Güldem Berkman'dan 3 çocuk desteği?

Güldem Berkman'dan 3 çocuk desteği?
 Başbakan Erdoğan'ın her fırsatta dile getirdiği 3 çocuk yapın önerisine sürpriz bir destek geldi. Novartis'in Türkiye CEO'su Berkman, Başbakan...


 

Başbakan Erdoğan'ın her fırsatta dile getirdiği 3 çocuk yapın önerisine sürpriz bir destek geldi.

 

Novartis'in Türkiye CEO'su Berkman, Başbakan Erdoğan'ın "3 çocuk yapın" önerisine hak verdi ve "Japonlar gibi hızlı yaşlanıyoruz. Ne kadar çok yaşlı, o kadar çok ilaç. Biz de buna göre çalışıyoruz" dedi...

Genç nüfusa sahip ülke olmanın sefasını sürüyoruz. "Avrupa yaşlı, biz genç ve delikanlı ülkeyiz" diyoruz. Oysa yapılan araştırmalar, Türkiye'nin nüfusunun da gelecek 25 yıl içinde yaşlanacağını gösteriyor. Başbakan Tayyip Erdoğan, durumun farkında. Onun için genç ailelere sürekli "En az üç çocuk yapın" diyor. Bu lafa kızanlar olsa da, küresel ilaç firmaları, ülkemize yatırımlarını artırırken 25 yıl sonra gelecek yaşlı nüfusun ilaç ihtiyacına göre stratejilerini çiziyorlar.


Sağlık ve sosyal güvenlikte büyük reformlar yaptık. İlaç sektörü, bu reformlara bir taraf olarak önemli katkılar sağladı. Bunun arkasında da öngörülebilir pazar iştahı vardı. Bütün bu konuları, dünyanın ikinci en büyük ilaç firması
Novartis'in Türkiye Ülke Başkanı (CEO) Güldem Berkman'le konuştuk. Berkman, "Türkiye, Avrupa ülkeleri gibi değil, Japonya gibi erken yaşlanacak. Bu da gelecek 25 yıl içinde gerçekleşecek" dedi.

Reform yapılan sağlık sektörü için her yıl devletin cebinden ilaca 15 milyar liralık yatırım yapıldığını söyledi ve "Türkiye'deki sistem, İngiltere'de bile yok" şeklinde konuştu. En iyisi sözü ona verelim;


40'tan sonra hastalık artar


?
Türkiye, şimdi yaş ortalaması 28-29 olan çok genç nüfusa sahip bir ülke. Giderek biz de yaşlanacağız. İlaç sektörü, bunu nasıl değerlendiriyor?

Normalde, 40 yaştan sonra hastalık görülme sıklığı artar. Onun için 40 yaşını geçtikten sonra her 10 yaşın bir eşiği var. 50-60'lı yaşlarda daha fazla risk vardır. 70 yaşından sonra ise ilaç kullanmayan insan göremezsiniz.


Çok enderdir. Yani, ne kadar çok yaşlı nüfus, o kadar da çok ilaç kullanımı..


?
Türkiye, çok çabuk mu yaşlanacak?

Evet. Çeşitli stratejik planlar yaparak önce o ülkenin ekonomisi nasıl gidiyor, onu anlamaya çalışırız. Toplam nüfusu nasıl? O nüfus içinde genç ve yaşlı oranı nasıl? Bunlar her ilaç şirketinin baktığı temel kriterlerdir. Biz, şu anda Türkiye'ye baktığımızda 65 yaş ve sonrası nüfus, toplamın sadece yüzde 7'si. Oysa, Avrupa'da ortalama minimum bu oran yüzde 14 gibi.


Başbakan 3 çocukta haklı


?
Öyleyse, bizim ülkede size fazla nema yok mu?

Bakın, bir zamanlar İngiltere, Fransa gibi ülkelerde de 65 yaş üstü nüfus yüzde 7'lerdeymiş, şimdi 14lere çıkmış. En hızlı yaşlanan ülke Japonya olmuş. Yüzde 7lerden 25 yılda yaşlı nüfusu yüzde 14'e gelmiş. Türkiye'deki nüfusun da benzeri bir profil göstereceği gözlemleniyor. Yani 25 yıl içinde şu anda 7 olan 65 yaş üstünün yüzde 14 olacağı düşünülüyor.


?
25 yılda bu şekilde yaşlanmak çok kısa bir süre. Ailelerden 3 çocuk istemekte Başbakan haklı mı?

Başbakan haklı görünüyor. Japonlar gibi yaşlanıyoruz. Nüfusun genç olması, ülkenin potanisiyeli açısından güzel bir şey. Ama, o nüfusun, kişi başına düşen gelirinin yükselmesi de çok değerli olacaktır. Yine ekonomi yönetiminde genç nüfusa da çok iyi olanaklar sağlamak gerekiyor. Yaşlanan nüfusa, emeklilere de çok iyi bakım gerekiyor. O yüzden toplamda 25 yılda büyük fotoğrafın, nasıl bir duruma ulaşacağını tam göremiyoruz.


Kişiye özel ilaç dönemi


?
Siz, şu Japonya'daki olaylara nasıl bakıyorsunuz? Nükleer santral sızıntıları, ilacın gündemine girdi mi?

Novartis, çok geniş bir ürün portföyüne sahip. Daha da çok yeni ilaç gelecek. 160 yeni ilaç üzerinde çalışıyoruz. Vizyonumuz, gen haritalarını kullanarak daha özel ilaçlar üretmek.


?
Gen haritalarına bakarak nasıl özel ilaç üretiyorsunuz?

Kişi bazında biz o nedenleri daha iyi saptayıp, gen haritalarına bakarak en uygun ilacı yapmaya çabalıyoruz.


?
Yani, ilaçta özel sipariş tarzı üretimler mi söz konusu olacak?

Terzi işi diyelim. İlacın vizyonu, giderek bireyselleşiyor. Kitleden kişiye, genelden özele bir gidiş söz konusu.


Öksürük şurubu cepten ödensin


?
İlaç fiyatları yüksek bulunuyor. Bunun kaynağında neler var?

Hep ilaç fiyatları pahalı mı ucuz mu tartışması yapılır. Türkiye'de ilacın yüzde 85-90'ını devlet ödüyor. Birçok ülkede yüzde 60'lara düşmüş durumda oysa. Devlet, eğer sizin kronik hastalığınız veya raporunuz varsa vatandaşa hiç para ödetmiyor. Pazarın yüzde 80'ni de kronik ve raporlu hastadan oluşuyor.


?
Devlet ne kadar para veriyor ilaca?

Yılda 15 milyar TL'lik yatırım yapılıyor. Bu halka verilen çok büyük bir servis. Türkiye olarak seçimimizdir bu.


Antibiyotik çok kullanılıyor


?
İlaçta savurganlık var mı?

Kendi imkanlarımız dahilinde yapacak çok şey var. Her soğuk algınlığında antibiyotik kullanmak gerekmiyor. Bütün dünyada kardiyo basküler ilaç kullanımı çok yüksekken, Türkiye'de antibiyotikler çok yüksek kullanılıyor. Pazarın yüzde 20'sini bu ilaçlar kapsıyor.


?
Sağlıkta hangi yanlışlar yapılıyor?

Bu sistemi biraz daha sürdürülebilir kılmalıyız. 2004'te güzel bir reform yapıldı. Kurulan sistemi sürdürmek için yeni şeyler gerekli. Bazı ilaçlar, reçetesiz ve geri ödemesiz satılabilmeli. Devletin yüzde 10'luk bütçesini ayırdığı kısım, 3 liralık soğuk algınlığı ilacı, 5 liralık şurup. Artık, vatandaş bunu cebinden almalı.


İLAÇTA KADININ YERİ AZ


? İlaçta kadın yönetici olarak tek misiniz?

Benimle birlikte Merck Serono diye bir şirkette Elçin Üner var. Meltem Kurtsan var. Ancak, ilk 10'da olan şirketlerde kadın yok. Sadece ben varım.
Novartis'te 140 ülkede 5 ülkede kadın yönetici var. Ben de onlardan birisiyim. Türkiye'den kadın olması çok sevindirici Çünkü, Türkiye'de ilk 500 büyük şirketteki kadın CEO oranı yüzde 3'müş sadece.

?
İşiniz, özel hayatınızı çok etkiliyor mu?

Yönetim kurullarında kadınlar da görev almalı. Bu yüzden aktif anlamda görev almaktan memnunum. Evliyim, çocuğum da var. Anadolu Grubu'nda çok uzun yıllar çalıştı, şimdi kendi işini kurdu. Bence kadınların bir korkusu oluyor.Toplumda ya 'Anne ve iyi bir eş olabilirsin' ya da İyi bir iş kadını olur, üçü bir araya gelirse de 'sende bir tuhaflık var' diye bakıyorlar Sadece iş kadını olunca da " Bu aşırı hırslı bir kadın ve çevresine zarar verebilir" algısı var.


Diyabet kanserden fazla


Kanserin görülme sıklığı, diyabet ve hipertansiyona göre az. Diyabet nüfusun yüzde 6'sında görülüyor. Yani her 100 kişiden 6'sında diyabet var. Kansere bakıldığında ise bu oran on binde bir gibidir.


?
Bir projeksiyon yaptınız mı? 25 yıl sonra yaşlı oranı ne olacak?

Biz yaklaşık her yıl yüzde 1.5 oranında artıyoruz aslında, doğum -ölüm oranlarına bakarsak. Nüfusumuz her yıl 1 milyon civarında artıyor. 25 yıl sonra 100 milyona ulaşacağız. 65 yaş üstü yüzde 14 gibi olacak, geriye kalanlar da 65 yaşın altı gibi olacak.


?
Sizin hesaba göre de 25 yıl sonra Türkiye, ilaç sektörü açısından daha önemli bir pazar olacak değil mi?

Öyle görünüyor. Dediğim gibi, kardiyo basküler ve metobolizma hastalıkları. Yani kalp ve dolaşımla ilgili hastalıklar. Burada da hipertansiyon, diyabet ve kolesterol ilaçlarından bahsetmek lazım. Dünyada bu gibi hastalıklara baktığınızda en yüksek düzeyde kullanılan üç tip ilaç var. Hipertansiyon, lipid yani kolesterol ve şeker ilaçları kullanılıyor.


Kanserin oranı düşük


?
Kanser ilaçlarını neden katmadınız?

Kanser ilaçlarının fiyatları yüksek gibi görünse de yaşlılıkta kullanım sahası öteki ilaçlara göre çok az. Kanserin görülme sıklığı, hipertansiyonun görülme sıklığından defalarca çok az. Mesela, diyabet nüfusun yüzde 6'sında görülüyor. Yani her 100 kişiden 6'sında diyabet var. Diyabet, kalp hastalıkları ve hipertansiyonun yüzde 4-6 daha fazla düzeyde. Onun için kansere baktığınızda bu on binde bir gibidir.


Sağlıkta en büyük reform gerçekleştirildi


? Sağlık alanında yapılan reformu nasıl değerlendiriyorsunuz?

2004'te yapılan Sağlık ve Sosyal Güvenlik reformuyla SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı birleştirildi. Bu büyük bir cesaret işiydi. Meğerse, ilaç sektöründe yıllardır bu konu konuşuluyormuş. Ve böyle bir reformu kimse yapamaz deniliyormuş. Ve, çok doğru bir operasyon yapıldı. İngiltere'den bile iyiyiz


?
Dünyada ideal sağlık sistemi mevcut mu?

Hayır, dünyanın hiçbir yerinde ideal sağlık sistemi yoktur. Şu ülkede harika yönetiliyor, bu ülkede şahane her şey diyemiyoruz.


?
Bizim sistem, çok iyi diye bilinen İngiltere'ye göre nasıl bir konumda?

Gerçekten, İngiltere'den de daha iyi bir sistem var Türkiye'de. Vatandaşın aldığı hizmet çok mükemmel. İstediğiniz hastaneye gidebiliyorsunuz, istediğiniz doktora muayene olabiliyorsunuz.


Röportaj:
Perihan ÇAKIROĞLU-BUGÜN GAZETESİ

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.