Hemşireler Sorunlarının Çözülmesini İstiyor...
Tüm Sağlık-Sen Genel Başkanı Okay Erözgün, Hemşireler haftası nedeniyle yayınladığı mesajda; Türkiye’de Hemşireliğin Temel Sorunlarını konuşabilmek ve farkındalık oluşturmak adına Hemşireler Haftasını önemsiyoruz ama Hemşireler yoğun sorunlar yumağı altında ve zor şartlarda hizmet üretirken bir bayram coşkusu içinde hemşirelik haftasını kutlayamamanın ezikliğini de hissediyoruz dedi.
Erözgün,”Hemşireliğin hizmet alanı, sağlıklı/hasta birey ve/veya yakınları ve toplum, dolayısı ile insandır. Özellikle hastanelerde hemşireler, sağlık ekibi içerisinde hastanın ve ailesinin her türlü probleminde 24 saat boyunca ilk başvurdukları ve sağlık ekibi içerisinde iletişimi sağlayarak kilit rol oynayan sağlık personelidir.
Hemşireliğin, çalışma ortamından kaynaklanan pek çok olumsuz faktörün etkisiyle yoğun iş yüküne sahip stresli bir meslek olduğunun altını çizen Erözgün, " Yıllardır hemşireliğin kutsal bir meslek olduğu herkes tarafından söylenmesine rağmen, mesleğin sorunlarının çözümü konusunda aynı hassasiyet ve samimiyet yeterince gösterilmemiştir. Özelliklede Sağlıkta Dönüşüm Programı sonrası hemşirelik mesleğinde eğitim, uygulama, istihdam, iş güvencesi, özlük ve ücretler konusunda ciddi hak kayıpları yaşanmaya ve giderek de artmaya başlamıştır. Sağlıkta Dönüşüm sonrası hemşirelik mesleği adeta unutulurcasına isimleri bile kullanılmaz hale getirilmiştir. Örneğin; Aile hekimliğinde hemşireler ismi kullanılmamakta ‘Aile Sağlığı Elemanı’ denilmektedir. Yine Türkiye Kamu Hastaneleri kurumunda ve Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliklerinde hemşirelerin sorunlarını temsil edecek birim yoktur. Sağlık Bakanlığı Etik Kurul ekibinde ve Yüksek sağlık Şurasında hemşireler yer almamaktadır.
“İŞ YÜKÜ FAZLA, MAAŞLAR YETERSİZ”
Türkiye'de hemşire istihdamının çok düşük olduğu bilgisini de veren Erözgün, Türkiye'de 124 bin 982 hemşire ve 51 bin 905 ebenin görev yaptığını kaydederek, "100 bin kişiye düşen hemşire sayısı Avrupa Birliği ülkelerinde 562, üst gelir grubu ülkelerde 709 olurken, bu sayı Türkiye'de 237'e kadar düşüyor. Verilere göre, Türkiye'nin Avrupa ülkelerini yakalayabilmesi için 250 bin yeni hemşire istihdam etmesi gerekiyor. Üst gelir grubu ülkeleri yakalayabilmek için ise 360 bin yeni hemşireye ihtiyaç var. Öte yandan, işyerlerinde hemşireler ara meslek elemanı olarak görülmekte, sekreterlik, kırtasiye, evrak işleri, fotokopi, makine bakımı, temizlik gibi meslek dışı işler yüklenmektedir.
Sağlıkta Dönüşüm ile koruyucu sağlık hizmetleri yok sayıldı, tedavi edici sağlık hizmetleri öncelendiği için hemşirelerde istihdam sorunu yaratılmıştır. Şuanda hemşirelerin %90’ı tedavi edici sağlık hizmetlerinde çalışmaktadır. Bunun yanında tedavi edici sağlık hizmetleri Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği kadronun yarısından bile az hemşire ile yürütülmektedir.
Hemşirelere verilen maaş, nöbet ve ek ödeme ücretlerinin, verdikleri hizmetin önemi ve yoğunluğu doğrultusunda yetersiz kaldığına da dikkat çeken Erözgün, maaşlarının açlık sınırının hemen üstünde yer aldığını belirterek, "Ek ödeme tutarları emekliliğe yansıtılmamaktadır. Maaşlar da çok düşük seviyede olduğu için emekli hemşireler yoksulluk sınırının altında kalmaktadırlar. Hemşireler için de performans kriterlerinin oluşturulması ve bu kriterlere göre yapılan tüm hemşirelik, tedavi ve bakım hizmetlerinin ücretlendirilmesi gerekmektedir.
Hemşireler, maruz kaldıkları meslek hastalıkları, iş kazası riskleri, nöbetli ve fiziksel güç gerektiren çalışma koşullarına karşın, hak ettikleri fiili hizmet süresi zammından mahrum bırakılmaktadır.Türkiye’de hemşirelerin iş yükleri Avrupa ortalamasından 7 kat daha fazla, iken aldıkları ücret ancak onların 1/3 ü kadardır. Hemşireler fazla çalışmanın karşılığını maalesef alamamaktadırlar. Örneğin 2000 TL ücret alan bir işçi 1 saatlik fazla çalışma iş karşılığı için 13,3 TL alırken, hemşire 1 saatlik fazla iş için 6,87 TL ücret almaktadır. diye konuştu.
"HEMŞİRELERİN YÜZDE 96'SI DUYGUSAL TÜKENME YAŞIYOR"
Hemşirelerin neredeyse tamamının tükenmişlik sendromu yaşadıklarına da dikkat çeken Erözgün, şunları söyledi: "Hemşireler de iş yükü fazlalığı, düşük ücret, duygusal destek verme zorunluluğu, sağlık hizmetlerinde karşılaşılan yetersizlikler, otonomi azlığı, rol belirsizliği, yükselme, gelişme ve ödüllendirme olanaklarının sınırlı olması, mesleğin imajı ve özgüven eksikliği gibi etmenler nedeniyle iş ortamında yoğun baskı altında kalmakta ve büyük ölçüde stres yaşamaktadırlar.
Yapılan araştırmaların, 16-24 saati bulan sürelerle yoğun ve vardiyalı çalışma temposunun hemşirelerde kanserden psikolojik sorunlara kadar çok sayıda hastalık yanında hata yapma riskini de artırdığını ortaya koyduğunu aktaran Erözgün;Yüzlerce sorunla boğuşarak fedakarca hizmet vermeye çalışan hemşirelerimizin sorunları bir an çözüme kavuşturulmalıdır. Türkiye'deki sağlık sisteminin bu yönüyle acilen gözden geçirilmesi gerekir şeklinde konuştu.
Erözgün; Bu duygu ve düşüncelerle, Tüm Sağlık-Sen ailesi olarak insan hayatının kutsallığının farkında olup sabır, üstün gayret ve sevgi ile çalışan tüm hemşirelerimizin "Hemşireler Haftasını ve Hemşireler Gününü" kutlarız dedi.
adanapost.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.