Hisarcıklıoğlu: Talih sadece hazır olana güler

Hisarcıklıoğlu: Talih sadece hazır olana güler
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Avrupa Birliği'nin kendi arasındaki ticaret kurallarını ve malların serbest dolaşım...


Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Avrupa Birliği'nin kendi arasındaki ticaret kurallarını ve malların serbest dolaşım esaslarını belirlediğini anımsatarak, İslam Ticaret, Sanayi ve Tarım Odası üyelerine vize kaldırma çağrısı yaptı!

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Avrupa Birliği'nin (AB) kendi arasındaki ticaret kurallarını ve malların serbest dolaşım esaslarını belirlediğini anımsatarak, ''Biz ne yapıyoruz? Biz daha aramızdaki vize ve gümrük engellerini aşamadık. İş aleminin kanaat liderleri olarak, bu konulardaki süreçlerin hızlandırılmasında sorumluluk ve inisiyatif almalıyız'' dedi.

Hisarcıklıoğlu, İslam Ticaret, Sanayi ve Tarım Odası'nın (ICCIA) 15. Yönetim Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 29 Kasım'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda ezici bir çoğunlukla Filistin Devletine üye olmayan gözlemci devlet statüsü verildiğini belirterek, bu vesilesiyle, fazlasıyla hak ettikleri bağımsızlık mücadelesinde, Filistin'in çok önemli bir başarı sağladığını kaydetti.

Dünyanın iktisadi ve siyasi anlamda yeniden şekillendiği, tarihi bir süreçten geçildiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:

''Küresel kriz, dünyadaki güç dengelerini değiştirdi. Dün güçlü olarak bilinen ülkeler, bugün eski güçlerinden çok uzakta. Dünyanın iktisadi ve siyasi ağırlık noktası, Atlantik'ten Pasifik'e doğru kayıyor. Dolayısıyla, yeni bir dünya düzenin oluşması artık mümkün hale geliyor.

Doğu Asya ve hatta Güney Amerika ülkeleri, bu durumdan faydalanıp, küresel güçlerini artırmaya çalışıyorlar. İslam ülkeleri olarak, bizim de küresel sistemdeki ağırlığımızı artırmamız mümkün. Bizim de önümüzde yeni bir fırsat penceresi beliriyor. Ama şunu asla aklımızdan çıkarmayalım, talih sadece hazır olana güler.

Önümüzdeki süreçte, aralarındaki işbirliğini geliştiren, ticaret ve yatırımlarını artıran ülkeler, yükselen ekonomiler olacaktır. O halde, daha zengin ülkeler olmak istiyorsak, daha huzurlu toplumlar olmak istiyorsak, birlik olmak ve birlikte çalışmak zorundayız.''

''Kendi aramızdaki ticareti geliştirmeliyiz''

Hisarcıklıoğlu, ''Bizim inancımıza göre, hesap günündeki en ağır sorulardan biri de, bize verilen ömrün, bize tanınan vaktin nasıl kullanıldığıdır. İslam dünyasının kanaat önderleri olarak bu soruya hakkıyla cevap verebilecek miyiz?'' diyerek, şunları söyledi:

''Sahip olduğumuz toprakları, doğal kaynakları, nüfusu ve üretim potansiyelini dikkate aldığımızda, İslam ülkeleri çok zengin. Ama bizler, bu zenginliği yeterince kullanamıyoruz. İslam dünyası, dünya nüfusu içinde yüzde 23 paya sahip. Ama dünya üretiminin sadece yüzde 11'ini sağlıyoruz. Dünya ticaret hacmi içindeki payımızsa ancak yüzde 12. Yani, olması gerekenin yarısı kadar üretiyor ve kazanıyoruz.

Bu olumsuz tabloyu değiştirmenin ilk adımı olarak, kendi aramızdaki ticareti geliştirmeliyiz. İşte, Avrupa Birliği kendi arasındaki ticaret kurallarını ve malların serbest dolaşım esaslarını belirlemiş. Böylece Avrupa'da bir refah alanı meydana getirmiş. Biz ne yapıyoruz? Biz daha aramızdaki vize ve gümrük engellerini aşamadık.

Ortak ticaret kurallarını çalıştıramadık. Ülkelerimiz arasında ticaretin artırılmasının önemli bir mekanizması olan İslam Ülkeleri Arasında Tercihli Ticaret Sistemi anlaşması (TPS-OIC) bile daha yürürlüğe girmedi. Üye ülkelerin bu anlaşmayı imzalamasını ve onaylamasını bekliyoruz. Kendi aramızda güçlü ekonomik işbirliğini oluşturamazsak, dünya ile nasıl entegre olacağız?''

Benzer bir sıkıntının vize konusunda da yaşandığını anlatan Hisarcıklıoğlu, şunları aktardı:

''Bizler kardeşiz diyoruz. Peki kardeşler birbirini ziyaret ederken önceden izin mi alırlar? Aramıza bariyerler koyarak bölünmenin zamanı değil, birlik olup güçlenmenin zamanıdır. İşte bu noktada, İslam Odası olarak öncü rol oynamalıyız.

Burada bulunan Oda Başkanı kardeşlerime de bir çağrı da bulunmak istiyorum. İş aleminin kanaat liderleri olarak, bu konulardaki süreçlerin hızlandırılmasında sorumluluk ve inisiyatif almalıyız. Hem ülkelerimizdeki özel sektöre cesaret vermeli, hem de hükümetlerimizi somut adımlar atmaları için ikna etmeliyiz.

İslam ülkeleri arasındaki ticaretin artırılması için engelleri kaldırmayı amaçlayan Tercihli Ticaret Anlaşmasının (TPS-OIC) tanıtılması ve teşvik edilmesi için, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu'nun önerisi doğrultusunda, İslam Odası ve TOBB İşbirliğinde bir tanıtım toplantısı düzenlemeyi planlıyoruz.

Dünyada ortak gümrük politikası uygulayan gelişmiş ve başarılı örnekler varken, biz neden korkuyoruz? Neden, ülkelerimizi birbirine entegre edip, üretimimizi, ticaretimizi arttıramıyoruz?''

''Biz neden yapmıyoruz?''

Hisarcıklıoğlu, dünyanın artık tedarik zincirine odaklanmış durumda olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

''Şirketler, bir malı birkaç ülke menşeli girdilerle ve teknoloji ile üretiyor ve tüm dünyaya satıyor. Biz neden yapamıyoruz? Halen İslam ülkelerinde uygulanan gümrük tarifesi oranı, dünya ortalamasının yüzde 26 üzerindedir. Yerli sanayimiz zarar görür diye korkuyoruz ve korumacı politikalarla olduğumuz yerde sayıyoruz. Bu nedenle rekabet gücümüz gelişemiyor'' diye konuştu.

Türkiye'nin 1980'de dışa açıldığında sanayinin yeterli olmadığının düşünüldüğünü ifade eden Hisarcıklıoğlu, ''AB ile Gümrük birliğine girdiğimiz de Avrupa'nın sanayisi ile baş edemeyeceğimizi zannediyorduk. Ancak, son 30 yılda attığımız adımlarla ve son 10 yılda hayata geçirdiğimiz reformlarla, Türkiye ekonomisi adeta bir üst lige çıktı. 30 yıl önce 2 bin dolar olan kişi başına milli gelir, bugün 10 bin doları aştı. 30 yıl önce, yılda 3 milyar dolar ihracat yapıyorduk. Bunun yüzde 90'ı da tarım ürünüydü. Bugünse yılda 150 milyar dolar ihracat yapıyoruz ve bunun yüzde 92'si sanayi ürünü. Üstelik ihracatımızın yarısını dünyanın en rekabetçi piyasalarına, Avrupa ve Amerika'ya yapıyoruz.''

''Zenginleşmek için girişimciye ihtiyaç var''

Avrupa'da satılan her 3 televizyondan birinin ve her 4 beyaz eşyadan biri Türkiye'deki üretim tesislerinden temin edildiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''İslam coğrafyasının en büyük 100 firmasının 23 tanesi Türk firmasıdır. Müteahhitlik sektöründeki en büyük şirketler arasında dünyada en çok şirketi olan ikinci ülkeyiz. Turizmde dünyada 6. büyük destinasyon haline geldik. Bunlar kendi kendine olmadı. Zenginleşmek için girişimciliğin ve ticaretin önünü açmalıyız. İş ve yatırım ortamını iyileştirmeliyiz ki ülke içinde müteşebbis insanlar ortaya çıkabilsin.

Zenginleşmek için yatırım yapacak, üretim yapacak ve ticaret yapacak girişimciye ihtiyacımız var. Zira bu çağda ülkeleri zenginleştiren esas güç, müteşebbisleridir. Bakın Almanya'ya, Japonya'ya. 2. Dünya savaşından tamamen yıkılmış bir vaziyette çıktılar. Ama güçlü bir özel sektörleri, köklü bir müteşebbis kültürleri vardı. Bu sayede toparlandılar.

Aynı başarıyı bizler bu coğrafyada niye göstermeyelim. İşte Türkiye örneği ortada. Petrol yok, doğalgaz yok. Ama buna rağmen, İtalya ile Çin arasındaki geniş coğrafyada, en güçlü özel sektör, en büyük sanayi üretim kapasitesi ve ihracatı Türkiye'de. Bunu, Türk özel sektörü, Türk müteşebbisleri sağladı. Nasıl başardık; iç piyasamızı rekabete açtık. İş ve yatırım ortamını iyileştiren reformlar yaptık.''

İzmir'e destek talebi

Hisarcıklıoğlu, İslam ülkeleri olarak, işsizlik konusunda da sıkıntı yaşandığını belirterek, ''57 İslam ülkesindeki işsizlik oranı yüzde 10 civarındadır ve diğer gelişen ülkelerin üzerindedir. Ayrıca 15-24 yaş arasındaki genç nüfusa baktığımızda, resmi verilere göre her 4 gençten 1'i işsizdir. Bu olumsuz tabloyu değiştirmek için ülkelerimizdeki mesleki eğitimi güçlendirmeliyiz'' dedi.

TOBB olarak 2011 yılında, Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, TOBB-ETÜ ile birlikte ülke genelinde meslek eğitimi verecek bir proje hayata geçirdiklerini ifade eden Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:

''Bu proje ile gençlerimiz, sadece iş sahibi olmakla kalmadılar, bir de meslek sahibi oldular. Şu ana kadar yaklaşık 50 bin kişiye meslek eğitimi vermiş durumdayız. Bu projeden edindiğimiz tecrübe ve know-how'ımızı, sizlerle de paylaşmaya hazırız. Geçen yıl Nisan ayında yine İstanbul'da düzenlediğimiz İslam Odası toplantılarının açılış töreninde, İslam İşbirliği Teşkilatı ile İşbirliği Mutabakat Zaptı imzalamıştık.

Bununla işbirliği sağlayarak, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin özel sektörleri arasında işbirliğini geliştirmeyi hedefliyoruz. Ülkelerimiz iş dünyasının ticaret ve sanayi odalarımızdan aldıkları hizmetlerin kalitesini iyileştirmek için bir dizi eğitim programı uyguluyoruz. Her yıl, 57 İslam ülkesine yönelik oda akademisi eğitimi veriyoruz. Bu programı İslam Odası ve İslam Kalkınma Bankası işbirliğinde, 2013'de ve daha sonra da düzenlemeye devam edeceğiz. Burada tekrar tüm İslam Odası üyelerini davet ediyorum.''

İslam Peygamberi Hz. Muhammed'in, ''Kul, din kardeşine yardımcı olduğu sürece, Allah da onun yardımcısı olur'' hadisi şerifini anımsatarak, ''Biz kardeşlerimize her türlü yardımı yapmaya, öğrendiklerimizi öğretmeye, deneyimlerimizi paylaşmaya hazırız. Birbirimizi rakip olarak değil, bir bütünün, birbirini tamamlayıcı unsurları olarak görmeliyiz. Hepimiz aynı gemideyiz. Birlikte çalışmalıyız. Birlikte yükselmeliyiz'' dedi.

Hisarcıklıoğlu, 2020 yılındaki EXPO'nun yapılacağı şehir için yakında seçim yapılacağını anımsatarak, İzmir'in buna aday olduğunu, EXPO'yu layıkıyla gerçekleştireceğine yürekten inandığını ve destek beklediklerini söyledi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.