip’i koruma altına almak mümkün değil. İskilip şimdikinden daha iyi bir duruma gelecektir. Proje üretirsek, vatandaşlar yapılanları görürse hoşlarına gider, İskilip yeniden toparlanma ivmesine girer.

İlçemizin en büyük problemleri:

1-İskilip' te maalesef kanaat önderi yoktur. Sözü dinlenir insan kalmamıştır. Sözü dinlenir insanlar, iftira dedikodu ve yalanlarla pasifize edilmiştir.

2- Siyaset kurumu muhtarlık seviyesindedir. Ciddi proje üretecek ve takip edecek kapasitede siyasetçi yoktur.

3-İskilipin tarihi ve kültürel potansiyelini değerlendirmek için çalışan insanlar küstürülmüştür.

4-Toplum içerisinde fitne, iftira, dedikodu ve ahlaksızlığı yayanlar baş tacı oldukları için ve önemli yerleri işgal ettikleri için balık baştan kokmuştur.

Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun anısına açılan Çatalkara Kültür Sanat evi yeniden faaliyete geçirilmeli, İskilip’e küstürülen Bedri Rahmi’nin gelini Hughette Eyüpoğlu hanımın gönlü alınarak, İskilip’ le barıştırılmalıdır. Bu hanımın İskilip’ e çok hizmeti olmuştur. Ama takdir edilememiştir. Gönüllü elçi olmuş, turistik faaliyeti başlatmıştır.

İskilip Dolması konusu ele alınmalı, önüne gelen Dolmacı olmamalıdır. Belediyenin açacağı kursu takip edip, buradan sertifika alanlar dolmacı olmalıdır. Bu yapılmazsa, dolmanın kalitesi düşmekte, yanmış soğanla yapılan kap kara pirinçli pilav, dolma diye servis edilmektedir.

Baklavamız, turşumuz, İskilip yemeklerimiz, unutturulmamalıdır.

Tahta oymacılığı, ağaç işleri canlandırılmalı, İskilip’ e gelir getirici hale gelmelidir.

Hitit izleri ve doğasıyla, alternatif rotalar arayan tatilciler için sürprizlerle dolu olan İskilip’imiz, her şeyi ile turizme kazandırmalı, Ebusuud Efendi, İskilip’te uzun süre kalan Ak Şemsettin Hazretleri, istiklal Harbine omuz vermiş “Müftü İsmail Hakkı Efendi, Mehmet Münir Çağıl, İsmail Kemal Alpsar” insanımıza tanıtılmalıdır.

İskilip olarak, bizi biz yapan değerleri yeniden tanıyıp, farkında olarak yola çıkalım. Şu anda ülkemizin çeşitli Üniversitelerinde görev yapan 40 tane profesör ile 10 adet doçentimizin bulunduğunu bilerek, bunlardan bilgilerinden yararlanma yoluna gidebiliriz.

Mustafa Yolcu- 09.02.2019

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.