İmralı notlarının hedefi ya da zehri kim içecek?

İmralı notlarının hedefi ya da zehri kim içecek?
Bir haftadır Türkiye gündemini meşgul eden 'İmralı notları' ile ilgili bugüne kadar çok şey söylendi.Nasıl ve neden sızdırıldığından bu sabotajdan...


Bir haftadır Türkiye gündemini meşgul eden 'İmralı notları' ile ilgili bugüne kadar çok şey söylendi.

Nasıl ve neden sızdırıldığından bu sabotajdan kimin ne kazandığına kadar her şey yazıldı, çizildi.

Ancak gözden kaçan bir boyutu olduğu düşüncesindeyim.

Notlar içerik olarak daldan dala geziniyor ancak esasında iki kesimi hedefe koyuyor. PKK/BDP ve hükümet ile onu destekleyen toplumsal hareketler.

BDP notları medyaya vererek istediğini aldı.

Ancak öbür cephe ciddi anlamda yıprandı/yıpranıyor. Hele hele süreç başarısız olursa fatura siyasi iradeye çıkarılmak istenecek.

Aslında İmralı notları bu yönüyle İrtica ile Mücadele Eylem Planı'na benziyor denebilir.

Malum olduğu üzere o eylem planı hükümet ve Gülen cemaatini yıpratmayı hedefliyordu.

Öncelikle şunu kayda geçip altını çizelim:

Barış süreci, sonuna kadar desteklenmesi ve sabotajlara rağmen çözümde ısrar edilmesi gereken bir konu.

Sürece dair riskleri ve olası tehlikeleri dile getirmek de savaş istemek değil sürecin başarıya ulaşmasına katkı sağlamak için.

En basit tabirle özensizlik

İmralı notlarının tutanak başlığında sunulması hükümet çevrelerinin de dediği gibi iyi niyetli olmayan bir sabotaj. BDP cephesinin iddia ettiği gibi de fotokopicinin, çaycının iradesiyle olmuş bir konu değil.

Aksine iradi ve kurumsal bir tavır.

Maalesef medya da bu süreçte kötü bir sınav verdi. Her haliyle psikolojik harp izleri taşıyan metni edit etmeden basmak en basit tabirle özensizlik.

Gerçi metin de edit yapılmış. Bazı isimler ve bölümler çıkarılmış. Yani istenirse çıkartılan bölümler olabiliyormuş.

Oysa hükümet, toplumun sevip saydığı kanaat önderleri ve gazetecilerle ilgili bölümlerin yayınlanmaması gerekirdi. Çünkü kullanılan ifadeler, ithamlar ve akla ziyan analizler barış ortamına/sürecine hiçbir katkı sağlamayacak türden.

Üstelik gerçekliği yok.

Kaldı ki yıllarca andıçlardan çekmiş bir medyanın aynı hataya düşmemesi gerekirdi.

Öcalan'ın konuşma üslubuna ve narsist söylemlerine alışmış olanların bile dikkatini çeken bir konu var.

Her ne kadar konuşma BDP'liler aracılığı ile Kandil'e yapılmış gibi gözükse de aslında hedef kitle farklı.

Hükümete övgü düzüyormuş gibi gözükse de halkı çok rahatsız edecek şeyler var o notlarda.

İktidarın çok önem verdiği anayasa için bile 'Yaz Sırrı' deyip metin dikte ettirmesi, başkanlık sistemine yönelik destek açıklaması tersten okursanız hükümeti köşeye sıkıştırma hamlesi olarak görülebilir.

Nisan sonunda hükümet kendi anayasasını referanduma götürmek isteyince muhalefetin 'Öcalan anayasası' kampanyası başlatacağını görmek için müneccim olmaya gerek yok.

Başkanlık sisteminde de aynısı olacak. 'AKP BDP ele ele başkanlığa' kampanyasına dönüşecek.

Said Nursi ve Fethullah Gülen ile ilgili söylemleri ise PH izleri taşıyor.

Milyonlarca insanın sevip saydığı isimlere yönelik bu yıpratmaların tesadüfen metne girdiğini düşünmek fazla iyi niyetli olur.

Yani, ayrıntılar unutulduğu zaman herkesin kafasında notlardan iki konu kalacak. Hükümet/PKK dirsek teması iddiası ve Gülen cemaati...

İddiaların gerçekliği yok ama çamur at izi kalsın yöntemi uygulanıyor.

Bu yönüyle İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nın hedeflerine benzemiyor mu?

Sürece dair bir diğer boyut da şu: Hükümet gerekirse baldıran zehri içeriz diyerek doğru olanı yapıyor. Başbakan ekibini az konuşun diye uyarıyor.

Hükümet çok tedbirli, dikkatli.

Peki ama bu zehri sadece hükümet ya da ülkenin batısı mı yutacak? BDP ve Kandil'e düşen bir sorumluluk yok mu?

BDP genelge yayınlayıp Nevruz'u 'Öcalan'a özgürlük Kürtler'e statü' başlığında kutlamaya başlıyor. Özensiz demeçler birbirini izliyor.

Toplumun vicdanını kanatan adımlar atılıyor.

İyi de bu baldıran zehrini sadece hükümet mi içecek?

ADEM YAVUZ ARSLAN YAZDI, Bugün

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.