Gündüz uyuyup gece ÇALIŞIN!

Gündüz uyuyup gece ÇALIŞIN!
 Diyanet, ağır işlerde çalışanların gündüz uyuyup, gece çalışmasının sakıncalı olmadığını açıkladı...Oruç tutarken kavurucu sıcaklarda...


 

Diyanet, ağır işlerde çalışanların gündüz uyuyup, gece çalışmasının sakıncalı olmadığını açıkladı...

Oruç tutarken kavurucu sıcaklarda çalışanların, mesai saatlerini ayarlamaları halinde, gece çalışıp gündüz uyumalarında dinen sakınca bulunmuyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi
Hüseyin Kayapınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, orucun bir ''imtihan'' olduğunu ve imtihanda da zorlukların olabileceğini belirtti.

İnsanın zorluğa olabildiğince katlanması gerektiğini ifade eden Kayapınar, ''Ama kişi çalışıyor, işi ağır ve işini gece yapma imkanı varsa ona da 'Niye böyle yapıyorsun?' diyemeyiz. Anadolu'da hasat mevsimi. İnsanlar sabah saat 05.00'te-06.00'da işe gidiyor, öğlene kadar çalışıyor, öğlen gelip yatıyor. Bu insanı, 'Oruç ibadet, bu sıkıntıya katlanacaksın' diyerek güç durumda bırakamayız. 'Sabah saat 08.00'de gideceksin, akşam 18.00'da geleceksin, değilse orucunun kıymeti olmaz' diyemeyiz. Oruç tutarken ağır işlerde çalışanların, mesailerini geceye aktarmalarının bir sıkıntısı olmaz. Bu, oruçtan kaçış olarak değerlendirilmemeli.


(Gece çalışıp, gündüz uyuyunca)
oruç olmaz mı olur. Eğer kişi o işte çalıştığı taktirde oruç tutamayacak durumda olursa mesaisini değiştirebiliyorsa, değiştirebilir, yıllık izni varsa izne çıkabilir.''

Kayapınar, orucun temelde nefis terbiyesi, aşırılıkları törpüleme ve aç insanların halini anlama ve muhtaç olanlara yardıma yöneltmeyi gözettiğini vurguladı.


Mideyi aç ve susuz bırakmanın yeterli olmadığına dikkati çeken Kayapınar, ''Bir kimse, yalanı ve kötülükleri terk etmese Allah'ın onun aç ve susuz kalmasına ihtiyacı yoktur'' hadisini anımsattı.


Kayapınar, insanların sadece midesine değil, tüm organlarına
oruç tutturması ve haram işlemesine engel olması gerektiğini vurguladı.

''NEFSİNİZE YENİK DÜŞECEĞİNİZ YERLERDEN UZAK DURUN''


Kayapınar,
oruç tutarken, tatil ve eğlence yerlerine gidilip-gidilemeyeceği konusunda da şunları kaydetti:

''Oruç bir ibadet. İbadet, kulun Allah'a karşı görevini yapmasıdır. Şimdi Allah'ın emrettikleri, yasak ettikleri var. Yasak ettikleri de belli. Deniz kıyılarında yasak ettikleri yaşanıyorsa, bir kimsenin bir taraftan ibadet ederken diğer taraftan yasakları işlemesi çok makul görünmez. Günah olan şeyler
oruç değilken de günahtır. Ramazan'da günah işlenmesi daha fazladır. Müminin, bir defa nefsine yenilebilme ihtimali olan şeylerden uzak kalması lazım. İnsan, nefsinin yanılabileceği ortamlardan uzak durmalı.''

Kayapınar,
Ramazan ayında orucun yanı sıra namaz ibadetinin yerine getirilmesinin de önemli olduğunu vurguladı.

Ramazan'da,
oruç tutanların daha sabırlı olmaya özen göstermeleri gerektiğini ifade eden Kayapınar, bu ayda kötü söz ve davranışlardan kaçınılması, insanlara zarar verecek tutumlardan sakınılması ve fakir ve fukaranın daha fazla gözetilmesine dikkat çekti.

Bu arada, halk arasında ''Alo Fetva Hattı'' olarak ''444 17 09'' numaralı ''Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Danışma Hattı'nda vatandaşların sorularını yanıtlayan uzmanlar, ''Oruçken denize ya da havuza girilmesinde sakınca var mı?'' sorusuna ise su yutmamak kaydıyla girilebileceği yanıtını veriyor.


Denize ya da havuza girildiğinde su yutma riskinin çok fazla olduğuna dikkati çeken uzmanlar, su yutulunca da orucun bozulacağı uyarısında bulunuyorlar.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.