Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanının temsil ettiği bütün vatandaşları, 76 milyon insanı din, inanç, ırk, milliyet, dil, cinsiyet temelinde herhangi bir ayrıma tabi tutmaması, herkesle ve her kesimle eşit mesafede olması gerektiği inancındayım" dedi.

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanının temsil ettiği bütün vatandaşları, 76 milyon insanı din, inanç, ırk, milliyet, dil, cinsiyet temelinde herhangi bir ayrıma tabi tutmaması, herkesle ve her kesimle eşit mesafede olması gerektiğini kaydetti.

İhsanoğlu, Beşiktaş'taki İstanbul Renaissance Bosphorus Hotel'de Alevi-Bektaşi sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi.

Toplantının ardından konuşan İhsanoğlu, son derece başarılı geçen toplantıda Alevi-Bektaşi sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle birçok hususta mutabık olduğunu gördüğünü, Alevilerin meşru ve haklı taleplerinin nasıl karşılanacağı konusunda fikir sahibi olduğunu ifade etti.

Her şeyden önce Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanının, başta vatandaşlarının yaşama ve inanç hakkına, insan hak ve hürriyetlerine saygı göstermesi gerektiğine inandığını dile getiren İhsanoğlu, şöyle konuştu:

"İkinci olarak; Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanının temsil ettiği bütün vatandaşları, 76 milyon insanı, din, inanç, ırk, milliyet, dil, cinsiyet temelinde herhangi bir ayrıma tabi tutmaması ve bu farkı gözetmemesi, herkesi vatandaş olarak kabul etmesi, herkesle ve her kesimle eşit mesafede olması gerektiği inancındayım. Üçüncü husus; Türkiye Cumhuriyeti'nin laiklik prensibinin titizlikle ve sadakatle uygulanması gerektiğine ve bu anlayış içinde bu prensibin herkese, her kesime karşı eşit şekilde uygulanması gerektiğine inanıyorum. Dördüncü husus olarak; Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanının modern demokrasinin, kamil demokrasinin, şeffaf demokrasinin, çoğulcu demokrasinin gereğini yapmasını, bunu korumasını ve bunun uygulanması için titizlikle yemin içtiği andan itibaren bütün vatandaşlar için takip etmesi gerektiğine inanıyorum. Bu dört prensip içinde Türkiye'nin, Türk milletinin birliğinin, bütünlüğünün korunabileceğine, aksi takdirde Türkiye'nin cepheleştirilerek, kutuplaştırılarak, zıtlaştırılarak, ötekileştirilerek çok vahim bir noktaya sürüklenmek istendiğini, içte ve dıştaki menfi güçlerin, karanlık güçlerin, emellerin Türkiye'yi kötü bir noktaya sürüklemek istediğini ve hepimizin bu ülkenin bütün vatandaşlarının inançları ne olursa olsun, mezhepleri meşrepleri ne olursa olsun Türkiye'nin bu kötü yola girmemesi hususunda çok hassas olduklarını ve tek vücut olduklarını, yekpare şekilde davrandıklarını, hemfikir olduklarını görmekten dolayı çok mutluyum."

- "Hiçbir şeye saygı yok"

İhsanoğlu, bir gazetecinin, "Yüksek Seçim Kurulu, cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın tanıtım filmini, dini unsurları suistimal ettiği gerekçesiyle yasakladı. Başbakan, bir konuşmasında Kılıçdaroğlu'nun Aleviliğini gündeme getirdi. Bu seçimlerde dini unsurların siyasette gereğinden fazla kullanıldığını düşünüyor musunuz? Laiklik vurgusu yaptınız. Sizce bugün laiklik gerektiği gibi uygulanıyor mu?" sorusunu, şöyle yanıtladı:

"Şahsi kanaatim, bu seçim kampanyasında eski tabirle seçim sathı mailine girdiğimiz günden itibaren ne laiklik, ne ahlak, ne adalet, ne eşitlik, ne hakkaniyet hiçbir şeye saygı yok. Hiç kimse hiçbir şeye saygı göstermiyor. En basit konuşma adabına saygı yok. Konuşma adabına saygı yok. Dine saygı nerede kaldı? Ben kaç defa Hucurat Suresi'ni okudum. 'Alay etmeyiniz birbirinizle', 'birbirinize hakaret etmeyin', 'yalan söylemeyiniz', bunu yaparsanız fasık olursunuz, zalim olursunuz'. Bizim referansımız buysa bu referanslara kimse dikkat etmiyor. Türkiye, tarihinde böyle söylem görmedi. Türkiye ilk defa seçim yapmıyor. İlk defa cumhurbaşkanı seçimi yapıyor doğrudur ama nihayetinde seçimdir. Türkiye yarım asırdan daha ziyade 70 senedir seçimler yapıyor; böyle laflar, lakaplar, 'saksı', 'monşer', 'sen şusun, sen busun, ben şuyum...', böyle şeyler görmedi Türkiye. Türk milleti şaşkınlık içinde."

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, bir gazetecinin "Yurt dışındaki Alevi sivil toplum kuruluşları genelde Aleviliğin bir din olduğunu söylüyorlar ama Alevilerin geneli ise Aleviliğin İslam dininin parçası olduğunu ifa ediyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?" şeklindeki soruya "Bu ortamda, seçim kampanyası içinde teolojik tartışmalara girmeyelim. Bu konulardaki soruları Alevi kardeşlerimizin dini otoritelerine sorarsanız cevabını alırsınız" karşılığını verdi.

"Alevi vakıflarının 'Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kapatılması yönünde talepleri vardı. Siz ne düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine İhsanoğlu, "Biz bu meseleleri açıkladık. Açıklamamızda bunlar var" dedi.

- "Yürekten destek veriyoruz"

Karaağaç Alevi Bektaşi Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Hüsniye Takmaz ise toplantıya katılan Alevi dernekleri temsilcileri adına açıklama yaptı.

Takmaz, İhsanoğlu'nun toplantıda, devletin bütün kurumlarının yurttaşlara eşit mesafede olması, laikliğe, kadına ve gençliğe yönelik mutlaka çalışmalar yapılması, cemevlerinin yasal statüye kavuşturulması, bütün yurttaşların ibadetlerini özgürce yapabilmeleri gerektiğine ve kadın sorunlarının çok önemli olduğuna vurgu yaptı.

Toplantıda Alevilerin azınlıkta olmadığı, olmaması gerektiği, kendi ülkesinde yaşayanların azınlık olamayacağı konusunun ele alındığını belirten Takmaz, şu bilgileri verdi:

"Biz oldukça iyi bir görüşme olduğuna inanıyoruz. Bir sorunumuzun olmadığını, Türkiye'de Alevilerin büyük bir çoğunluğunun cumhurbaşkanımıza destek olduğunu biliyoruz. Olmaya da devam edeceğiz. Aleviler demokrasi ışığını nerede görürlerse görsünler mutlaka o ışığa doğru koşarlar. O açıdan bizim hiçbir ülkede yaşayan hiçbir yurttaşımızdan farklı olmak gibi bir derdimizin olmadığını, sadece Türkiye'de eşit yurttaş olarak yaşamak istediğimizi Sayın Cumhurbaşkanımıza ilettik. Elbette sorunlarımız var, gençlerimiz sorunları var. İnancımıza yönelik sorunlarımız var ama en önemli sorunumuz demokrasi sorunu. Demokrasi bütün kurum ve kurallarıyla işleyeceği zaman, ülkedeki bütün sorunların giderileceğine yürekten inanıyoruz. O açıdan kendisine yürekten destek verdiğimizi, katkı sunmaya hazır olduğumuzu belirtiyoruz."