İçişleri Bakanı Soylu: 2018'de 21 bin 600 uyuşturucu satıcısı tutuklandı
İçişleri Bakanı Soylu: 2018'de 21 bin 600 uyuşturucu satıcısı tutuklandı
İçişleri Bakanı Soylu, 2018 yılında gerçekleşen operasyonlarda 21 bin 600 uyuşturucu satıcısının tutuklandığını bildirdi.
KASTAMONU
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2018 yılında gerçekleşen operasyonlarda 21 bin 600 uyuşturucu satıcısının tutuklandığını bildirdi.
Soylu, Turhan Topçuoğlu Şehir Parkı'nda, Turhan Topçuoğlu Şehir Parkı 2. etabı, Hologram Merkezi, Bölge Trafik Şube Müdürlüğü hizmet binası, Atabey Konağı Millet Kıraathanesi ve Muhtarlar Müzesi'nin ortak açılışı amacıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, 2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti olan Kastamonu'da bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
Geçen hafta Ağrı'ya gittiğini belirten Soylu, orada da güzel eserler ortaya koyduklarını vurguladı.
Birilerinin "Niçin kayyuma belediyeler alındı? Niçin teröre destek sağlayan, insan kaynağı sağlayan, festivaller düzenleyip oradaki çocuklarımızı dağa gönderip eline silah verilen bu anlayışa son verildi?" diye Meclis kürsünden itiraz ettiklerini anlatan Soylu, "Ağrı Belediyesi teslim alındığında 1 aracında 400 haciz vardı. Belediyenin 12,5 trilyon borcu vardı. 6,5 trilyon borcu sadece esnafaydı. Niye? Paralar dağa gidiyordu. 13-14 yaşındaki kızları annelerinin kucağından, okullarından alıp dağa götürüp o iğrenç adamların önüne sunup, onlara tecavüz ettirip, bir daha annesinin babasının yüzüne bakamaz hale getiren anlayışı kaldırdık diye bazen Avrupa'dakiler, bazen de burada terörün, PKK'nın siyasi kolu olan partinin yöneticileri bize çemkiriyor. 100 defa bu işi yapsanız, bin defa, on bin defa o belediyeleri teröre hizmet eder halden kurtarmak bizim boynumuzun borcudur." ifadelerini kullandı.
Ağrı'da bir yılda 47 bin 157 çocuğa kodlama eğitimi verildiğine işaret eden Soylu, "Kimisi robotik kodlama, kimisi akıllı şehirler planı yapmış. Bunların dertleri çocuklarımız orada ilimle, okulla, öğretmenle buluşmasın. (Çocuklarımızı oradan dağa, Kandil'e götürelim) düşüncesi var. Bu düşünceyi ortaya koyanlara fırsat vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Çok kısa süre içinde çocuklarımız ne güzel işler başaracak." diye konuştu.
Soylu, çağrı merkezlerinin 112'de birleştirileceğini dile getirerek, Kastamonu'da 112 Acil Merkezi ve Güvenlik Acil Durum Merkezi'ni bitirdiklerini, önümüzdeki günlerde hizmete gireceğini aktardı.
İçişleri Bakanı olduğu dönemde tek çatı altında hizmet veren 112 hattının 18 yerde bulunduğuna dikkati çeken Soylu, bugün 42'sini tamamladıklarını, gelecek yıl sonuna doğru da 81'ini bitireceklerini, böylece vatandaşların sağlık, polis, orman gibi konuların hepsine buradan ulaşacağını söyledi.
"Türkiye'nin büyümesinden rahatsız olanlar operasyon çekmeye çalışıyor"
Bakan Soylu, bu topraklardaki kardeşliğin çok önemli olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tam 6 yıldır Türkiye'nin büyümesinden, zenginleşmesinden, ayakları üzerinde durmasından, etrafındaki coğrafyaya elini uzatmasından, dünyada kim mazlumsa, kim sıkıntıdaysa, bu coğrafyanın, dinimizin, milletimizin, geleneğimizin bize verdiği anlayışla elini uzatıp yardımcı olmasından, kimliğini kaybetmemesinden, annesinin, atasının söylediğini unutmamasından rahatsız olanlar, operasyon üzerine operasyon çekmeye çalışıyor. Türkiye'yi istikametinden vazgeçirmeye çalışıyorlar. Gezi olaylarından 17-25 olaylarına, 6-7 Ekim olaylarından 15 Temmuz'a kadar tek bir dertleri var. Dertleri Türkiye'yi istikametinden vazgeçirmek. Dertleri 10 bin doların üzerine gelen Türkiye'nin kişi başı gelirini 25 bin dolara ulaştırmamak. Dertleri önlerinde eğilmeyen, belini bükmeyen, her dediklerine 'eyvallah' demeyen, milletimizin özgür ve hür yaşamasını, ülkenin terörden arındırılmasını, ülkemin istihdamından zenginliğine kadar bu ülkenin dünyanın en büyük 10 devletinden biri olmasını sağlayan ve milletin itimat ettiği Tayyip Erdoğan'ı Türkiye'nin yönetiminden uzaklaştırmak. Türkiye'yi istedikleri gibi idare edip istedikleri yöne çevirebilmek."
Mazlum coğrafyada Türkiye'nin eserleri bulunduğunu belirten SüleymanSoylu, şöyle konuştu:
"Suriye'ye, Irak'a, Yemen'e, Fas'a, Sudan'a bakın. Memleketimizden ne kadar gurur duysak azdır. Geçen hafta Fas'taydım. Ondan önceki hafta Sudan'a gittim, hem güvenlik toplantıları hem de orada yaptığımız bazı hizmetler için. Sudan'da en çok ne var, biliyor musunuz? Yetim evleri. Savaşlardan, annelerinden, babalarından ayrılmış yetim evleri. Onlara uzanan eller kimin eli? O yetimleri orada sahipsiz bırakmayan. Niçin bu ülkenin zengin olmasını, kendi başına ayakta durmasını istemiyorlar? İstedikleri gibi karıştırıp, bütün İslam coğrafyasını alt üst edecekler. Onların yaptığını kimse yüzüne vurmasın ve aynı zamanda oralara kimse elini uzatmasın. Allah'ıma hamdolsun, iyi ki bu milletin evladıyız. Sudan'da da Tunus'ta da Somali'de de Afrika'da da bu milletinizi eseri var."
"Böyle bir müttefiklik olmaz"
Soylu, Turhan Topçuoğlu Şehir Parkı'nda, Turhan Topçuoğlu Şehir Parkı 2. etabı, Hologram Merkezi, Bölge Trafik Şube Müdürlüğü hizmet binası, Atabey Konağı Millet Kıraathanesi ve Muhtarlar Müzesi'nin ortak açılışı amacıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ülkelerindeki savaştan kaçan Suriyelilere sahip çıktığını hatırlattı.
Yüzyıllar önce de Musevilerin sıkıştıklarında bu topraklara geldiğini, insanların dinine, kim olduğuna bakmadan onlara sahip çıkıldığını vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:
"Osmanlı-Rus harbinden sonra Kafkaslar'dan Abazalar, Tatarlar, Gürcüler, Çerkezler, herkes bu topraklara geldi. Kırım'dan bu topraklara geldiler. Bulgaristan'dan bu topraklara geldiler Osmanlı-Rus harbinde. Sadece ve sadece soydaşımız ve dindaşımız diye. Bu topraklar onlara yurt oldu. Hep beraber büyük bir millet olduk. Kimse sırtını dönmedi. Binlerce kilometre öteden geldiler, evlerini barklarını bıraktılar. Kurtuluş mücadelemizden sonra Selanik'ten mübadiller geldi, bizim kardeşlerimiz. Yol verildi, arsa verildi, ev yapıldı. Onlarla kardeş olduk, sırtımızı dönmedik. Rahmetli Menderes'in başbakanlığı döneminde aynısı Yugoslavya'da yaşandı, Kosova'da, Bosna'da. Nineler evlatlarına dediler ki, 'Gidin canınızı kurtarın'. Annelerini, babalarını orada bıraktılar. Yürüyerek can havliyle, koşarak Anadolu topraklarına geldiler. Kimisi İstanbul'da, Adana'da, Nevşehir'de ocak kurdu."
Saddam Hüseyin'in Irak'ta kimyasal silahla zehirlemek istediği Peşmergelere Türkiye'nin ev sahipliği yaptığını hatırlatan Soylu, "Biz büyük bir milletiz. Şimdi de Suriyeli kardeşlerimiz tecavüzden kaçmışlar, tacizden kaçmışlar. Tayyip Erdoğan ne yapsaydı? Kapımıza gelmiş bu adamlar, 'Bize tecavüz ediyorlar, bizi öldürüyorlar, hamile annelerin karnına şiş batırıyorlar, ne olursun bizi kurtar.' dediklerinde ne yapacaktı? Müslümanlığını mı unutacaktı, kendine bırakılan emanetleri mi unutacaktı, dinimizin söylediği, 'inananlar kardeştir' sözüne mi sırtını dönecekti, ne yapacaktı? Sahip çıkacaktı. Sahip çıktık, millet sahip çıktı, ülkem sahip çıktı, Türkiye sahip çıktı." değerlendirmesinde bulundu.
Soylu, Amerika Birleşik Devletleri'nin PYD'ye binlerce tır yardım yaptığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
"PKK'ya yardım yapıyor. Bir taraftan bizim sırtımızı okşayıp, '3 tane teröristi arananlar listesine koyduk.' diyor. Öbür tarafından Amerika, PYD ile el sıkışıp, 'Petrolün şu kadarı senin olsun, bu kadarı benim olsun.' diye bir terör örgütü ile iş birliği yapıyor. Ondan sonra o terör örgütü gidiyor DEAŞ ile iş birliği yapıp, 'Petrolün taşınmasında ortak olalım, beraber para kazanalım.' diyor. Amerika'nın kimin eline kimi soktuğunun, ne yaptığı belli değil. 15 Temmuz'un o meczup yöneticisi tek başına mı yaptı o işi? Nerede yaşıyor 15 Temmuz'un yöneticisi? O hain, o meczup nerede yaşıyor. Amerika'da yaşamıyor mu? Ona orada villalar vermediler mi? 251 şehidimizin katili, binlerce insanımızın faili, bu ülkeyi alıp başka taraflara çekmek isteyen, peşkeş çekmek isteyen, PYD'ye sahip çıkan, PKK'ya sahip çıkan, DEAŞ'ı kendisi üreten, ardından FETÖ terör örgütünün tüm mensuplarına sahip çıkan Amerika, ondan sonra biz müttefikiz. Nasıl müttefiksin? Sınırlarımızda PKK'yı, PYD'yi, terör örgütlerini besleyeceksin. Onlara tırlarla silah göndereceksin, Kandil'e adam gönderip en iyi teknolojilerin nasıl terör örgütü tarafından kullanacağını öğreteceksin, ondan sonra 'Türkiye ile müttefikiz' diyeceksin. Böyle bir müttefiklik olmaz."
Dünyada Doğu'yu da Batı'yı da binlerce kilometre öteden gelip karıştıran bir anlayışı gördüklerini dile getiren Soylu, bunun karşısında Türkiye'nin siyasal istikrarla durabileceğini anlattı.
Uyuşturucu ile mücadele çalışmaları
Bakan Soylu, "Okulların önünde uyuşturucu satıcısı gördüğünüzde ayaklarını kırın" dediğini hatırlatarak, şu değerlendirmede bulundu:
"Bana kızdılar bu lafı söyledim diye. Yanlış mı yapmışız? Öyle bir mücadele yapılıyor ki 81 ilde narkotimlerimizi oluşturduk. Bir baktım ki uyuşturucudan ölenlerin sayısı 500'den 900'e çıkmış. 'Eyvah' dedim, bir tehlike var burada. Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettim. Dedi ki, 'Seferberlikle üzerine gidiyorsunuz'. Uyuşturucudan ölen, ekim ayının sonuna kadar 941 sayısı 2017 sayısıdır. 926 sayısı 2016 sayısıdır. Bu yıl bu zamana kadar 317. Bunu daha da aşağıya çekmek için büyük gayret ortaya koyacağız. Mücadelemizin karşılığını alıyoruz. Dün arkadaşlarımız yine operasyon yaptılar. Sosyal medyada uyuşturucuyu özendirmeye çalışanlara operasyon yaptı. Hiç endişe etmeyin. Bu yıl şu ana kadar 21 bin 600 uyuşturucu satıcısını tutukladık. Terörle nasıl mücadele etmişsek, aynı şekilde uyuşturucuyu da silmezsek namerdiz."
Soylu, konuşmasının ardından Turhan Topçuoğlu Şehir Parkı 2. etabı, Hologram Merkezi, Bölge Trafik Şube Müdürlüğü hizmet binası, Atabey Konağı Millet Kıraathanesi ile Muhtarlar Müzesi'nin açılışını gerçekleştirdi.
Muhabir: Özgür Alantor, İlyas Gün
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.