"İngiltere AB'den çıkarsa kazanır"
İngiltere Başbakanı David Cameron'ın ülkesinin Avrupa Birliği üyeliğini referanduma götürme planı, 'İngiltere'nin AB'den ayrılması ekonomiyi nasıl etkiler?' sorusunu ve tartışmalarını beraberinde getirdi.
İngiltere'nin başkenti Londra'da bulunan 'Griffin' adlı fon şirketinin portföy yöneticisi Aziz Unan AA'ya yaptığı açıklamada, İngiltere'nin şu aşamada AB'den ayrılma ihtimalini düşük gördüğünü söyledi.
Ancak İngiltere'nin AB'den ayrılmasının ülkeye yapılan yatırımları olumlu etkileyeceğini belirten Unan, 'Çünkü AB'nin bürokrasisi, yavaşlığı ve karmaşık mevzuatı çoğu şeyde yatırımcıyı olumsuz etkiliyor ve kaçırıyor. İngiltere Gümrük Birliği'nde kalıp, AB'nin geri kalan kurumlarından çıkarsa, en çok işine yarayacak senaryo bu olur' diye konuştu. Unan, İngiltere'nin ekonomik krizde olan Avro bölgesinde bulunmayarak, sterlinin avantajını yaşadığını anımsattı.
Konuyla ilgili tartışmaya katılanlar arasında Unan gibi düşünmeyenler de var. İngiltere Başbakanı David Cameron'ın referandum önerisinin ülkenin ekonomisini belirsizliğe sürüklemesinden endişe ediliyor. İngiltere'nin AB'den çıkma olasılığının büyük firmaların İngiltere'ye yatırımlarını olumsuz etkileyebileceği kaydediliyor. İngiliz ekonomisi daralırken ve üç dipli resesyon riski artarken, yatırımların azalma ihtimalinden kaygı duyuluyor.
-ABD ile kıta Avrupa'sı arasında köprü-
İngiltere'nin Gölge Dışişleri Bakanı Douglas Alexander, AB üyeliğiyle ilgili belirsizlik yaratmanın, ülkenin yatırıma ve büyümeye ihtiyacı olduğu bir dönemde yanlış olduğunu söylüyor.
İngiltere ticaretinin yüzde 50'den fazlasını AB ülkeleriyle yapıyor. İngiltere'de ayrıca 3 buçuk milyon kişinin işinin AB ülkeleriyle bağlantılı olduğu biliniyor.
Bu çerçevede farklı siyasi partilerden üyeler, ülkenin AB'de kalması için bir lobi grubu oluşturarak çalışmalarına başladı. Cameron'ın lideri olduğu Muhafazakar Parti'den Ken Clarke'ın da bulunduğu lobi grubunda, Liberal Demokrat Partili Hazine Bakanı Danny Alexander ve İşçi Partili Lord Mandelson da yer alıyor.
Hazine Bakanı Alexander, İngiltere'nin AB'nin kalbinde yer alarak, daha fazla söz sahibi olması gerektiğini, birlikten ayrılmanın olumsuz ekonomik sonuçlar doğuracağını ifade ediyor.
Ekonomistler, ABD ile kıta Avrupa'sı arasında 'köprü' olan Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılmasının, ABD ile birlik arasındaki ekonomik ilişkilere de olumsuz yansımaları olabileceği konusunda uyarıyor.
ABD güçlü müttefiki İngiltere'ye, AB'den ayrılmaması tavsiyesinde bulunuyor ve referandumların ülkeleri kendi içlerine dönük hale getirdiğini söyleyerek, 'İngiltere'nin AB'de güçlü bir ses olduğunu' bildiriyor.
-Serbest ticarete ve rekabete dayalı bir AB-
İngiltere Başbakanı Cameron serbest ticaret ve rekabete dayalı bir AB istiyor ve birliğin daha az bürokratik olması gerektiğini, reforma ihtiyacı olduğunu ifade ediyor.
Terörle mücadele gibi konularda birlik içinde daha fazla işbirliğine inanan İngiliz Başbakanı, tek tek ülkeleri ilgilendiren konularda ise Brüksel'den dikte ettirilen kararlar yerine, ülkelerin kendi hükümetlerinin kararlarının geçerli olması gerektiğini vurguluyor.
Cameron ülkesinin 1973 yılından bu yana sürdürdüğü AB üyeliğini önce yeniden müzakere etmek, ardından ise İngiliz halkına AB'de kalmayı isteyip istemediğini sormak istiyor. Cameron'ın lideri olduğu Muhafazakar Parti 2015 yılında yapılacak genel seçimi kazanırsa, halk oylamasının parlamentonun ilk görev döneminde, yani 2017 yılı bitmeden yapılması bekleniyor.
İngiltere Başbakanını referandum yoluna iten temel etkenin Avro bölgesi krizi olduğu bildiriliyor. Avro bölgesindeki ekonomik krizin derinleşmesi, özellikle Cameron'ın partisi içerisinde AB karşıtı seslerin yükselmesine ve Muhafazakarların tabanından AB karşıtı görüşleriyle bilinen Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi'ne (UKIP) kaymalara neden oldu.
Dolayısıyla Cameron'ın geçen hafta yaptığı AB konuşması, partisinin tabanını kazanması olarak yorumlandı. Cameron'ın konuşması sonrası yapılan kamuoyu yoklamaları İngiliz Başbakanının lideri olduğu Muhafazakar Parti'ye desteğin yüzde 3 ila 5 civarında arttığını ortaya koydu. Anketlerde 2010 yılında yapılan genel seçimden bu yana lider parti olarak görünen muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Ed Miliband, Cameron'ı ülkesinin değil, partisinin çıkarlarını düşünmekle eleştirdi.
AA, Star
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.