İranlı yetkiliden Türkiye'ye teröre karşı söz

İranlı yetkiliden Türkiye'ye teröre karşı söz
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ramin Mehmanparast, İran ile Türkiye arasında Patriot füzelerinin yerleştirilmesi konusundaki görüş ayrılığı...


İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ramin Mehmanparast, İran ile Türkiye arasında Patriot füzelerinin yerleştirilmesi konusundaki görüş ayrılığı ile ilgili, ''Biz bölgede istikrarı sağlamak istiyoruz. İstikrar, tüm bölge ülkelerinin çıkarınadır'' dedi.

Mehmanparast, İran'ın Ankara Büyükelçiliğinde gazetecilerle bir araya geldi.

Ortadoğu'nun önemli bir süreçten geçtiğini belirten Mehmanparast, bölgede ve uluslararası arenada önemli olayların meydana geldiğini belirtti.

Bölgedeki ülkelerin istişare içinde olmaları gerektiğine dikkati çeken Mehmanparast, bu noktada Batılı ülkelerin kendi menfaatlerini takip ettiklerini vurguladı.

Bölge ülkelerindeki gerçeklerin olması gerektiği gibi yansıtılmadığını savunan Mehmanparast, Ortadoğu ile ilgili gerçeklerin Ortadoğu ülkelerinin kendi basın kuruluşları aracılığıyla aktarılması gerektiğini söyledi.

Mehmanparast, ''Çeşitli basın kuruluşları halkımız ve yetkililerle ilgili haberler yapmıştır. Bu haberleri yaparken de yeteri özen gösterilmemiştir. İki ülke arasındaki yetkililerin farklı görüş açıları olmuştur. Bu da iki ülke kamuoyu arasında hassasiyet uyandırmıştır. Eğer ülkelerimizdeki basın kuruluşları daha fazla ilgi gösterirse kamuoyundaki soru işaretlerinin cevaplarını direk olarak alırlar'' diye konuştu.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Mehmanparast, bir gazetecinin ''İran ile Türkiye arasında Patriotlar konusunda uzlaşmaya varabildiniz mi?'' sorusunu şöyle yanıtladı:

''Bölgede istikrarı sağlamak istiyoruz. Bu tüm bölge ülkelerinin çıkarınadır. Batılı ülkelerin bölgede bulunmalarını da tereddütle karşılıyoruz. Batılıların askeri varlıkları bölgedeki istikrarsızlığa neden olmaktadır. Bu da halkımızın zararına olmaktadır. Batılı ülkelerin öncelikli hedefi siyonizm rejimini kollamaktır. Dolayısıyla bölge ülkelerinde askeri müdahale için bahane arıyorlar. Bölge dışı bölgelerin varlığına ihtiyaç yoktur. Bölgedeki krizleri çözmek için birbirimizin yardımına ihtiyaç vardır. Suriye halkı kendi geleceğini seçimle belirmelidir. Halkımızın askeri müdahaleye karşı olan hassasiyeti görüşmelerimizde vurgulanmıştır.''

Mehmanparast, İran'ın, Irak Başbakanı Nuri el-Maliki'ye yönelik telkini olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine, bölgedeki ülkelerin koşullarının kendileri için önemli olduğunu vurgulayarak, Irak konusunda da bir görüşme yaptıklarını ifade etti. Her ülkenin halkının verdiği oylara saygı duyulması gerektiğinin altını çizen Mehmanparast, ''Halkın oyları neticesinde yasal olarak seçilen hükümetlerin desteklenmesi gerekiyor. Bu konu ayrımcılık yapılarak takip edilemez. Ayrıca seçimler meşru şekilde yapılmalıdır'' değerlendirmesinde bulundu.

-''Terör gruplarıyla mücadelede biz Türkiye'nin yanındayız''-

Türk yetkililerin İran'ın tutumuyla ilgili eleştirileri olduğuna ilişkin bir soru üzerine Mehmanparast, şöyle konuştu:

''Bu durum, İran kamuoyunu da etkiledi. Bu gündeme gelen sorunları biz görüşmelerimizde konuştuk. Bu konuda iki ayrı problem olabilir. Birincisi belki böyle bir konuşma olmamıştır ya da basın bu konuşmanın kaynağını göstermemiştir. İkincisi de konuşmanın yanlış bir şekilde değerlendirilmiş olması ve kamuoyunda yanlış etki bırakması problemidir. Biz bunu söylediğimizde Türk makamları bu şekilde söylenmemiş olduğunu söylediler, açık olmadığını söylediler. Bazı Türk dostlarımız da bazıları kendi şahsi görüşlerini beyan etmiş olabileceklerini söylediler. Bilhassa PKK terör örgütünü İran'la bağlantı halinde olduğuna dair görüşler var. Biz her şekilde terörizmi mahkum ediyoruz. Terör gruplarıyla mücadelede biz Türkiye'nin yanındayız. Ortak işbirliği programımız devam etmektedir. Türk makamları da bunu vurgulamışlardır.''

-''Halkımız tehdidi fırsata çevirmeyi öğrenmiştir''-

Mehmanparast, İran'ın karşı karşıya olduğu ekonomik yaptırımların sorulması üzerine, Batılı ülkelerin İran'a ambargo uygulamalarının sebebinin nükleer çalışmalar olduğunu savundu. Nükleer çalışmalarının ''barışçıl'' olduğunu ifade eden Mehmanparast, şunları kaydetti:

''Bizim nükleer çalışmalarımız 10 yıldır gündemde ama ABD bize 32 yıldır ambargo uyguluyor. Nükleer çalışmalar bahanedir. Onlar İran'daki İslami devrimden rahatsızlar. Ambargonun halkımızın desteğini keseceğini düşünüyor ama yanılıyorlar. Dünyadaki gelişmiş bilim dalları arasında 10 ülke içindeyiz. Bize uyguladıkları ambargonun son aşaması petrolümüze yöneliktir. Ayrıca bankacılık konusunda da ambargo var. Bildiğiniz gibi uygulanabilecek en üst düzey ambargo budur.

Halkımız tehdidi fırsata çevirmeyi öğrenmiştir. Petrol ambargosu konusunda da böyle oldu. Ülkemizin petrol bağımlılığını ortadan kaldırma çabalarımız devam ediyor. Petrol gelirlerine olan bağılılık yüzde 42'dir. Bu gelecek yıl için yüzde 30'a inecek. Birkaç yıl sonra petrol gelirlerine bağlılık tamamen ortadan kalkacaktır. Türkiye ile ticari ilişkilerimiz 2011 yılında 16 milyar dolardı. 2012'nin ilk 10 ayında ise 19,6 milyar dolara yükseldi. Amacımız 2015 yılında bunun 30 milyar dolara yükselmesidir. Potansiyele baktığımızda bunun olacağına inanıyorum. 150 yıl daha petrol ve doğalgaz ihracatımız devam edecektir. Dünyada uzun vadede enerji temini için güvenilir birkaç ülkeden biriyiz. İran'ı enerji konusunda dışlamak mümkün değildir. Türkiye ile ihracatımız konusunda fiyat konusunda kısa sürede anlaşacağız.''

-''Önce çatışmalar durmalı''-

İran'ın Suriye krizi için önerdiği programa da değinen Mehmanparast, konuşmasını şöyle tamamladı:

''Hem biz hem de Türkiye bu sorunu çözmeyi amaçlıyoruz. Belki sorunu çözme yollarında farklı bakış açısına sahip olabiliriz. Ama yapmış olduğumuz müzakerelerde önemli birçok ortak nokta vardır. Bizce öncelikli olarak çatışmaların durdurulması gerekmektedir. Bu çatışmalardan en çok halk etkileniyor. Suriye halkının isteklerini desteklememiz gerektiğini düşünüyorum. Suriye halkının ne istediğini anlamak için çoğunluğun katılımının sağlanması gerekiyor. Muhalifler adı altında birçok grup bulunuyor. Her biri de halkın çoğunluğunun desteğine sahip olduğunu düşünüyor. Silahlı gruplar kaç kişiden oluşuyor? 50 bin mi, 100 bin mi, 200 bin mi? Daha fazla değiller. Suriye'nin nüfus 20 milyondur. Dolayısıyla sağlıklı bir seçim gerekiyor. Suriye halkının kendi kararını alması için Türkiye ve İran, destek olmalı.''

Kaynak: AA, Haber 7

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.