'Horlanan girişimcilerimizi hak ettikleri konuma çıkardık'

'Horlanan girişimcilerimizi hak ettikleri konuma çıkardık'
  Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dışlanan, ezilen, horlanan, ayrımcılığa tabi tutulan girişimcilerimizi hak ettikleri konuma çıkardık" dedi.  İSTANBUL...

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dışlanan, ezilen, horlanan, ayrımcılığa tabi tutulan girişimcilerimizi hak ettikleri konuma çıkardık" dedi.

 

 

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milli iradenin üstünlüğünü tesis ve tahkim ettiklerini belirterek, "Sadece kamuda değil, özel sektörde yaşanan adaletsizlikleri giderdik. 28 Şubat döneminde inancından dolayı, daha önce sosyal statüsünden dolayı dışlanan, ezilen, horlanan, ayrımcılığa tabi tutulan girişimcilerimizi hak ettikleri konuma çıkardık" dedi.

 

Ensar Vakfı'nca İstanbul Büyükşehir Belediyesi 1453 Topkapı Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen iftar programında konuşan Erdoğan, 1979 yılından bugüne kadar vakfın yürüttüğü hizmetlerde emeği geçen herkese şükranlarını sundu.

 

Bilhassa ülkede bir imam hatip nesli yetişmesi için vakfın çatısı altında gösterilen gayretlerin en yakın şahitlerinden biri olduğunu anlatan Erdoğan, "Dini öğrenen ve yaşayan nesiller yetiştirme yolunda sürdürülen bu hizmetin, ilanihaye devam etmesini canı gönülden temenni ediyorum" dedi.

 

Vakıfların ve derneklerin en güçlü sivil toplum örgütleri olarak ülkenin her köşesinde, milletin her kesimine çok önemli, hayırlı hizmetler verdiğini dile getiren Erdoğan, kendisinin her ramazanda olduğu gibi, bu ramazanda da mümkün olduğu kadar bu kurumların iftarlarına katıldığını, dostlarla hasret giderdiğini söyledi.

 

Erdoğan, bilhassa vakıf geleneğinin Selçuklu ve Osmanlı'dan beri çok önemli sosyal dayanışma ve yardımlaşma kurumları olarak kardeşliğin en kuvvetli bağını oluşturduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

 

"Bugün Amerika başta olmak üzere, dünyanın pek çok ülkesindeki vakıf sistemi bizim tarihimizdeki bu uygulamadan esinlenerek tesis edilmiş ve geliştirilmiştir. Milletin ihtiyaç duyduğu ama devletin yerine getirmediği veya yerine getiremediği hizmetleri ifa eden vakıflarımız bugün de aynı şekilde çalışmalarını sürdürüyorlar. Zaten ağır işleyen, hantal bir yapıya sahip devlet mekanizması, hele bir de yanlış zihniyetlerin eline düştüğünde devletle toplum ve birey arasında devasa bir uçurumun ortaya çıkmasına yol açıyor. Bu bakımdan devlet ne kadar güçlü, devleti yönetenler ne kadar makbul olursa olsun vakıflar başta olmak üzere, sivil toplum kuruluşlarının önemi hiçbir zaman azalmayacaktır."

 

 

 

- "Türkiye, o karanlık günleri geride bıraktı"

 

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle eğitim, sağlık, dayanışma ve yardım gibi alanlardaki vakıf hizmetlerinin teşvikini ve yaygınlaşmasını son derece önemli bulduğunu aktararak, bugün Türkiye'de anaokulundan üniversiteye kadar tüm eğitim sisteminde vakıf okullarını çok önemli bir yeri olduğunu ifade etti.

 

Ensar Vakfı'nın imam hatip okullarında yürüttüğü faaliyetleri dikkate alındığında, sivil toplum kuruluşlarının, devletin eğitim hizmetlerine de ciddi katkıda bulunduğunu dile getirerek, devletle vakıfların birbirlerini tamamlayan bu iş birliğinin ülke ve millet için büyük bir kazanç olduğuna işaret etti.

 

Erdoğan, geçmişte bu bütünlüğü bozmaya yönelik çok acı hadiseler yaşandığına ve bunları unutmadıklarına dikkati çekerek, "1940'ların tek parti zulmünü asla unutmadık. 1970'lerde dönem dönem yaşanan baskıları daha dün gibi hatırlıyoruz. Hele 28 Şubat faciasının sızısı hala yüreklerimizde tüm canlılığıyla yaşıyor. Hamdolsun Türkiye, o karanlık günleri geride bıraktı. 1950'den itibaren yürütülen mücadelenin zirvesini geçtiğimiz 12 yılın oluşturduğuna inanıyorum" diye konuştu.

 

Bilhassa 28 Şubat dönemindeki haksızlıkların, hukuksuzlukların, mağduriyetlerin büyük ölçüde giderildiğinin de bir gerçek olduğunu aktaran Erdoğan, imam hatip okullarının 600 binden 60 bine düşen öğrenci sayısının bugün 1 milyonu bulduğunu kaydetti.

 

Erdoğan, "Bu bir gerçeği ortaya koyuyor, demek ki milletimiz kendi ruh dünyasında evlatlarını imam hatip okullarına göndermeyi kesinlikle sinesine yerleştirmiştir. Kendi yapamadığını biliyor ki artık imam hatip okullarında 'evladıma verirler, onu o şekilde yetiştirirler'. Zira genç nesil var ki maalesef elinde palayla, silahla dolaşıyor. Bakıyorsunuz molotoflarla dolaşıyor. Bunlar bizim neslimiz olamaz. Bu milletin evladı olamaz. Zira Müslüman o kimsedir ki elinden ve dilinden diğer Müslümanlar da emindir. Bunların böyle bir derdi var mı? Ama ben inanıyorum ki imam hatip neslinin böyle bir derdi, ideali vardır" ifadelerini kullandı.

 

 

 

- "Başörtüsü artık sorun olmaktan çıktı"

 

 

 

İmam hatiplerin millete bu yolda hizmet vermeye devam edeceğini anlatan Erdoğan, başörtüsünden dolayı okullarından, memuriyetlerinden atılanların haklarını da tamamıyla iade ettiklerini söyledi.

 

Erdoğan, bunları kendilerinin kazandırdıklarına, artık böyle bir sorun olmadığına, imam hatibe gidenlerin istediği üniversiteye gitme hakkını elde ettiklerine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

 

"Başörtüsü artık sorun olmaktan çıktı. Bırakın imam hatipleri artık düz liselerde de biliyorsunuz Danıştay kararını verdi, oralarda da artık başörtüsü sorun olmaktan çıkmıştır. Ona da kimse engel koyamaz ve yine düz liselerimizde de artık Siyer-i Nebi ve bunun yanında Kur'an-ı Kerim serbest, seçmeli ders olarak okutulabiliyor. Bunu da gördük. Kurumları kendi görev alanlarına çektik. Milli iradenin üstünlüğünü tesis ve tahkim ettik. Sadece kamuda değil, özel sektörde yaşanan adaletsizlikleri giderdik. 28 Şubat döneminde inancından dolayı, daha önce sosyal statüsünden dolayı dışlanan, ezilen, horlanan, ayrımcılığa tabi tutulan girişimcilerimizi hak ettikleri konuma çıkardık. Bugün ekonominin nabzı, büyük ölçüde Anadolu'da dünün küçümsenen girişimcilerinin çevresinde atıyor. Elbette daha yapılması gereken çok iş, alınması gereken daha çok mesafe, kazanılması gereken çok gönül var. Bunun için hep birlikte daha çok çalışacağız. Daha çok gayret göstereceğiz. Gerek sivli toplum kuruluşlarımızı aracılığıyla, gerek siyasi partilerimiz vasıtasıyla, gerekse diğer yöntemlerle yürüttüğümüz mücadelenin tek bir gayesi, hedefi vardır. Bu da hakkı hakkim kılma davasıdır. Üstat Necip Fazıl'ın ifadesiyle 'Üzülme davanın sahibi haktır / Hak olan dava da zafer muhakkaktır. Zaferin muhakkak olduğuna inandığımız bu dava yolunda çektiğimiz her çile bizim için şereftir, bir berat belgesidir."

 

 

 

- "Milletimiz imam hatipleri kapatanları hatırlamıyor, hatırlamayacak"

 

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayatın kıvrımlarla, inişlerle çıkışlarla dolu serencamı içinde istikameti kaybetmemenin önemine değinerek, istikamet sağlamsa suyun akıp sonunda yatağını bulacağını belirtti.

 

Erdoğan, imam hatip liselerinin 65 yıllık serüvenini en yakından bilenlerin iftara katılan konuklar olduğunu dile getirerek, "Bir büyüğüm şöyle diyordu; 'İmam hatipte ne okutulduğu bir tarafa o tabelanın altından geçmek bile yeter evladım.' Aynı şekilde ülkenin dört bir yanında günde 5 vakit, 365 gün kesintisiz okunan ezanlar camilerimizin nasıl ihya ve inşa edildiğini bizlere bildiriyor. İşte her zaman söylüyoruz, 'Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli / Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli' bütün mesele bu. Rabbim camilerimizi ezansız, cemaatsiz bırakmasın. Her kademedeki eğitim çalışmalarıyla öğrenci yurtlarıyla, dayanışma ve yardım faaliyetleriyle sahip çıkma ve ihya etme çabalarıyla bu hizmet kervanı inşallah yoluna devam edecek" şeklinde konuştu.

 

Erdoğan, bu yürüyüşü hiçbir engelin, sabotajın, iftiranın ve yalanın durduramayacağına işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

"Milletimiz imam hatipleri kapatanları hatırlamıyor, hatırlamayacak. Hatırlasa da hayırla yad etmeyecek. Ama bu okulları kuran ve yaşatanlar daima rahmetle, sevgiyle ve takdirle anılacak. Milletimiz ezanına dokunanların adını gönlünden silmiştir. Ama o ezanı yeniden kendine kazandıranları Menderesleri gönlünün başköşesinde yaşatmaya devam ediyor. Allah rızası için hizmet mücadelesi verenlerin en büyük mükafatı milletin gönlünde edindikleri işte o makamlardır. Ensar Vakfı'nın burada hizmet veren kardeşlerimizin ilk günden beri bu şerefe nail olduklarına inanıyorum. Ensar Vakfı'na maddi manevi hizmetleriyle destek veren tüm hayırseverlerimizi huzurlarınızda ayrıca takdir ediyorum. Bu yolda ebediyete göç etmiş kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyorum. Allah yolunuzu bahtınızı açık eylesin. Allah tuttuğumuz oruçları, yaptığımız ibadetleri kabul ve makbul eylesin. Rabbim bizleri Ramazan-ı Şerif'e kavuşturduysa aynı şekilde inşallah Ramazan Bayramı'na da kavuştursun diye niyaz ediyorum."

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın birçok yerinde Filistin, Suriye, Irak, Mısır, Libya,Tunus,Türkistan ve Myanmar'da Müslümanlara yapılan işkence ve zulümlerin son bulması için dua ettiğini belirterek, ramazanın buna vesile olmasını diledi.

 

İftar programına Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da katıldı.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, program çıkışında bazı vatandaşlarla fotoğraf çektirdi.

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.