ASİM ile umuda yolculuk..

ASİM ile umuda yolculuk-1

ASİM Yönetim Kurulu olarak ülkemizin manevi gelişiminde büyük katkıları olan vakıf, dernek başkanı, cemaat lideri, yazar, düşünür birçok ismi ziyaret ettik.

Yola neden çıktık, kimleri ziyaret ettik, nelerle karşılaştık, hangi konuları konuştuk, bizim kendilerinden taleplerimiz ne oldu, onlar nasıl tepki verdiler, yazılacak çok şey var fakat öncelikle kısaca ASİM’i tanıyalım.

 

ASİM (Adana Sivil İnisiyatif Meclisi):

ASİM (Adana Sivil İnisiyatif Meclisi) Adana’da faaliyetlerini sürdüren yaklaşık 71 ulusal ve yerel dernek, vakıf ile işbirliği halindedir. Yirmi iki kurucu üye kurum, aktif katılımcı kırk yedi üyesi vardır.

Adana’da milli ve manevi değerlere bağlı, sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelmelerini sağlamak, bu beraberliği güç birliğine dönüştürerek toplumsal hizmet alanlarını ve etkilerini artırmayı amaçlamaktadır.

İlkeleri;

  • Toplum yararına faaliyet gösteren, Adana’daki tüm sivil toplum kuruluşlarını önemsiyor, adalet, hukuk, insan hakları ve değişmez ahlak ilkelerine bağlı, olumlu her türlü görüş ve hakaret içermeyen her türlü eleştiriye açık. İletişimde kurumsal bir dil tercih eder dil ve üslupta nezaketi önceler
  • ASİM birlikte olduğu kurumların, hukuki yapılarını ve faaliyet alanlarını olduğu gibi kabul eder, istişareye önem verir, kararlarını istişare sonucu alır ve uygular. Çalışmalarında meşruiyetçiliği ve sarih olmayı esas alır.
  • Kurumlar arası birliği, beraberliği ve dayanışmayı esas alır ve bu konuda çalışmalar yapar.
  • ASİM’e bağlı üye ve gönüllü kurumlar her ay kahvaltılı ortamında bir araya gelir.
  • Yönetimi mevcut üye ve kurumlar ile yeni hizmet kurumları arasında tanışma ve tanıtım ziyaretlerinde bulunur, yaşadığı şehri önemser, şehrin sorunlarını belirler ve çözüm önerilerini üyeleriyle birlikte alır.
  • ASİM kamu yöneticileri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini bir araya getirerek, devlet-millet bütünleşmesini sağlar. Üyelerinin kurumsal gelişmelerine katkı sunmak adına organizasyonlar yapar ve projeler üretir.
  • İnsani, vicdani, ahlaki anlamda sosyal sorumluluk gerektiren her durumda desteklenmesi yahut reddedilmesi gereken konularda kamuoyuna basın yoluyla yahut doğrudan açıklama yapar; raporlar sunar.
  • ASİM üyeleri ile her ay düzenli oturum yapar, ilgi alanlarına göre konuları masaya yatırır, tartışır, sorunu çözümleri ile birlikte ele alır ve üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalışır.
  • Herkesin bildiği ve hepimizin rahatsız olduğu bir konu gündeme alındı; FETÖ ve Adnan Oktar’ı bahane ederek dine ve dindarlara yönelik yapılan saldırılar karşısında asli sorumluluklarını bir kenara bırakan, daha çok itilaflı konuları tartışan kişilere artık yeter demek. Sahada samimi çalışmaları olan sorumluluk sahiplerine birlik olma çağrısı yapmak üzere bir dizi ziyaret kararı alındı.

On iki maddelik bir rapor ile ASİM Yönetim Kurulu üyesi dört arkadaşımız ile kamuoyunun yakından tanıdığı isimleri ziyaret ederek görüşmeler yaptık. Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu, Heda-der, Hayrat Yardım, Umut Kervanı Yardım, Rehber TV, Doğru haber, Akit Medya Grup, Özgür-der, Hak-söz, Haber 7, Uluslararası Müslüman Âlimler Birliği gibi kurum yöneticileri yazarlar ve hocalarımızdan oluşan onlarca insan ile bir araya geldik, birkaç isim dışında tüm randevu taleplerimize olumlu yanıtlar aldık.

Abdurrahman Dilipak, Mustafa Yürekli, Mehmet Göktaş, Abdülaziz Tantik, Abdullah Yıldız, Ramazan Kayan, Mehmet Güney, Nureddin Yıldız, M.Emin Hıldırım, Mustafa Karahasanoğlu, Musa Kazım Yılmaz, Abulvahap Ekinci ile görüştük.

 

Yaşanılan sorunlar ve çözümlerine yönelik on iki madde..

Yaşanılan sorunlar ve çözümlerine yönelik on iki maddeden oluşan bir dosya sunduk, maddeler kısaca şöyle;

1-Kurumlarımız ve temsil salahiyetinde bulunan kanaat önderlerimiz halkın anlayabileceği sade bir dil kullanmalı ve nezih bir üslup ile topluma yönelmelidir.

2-Âlimlerimiz ve kanaat önderlerimiz kendi aralarında konuşmaları gereken ihtilaflarımızı medya önünde konuşmamalıdır.

3-Ülkemizde yaşanan haksızlıklara karşı ortak bir tavır sergilenmelidir. Bu hususta özellikle âlimlerimize ve kanaat önderlerimize büyük bir sorumluluk düştüğüne inanıyoruz.

4-Mazlumun dili ve ırkı sorulmayacağı gibi zalimin de mezhebi veya meşrebine bakılmamalıdır. Zalimler kim olursa olsun tepki göstermeliyiz ve bunu yaparken de hukuk ve adaletten şaşmamalıyız.

5-Öte yandan temel İslami mirasımızın temsilcileri mesabesinde olan âlimlerimize yönelik itibarsızlaştırma girişimlerine karşı da gerekli tepkileri vermek durumunda olduğumuzu düşünüyoruz.

Topluma verdiği zararlardan en önemlisi de “Cemaat”, “Hizmet”, “Hoca” ve “Hoca efendi” gibi kavramlarımızın içinin boşaltılması olmuştur. Bu konuda kendi kavramlarımızla konuşmaktan imtina etmemeliyiz.

7-Siyaset müessesi ile ilişkilerimizde olabildiğince hassas olunmalıdır. Asli amacı emri bil maruf ve nehyi anil münker olan kurumlarımız ve kanaat önderlerimiz siyaset kurumu ile olan ilişkilerinde ve ticari faaliyetlerinde ölçülü olmalı, Sivil ve özgün duruşumuza halel getirecek davranışlardan uzak durmalı ve edilgen değil etken olunmalıdır.

8-Sosyal Medya ve Basın iletişim araçları etkin kullanılmalıdır. Ancak bu hususta kalem ve kelam sahipleri toplumun doğru bilgilendirilmesine matuf söylemler ortaya koymalıdır. Toplumu ayrıştıran bir dil mukaddesatımıza da zarar vermektedir. Yüzlerce yıldır ulemanın üzerinde ittifak ettiği temel dini akidemizin tartışmaya açılmasına izin verilmemelidir. Âlimlerimiz ve kanaat önderlerimiz kendi aralarında tartışmaları gereken konuları televizyon ekranlarında ve kamuoyu önünde gündeme getirmemelidir.

9-28 Şubat sürecinin akabinde iktidara AK Parti’nin gelmesi ile rehavete düşen kurumlarımız kendi iç muhasebelerini yapmalı ve asli görevleri olan davet ve irşat faaliyetlerine yeniden hız vermelidir. Bu bağlamda ulemanın bir araya gelerek ortak bir çatı kurup beraber hareket etmeleri kitlesel İslami davetin neşvünema bulması adına elzem hale gelmiştir.

10-Doğu ve Batı illerimizdeki âlimleri arasında iletişim köprüsü kurulmalıdır. Bu bağlamda karşılıklı istişare ziyaretleri gerçekleştirilmesinin faydalı olacağı kanaatindeyiz.

11-Gençlerimizin çok ciddi oranlarda yozlaştığı ve farklı inanışlara yöneldiği gözlemlenmektedir. Bu hassas konuda Ailelerimize büyük bir sorumluluk düşmekle birlikte sivil toplum kuruluşlarımıza ve âlimlerimize de önemli görevler düşmektedir. Geleceğimizin ihyasının dindar bir neslin yetişmesi ile mümkün olduğu bilinen bir gerçektir.

12-Son olarak hayalimiz olan İslam birliğinin birkaç grup ve veya derneğin bir araya gelmesi ile gerçekleşmeyeceği gerçeğinden hareketle ve Yüce Rabbimizin “Toptan Allah’ın ipine Sarılın Ayrılmayın.” Kavline matuf olarak, ihtilaflarımızı mazur görüp ittifak ettiğimiz hususlarda her daim bir araya gelip birlikte iş yapabilmeliyiz.

Dosyaları ilgili kişilere taktim ettik, görüşlerimizi ifade ettik, taleplerimizi ilettik, görüştüğümüz her bir hocamız çözüme katkı ve işbirliğine hazır olduklarını söylediler.

ASİM olarak attığımız ilk adımın hayırlara vesile olmasını diliyoruz. Umuda yolculuğumuz devam edecek.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mahmut Eraslan Arşivi