İçimizdeki işgalciler: Devşirmeler

İçimizdeki işgalciler: Devşirmeler
 Türkiye’de yabancıların faaliyetleri konusunda uzman isimlerden Prof. Dr. Necmettin Tozlu, vahim tabloyu Star’a anlattı: Batı, zihniyetini küçülttüğü...

 

Türkiye’de yabancıların faaliyetleri konusunda uzman isimlerden Prof. Dr. Necmettin Tozlu, vahim tabloyu Star’a anlattı: Batı, zihniyetini küçülttüğü devşirmelerle bizi içeriden vuruyor.

 

Türkiye’de yabancı ülkelerle bağlantılı eğitim kurumları ve kişilerin ülke aleyhine faaliyetlerine dikkat çeken Prof. Dr. Necmettin Tozlu, “Yabancı okullar ile sözde sivil toplum örgütü veya çevreci dernek ve vakıflar, zihniyetlerini küçülttükleri aydın, gazeteci, bürokrat ve siyasetçilerle Türkiye’nin Batı’ya bağımlı kalmasını istiyor” dedi.

Türkiye’deki yabancı eğitim kurumları ve faaliyetleri konusunda uzman olan Bayburt Üniversitesi Rektör danışmanı Prof. Dr. Necmettin Tozlu, Türkiye’de yabancı devletlerin bazen okullar, bazen diplomatlar aracılığıyla dinden siyasete ve ekonomiye kadar sayısız alanda misyonerlik faaliyetleri yürüttüğünü söyledi. Prof. Tozlu, Türkiye’de ‘Devşirilmiş kuşaklar’ yetiştirilmeye çalışıldığına işte böyle dikkat çekti:

SİZ ARTIK O’SUNUZ

“Eğitim kurumlarındaki yabancı ülke misyonerleri, zamanın şartlarına göre strateji değiştirip faaliyetlerini sürdürürler. Evvela bir zihniyet dönüşümü sağlıyor. Zihniniz dönüştüğünde zaten siz o’sunuz demektir. İslami ahlakla yetişmiş bir adamı Hıristiyan yapamazlar.

GAZETECİ, ÇEVRECİ...

Ama öyle şartlar hazırlanır ki sizde bir zihniyet değişimi olur. Bu gelişmemiş ülkelerde çok daha kolay oluyor. Ama belli bir temeli olan ülkelerde işte bu eğitim süreci devreye giriyor. Batılı ülkelerin misyonerleri sadece Hıristiyanlık için faaliyet göstermiyor. Bazen bir öğretmen, bazen bir doktor, bazen de diplomat kılığındalar. Bazen sanatçı, bazen çevreci, bazen sivil toplum örgütü, bazen akademisyen, bazen dernek, bazen vakıf, bazen aydın görünümündeler. Eğitim ve finans alanında, arkalarında çok ciddi destek olmasa başarılı olamazlar. Sıkıştıkları noktada yabancı ülkeler direkt devreye girerek siyaseten ya da diplomasi ile önlerini açıyor.”

Türkiye’nin güçlenmesini istemiyorlar

Prof. Tozlu, “Neden bizi devşiriyorlar?” sorusunun cevabını ise şöyle veriyor: “Çünkü Türkiye, Ortadoğu ve İslam dünyasında potansiyeli olan dünyadaki tek ülke. Çin’in, ABD’nin gücü var ama bölgede böyle bir potansiyeli yok. O yüzden Türkiye’nin güçlenmesini istemiyorlar. Her zaman onlara muhtaç hale getirmeye çalışıyorlar. Şu anda tüm Batı aleminin amacı bu. Zihniyetimizin küçültülmesi, toprağımızın küçültülmesinden daha feci. Önce zihnen bağımsız olmamız lazım. Onların okulları kadar güçlü okullarımızın, onlardan daha güçlü dernek ve vakıflarımız olması lazım. Aydınımızın, gazetecimizin, profesörlerimizin, yöneticimizin bir derdi, ideali olacak. Milli ve güçlü ülke derdi olmalı. Dil, vatan, din derdi olmalı. Devşirilmiş zihniyetlerin kurtarılması lazım.”

Tarihten acı itiraf örnekleri

Yabancı uyruklu okullardan devlet yöneticilerinin çıkmasının çok acıklı bir durum olduğunu söyleyen Prof. Dr. Necmettin Tozlu sözlerini şöyle tamamladı: “Tarihe bir bakın. Robert Kolej yöneticilerinin kendi hatıratlarında itiraflar var. Osmanlı’dan Bulgaristan’ı ve Ermenistan’ı çıkarıp devlet yapan Robert Kolej’dir. Bugün de Türkiye’nin dil birliğinin yıpratılması, küçültülmesinde bu azınlık okul ve kurumlarının çok büyük etkisi var. Türkiye Batılıların değimiyle ‘take-off’ (Uçuşa hazır) konumunda bir uçak gibi ama başını kaldırarak kalkınması ve bölgeye liderlik etmesini istemiyorlar. Bu yabancı okul ve vakıflarla zihnen devşirilmiş kişilerle bizi engellemeye çalışıyorlar.”

Aydınlara bakın!

Günümüz aydınlarının durumuna dikkat çeken Prof. Tozlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Üzerimizden envai çeşit devşirme kullanıyor. İçimizde sözde bir aydın grup oluşturuyorlar. Okullarda misyonerlik çalışması yapıyorlar. Dernek ve vakıflar üzerinden kendi ülkelerine davet ettikleri STK temsilcilerine paye veriyorlar. Allah aşkına, aydınlarımızın düşüncelerine, sözlerine bir bakın. ‘Batı yapar, biz yapamayız’. Hep onların, Batılıların paralelinde gidiyorlar. Amaç Türkiye’nin güçlenmesini engellemek

Türkiye solarsa sulayın büyürse budayın

Dış politika yazarlarının duayenlerinden gazeteci Mustafa Necati Özfatura, Emperyalist güçlerin Türkiye’ye yönelik politikalarını, Türk ve İslam düşmanı İngiliz devlet adamı Churchill’in vasiyeti doğrultusunda belirlendiğini yazdı. Özfatura, Churchill’in “Türkiye solarsa sulayın, büyürse budayın” mesajı verdiği vasiyetini şöyle özetledi: “Türkiye Batı’nın emrinde ve hizmetinde olarak Batı’nın tayin ettiği gücü aşmamalı. Zayıflayınca desteklenmeli. Varsayalım gücü aşırı artarsa Orta Doğu’da, Balkanlar’da ve de Kafkasya’da Osmanlının boşluğunu doldurmaya asla müsaade etmemelidir. Türkiye’nin aşırı güçlenmesini önlemek için her çareye başvurulmalıdır. Bu işte Batı sahnede yer almamalıdır. Milli ve manevi değerlerden koparılarak Batı kültür potasında eriyen aydınlar, etnik ve mezhep kışkırtmaları, ideolojik ve iktidar kavgaları ile aşırı güç çökertilmelidir.” (Star)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.