Hukukun üstünlüğü hangi meçhule göç etmiştir.

Hukukun üstünlüğü hangi meçhule göç etmiştir.
 Hukukun temeli, adalet ve eşitlik ilkesinin doğru ve faydalı işletilmesine bağlıdır. Siyasi idare bazı değerleri ve bazı kesimleri yok sayarak halkı...


 

Hukukun temeli, adalet ve eşitlik ilkesinin doğru ve faydalı işletilmesine bağlıdır. Siyasi idare bazı değerleri ve bazı kesimleri yok sayarak halkı yönetmeye kalkar ise eşitlik nerededir? Adalet felç değil mi? Hukukun üstünlüğü hangi meçhule göç etmiştir.

Tüm Cumhuriyet döneminde bu ilkeleri noksan ve yanlış uygulayan Türk siyasetçileri yol ayrımındadır. Sosyal yapı çok iyi analiz edilirse bu olgu açık seçik görülür. Şöyle ki sosyal yapı milliyetçiler, sol, Kürt gerçeği siyasal diğer gruplar. Bu sosyal gerçekleri göremeyen veya görmek istemeyen hiçbir lider Türkiye?yi istenilen şekilde yönetme becerisine sahip olamaz.

Şu ve bu şekilde kurulan dengeler ile bu ülkeyi yönetmeye kalkmak KAOSU beslemekle eş anlamlıdır. Örnek mi son üç yüz küsür yıldır halledilemeyen sorunlarımız ve sosyal buhranlarımız var ise aksini iddia eden gelsin görüşelim.

Siyasi iradenin genel çıkmazı hastalığı başka başka cihetlerde aramış olmasıdır. Türkiye?nin sorunlarının, ekonomik hastalığının ana amilleri dört kaynaktan beslenmektedir.

BÜROKRASİ, BELEDİYELER, BANKALAR, BASIN, bu kaynakları ıslah ve tedavi edemeyen hiçbir siyasi irade Türkiye?nin ekonomik ve sosyal problemlerine çare bulamaz. Netice alamaz, sorun sorunlarla katmerleşir.

Bürokrasi, herkes şikayetçi, herkes davalı, meseleleri çözümleştiren ilk odak noktası bununla birlikte kendini bir şey ve uzman sananların bol olduğu bir bünye.

Belediyeler, her hastalığın ilacı iken her bir şeyin yatalak haline getirildiği bütün sorunların şifasızlaştırıldığı, çare diye sorunlar üreten mekanizma. Basın fikir üretiyorum diye ortaya çıkıp ta, neticede boş beyinler karargâhı, Kamuoyu oluşturuyorum diye yargısız infaz aracı olmuş bir cellât. Akıl ve fikir pazarlıyorum diye tencere tava satıcısı durumuna düşen bezirgan. Herkese yön vermeye soyunarak, kendi yön ve tarafını tespit ve tayin edemeyen sağır dilsiz ve basiretsizler kafilesi. Her kişi ve kuruluşu sorgulama ve tenkit hakkında söz sahibi olduğunu inanan ancak bir türlü kendi oto kontrolünü yapamayan marazlılar topluluğu ?.

Bankalar, sosyal, ekonomik, siyasi, ahlaki ve moral değerlerini durmadan kemiren, tırtıklayan Milletin nefes alma yeteneklerini felç eden kazanç için hiçbir kanun ve değer tanımayan hilkat garibesi.

Bütün bunlara rağmen üç beş şarlatanın peşinden giden düşünme ve analiz yeteneklerini kaybetmiş bir toplum ? EYVAH yangın var yangın !

 

Yusuf Ziya ÖTER

02.01.2013

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.