İnternet ülke olsaydı...

Herkesin aklına geliyordu ama konular arasında kaybolup gidiyordu.

Birileri, acaba internet, ABD, Türkiye gibi bir ülke olsaydı yeri nerede olurdu? sorusunu ciddiye alıp araştırmış.

Araştıran da ABD'de bulunan Boston Consulting Group (BCG) adlı bir strateji kuruluşu.

50 kadar ülkede 3 yıl süren bir araştırma yapılmış.

Sonuç mu?

Hiç şaşırtıcı değil.

İnternet 'bir ülke ekonomisi olarak varsayılsaydı, 2016 yılında ABD, Çin, Japonya ve Hindistan'ın arkasında Almanya'nın önünde dünyanın beşinci büyük ekonomisi olarak yer alacaktı.

*

Araştırmayı yapan kuruluşun bu sonuca nasıl gittiğine bakalım;

2010'daki 1,9 milyar internet kullanıcısına karşılık dört yıl sonra dünyada 3 milyar kullanıcı olacak ve internet ekonomisi 2010'da G20 ülkelerindeki 2,3 trilyon dolarlık hacmine karşılık 2016'da 4,2 trilyon dolarlık bir ekonomik hacme yükselecek.

*

Raporda, 'bu yüksek büyümenin taşınabilir cihazlardan internete erişim imkanının artması ve internetteki sosyal ağların gelişimine bağlı olduğu, dünyada özellikle kalkınmakta olan ülkelerde birçok tüketicinin doğrudan sosyal ağlara gittiği' belirtiliyor.

G20 ülkeleri arasında bu konuda başı çeken yani aslan payını alan ülke İngiltere.

İnternetin İngiltere'nin GSMH'sine katkısı 2016'da yüzde 12,4 olacak.

İkinci sırada Güney Kore var.

4 yıl sonra internet Güney Kore'nin GSMH'sine yüzde 8, 27 AB ülkesine ortalama yüzde 5,7, ABD'ye yüzde 5,4, Kanada'ya yüzde 3,6 ve Fransa'ya yüzde 3,4 katkı yapacak.

Kullanıcı sayısının patlama yaptığı Çin'de de internetin GSMH'ye katkısı yüzde 6,9 olacak.

*

BCG raporunda, internetin şirketler için büyük bir güç ve koz olduğunun altı çiziliyor.

Çin, Almanya, Türkiye, Fransa gibi birçok ülkede, tüketicilerle internet üzerinden aktif ilişkisi bulunan küçük ve orta ölçekli işletmeler, internette çok az veya hiç olmayan şirketlerden çok daha hızlı satışlarını arttırdıklarını görüyorlar.

*

İletişim alanındaki baş döndürücü hızın toplumlar üzerindeki etkileri Sivil Toplum Örgütleri'nde de tartışılıyor.

Konu, geçtiğimiz haftalarda Türkiye'nin önemli düşünce kuruluşları arasında yer alan Uluslararası Teknolojik Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV) tarafından da masaya yatırıldı.

Teknoloji-Medeniyet ve Değerler üst başlığı ile gerçekleştirilen Fikir Fırtınası farklı disiplinlerden akademisyenler, işadamları, STK temsilcileri ve gazetecilerin katılımıyla yapıldı.

"Biz mi teknolojiyi, teknoloji mi bizi yönetiyor?" sorusuna cevap arandı.

Tartışmalardan çıkan sonuç: Teknolojiyi amaç olarak değil, araç olarak gördüğümüz sürece sorun yok.

Haftanın STK'sı: Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği

Sosyal ve kültürel projeleriyle birçok ilke imza atmış olan Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği, Gine'den Macaristan'a 10 ülkenin engelli çocuklarını buluşturduğu 6. Uluslararası Gülen Çocuk Şenliği'ni 2-6 Nisan tarihlerinde İstanbul'da gerçekleştirecek.

Organizasyonun sponsorları, Başbakanlık Tanıtma Fonu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve WOW Otel.

Haftanın uyarısı: Mimar ve Mühendisler Grubu'ndan

"Kentsel dönüşüm anayasa yapmak kadar önemlidir. Şehirlerimizi "Herkes İçin Şehir' anlayışı ile 7 den 70'e bütün kuşakların bir biri ile buluştuğu, anlaştığı, kaynaştığı, sevgi ve bilgilerini paylaştığı mekanlar olarak, insan ölçekli ve insan yüzlü olarak tasarlamalıyız.

"Afet riski altındaki alanları dönüştürülmesi" hakkındaki kanunu, aceleye getirilmiş ve yeterince tartışılmamış bir yasa olarak görmekteyiz."

Günün sözü: Düşmanın hata işlerken onu rahatsız etme.
Napolyon Bonopart

Yaşar Süngü
ysungu@yenisafak.com.tr