Hakkı Çiftçi: Hoşgeldiniz Efendim(s.a.v), hoşgeldiniz
Şereflerin en güzelini bizlere lütfettiniz
Gelişinizle
Hoşgeldiniz efendim(s.a.v.)
Hoşgeldiniz;
Halimizi sorarsanız emanetlerine bıraktığın gibi
sahip çıkmaya çabalıyoruz;
Efendim(s.a.v) senden öğrendiğimiz gibi
Hayat anlayışımız, yaşam felsefemiz ve karakterimiz namazdaki duruşumuzla bire bir örtüşmektedir...
Bu bağlamda alayına diyoruz ki;
namazdaki duruşumuzun ötesinde; Hakdan başkasına kula kulluk yapmayı ve emir eri olmayı kimse hayat memat için bizden beklemesin
hiç bir kıyamımız, secdemiz ve rukumuz bize hak ve hakikatten başkası önünde dünya malına tamah ettiremez.
"Sen çağırdın ben geldim Rabbim" dercesine izeti dergahında el pençe divan durduğumuz ve bağladığımız ellerimizi hiç bir kuvvet çözemez
sömürücü düzenlere baş kaldırılmışlığımızın, küfür ehlini şirki ve zulmü zevale uğratışımızın neticesindeki mazlumları ayağa kaldırıp zalimlere diz çöktürmüşlüğümüzü şahsi kıyamımızı kimse bastıramaz!
Bütün sahte boyalı iki yüzlü suni dünyevi iktidarlar ;mutlak iktidar Azim olan Rabbi Tenzih eden dünya yükünü kaldırabilir" diyerek gittiğim rüku`mu kimse bozamaz!
Hak davamızın zirvesi Kulluğumuzun sultanlığa, imanımızın isbata kavuştuğu en büyük rütbemizi aldığımız secdemizden başka hiç bir rütbe önünde başımızı öne eğdiremez....
Adını kendi menfaatleri için sözde dava safsatalarıyla bütün yalaka, dalkavuk,yağcılık ve adamcılıkla çirkinlik ve çirkefliklerine ve şiretçiliklerine bizi ortak edemez.
Dünyevi ihtiraslarla dolu Nefsimizi ezerek Tek Komutan`ımız Yüce Allahımıza verdiğimiz kulluk tekmilimizden ve esas duruşumuzdan kimse alıkoyamaz!
Boynumuzu eğmeye çalışan egemen elitlere rağmen bozmadığımız mümin, muttaki,müslüman ve en mükemmel insan diye tarif ettiğimiz şehidlerimizin ve gazilerimizin nöbetini tuttuğumuz, Hak davasıyla boyandığımız klas duruşumuzu kimse bozamaz...
Kainat`ın Kutlu ve Kusursuz Kullanım Kılavuzu Kur`an rehberliğinde ilayıkelimetullahı gönüllü mesailerimizde ve ibadetlerimizde sonsuz dek yaşayacağımız üzerine ettiğimiz yeminimizden dönderemez...
Boşuna gayret etmeyin bizleri sizlerin menfaatleri için oynadığınız oyunlarınızın piyonu yapamayacaksınız....
Hak davamız dururken, dünyevi batılar ve batiniler için inanmadığımız hiç bir davanın peşinde ve şiret, zalim ve müfteri kişisinin yolunda koşturamayacaksınız...
biz kimseye ne çakal oluruz ne de kendi emellerimiz çakal tutarız, biz sadece Hakkı söyler ve Hakkı tutar kaldırırz...
iftitah tekbirimizi getirdiğimiz gibi bütün haysiyetsiz, onursuz ve şahsiyetsiz kulla kulluk yapanları da Allahımızın emrinde Peygamberimizin izindeyiz diyerek kullağımızın arkasına attığımız el gibi alayını ALLAHUEKBER diyerek sallar atarız evelallah...
diyerek geçici dünya hayatını yaşıyoruz yanılıyormuyuz güzellerin en güzeli alemlere rahmet olarak gönderilen Efendim(s.a.v.) yanılıyormuyum
yanılıyorsam, gücsüz kalacaksam
sen bize şefaat et Efendim(s.a.v)
Yaratılmışların en şereflisi
teşriflerimizin en kutlusu
Hoşgeldiniz Efendim(s.a.v);
Hoşgeldiniz şereflerin en güzelini ümmet olmakla bize lütfettiniz
Hoşgeldiniz Efendim(s.a.v.)
Hoşgeldiniz
Ay doğdu üzerimize
Veda tepesinden
Şükür gerekti bizlere
Allah'a davetinden
Sen güneşsin sen aysın
Sen nur üstüne nursun
Sen süreyya ışığısın
Ey sevgili ey rasûl
Ey bizden seçilen elçi
Yüce bir davetle geldin
Sen bu şehre şeref verdin
Ey sevgili hoş geldin
Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Rasulallah
Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Habiballah
Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Halilallah
Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Nebiyyallah
Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Safiyyallah
Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Hayra halqıllah
Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Nura arşillah
Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Emîne vahyillah
Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Men zeyyenehullah
Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Men şerrefehullah
Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Men kerremehullah
Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Men azzemehullah
Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Men allemehullah
Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Seyyidel mürselîn
Essalâtü vesselâmü aleyke yâ İmâmel mütteqîn
Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Hâtemennebiyyîn
Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Rahmeten lilâlemîn
Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Şefîal müznibîn
Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey Allah’ın Rasûlü!
Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey Allah’ın Habîbi (sevgilisi)!
Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey Allah’ın Halîli (dostu)!
Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey Allah’ın Nebîsi!
Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey Allah’ın seçkin kulu!
Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey Allah’ın mahlûkâtının en hayırlısı!
Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey Allah’ın Arş’ının nûru!
Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey Allah’ın vahyinin emîni!
Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey Allah’ın kendisini zînetlendirdiği/süslediği zât!
Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey Allah’ın şereflendirdiği zât!
Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey Allah’ın keremli kıldığı zât!
Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey Allah’ın yücelttiği zât!
Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey Allah’ın öğrettiği zât!
Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey peygamberlerin efendisi!
Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey müttakîlerin imâmı!
Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey nebîlerin mührü ve sonuncusu!
Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey âlemlere rahmet olarak gönderilen!
Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey günahkârların şefaatçisi!
Hz. İbrahim'in duası, Hz. İsâ'nın müjdesi ve dedesi Abdülmuttalip ve annesi Âmine'nin rüyası, Fil vak'asının haber verdiği Edebiyatta ismi GÜL, Şiir de YAĞMUR, Kendi toplumunda EMİN, İncil de AHMET, Kur'an da MUHAMMED,(s.a.v) doğduğu gece irhasât denilen bir takım olağanüstü hâdiselerin cereyan ettiği Kâinatın Efendisi, İnsanlığın İftihar Tablosu Hz. Ahmedi Mahmudu Muhammed Mustafa (sas) dünyaya teşrif ettiği, bütün varlıkların O'nu ayakta karşıladığı Sevgili Peygamberimiz (sas)'in dünyaya teşrif ettikleri [20 Nisan 571 Pazartesi] Rabiülevvel ayının 12. gecesi olan Mevlidi Nebi [Kutlu Doğum] Mevlit Kandilimiz Kâinat ve beşeriyetin yüzyıllardır yolunu gözlediği o Peygamberler Peygamberi'nin doğum günü ve Cumamız Kutlu ve hayırlara vesile olsun...
Dünyanın doğusunu ve batısını aydınlatan bir nur görüldü. Sâve Gölünün suları bir anda çekiliverdi. Ateşe tapanların bin yıldır aralıksız yanmakta olan ateşleri hiç sebepsiz sönüverdi.
Asırlardır kupkuru olan Semâve Vadisi, seller altında kaldı. Gökyüzünden onlarca yıldız kaydı. Kisrâ'nın saraylarından ondört burc kendiliğinden yıkıldı. Kâbe'deki putların pek çoğu baş aşağı devrildi.
Şeytân, ölesiye çığlık kopardı. Daha ne gizemli olaylar iç içe ve peş peşe yaşandı. Bütün varlık O'nu ayakta karşılamıştı.
Doğum ânı öncesi hanei saadetleri nurla doldu, yıldızlar evin üzerine salkım salkım dökülecekmiş gibi aktı. 96 Seher vaktiydi. Bir ara Âmine validemizin kulağına müthiş bir ses geldi. Korkudan eriyecek gibi oldu. Bir de ne görsün? Bembeyaz bir kuş peydahlandı ve yanına geldi; sonra da kanatlarıyla Âmine'nin sırtını sıvazladı. Ne korku kaldı, ne kaygı. Yine doğum öncesi başka bir nur gözüktü. Âmine'ye bu nur ile Şam'ın saray ve köşkleri gösterildi. Kendisine ak bir kâse içinde şerbet sunuldu. İçer içmez de muhteşem bir nur bulutu kendisini sardı.
Tam o esnada mukaddes doğum gerçekleşti. O sıra ebesi Şifa Hatun gizemli bir ses duydu: Allah'ın rahmeti, Onun üzerine olsun! diye. Hattâ Rum diyarının bazı sarayları bile görünmüştü kendisine. Maşrık ile mağrib arası nurlara boğulmuştu. Annesinin anlattığına göre: Doğuda, batıda ve Kâbe"nin üzerinde bir bayrak gördüm. Doğum tamamlanmıştı. Yavruma baktım, secdedeydi. Parmağını da göğe kaldırmıştı. Hemen bir ak bulut inip onu kapladı. Şöyle bir ses işittim: "Doğuları ve batıları dolaştırın, deryaları gezdirin. Tâ ki mahlukât Muhammed"i ismiyle, sıfatıyla, sûretiyle tanısınlar!" Biraz sonra da bulut gözden kaybolup gitti.
Sadece mevlid kandilinde yapılması gereken özel ibadetler yoktur. İşte her kandil gecesinde yapılması gereken ibadetler:
1. Kur"ân–ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; uygun mekânlarda Kur"ân ziyafetleri verilmeli; Kelamullah"a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli.
2. Peygamber Efendimiz (sas)"e salât ü selâmlar getirilmeli; O"nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli.
3. Kaza, nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar, onlar da ayrıca kılınabilir; kandil gecesi, özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla ihya edilmeli.
4. Tefekkürde bulunulmalı; “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah"ın benden istekleri nelerdir” gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.
5. Geçmişin muhasebe ve murakabesi yapılmalı; ve şimdinin ve geleceğin plân ve programı belirlenmeli.
6. Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamet ve inabede bulunulmalı.
7. Bol bol zikir, evrad ü ezkarda bulunulmalı.
8. Mü"minlerle helalleşilmeli; onlarla irtibatımız cihetinden rızaları alınmalı.
9. Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli.
10. Kişi kendine ve diğer Mü"min kardeşlerine hattâ isim zikrederek dualar etmeli.
11. Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı; vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli.
12. Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.
13. O gece ile ilgili âyetler, hadîsler ve bunların yorumları ilgili kitaplardan ferden veya cemaaten okunmalı.
14. Dini toplantılar, paneller ve sohbetler düzenlenmeli; va"z ü nasihat dinlenmeli; şiirler okunmalı; ilâhî ve ezgilerle gönüllerde ayrı bir dalgalanma oluşturmalı.
15. Kandil gecesinin akşam, yatsı ve sabah namazları cemaatle ve camilerde kılınmalı.
16. Sahabe, ulema ve evliya türbeleri ziyaret edilmeli; hoşnutlukları alınmalı; ve manevî iklimlerinde vesilelikleriyle Hakk"a niyazda bulunulmalı.
17. Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli; iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli.
18. Hayattaki manevî büyüklerimizin, üstadlarımızın, anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon, faks yahut e–mail çekerek tebrik edilmeli; duaları istenmeli.
19. Bu kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulmalı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.