Gül'den nükleer silahlara karşı uyarı

Cumhurbaşkanı Gül, Hollanda'da Genel Direktörlüğü'nü Ahmet Üzümcü'nün yaptığıKimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'nü ziyaret etti, Genel Kurulu'na hitap etti.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kimyasal ve kitle imha silahlarının geliştirilmesi ya da elde edilmesi yönündeki çabaların, başka ülkelerin de bu silahları elde etmek için yarışa girmelerine yol açtığını, bunun da uluslararası güvenliği tehdit edecek duruma dönüşebileceğini söyledi.

Gül, Hollanda Başbakanı Mark Rutte'nin onuruna verdiği ve basına kapalı gerçekleşen öğle yemeğinin ardından Genel Direktörlüğünü büyükelçi Ahmet Üzümcü'nün yaptığı Lahey'deki Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'nü ziyaret ederek, Genel Kurulu'na hitap etti.

Konuşmasını İngilizce yapan Gül, Türkiye'nin kimyasal silahlar sözleşmesine çok önem verdiğini belirtti. Türkiye'nin her zaman küresel anlamda silahsızlanma ve silahların yayılmasının önlenmesi konusunda çalışmalara önem verdiğini vurgulayan Gül, ''Bu konudaki konumumuz dünya tarafından gayet iyi bilinmekte ve takdir edilmektedir'' dedi.

Silahların kontrolü, silahların yayılmasının önlenmesi ve silahsızlanma yoluyla uluslararası güvenlik ve istikrarın artırılmasına yönelik tüm girişimleri desteklediklerini ifade eden Gül, Türkiye'nin uluslararası silahların yayılmasının önlenmesi enstrümanlarına ve ihracat kontrol rejimlerine taraf olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin jeostratejik konumu nedeniyle Avrupa da dahil olmak üzere bölgesel ve uluslararası güvenlik açısından kritik öneme haiz bir ülke olduğuna dikkati çeken Gül, ''Türkiye'nin işbirliği ve desteği geniş coğrafya açısından önemli. Doğu Akdeniz'den Ege ve Balkanlar'a, oradan Ortadoğu, Kafkaslar, Orta Asya ve Hazar bölgesine uzanan geniş alan söz konusu'' diye konuştu.

-''Silahsızlanma rejimi etkin uygulanmalı''-

Güvenlik ortamının karmaşıklığı nedeniyle her türlü kitle imha silahlarından kurtulmak ve her türlü terörizm ve etnik bölücülükten korunmak konusuna önem verdiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Gül, şöyle konuştu:

''Türkiye kendi bölgesinde kitle imha silahı görmek istemiyor ve bu silahlara sahip olunmasına karşı. Bu silahların geliştirilmesi veya elde edilmesi yönündeki çabalar başka ülkelerin de bu silahları elde etmeleri için yarışa girmelerine sebebiyet verebilir, uluslararası barış ve güvenliği tehdit edecek duruma dönüşebilir. Bu nedenle biz, bütün çok taraflı silahsızlanma ve silahların yayılmasının önlenmesi rejimlerinin etkin bir şekilde uygulanmasını istiyoruz.

Kimyasal Silahlar Konvansiyonu 188 ülkenin taraf olması nedeniyle gerçek anlamda evrensel sözleşme olmaya en yakın sözleşmedir. Sözleşme, her kategorideki kitle imha silahlarını yasaklıyor. Sürekli bir kontrol ve doğrulama denetimi öngörerek, izleme çalışmalarına imkan vermesi açısından kendine has önemli bir sözleşme. Bu durumun yanı sıra zorluklar da yok değil. Sözleşmenin dışında kalan 8 ülke var. Konvansiyon, nihai amacına bu 8 ülke rejime dahil edildiği zaman ulaşabilir. Bu ülkeler dahil edilince sözleşme tam anlamıyla evrenselleşecektir.''

-İran-Irak savaşı ve Halepçe'de yaşananlar-

Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'nün, yakın gelecekte, kimyasal silahların yeniden ortaya çıkmasının önlenmesi ve toksik kimyasalların yanlış kullanılmasıyla mücadele etmesi gerekebileceğini dile getiren Gül, şimdiye kadar bildirilen kimyasal silahların imha edilmesinin çok önemli bir başarı olduğunu, ancak mevcut kimyasal silahların tamamen imha edilmesinin evrensel barış için şart olduğunu vurguladı.

Gül, ''İran ve Irak'ta 80'li yıllarda kimyasal silahların yarattığı üzücü olaylar, bize bu silahın nasıl insanlık dışı olduğunu hatırlatıyor. Halepçe'de 88'deki sahneleri unutmamalıyız'' diye konuştu.

Kimyasal silahların bertaraf edilmesinin, diğer silahsızlanma çabalarının başarısı açısından da test olacağına dikkati çeken Gül, ''Kimyasal silahlardan arınmış bir dünyaya doğru atılmış adımların, samimi ve sözde kalmayacak şekilde hayata geçirilmesi gerekmektedir'' dedi. Gül, bir yandan kimyasal silahlar alanında sonuca yaklaşan adımlara devam ederken, diğer yandan nükleer ve biyolojik alandaki çalışmalara da odaklanılmasının önemine işaret etti.

Kitle imha silahlarının yayılmasının dünyanın önündeki en ciddi tehditlerden biri olduğunu belirten Gül, şöyle devam etti:

''Maalesef küresel silahsızlanma çabasındaki ivme kaybolmuş gözükmektedir. Bu tehdidin üstesinden gelebilmek için bütün ülkelerin, nükleer olanlar da dahil olmak üzere adil ve prensipli yaklaşım benimsemeleri gerekmektedir. Dünya çapında inandırıcı bir silahların yayılmasının önlenmesi rejimini oluşturabilmek için bazı hassas bölgelerin kalbindeki ülkelerin nükleer silahlarının 'defacto' mevcudiyetini de göz ardı etmemeliyiz. Güvenlik meselesiyle başa çıkmaya çalışırken, küresel sorunların tek taraflı, ikili ya da birbiri gibi düşünen küçük gruplar içinde çözülemeyeceği açıktır. Bütüncül bir yaklaşım ortaya konulmalı. Bölgesel yaklaşımla başlamak, başarıya ulaşmakta katkı sağlayacaktır.''

-Ortadoğu'da kitle imha silahlarının önlenmesi-

Türkiye'nin, kitle imha silahından arınmış bir Ortadoğu için aktif çaba gösterdiğini de ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, örgüte üye ülkeleri Ortadoğu'nun kitle imha silahlarından arınması için çabalarını yoğunlaştırmaya çağırdı.

Ortadoğu'da güven eksikliği olduğunu dile getiren Gül, ''Siyasetin dalgalı doğası, bölgesel oyuncuların bugüne kadar kendilerine has oluşturduğu pozisyonlar, kitle imha silahlarından arındırılmış bölge amacına yönelik atılan adımları zor kılmaktadır'' dedi. Gül, bu sürecin önündeki engeller arasında Arap-İsrail sorunu ve İran'ın nükleer programıyla ilgili gerginliğin söylenebileceğini anlatan Gül, bölgede istikrarı korumak için bölgesel güvenlik yapısı hazırlamak ve planlamak için çalışılması gerektiğini kaydetti.

Arap Baharı'nın sonuçlarının da bu şekilde daha iyi değerlendirilebileceğini ifade eden Gül, ''AGİT'e benzeyen bölgesel güvenlik mimarisinin Ortadoğu'da oluşturulması önemli ve kitle imha silahlarının önlenmesinde bu şekilde yol alınabilir'' diye konuştu.

Bu arada Gül, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü Genel Kurulu'na hitabından önce Genel Direktör Ahmet Üzümcü ile bir süre görüştü. Gül, konuşmasının ardından ziyareti anısına bir duvara yapılan mermer plakanın açılışını yaptı. Örgüt yetkilileri, Gül'e kurumun yapısı ve faaliyetleri hakkında brifing verdi.

-Türk toplumu temsilcileriyle buluşma-

Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra Türkiye'nin Lahey Büyükelçiliği'ne geçerek, Hollanda'daki Türk toplumunun temsilcileriyle bir araya geldi. Basına kapalı gerçekleşen buluşmada Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ve Gül'ün heyetindeki milletvekilleri de hazır bulundu.