HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ:

"Darbenin gerçek karşıtı demokrasidir, özgürlüktür. Halklarımızın siyasete doğrudan katılmasının yollarının açılmasıdır. Bunu gerçekleştirmeyen hiçbir iktidar, hiçbir siyasi kurum, bizleri, 'Darbe karşıtıyız, demokrasi savunucusuyuz' diye kandırmaya çalışmasın"

-"Türkiye'deki tek demokratik iktidar yönetim alternatifi artık HDP'dir. Türkiye'deki tek tutarlı muhalefet partisi artık HDP'dir"

ADANA (AA) - HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ,"Darbenin gerçek karşıtı demokrasidir, özgürlüktür. Halklarımızın siyasete doğrudan katılmasının yollarının açılmasıdır. Bunu gerçekleştirmeyen hiçbir iktidar hiçbir siyasi kurum, bizleri, 'Darbe karşıtıyız, demokrasi savunucusuyuz' diye kandırmaya çalışmasın" dedi.

Partisince Gülbahçesi Mahallesi'nde düzenlenen "Darbelere Karşı Demokratik Direniş Buluşması" mitinginde konuşan Yüksekdağ, bugüne kadar hiçbir darbeye geçit vermediklerini ve vermeyeceklerini belirterek, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) girişime geçit vermeyen Adanalıları ve onların demokratik duruşunu minnetle selamladığını belirtti.

Yüksekdağ, "Bugün, 'Darbeye karşı mücadele ediyorum diyenlerin, darbeyi yendik' diyenlerin geçtiği yollardan biz gittik, döndük. Onlar darbeyi, darbeciliği, kendilerine yöneldiğinde farkettiler, keşfettiler. Sanki bu memlekette ilk defa darbe teşebbüsü gerçekleştirilmiş gibi darbe kendilerine yöneldiğinde darbe karşıtı oldular." diye konuştu.

- "Demokrasi ve özgürlükler savaşla da gelmez, yalanla da gelmez"

Darbenin mekaniğinin Kürt kentlerinde hazırlandığını, bunu söylediklerinde kendilerinin dinlenmediğini savunan Yüksekdağ, "Bizi dinlemeyenler, sözlerimize kulak asmayanlar 'darbe karşıtı demokrasi gücü' imajıyla bizlerin karşısına çıkıyorlar. Böyle bir imaja, yalana inanmıyoruz. Onların demokrasi yalanına hiç bir zaman inanmadık. Bugün de inanmıyoruz. Bu memlekette demokrasi ve özgürlükler savaşla da gelmez, yalanla da gelmez." sözlerine yer verdi. 

Yüksekdağ, darbeye karşı mücadele için yapılanları eleştirerek, şöyle devam etti:

"Bu siyaset yeni darbeler doğurur. Darbeleri tarihe gömmez. Darbenin gerçek karşıtı demokrasidir, özgürlüktür. Halklarımızın siyasete doğrudan katılmasının yollarının açılmasıdır. Bunu gerçekleştirmeyen hiçbir iktidar hiçbir siyasi kurum, bizleri 'Darbe karşıtıyız, demokrasi savunucusuyuz' diye kandırmaya çalışmasın."

"FETÖ'cü" olarak tanımlanan yapının her zaman kendilerinin karşısında olduğunu savunan Yüksekdağ, "Nice canımızı aramızdan alan, dışarıda Kürt siyasetçi bırakmayan, bütün özgürlük alanlarımızı gasbeden yapı, işte bu darbeci yapıydı. Onlar bizim karşımızdalardı, daima karşımızda oldular. Sizin gölgenizde işlediler bütün bu suçları." değerlendirmesinde bulundu.  

- Mutabakat çalışmaları 

Yüksekdağ, darbe girişimin ardından siyasilerin yaptıkları mutabakat çalışmalarında HDP'nin çağrılmayarak ötekileştirilmeye çalışıldığını öne sürerek, iktidarın tüm devlet kurumlarının yanı sıra adı muhalefet olan siyaset kurumlarını da saraya bağlamaya çalıştığını öne sürdü. Yüksekdağ, şöyle dedi:

"Çok şükür sizden ayrıyız. Çok şükür sizden farklıyız. Bizim gücümüz ve güzelliğimiz de bundan gelir. Biz onlarla aynı saflarda aynı zihniyette aynı baskıcı otoriter zihniyette buluşmadığımız için bizi ayırıyorlar, ötekileştirmeye çalışıyorlar. Ama bu farklılık bizim zayıflığımız değil gücümüzdür. HDP, sizlerden farklı olduğu için size rağmen vardık ve var olacak. Bu da size dert olsun. Dert olacak.

Artık HDP, bizler, Türkiye'deki tek muhalefet partisiyiz, yönetimin tek alternatifiyiz. Bugün yan yana dizilenler bizleri yanında yöresinde görmek istemeyenler, tahammül edemeyenler tekleştiler. Hepsi tekleşti. Artık hepsi bir egemen siyasi anlayışın kampında yer alıyor. O kampta yer alanların hiçbirisi Türkiye için bir demokratik yönetim alternatif oluşturamaz. Türkiye'deki tek demokratik iktidar yönetim alternatifi artık HDP'dir. Türkiyedeki tek tutarlı muhalefet partisi artık HDP'dir. "

Siyasiler arasındaki mutabakatın milli mutabakat olarak adlandırıldığını anımsatan Yüksekdağ, "Onların kurduğu mutabakat milli mutabakat değildir pilli mutabakattır. Pilleri bitecek yine. Bunun da pili bitecek, onları uzun süre götüremeyecek" dedi. 

Yüksekdağ, mutabakat çalışmalarında Türkiye'deki tüm farklılıkların buluşturulmasını ve demokratik bir anlaşmanın sağlanmasını istedi.

Yüksekdağ, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'a da sistematik tecrit uygulandığını öne sürerek, bunun kaldırılmasını talep etti.