H Ali Erdoğan: Kur'an-ı Kerim'de Parça İle Bütünün Kast Edildiği Ayet Örnekleri
Kur'an-ı Kerim'de Parça İle Bütünün Kast Edildiği Ayet Örnekleri
(Zikr-İ Cüz İrade-İ Küll)
Kur’ân-ı Kerim’de bir anlatım metodu olarak kullanılan zikri cüz irade-i küll; günümüz Türkçesinde kapsamlayış anlamına gelmektedir. Bir belâğat kuralı olarak zikrü’l-cüz iradetü’l-küll, cüz’ün zikri ile küllü'n yani bütünün kast edilmesidir. Parçadan bahsederken, parçanın da dahil olduğu bütün kast edilir. Bu usûl, Kur’ân’da ve bir çok edebi metinde kullanılan edebî sanatlardan “mecaz-ı mürsel”e örnektir. “Yelken ufukta göründü” derken kast edilen sadece yelkenli gemi görülmesi değil, gemide yolculuk yapanların görülmesi anlaşılır. Şimdi Kur'an’daki bu üslubu beş ayet üzerinden sergilemeye çalışalım:
1. Bakara Suresi 62. ayette "Allah'a ve ahiret gününe iman eden ve salih amel işleyenler her kim olursa olsun kurtuluşa ereceklerdir" diye haber verilmektedir. Bu ayette, diğer bir çok ayette zikredilen ve kurtuluş için şart koşulan iman şartlarından sadece ikisinin zikredilmiş olması diğer iman şartlarının gereksiz olduğu anlamı çıkmaz. Aksine diğer iman şartlarına göre çok daha önemli olan "Allah'a ve ahiret gününe imanın" zikredilmesi ile diğer bütün şartların kast edildiği anlaşılır.
2. Bakara Suresi 43. ayette
“Salatı ikame edin/namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin” denilirken kastedilen sadece rükû değil, bir rükûn
olarak rükû'nun da dahil olduğu salat yani namaz; rükû edenlerden kastedilen ise rükûyu içeren namazı kılan müslümanlardır. Yahudileri muhatap alan bu ayette “namaz kılan müminlerle beraber siz de namaz kılın” denilmektedir.
3. İnsan Suresi 26. ayette "Gecenin bir bölümünde de O'na secde et. Hem de O'nu uzun bir gece tesbih et.” şeklindeki ifadede de “secde et” denilirken kastedilenin, secdenin de rükün olarak dahil olduğu namazın ikamesi olduğu anlaşılmaktadır.
4. Hud Suresi 87. ayette "Onlar: Ey Şuayb, atalarımızın taptıklarını terk etmemizi ve mallarımızda dilediğimizi yapmaktan vazgeçmemizi sana salatın/namazın mı emrediyor? Oysa ki sen yumuşak huylusun ve aklı başında bir adamsın” dediler ifadesinde atalarının izinden gidenlerin elçinin onları putperestliği terk etmeye çağırması ve mallarını kulluk bilinci içinde kullanmalarını, yani fakirleri gözetmelerini istemesi salat ile yani “namaz” ile ilişkilendirilmektedir. Bu ayette geçen “salat/namaz” ifadesi ile "din" kast edilmektedir. Şuayb’ın namazı (salâtı) ile kast edilen kavmini inanmaya davet ettiği "din" din olduğu anlaşılıyor. Çünkü bu ifadede din yerine onun en önemli parçası olan salat zikredilmiştir. Keza Ankebut Suresi 45.ayette
"Kuşkusuz ki salat (namaz) hayâsızlıktan ve kötülükten meneder" ayetinde namaz ile kast edilen dinin ta kendisidir.
5. Rahman Suresi 26. ayette yeruüzünde her şeyin fâni olduğu ifade edildikten sonra 27.ayette “yalnız celâl ve ikram sahibi Rabbinin yüzü baki kalacaktır" denilmektedir. Bu ayette "Rabbinin vechi/yüzü" ile Allah'ın zatı kast edilmiştir.
Bu örneklerden de anlaşılacağı gibi bir çok Kur'an ayetinde bir bütüne ait bir veya bir kaç parça zikir edilerek o parçanın da dahil olduğu bütünün kast edildiği ifadeler yer almaktadır. Bu Kur'an'da ve bir çok edebi eserde çok sık kullanılan bir usul, edebi bir sanattır. Adı da tam olarak "zikr-i cüz, irade-i küll"dür. 22.09 2023
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.