Milyonlarca memur ve emeklinin aylardır beklediği zam oranları nihayet belli oldu.

Hükümetin memura zam teklifi belli oldu. Hükümet memurlara ilk yıl için yüzde 3+3, ikinci yıl için ise yüzde 2+3 zam önerdi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, zam için bu yıl yüzde 3+3, gelecek yıl ise yüzde 2+3 olarak açıkladı. Çarşamba gününe kadar sendikalar da teklifi değerlendirecek. Ve pazarlık sürecek.

HÜKÜMETİN SUNDUĞU TEKLİF YOK HÜKMÜNDEDİR

Memur-Sen Başkanı Ahmet Gündoğdu, toplu sözleşme görüşmeleri kapsamında hükümetin önerdiği zam teklifine ilişkin, ''Bu teklif yok hükmündedir, çarşamba günü büyüyen Türkiye'nin büyüklüğüne ve gelişmelere paralel yeni bir teklifle gelmelerini bekliyorum'' dedi.

Memur sendikaları ile hükümet arasındaki toplu sözleşme görüşmeleri kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda yapılan 4. oturumun ardından memur sendikaları konfederasyonları başkanları açıklama yaptı.

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu 4 aylık enflasyonun yüzde 3,5, yıllık enflasyonun yüzde 11'lerde olduğunu belirterek, 2011 yılının büyüme oranının ise yüzde 8,5 olduğunu söyledi.

Açıklanan teşvik paketinin, geleceğe yönelik iş dünyasına ufuk yansıtan, kendine güveni olan bir hükümet anlayışı içerdiğini ifade eden Gündoğdu, dün temeli atılan Ovit tüneli ile Türkiye'nin 130 yıllık rüyasının gerçekleşeceğini dile getirdi.

Gündoğdu, şunları kaydetti:

''Bu gelişmeler içerisinde bize gelen teklife baktığımız zaman 'dağ fare doğurdu demek' doğru bir tanım olmaz, dağ fare bile doğurmadı. Seyyanen zam, tavan aylığa zam, ek ödemeler boyutuyla hiçbirine bir teklif yok, gelen yüzdelik zam teklifi de Türkiye'de madem her şey bu kadar yolunda, bütün işler seyrinde, dünyanın her çeyrekte büyüyen ikinci-üçüncü ülkesi, krizleri en iyi yöneten ülke ama teklif Afrika ülkesiymişiz gibi ya da krizle boğuşan Yunanistan'ın verebileceği teklif gibi 3 3, 2 3. En azından bunların iki katı masaya gelmiş olsaydı, anayasa değişikliği, toplu sözleşme hakkı, büyüyen Türkiye ve büyüyen Türkiye'yi daha da büyütme doğrultusunda çalışanları mutlu eden bir yaklaşım olurdu. Buradan hükümete, Kamu İşveren Heyeti'ne, Türkiye'nin gerçek fotoğrafını yansıtan bir teklifle gelmelerini öneriyorum. Bu teklif yok hükmündedir, çarşamba günü büyüyen Türkiye'nin büyüklüğüne ve gelişmelere paralel yeni bir teklifle gelmelerini bekliyorum. Sayın Bakan uzlaşıdan bahsetti, bu rakamlar uzlaşı habercisi rakamlar değil.''

''Türkiye büyüyor, büyümeden hakkımızı istiyoruz''

Yarın saat 11.00-14.00 saatleri arasında 81 ilde ve ilçelerde hükümetin teklifini kabul etmediklerini ve asla kabul etmeyeceklerini, müzakere edilebilir bulmadıklarını dile getirecekleri kitlesel eylemler yapacaklarını söyleyen Gündoğdu, ''Türkiye büyüyor, büyümeden hakkımızı istiyoruz. Hem ekmeğin büyümesinden yanayız hem büyüyen ekmekten hakkımızı istiyoruz, hem kayıt dışılıktan kurtulmak istiyoruz hem de demokrasinin yeşermesinden yana tavır koyuyoruz. Ama bu iş dünyasına ayrı sermayeye ayrı, çalışana ayrı işçiye ayrı memura ayrı gibi farklı yaklaşımlar olursa bunu da asla kabul etmeyeceğimizi ifade ediyorum'' diye konuştu.

Gündoğdu, müsteşar ile hizmetli arasındaki makası daraltmak için 10 yıl çaba sarf etmişken bütün ek ödemeleri bu doğrultuda almışken 666 sayılı KHK ile müsteşara ve genel müdüre bir gecede 772 TL zam yapıldığını belirterek, bu makasın yeniden daraltılmasının gerektiğine işaret etti.

Konfederasyonların masaya getirdiği tekliflerde hiçbir sorun olmadığını öne süren Gündoğdu, ''Kamu işveren heyetinin getirdiği teklif sorunlu, bu teklifi gözden geçirmelerini yeniden teklif ediyorum'' dedi.

Türkiye Kamu-Sen Genel İsmail Başkanı Koncuk: Merkez Bankası'nın hedeflenen enflasyonun merkezinin yüzde 6,5, üst noktasının ise yüzde 7,3 olduğu şeklinde açıklama yaptığına işaret ederek, ''Bugüne kadar 9 toplu görüşme yaptık. İlk defa hedeflenen enflasyonun altında bir teklifle kamu çalışanları karşı karşıya. Bu teklif 2 milyon 600 bin kamu çalışanını, 1 milyon 800 bin emekliyi yok sayan bir tekliftir. Milyonlarca insanı ekonomik sefalete terk eden bir tekliftir, bunları görmezden gelen bir tekliftir'' şeklinde konuştu.

2012 yılının ilk üç aylık döneminde enflasyonun yüzde 3,9 gerçekleştiğine dikkati çeken Koncuk, ''Bize yüzde 3 zam teklif ediyorlar birinci altı ayda. Bunu hiçbir akıl sahibi, izan sahibi açıklayamaz'' ifadesini kullandı.

Hükümetin teklifinde hizmet kollarının taleplerinin hiçe sayıldığını söyleyen Koncuk, ''Sadece yoğurt talepleri karşılanıyor hizmet kollarının. Böyle bir anlayış olabilir mi?'' diye sordu.

Emeklilerin yaşadığı sorunların görmezden gelindiğini öne süren Koncuk, ek ödemelerin emeklilikte dikkate alınmamasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Koncuk, şöyle devam etti:

''Dolayısıyla bu teklif muzır bir tekliftir. Hükümetin adil gelir paylaşımı iddiasıyla asla örtüşmeyen bir tekliftir, bu teklifi reddediyoruz, her kelimesini reddediyoruz. Hem genel toplu sözleşme yönünden hem hizmet kolları talepleri yönünden reddediyoruz. Ben, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı olarak, Yönetim Kurulu üyelerimiz adına, bütün konfederasyonlarımızı 21 Mayıs'tan sonraki bir tarihte ortak iş bırakma eylemine davet ediyorum. 26 Mayıs'ta büyük miting yapacaktık onu iptal ediyoruz. İş bırakma eylemi gerektirecek boyutta kamu çalışanlarını, emeklileri değersiz gören bir taleptir, bunun cevabı mitinglerle olmaz, iş bırakma eylemiyle olur. Bütün konfederasyonlarımızı iş bırakma eylemine davet ediyoruz. Türkiye Kamu-Sen olarak 21 Mayıs'tan sonraki bir tarihte uzlaşma sağlarsak beraberce sağlayamazsak tek başımıza bu iş bırakma eylemimizi yapacağız.''

Hükümetin teklifinde öğretmene 1 puanlık bile artış öngörülmediğine dikkati çeken Koncuk, ''Dolayısıyla bu müzakereden ne çıkar derseniz böyle bir talep geliyorsa bu müzakerenin bir geleceği olmadığını bütün kamu çalışanlarının bilmesini istiyorum. Eğer bu taleplerin, tekliflerin adam gibi teklifler olmasını istiyorsak kamu çalışanları gücünü göstermek zorundadır. Kimse emeklilerle birlikte 5 milyon insanı, aileleriyle birlikte 20 milyon insanı yok sayamaz. Hiçbir hükümetin oy oranı yüzde yüz bile olsa 20 milyon insanı görmezden gelme hakkı asla olamaz'' diye konuştu.

KESK Genel Başkanı Özgen

KESK Genel Başkanı Lami Özgen, hükümetin teklifinin kendilerinde hayal kırıklığı yaratmadığını belirterek, teklifin 2012 bütçesindeki kamu çalışanlarına öngörülen ücreti içerdiğini söyledi.

Hükümetin önerdiği ücretin yoksulluk, sefalet ücreti olduğunu öne süren Özgen, hükümetin kamu çalışanlarını 10 yıldır bu ücretlerle kandırmaya çalıştığını savundu.

''Bu bir toplu sözleşme teklifi değildir. Geçen 10 yıl zarfında süregelen ve birbirini tekrar eden tekliflerin sadece bir tanesidir, yeni bir değişiklik yok'' diyen Özgen, hükümetin teklifinin KESK'in taleplerini karşılamadığını dile getirdi.

Özgen, şunları kaydetti:

''Bu ücret sefalet ücretidir. Bu yaklaşım ve tutum, hükümetin kamu çalışanlarına yönelik sadaka tutumudur. Biz kul değiliz, biz çalışanız, emek üretiyoruz, alın teri akıtıyoruz. Emeğimizin ve alın terimizin karşılığını istiyoruz. Nasıl ki hükümet sermaye kesimine hak etmedikleri halde gereğinden fazla bizim hakkımızı peşkeş çekiyorsa, biz de aynı oranda hakkımız için mücadele edeceğimizi ve bu hakkımızı talep ettiğimizi ifade etmek istiyorum. Bu teklifle beraber hükümet tarafı genel toplu sözleşme düzeni ve esaslarını ortadan kaldırdığı gibi aynı zamanda iş kollarının da bütün taleplerini yok saymıştır. Aylarca kamu oyuna müjde diye yansıttığı toplu sözleşme sistemi bugün çöktü ve hükümetin oluşturmak istediği bu sistem daha taraflar oturmadan tek taraflı geçmiş alışkanlık ve dayatmalarla bu sistem ortadan kalkmış oldu. Hükümete sesleniyorum, gerçek anlamda ihtiyaçlarımızı karşılayan ve taleplerimizi öngören yeni bir toplu sözleşme talebiyle gelin. Mevcut toplu sözleşme talebi çok uyduruk bir önceki toplu görüşme taleplerinin bir tekrarıdır. KESK olarak şunu ifade ediyoruz, hükümetin niyeti ortaya çıktı, kamu emekçilerinin hakkını bilerek, kasıtlı olarak gasp etmeye çalışıyor.''

Özgen, bütün kamu çalışanlarını kendi haklarına sahip çıkmak için gelecek hafta iş bırakmaya çağırdı.

Hükümetin taleplerini tarihin çöp sepetine atacaklarını anlatan Özgen, ''Hükümet bizimle dalga geçiyorsa bizim belli oranda etkisiz ve duyarsız duruşlarımızdan dolayıdır. Sendikalar, konfederasyonlar ve örgütsüz olan bütün çalışanlar bunu görmek suretiyle adım atmak zorundadır. Aksi takdirde daha fazla kaybetmek zorunda kalırız'' diye konuştu.

Özgen, bir soru üzerine diğer konfederasyonlarla eylemlerde ortaklaşabileceklerini belirterek, önemli olanın hükümetin tutumuna karşı kamu çalışanlarının greve gitmeyi bir hak olarak öne çıkarmaları olduğunu söyledi.