Helal Kazancın-Helal Lokmanın Önemi

Helal Kazancın-Helal Lokmanın Önemi
Muhterem Müslümanlar!Yüce Dinimiz İslam, insanoğluna dünya ve ahiret saadetini kazandıracak prensiplerle dolu bir hayat nizamıdır. İslam'da çalışma...


Muhterem Müslümanlar!

Yüce Dinimiz İslam, insanoğluna dünya ve ahiret saadetini kazandıracak prensiplerle dolu bir hayat nizamıdır. İslam'da çalışma ve helal kazanç, tıpkı ilim gibi farz telakki edilmiş, kişinin kimseye muhtaç olmadan hayatını sürdürebilmesi, çoluk çocuğunun nafakasını temin etmek maksadıyla meşru yoldan çalışıp kazanması, ibadet ölçüsünde kutsal ve değerli bir davranış olarak kabul edilmiştir.

 

İslam, kazanç elde etme konusunda önemli bir ilke olan meşruiyet prensibini esas alarak; hırsızlık, gasp, faiz, kumar, rüşvet ve şans oyunları; kamu mallarını zimmete geçirmek, her türlü yolsuzluk, hileli alışveriş, müşteriye birinci kalite diye ikinci kalite mal vermek, eksik tartıp ölçmek, malı fâhiş fiyatla satmak, işçi ve memurun görevini ihmal ve terk etmesi, iş verenin çalışanlara hak ettiği ücretlerini, devlete vergisini, fakire zekatını vermeden ve kalitesiz mal üretip pahalıya satarak elde ettiği servet gibi gayrı meşru kazancı yasaklamıştır.

 

Yüce Allah Nisa suresinin 29 âyetinde: "Ey İman edenler! Mallarınızı aranızda haksız yollarla yemeyin. Karşılıklı rızaya dayalı ticaretle yiyin?" buyurmak suretiyle, haksız kazancın haram olduğunu bildirmiştir.

 

Huzurlu bir toplum oluşturmayı hedef alan İslam'ın yüce Peygamberi, "Kazancın hangisi en iyi ve temiz olanıdır" şeklindeki sorulan bir soruya, "Kişinin el emeği ve aldatma bulunmayan meşru ticaret ile elde edilen kazançtır" cevabını vermiştir.[1] Bir başka hadislerinde ise "Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir şey yememiştir"[2] buyurmuştur.

Kardeşlerim!

İslam'da asli ve tabii kazanç yolu emektir. Müslüman, çalışmadan başkalarının sırtından veya gayri meşru yollardan kazanç elde etmekten şiddetle sakınmalı; kazancının nereden nasıl geldiğine dikkat etmelidir. Zira haram fiillerden biri işlenince diğerine kapı açılır ve haramlar normal karşılanmaya başlar. Böylece toplum huzurunun temelini teşkil eden başkalarının hakkını gözetme, hizmet etme, yardımda buluma gibi asil duygular yok olur.

Aziz Kardeşlerim!

Yüce Allah, Bakara suresinin 168. ayetinde "Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerin helal ve temiz olanlarından yiyin" buyurarak helal ve temiz rızık yenilmesini emretmektedir.

Müminlerin Allah'ın bu emrine uyarak meşru işlerde çalışmaları, helalinden kazanmaları, haram gıdalarla beslenmemeleri ve çoluk çocuğuna da haram yedirmemeleri gerekir. Bu husus, hem ibadetlerimizin kabulü hem de sosyal hayatımızın güven ve huzuru için önemlidir.

Kazancımızın helal ve meşru olması kadar servetimizi içki, kumar, uyuşturucu, fuhuş ve benzeri gayr-i meşrû ve haram yerlere harcamamak ve malı-mülkü israf etmemek de önemlidir. Çünkü batıl yollarla servet edinmek ve onu gayri meşru yerlerde harcamak günahtır.

Çalışmak, üretmek, meşru yollardan kazanmak, israf etmemek, helal-harama riayet etmek ve insan haklarına saygı göstermek Müslümanların temel görevleri arasında yer alır.

 

Not: 06.02.2004 tarihli Başkanlık Hutbesinden faydalanılmıştır

Düzenleme: İl Hutbe Komisyonu

 



1 Hakim, Müstedrek, II, 10. Ahmed, IV; 141

[2] Buhari, Büyû 15

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.