Hayati Koca: Dokunur

Hayati Koca: Dokunur
Teşhis, tedavi, gözlem, rapor ve kontroller sonrasında sıkıntılı olan dişimi çektirdim. Elbette acı… İnsanın bir parçasının koparılması, kolay mı?

“…içten çürümeyi dış çökmeyince anlayamazsın, bazen.”

Dokunur

Herkes kendi ağzını bilir.

İnsanın saçını bile bir başkası kullanabilir; ama dişi özeldir ve onu kimse kullanamaz. Altın da olsa…

Uzun zamandır gözlemliyordum. Rengi aynıydı; ama içte bazı şeylerin iyi gitmediğinin farkındaydım. Uzmanlarına sordum. Kontroller, çene filmleri, raporlar… Tahminimde yanılmadım. Dışı değişmemiş; ama içten bir çürüme başlamış, dipler iltihaplanmış. Alınmazsa daha sıkıntılı bir sonuç doğuracağı söylendi. Teşhis, tedavi, gözlem, rapor ve kontroller sonrasında sıkıntılı olan dişimi çektirdim. Elbette acı… İnsanın bir parçasının koparılması, kolay mı?

Sonrasında diğer dişlerimi bir telaş aldı. Diş etlerimde bir kaşıntı, tedirginlik, kabarma, kendini daha çok hissettirme… Baktım olacak gibi değil, akşam dişlerimin hepsini uyandırdım ve bir araya getirdim. Karşımda düzgün sıra oldular, kollarıyla birbirlerini bellerinden, omuzlarından kavrayıp birlik görüntüsünde gözlerini diktiler.

Bakın, dedim. Evet, arkadaşınızdan ayrılmak hepimiz için zor oldu. Neredeyse kırk yılı aşkındır berabersiniz; ama durum bildiğiniz gibi değil. Dıştan bir farklılık yoktu; ama içi çürümüş, iltihap oluşturmuş ve artık kurtuluş imkanı kalmamıştı. Siz arkadaşlarınızın sadece bir yüzünüzü görebiliyorsunuz. Ben ise sağını, solunu, önünü, arkasını görebiliyorum. Kolay mı üzerimde bunca emeği olandan vazgeçmek? Elbette benim için de zor oldu. Her gün beslediğim, temizlediğim, güçlendirdiğim, soğuktan, sıcaktan koruduğum… Eğer ona müdahale edip de aranızdan aldırmasaydım; çürüme, iltihap, kuruma, cansızlık hepinize sirayet edecekti ve sırasıyla hepinizi etkileyecekti. Çürüklere müdahale etmezsen veya müdahalede gecikirsen sağlamları da olumsuz etkileyebilirsin. Bir çürüğü gezdirmek, taşımak, görmezden gelmek tedavi değil; sağlamlar için tehdittir, dedim.

Sırayı hiç bozmadan sustular, yan yana gelip sessizce baktılar; inanmış gibi yaptılar, umarım inanmışlardır. Akşamdan beri ses çıkarmadılar.

yazının devamı..

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.