Fethullah Gülen, 2001, 2007 ve 2011'de Müslüman'ın asla beddua etmemesi gerektiğini savunmuştu. Geçen Eylül ayında "Dilimde bedduaya yer olsaydı ederdim" dedi. 20 Aralık'ta ise kendisini tutamadı

Fethullah Gülen'in herkul.org sitesinde yayınlanan vaazında yaptığı beddua, gerek cemaati sevenler gerek cemaatle ilgisi olmayanlar arasında infiale neden oldu. Hoca'nın eski sohbetlerinde ise beddua hakkında söylediği sözler kafaları karıştırdı. İşte Gülen'in yıllar içinde geçirdiği değişim ve son hali:

DÜNYADA BEDDUAYA YER YOKTUR (18 Ekim 2001): Temel düşünce yapımız ve karakterimiz itibarıyla, bizim dünyamızda tel'in ve bedduaya yer yoktur.

BEDDUAYA AMİN DEMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR (15 Mart 2007): "Allah'ım! Falanların altını üstüne getir. Onu yerin dibine batır.. Evlerine feryâd u figân sal..." gibi ifadeler birer bedduadır ki bütün bunlarda murad-ı ilâhî başka türlü olabilir. Meselâ, bir dönemde, birine bedduada bulunmuşsunuz. Bir süre sonra bakıyorsunuz, o sizin avukatınız oluvermiş... Bütün bunlar, öfkeyle köpürmenin ötesinde şeyler söylemenin esas olduğunu göstermektedir. Müslüman'ın bedduaya "âmin" demesi asla doğru değildir.

EN AMANSIZ DÜŞMANLARA BEDDUA ETMEDİK (9 Mayıs 2011): Biz en zor günlerde, en amansız şekilde düşmanlık yapanlar hakkında bile bedduaya 'âmin' demedik, kimseye lânet okumadık.

DİLİMDE BEDDUAYA YER YOK (15 Eylül 2013): Eğer dilimin ufacık bir parçasında bedduaya yer olsaydı, 'Millete hizmet ediyoruz' dedikleri halde o iş içinde kendi çıkarlarını düşünenler, ihalelerde kendilerine pay ayıranlar hakkında "Allah sizi çoluk çocuğunuzla, beklentilerinizle, ümitlerinizle yerin dibine batırsın, mahvetsin!" derdim. Ama demedim; çünkü dilimde öyle bir bedduaya yer yok.

ALLAH ONLARIN EVLERİNE ATEŞLER SALSIN (20 Aralık 2013): Yaptıkları şey Kur'an'ın temel disiplinlerine, İslam'ın hukukuna, modern hukuka, günümüz demokratik telakkilere aykırıysa; Allah bizi de onları da yerlerin dibine batırsın, evlerine ateş salsın, yuvalarını başlarına yıksın...

TEPKİLER ÇIĞ GİBİ
Daha önce de 'Gerekirse hakimler kiralayın' diyerek rüşvete icazet vermemiş miydi? TAİF'TE mübarek dişleri kırıldı Efendimizin.
Taşladılar onu. Asla beddua etmedi. FETHULLAH Gülen... 2001: Ehl-i imana yarım kelimeyle de olsa beddua etmeyin.
2013: Ocaklarına ateş düşsün... GÜLEN'İN bir kez de Müslüman kardeşlerimizi katleden ABD ve İsrail'e beddua etmesini bekliyoruz.
Çok şey mi istiyoruz? HOŞGÖRÜ hareketi görmeyeli çok değişmiş.

PANKARTLI PROTESTO
Zaman gazetesi binası önünde toplanan bir grup, dün "Dershaneler kapanıyor beddua, İslam dünyasına katliam yapılırken sessiz" yazılı pankartlarla protesto yaptı.

CEMAAT DÖNDÜ
17 Aralık Operasyonu'na ilişkin gelişmeler ABD başta olmak üzere dünya basınında geniş yer buluyor. Senatonun finanse ettiği Amerika'nın Sesi, hükümet ve cemaat arasındaki iplerin koptuğunu belirtirken şu yorumu yaptı: "Eylül 2010'daki Anayasa Referandumu'nda Fethullah Gülen 'İmkan olsa mezardakileri de kaldırsak evet oyu kullandırsak' diyordu. Ancak 2002 Genel Seçimleri'yle kurulan ittifak, dershane kriziyle sonlandı. Gülen artık hükümete beddua etmeye başladı." Cemaate yakınlığıyla bilinen Lehigh Üniver-sitesi Öğretim Üyesi ve CIA uzmanlarından Henri Barkey ise "ABD, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın söylemlerinden rahatsız. Taraflar arasında bir kırılma yaşanıyor, ancak bu kırılma geçici olacak ve partinin başına başka bir isim geçtiği takdirde sona erecektir" dedi.

PARTİ ÇOK GÜÇLENDİ
'Yargı ve emniyette güçlü olan Gülen hareketi' yorumunu yapan Henry Barkey, "Gülen hareketi Tayyip Erdoğan ve partisinin en az askeriye kadar güçlü bir oluşum haline gelmesinden rahatsız" diye konuştu.

KABADAYIYA İNCELEME
Oğuz Bayraktar'ın gözaltına alındığı operasyonda dokunulmazlığı bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın ofisine girerek suç işleyen Başkomiser Recep Can ve beraberindeki polisler hakkında inceleme başlatıldı. Baskında tespih çekip, çalışanlara lahmacun ısmarlatan Can, bu görüntülerin ardından tepki almıştı. Operasyondaki polislerin müfettişlere ifade vereceği öğrenildi. Bu arada gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Abdullah Oğuz Bayraktar da polisler hakkında suç duyurusunda bulundu.

TAKVİM