Gümrükçü: Esed'in cezalandırılması gerekir
Suriye'nin kimyasal silahlarının denetlenmesi konusunda açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Gümrükçü, "Suriye'de Esed rejimi kimyasal silah kullanmıştır ve bunun sorumlularının bulunarak cezalandırılması lazımdır" dedi...
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Gümrükçü, Rusya'nın, Suriye'nin kimyasal silahlarının uluslararası denetimi konusundaki önerisine ilişkin olarak, sürecin sonuca ulaşmasının Türkiye tarafından memnuniyetle karşılanacağını belirterek, "Kimyasal silah kapasitesini uluslararası kontrol altına aldırmak ve imha ettirmek daha önceki kimyasal silah kullanımları konusundaki sorumluluğu hiçbir şekilde ortadan kaldırmaz" dedi.
Gümrükçü, Dışişleri Bakanlığı'nda düzenlediği olağan basın toplantısında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Rusya'nın, Suriye'nin kimyasal silahlarının uluslararası denetimine ilişkin önerisinin hatırlatılması üzerine Gümrükçü, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun konuyla ilgili açıklamada bulunduğunu kaydetti.
Gümrükçü, "Kimyasal silah kullanmanın değil, bulundurmanın dahi suç olduğu bir dünyada, herhangi bir ülkenin kimyasal silahlarının uluslararası kontrol altına alınması ve nihayetinde imha edilmesi, başlı başına olumlu bir gelişme olur. Biz de bunu memnuniyetle karşılarız. Ancak burada önemli olan, Suriye'de Esed rejiminin bugüne kadar yaptıklarından, bu konuda ne kadar emin ve ümitvar olabileceğimiz" diye konuştu.
Bu konuda sadece Türkiye'nin değil, uluslararası toplumun büyük çoğunluğunun ciddi şüpheleri bulunduğunu dile getiren Gümrükçü, "Ancak süreç, kendi özü itibariyle, bir sonuca ulaşması halinde bizim tarafımızdan da memnuniyetle karşılanacak bir gelişme olabilir" ifadesini kullandı.
Kimyasal silah kullanımının cezasız kalmaması gereğine dikkati çeken Gümrükçü, şöyle konuştu:
"Kimyasal silah kapasitesini uluslararası kontrol altına aldırmak ve imha ettirmek daha önceki kimyasal silah kullanımları konusundaki sorumluluğu hiçbir şekilde ortadan kaldırmaz. Kimyasal silah kullanmak her şart altında insanlığa karşı işlenmiş bir suç ve uluslararası hukukun en ağır şekilde ihlalini teşkil etmektedir. O bakımdan bunun bir şekilde cezalandırılması, sorumluların tespit edilerek cezalandırılması lazımdır. Biz de biliyoruz ki sadece 21 Ağustos'ta değil daha öncesinde de olmak kaydıyla Suriye'de Esed rejimi kimyasal silah kullanmıştır ve sorumluların bulunarak cezalandırılması lazımdır. O yüzden bu başlatılacak olan veya başlayan yeni süreç hiçbir şekilde bu hesap verme zorunluluğunu ortadan kaldırmamalıdır."
"Kimyasal silah, Suriye'deki krizin tamamını oluşturan unsur değil"
Sürecin, Suriye'deki krizin uluslararası ve bölgesel barış ve güvenliğe esas tehdit teşkil eden hususlarını unutturmaması ve bu yönde bir taktik adım teşkil etmemesi gerektiğinin de altını çizen Gümrükçü, "Kimyasal silah kullanımı, Suriye'deki krizin bir parçasıdır ancak bu tek başına Suriye'deki krizin tamamını oluşturan bir unsur değildir" değerlendirmesinde bulundu.
Gümrükçü, 2,5 yıldan beri devam eden krizin, 100 binin üzerinde insanın ölmüş olmasının ve 2 milyonu aşkın insanın yerlerinden edilmesinin nedeni "halkına karşı ayrım gözetmeksizin ve giderek artan bir şiddet uygulayan bir rejimin varlığı" olarak açıkladı. Her gün 100-150 kişinin kimyasal silah kullanımı olmadan, rejiminin uyguladığı şiddet nedeniyle öldüğünü, komşu ülkelere yönelik göçün sürdüğünü ve mezhepsel fay hatlarının kırılmaya devam ettiğini belirten Gümrükçü, bunların, uluslararası ve bölgesel barış ve güvenliğe esas tehdit teşkil eden unsurlar olduğunun görülmesi ve bunları gözeterek bir strateji geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
"Taktik adımlara yönelmek yanlış olur"
Konuya ilişkin olarak sürdürülen temasların sorulması üzerine Gümrükçü, Türkiye'nin çeşitli düzeylerde, ABD ile diğer müttefik ve ortaklarıyla diplomatik düzeydeki temaslarını sürdürdüğünü söyledi.
Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi'ne yönelik eleştirisinin, 2.5 yıldır devam eden ve uluslararası ve bölgesel barış ve güvenliğe ciddi tehdit teşkil eden bir konuda bugüne kadar hiçbir karar alamamış olmasından kaynaklandığını vurgulayan Gümrükçü, Türkiye'nin beklentisinin, konseyin bütünlük içinde hareket ederek bu konudaki sorumluluğunu yerine getirmesi olduğunu kaydetti. Gümrükçü, bu çerçevede ABD ve BM Güvenlik Konseyi'nin daimi olan ve olmayan diğer üyeleriyle temasların sürdürüldüğünü ifade etti.
Gümrükçü, "Suriye'deki krizin özünü gözetecek ve bu konuda çözümler üretebilecek adımların atılmasından ziyade, taktik bazı adımlara yönelmek ve böyle tuzaklara düşmek tabii ki yanlış adımlar olur. O bakımdan bütün muhataplarımızla bu konudaki görüşlerimizi paylaşmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Suriye'deki çözümün parametrelerinin uluslararası toplum tarafından belirlendiğine de işaret eden Gümrükçü, Türkiye'nin öncülük ettiği Suriye Halkının Dostları Grubu'nun ortaya koyduğu parametreleri, Suriye'nin ne geçiş yönetiminde ne de geleceğinde Esed'in ve yakın çevresindeki kişilerin rol almaması, bağımsız kişilerden oluşan bir geçiş yönetiminin kurulması ve bunların da ülkeyi hür ve adil seçimler aracılığıyla geleceğe taşıması olarak sıraladı.
Gümrükçü, uluslararası toplumun büyük çoğunluğunun bu görüşü paylaştığını, izlenecek yöntem konusunda istişare ve tartışmaların ise devam ettiğini söyledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.