Güvercinin getirdiği vekiller

Güvercinin getirdiği vekiller
Ak Parti?nin ilk dönem vekillerinden öyleleri var ki, o makamı hayal bile edemezken, ilahi bir el, beyaz bir güvercin kanadına dönüşüp kucaklayarak...


Ak Parti?nin ilk dönem vekillerinden öyleleri var ki, o makamı hayal bile edemezken, ilahi bir el, beyaz bir güvercin kanadına dönüşüp kucaklayarak onları Meclis koltuğuna bıraktı.

Bunların içinde, o koltuğa gelişini bir an unutup hata yapanlar olduğu gibi, bu ilahi iltifatı milletimiz lehine azami derecede değerlendirenler de oldu.

Unutan ve yanılanlar, bir sonraki seçimde elendi.

Bu seçimde de yine ?ilahi irade?, tanıdığımız birkaç simayı hafızamıza gömecek ve

başka birilerine fırsat verecek. (1)


Ancak iki vekil var ki, bunlar gerçekten iyi birer örnek; inanç, bilgi, bilinç, duyarlık, samimiyet, hassasiyet ve gayretle sıkı bir şekilde dokunmuş şahsiyetleri ile siyasetimiz için birer farklı renk.


Birisi, Ak Parti Adana Milletvekili ve Başbakan Yardımcısı Ömer Çelik.

Çelik, samimi bir akademisyenin fırsat verilince milletimize ne derece önemli hizmetler üretebileceğinin iyi bir örneği. Gazete köşesinde savunduğu düşüncelerini devlet konjektürü ile zenginleştirip hizmete dönüştürebilen, devleti temsilen, ülkemizde ve bölgemizde yaşanan her olayda, tam da devletin durması gerektiği yer ve konumda durmasını bilen değerli bir insan.


Diğeri ise, bir kardeş.

Sıktığı nasırlı ve çamurlu her el, O?nun yüreğinde fırtınalar koparıyor, biliyorum.

İnsanımızı emekle terleyen alnından, umutla ışıyan gözünden, sevgiyle ürperen kalbinden öpen birisi O.

Gerektiğinde kıl çadırda bazlama açıp, sıkma yapan; gerektiğinde de dünyanın en büyük ülkesi Amerika?da onurlu ve dik bir duruşla memleketimizi temsil edebilen, bu geniş ve engin anlayışla hemşerilerimizin gönlüne taht kuran değerli bir insan.

Ülkemizin acılı ve yaralı kadınlarını temsil etmenin sorumluluğu ile yer yer düşen omzunu, inancından ve azminden aldığı güçle dimdik tutan bu insan, Fatoş Gürkan.


Vekillik çoğu insanın ayaklarını yerden keser, kişiliğini bozar; insan, kendinde kaybolur.

O, heyecanını bile tadamadan, vekilliğin tadına bakamadan, kendini büyük bir sorumluluğun altında bulup var gücüyle mücadele etti; hizmeti, samimiyeti, vefayı önemsedi; ne olacağını düşünmeden, fırsatını bulmuşken var gücüyle çalıştı, çalışıyor?


İyi bir vekilde bulunması gereken hasletlerin tamamını şahsiyetinde birleştiren Fatoş Gürkan için elbette söylenecek çok daha güzel sözler var, lakin milletimizin bir vekil hakkında güzel söz duyunca ?altında başka bakla arama? âdetinden ve huysuzluğundan da korkmuyor değilim.


Biliyorum ki ben bu sözleri söylemesem; kendimi inkâr etmekten, insanlığın gereğini layıkıyla yerine getirememekten, bir ?karşı vefa? gösterememekten ve belki de bir ömür yakamı bırakmayacak, beni saracak olan ihmalkârlık duygusundan kurtulamamaktan korkuyorum.


İçtiğimiz üç beş bardak çay ve içeriğini önemsemeden yediğimiz birkaç lokmanın dışında dünyalık bir paylaşımımız olmadı.

Bizim birbirimize en geçerli ikramımız, karşılıklı ve içten edilen dualarımız oldu.


Umarım, işe yarar.


  1. Allah dilemezse, hiç  bir şey olmaz.

 

Ahmet Yürekli

14.02.2011


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.