Her Doğulunun kendisine sorması gereken soru?

Ortadoğu?da işler karışık ve birden düzelmez. Zamana ihtiyaç var. Ve ortada her Müslümanın ya da Şarklının kendisine sorması gereken bir soru var:

Ortadoğu?da ve Kuzey Afrika?da Neler Oluyor?

Tunus?ta başlayan, Mısır?la devam eden ve Libya ile Bahreyn?i etkisi altına alan olaylar zinciri nereye kadar devam edecek?

Tunus?un devrik lideri ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Mısır?da Mübarek istifa etti ve şu an otorite boşluğunu ordu sağlıyor. Libya da ise halkla Kaddafi?nin mücadelesi devam ediyor. Ama görünen o ki, Kaddafi de koltuğunu bırakmak zorunda kalacak.

Ortadoğu ve Kuzey Afrika?da meydana gelen bu değişimleri komplo teorisiyle izah etmek zor.  En mantıklı açıklama fakirliğe, yoksulluğa ve açlığa halkların artık tahammül edememesi. İletişim çağının bu kadar geliştiği bir çağda herkes her şeyin farkında.

Dünyanın en fakir bölgelerinden Ortadoğu ve Afrika ülkelerinin vatandaşları kitle iletişim araçları sayesinde Avrupa ve Amerika?da refahı görüyorlar.  Onların sahip oldukları imkanlara gıpta ediyorlar. Onlar zengin de biz niye fakiriz diyorlar? Haklı olarak onlar da aynı fırsatlara sahip olmak istiyorlar.

Burada sorun bu ülkelerin krallık, tek adamlık ya d otoriter rejimle yönetilmeleri değil.  Öyle olsaydı benzer isyanlar Suudi Arabistan ya da Katar?da da olurdu. Ama bu iki ülkenin vatandaşları zengin olduğu için isyan çıkması çok zor. Tabii imkansız değil.

İnsanlar artık fakirliğe, imkansızlığa kader gözüyle bakıp boyunlarını bükmüyorlar. İsyan ediyorlar. Başkasında var da bizde niçin yok diyorlar. Halkını yıllarca aç, susuz, çaresiz bırakırsan olacağı budur. Sonuçlarına katlanırsın.

Peki bu ülkelerde bundan sonra ne olur? Mısır?da Mübarek döneminde bastırılan ama halkta ciddi bir karşılığı olan Müslüman Kardeşler bir şekilde yönetime dahil olur. Ülkede Batı?nın desteğiyle demokrasi inşa edilir. İsrail?le sınır olması hasebiyle iktidara gelecek yönetime özellikle ABD karışır. Niçin karışır? Çünkü Mısır ordusu ABD?ye yakındır ve ciddi yardım almaktadır. Zaten Mübarek de ABD yanlısı ve ABD?ye göre siyaset izleyen bir liderdi, ama halkın isteklerine, dertlerine pek kulak asmadı.

Orta sınıfı güçlü olan Tunus?ta da demokrasi rayına oturur. Düzenli seçimler yapılır. Tunus?un işi diğerlerine nazaran daha kolay. Ancak Libya?da işler biraz karışık.

Kaddafi kolay kolay pesetmez. Direnir. Akla gelebilecek her türlü şeytanlığı yapar. Amma velakin son tahlilde kaybeder. ABD müdahale etmek için fırsat kolluyor. Irak?ın yaraları kapanmadığı için uluslar arası camiayı karşısına almak istemiyor. Ancak bıçak kemiğe dayandığında bildiğini okur.

Yani lafın kısası Ortadoğu?da işler karışık ve birden düzelmez. Zamana ihtiyaç var. Ve ortada her  Müslümanın ya da Şarklının kendisine sorması gereken bir soru var: ?Niçin geri kaldık??

Doğu niçin dünyadaki gayri safi hasılattan en düşük payı alıyor? Müslümanlar ekonomi alanında niçin öncü olamıyor? Bilim ve teknoloji ne zaman Doğu?da yaygınlaşacak?

İşte bu tür sorular sorulursa bazı şeyler ileriye doğru daha da umut verir. En azından teşhis iyi konursa, tedavisi kolay olur. Yoksa kendin pişir kendi ye taktiğiyle bir arpa boyu yol alınmaz.

Cem Küçük - Haber 7