HAYDİ, BİRAZ DA DÜŞÜNELİM!
Siyaset Türkiye nin her yerini herkesi kapsamış durumda. Gazeteler,
televizyonlar halkı siyasetle o kadar iç içe getirdi ki, herkes hem her
şeyi biliyor gözüküyor hem de hiç bir şey bilmiyor. Vay be açıklamaları,
şok şok, skandal, rezalet, helal be gibi sözcükler Pavlov un hayvanlara
uyguladığı şartlı refleks yöntemini hatırlatıyor.
Düşünmeye zamanımız yok. O kadar yoğun; sembol, simge, ses, görüntü içinde
yaşıyoruz ki, kendimizle baş başa kalacak zaman pek bulamıyoruz. Yaşamı
kolaylaştıran bilim ve teknoloji; insanı, birer robot haline dönüştürmüş
durumda.
Mevla, görsün diye iki göz vermiş
Bilmem ağlasam mı ağlamasam mı?
Mevla, düşünsün diye beyin vermiş
Bilmem çağlasam mı çağlamasam mı?
Mevla, anlasın diye akıl vermiş
Bilmem söylesem mi söylemesem mi?
Dizelerle sokaktaki insanlardaki genel havayı yansıtayım, dedim.
Unutmayalım;
Herkes, her kişiye söyleyebilir.
Marifet;
Kendine söyleyebilmektir!
Herkes oturabilir.
Oturduğu yerden ilerlemeyi teşvik edip, ilerlemenin erdemlerinden dem
vurabilir.
Ama hüner, oturmak değil
Yürüyebilmektir!
Herkes durabilir yolun ortasında.
Hakkıdır belki kim bilir, belki de yol onundur.
Fakat karşıdan gelen de aynı şeyi söylüyor, hatta gerçekten aynı şeyi
düşünüyor olabilir.
Yiğitliğin büyüğü; karşısındakini değil, nefsini yenip yolu açmaktır.
Kabadayılık, inatlaşmak değil
Kenara çekilebilmektir!
Herkes ağlatabilir.
İnsanlar yabancı değildir zaten, uzak değildir ağlamaya.
Çoğu insan hazırdır ağlamaya.
Güzellik;
Güldürebilmektir!
Herkes yıkabilir...
Vurursun yıkılır, kırarsın yıkılır, itersin yıkılır, çekersin yıkılır,
Koyarsın, yıkılıverir bir şeyler.
Yere serilmiş olan yıkıntılar arasında; şimdilik ayaktaki kendisini çok
büyük hissedenlerin yanılgısı da işte buradadır.
Etrafındakileri küçültmek, büyümek değildir.
Büyüklük; bozulanı onarabilmektir, devrileni kaldırabilmektir, yıkılanı
yapabilmektir!
Herkes küsebilir...
Küsmek; akan muslukları kapatmak, yanan ocakları söndürmek, çalan
radyoları susturmaktır.
Marifet;
Yüzleşebilecek kadar bile olsa konuşabilmektir, anlaşabilmektir.
Sökmek kolaydır. Takdir edilecek olan; dikebilmektir.
Yakmak kolaydır. Alkışı hak eden; yananı söndürebilmektir!
Ezmek kolaydır. Cesaret; geçenlerin ayağı altında kalanlara el
uzatabilmektir.
Mert adam, cesur insan nargile başında, aş başında değil; çile başında, iş
başında belli olur.
Herkes, her kişiye yazabilir, herkese söyleyebilir.
Önemli olan; yazılanı okuyabilmek, kendine de söyleyebilmektir!
Ve kendi söylediklerini, anlayabilmektir!
Günün Sözü: Düşünen insanın hatası, az olur.
Nurullah AYDIN
10 Mart 2011-ANKARA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.