Hayati Koca: Kaybetmeyin!
Hasretin Bu Yakası
“...eskisi gibi.”
“Tuhaflık bu ya... Bulduğunda anlarsın, aradığını.”
Kaybetmeyin!
Kalbinizin göğüs kafesine sığmadığı o an vardı ya, en son ne zaman olduğunu siz bilirsiniz, o anı bulun ve sürekli tekrarlayın, kaybetmeyin!
Kıyama durduğunuzda, yeryüzünün dümdüz olduğunu ve sadece kıyamdakine var edenin bütün varlığını hissettirdiği bir an vardır, bulun ve kaybetmeyin!
Kız evinden gelin çıkarken, çok sevdiğiniz birinin ölüm haberini aldığınızda, bir otobüs veya tren garından hiç ayrılmak istemediğiniz birini yolcu ederken, açlık ve sefalete terk edilmiş yeryüzü çocuklarını ve kadınlarını gördüğünüzde göz çukurunuzdan çıkıp dudak kıvrımlarınızdan dilinize değen ve hiçbir deniz suyunun erişemediği bir tuz tadı vardır, o tadı bin kahkahaya değişmeyin, kaybetmeyin!
Bir ikindi duası için dingin bir şekilde beklediğiniz şadırvan yahut çınar altı yahut duvar dibi yahut sırtınızı dayayıp oturduğunuz bir camii direği vardır, kaybetmeyin!
Hiçbir hocanın öğretmediği ve hiçbir kitapta yazmayan dualarınız vardır, her sevenin sevdiğine söylediği özel sözler gibi, sır gibi, şifre gibi; o sözleri sıkça tekrarlayın, kaybetmeyin!
Yıllardır ilmek ilmek dokuduğunuz bir kimliğiniz, şahsınız, nakışınız, renginiz vardır. Hiçbir kuruma veya kişiye öfkeniz sizi kimliğinizden, nakışınızdan, renginizden ayırmasın.
Kendinizi bekleyin, kaybetmeyin!
Kendinizi bekleyin, kaybetmeyin!
Kendinizi bekleyin, kaybetmeyin
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.