HDP yine paketi hedef aldı
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, İç Güvenlik Paketi ile ilgili olarak, “Çözüm sürecini zorlayacak bir yaklaşımdır. Mevcut güven ortamını zedeler. Güvenlik Yasa Tasarısı’nın bu şekilde çıkması Meclis’in kısa çalışma sürecinin güvensizlik ortamını getirir” dedi.
HDP Grup Başkanvekili Baluken, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Baluken, İç Güvenlik Paketi’ne ilişkin AK Parti ile aralarında herhangi bir anlaşma olmadığını söyleyerek, “Biz bu yasa tasarısının geri çekilmesini, geri çekilemiyorsa komisyona çekilerek, burada bir mutabakat olmasını istiyoruz. Bugüne kadar AK Parti’den işaret almış değiliz. AK Parti Genel Kurul görüşmeleri sırasında ayaküstü verilecek olan önergelerle değişiklik yapabileceğine dair altına girmeden kapatmak istiyor, muhalefeti suça ortak etmek istiyor. Biz kesinlikle böyle bir yaklaşımı doğru bulmuyoruz. AK Parti toplumsal tepkilere kulak kabartacaksa önünde iki yol var; ya geri çekecek ya da komisyona geri alacak. Bu tavır devam ettiği sürece Halkların Demokratik Partisi Genel Kurul’da da, sokakta da muhalefetini ortaya koymaya devam edecek” ifadelerini kullandı.
İç Güvenlik Paketi’ni de eleştiren Baluken, “Çözüm sürecini zorlayacak bir yaklaşımdır. Mevcut güven ortamını zedeler. Güvenlik Yasa Tasarısı’nın bu şekilde çıkması Meclis’in kısa çalışma sürecinin güvensizlik ortamını getirir. On başlıkta demokratikleşme ile ilgili mesai harcamasıdır. AK Parti’nin hazırlık düzeyi nedir bilmiyoruz. Meclis’in bu on maddede belli paketleri gündeme alması, Türkiye’nin demokratik geleceği ve kalıcı barış açısından önemlidir” dedi.
CHP’NİN KAPATILACAĞI İDDİALARI
CHP’nin kapatılacağı iddialarının hatırlatılması üzerine Baluken, “Halkların Demokratik Partisi, Türkiye’de 78 milyona ulaşacak şekilde belli önyargıları kırmak üzere Türkiye’nin sorunlarını çözmek perspektifiyle kurulmuş bir partidir. Bu perspektif doğrultusunda yürüttüğü çalışmalar, Türkiye toplumunda heyecan yaratmıştır. Türkiye’deki halkımız şunu net olarak görüyor; Türkiye’ye demokrasi, özgürlükler gelecekse, kalıcı barış gelecekse, Halkların Demokratik Partisi gerek parlamentoda, gerekse sokaktaki çalışmalarını yoğunlaştırmasıyla mümkündür. HDP’nin kuruluş felsefesini doğru anlamak lazım” diye konuştu.
Baluken, en çok siyasi partisi kapatılan siyasi gelenekten geldiklerini vurgulayarak, “Bu ayıbın Türkiye gündeminden kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda Başbakanın açıklaması var. Bu açıklamanın ne kadar samimi olduğuna dair kuşkularımız var. Daha çok kendi üzerindeki baskıyı azaltmaya yönelik, demokratikleşme ve Güvenlik Yasa Tasarısı’na karşı yükselen tepkileri gündemden düşürmek üzere yapılan bir manevra olduğuna ilişkin kuşkularımız var. Somut önerileri varsa, somut önerileri görüşmeye, görüşmeler doğrultusunda hazırlanan hazırlığı parti organlarımızda görüşmeye açmaya hazırız. Başbakan samimiyse durumu kendi gündemine almalıdır. Bir saatlik bir geçici düzenleme ile bu ülkede seçim barajı ayıbını ortadan kaldırabiliriz. Yine Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu’nun anayasal engel olan antidemokratik maddeleri ortadan kaldırabiliriz. Parti kapatmasıyla ilgili konu gündemleşecekse, seçim barajı başta olmak üzere çalışma yapabilirler. Bunu da siyasi partilerin görüşüne sunabilirler” şeklinde konuştu.
"SAMİMİYETSİZLİK VAR"
Şeffaflık paketine yönelik olarak Baluken, Güvenlik Paketi’nde ısrar edilecekse başka kanun tasarısı görüşmeye vakit olmadığına dikkat çekerek şunları dedi:
“Nisan ilk haftası itibariyle çalışmalar sona erecek. Burada da bir samimiyetsizlik var. Eğer bu yönlü arayışlar varsa, şeffaflık paketi, partilerin kapatılmasını zorlaştıracak kanunlar, torba kanunlar bunlar Meclis gündemine gelecekse, bu yasa tasarısının Meclis’ten geri çekilmesi ve Meclis’in bu mesaiye yoğunlaşması gerekir. Ancak Sayın Erdoğan ve Sayın Başbakan arasında hem söylemlerinde hem de Meclis gündeminde tavırları arasında farklılık var.”
11. Cumhurbaşkanı Gül’ün siyasete geri dönmesi tartışmaları ile ilgili ise Baluken, tartışmanın kendilerine düşmeyeceğini ifade ederek şunları kaydetti:
“Başbakan ile Cumhurbaşkanı arasında çelişkiler gün yüzüne çıkıyor, sular kaynıyor. Sayın Gül’ün, Sayın Cumhurbaşkanının söylemleri ortadayken, tekrar siyasete dönmesi ile ilgili erken yapılan genel kurullar ortadayken, hükümete yakın medya organlarının Gül’e yönelik kampanyaları ortadayken, tavır değişikliğine gidilmesi arka planda çok ciddi tartışmaların olduğunu gösterir.”
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.