Görüşmede yöntem üzerinde duruldu

Görüşmede yöntem üzerinde duruldu
  CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Koç,  Kültür ve Turizm Bakanı Çelik'le yaptığı görüşmenin "bir yöntem görüşmesi"...

 

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Koç,  Kültür ve Turizm Bakanı Çelik'le yaptığı görüşmenin "bir yöntem görüşmesi" olduğunu belirtti.

 

ANKARA (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik'le bugün yaptığı görüşmeye ilişkin, "Bugünkü görüşmeleri bir yöntem görüşmesi olarak alabilirsiniz. Toplam süre en fazla 10-12 gün içinde bir temel sonuca varmak mümkün olacak veya olmayacak. Her iki koşulda da her iki tabloda da gereken açıklamalar yapılacak" dedi.

 

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.

 

Toplantı sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan ve soruları yanıtlayan Koç, Suruç ve Adıyaman'daki terör saldırılarını hatırlattı.

 

Suruç'ta 32 genç fidanı vahşi bir terör saldırısı sonucu kaybettiklerini belirten Koç, hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara da acil şifalar diledi. Yakınlarını kaybedenlere de başsağlığı dileyen Koç, terörün ağır bir insanlık suçu olduğunu kaydetti.

 

Terörün bir başka acı yüzünün de aynı gün Adıyaman'da ortaya çıktığını ifade eden Koç, "Bir uzman onbaşımızı bir terör örgütünün saldırısı sonucu şehit verdik. Piyade on başımıza da Allah'tan rahmet diliyorum. Yakınlarına ve milletimize başsağlığı dileklerimizi iletiyorum" dedi.

 

Koç, şöyle devam etti:

 

"Bilmem ne cumhuriyetinin kralı öldü diye Türkiye'de yas ilan edilirken, 32 gencimizi menfur bir terör saldırısında kaybeden Türkiye'de bu kaybettiğimiz gençleri anmak ve terörü lanetlemek adına mutlaka ulusal düzeyde bir yas ilan edilmesinin gereğini ifade etmek istiyorum. Bu kararı alacak hükümetin de gecikmeden bu kararını vermesi gerekiyor. Son yaşanan terör saldırılarıyla ilgili biliyorsunuz bir kaç haftadır basında çeşitli ihbar niteliği taşıyan haberler, duyumlar yer aldı. Bunlara herkes tanık oldu. Bir takım canlı bombaların, bir takım bomba yüklü araçların Türkiye'de dün yaşandığı gibi bir takım terör saldırılarına alet edileceği konusunda ciddi haberler yer aldı. Böylesi hassas koşullarda basında bile yer bulan olası terör girişimleri ve bunlarla ilgili bu iddialar, istihbarat ve güvenlik görevi ile ilgili sorumluların maalesef yeterli önlemleri almadığı sonucunu ortaya koymaktadır. Bu kapsamda görev ihmali ve suistimali olan herkesin açığa alınması ve mutlaka kovuşturulması gerekmektedir. Ortada ağır bir görev ihmalinin olduğu açıktır. Bu ihmalin sorumluları mutlaka kavuşturulmalı ve cezalandırılmalıdır."

 

Türkiye'nin Ortadoğu'da ve özellikle de Suriye'de izlediği dış politika tercihlerindeki yanlışlıkları sürekli ifade ettiklerini belirten Koç, iktidarı zaman zaman uyardıklarını, zaman zaman da alternatif önerileri sunduklarını söyledi.

 

CHP'nin tüm uyarılarına rağmen inatla aynı yanlış tercihlerin sürdürüldüğüne tanık olduklarını savunan Koç, şu açıklamaları yaptı:

 

"Günümüz politik gerçeklerinin dışında, saplantılara ve  hayallere dayalı Türkiye'nin bugünkü tutumu, maalesef bugün ihtimam gösterilen bazı radikal grupların Türkiye'ye terörü buluşturmasına neden olmuştur. Sınır güvenliğinin, bir soru işareti koyarak bunu söylüyorum; bilinçli şekilde ortadan kaldırılması, bu gruplara sunulduğu belgelenen lojistik destek iddiaları bugün Türkiye topraklarını terörün hedefi haline getirmiştir. Türkiye kendi sınırlarının yanı başında radikal grupların cesaretlendirilip, cirit attıkları yeni bir Peşaver coğrafyası oluşmasına seyirci kalmıştır, hatta tavırlarıyla bunu kolaylaştırmıştır. Şimdi, 'rüzgar eken fırtına biçer' deyimini doğrulayan gelişmeler yaşıyoruz. IŞİD terörü Türkiye'ye ithal edilmiş gözükmektedir. Suriye'de devlete karşı ayaklanan çeşitli iç grupların askeri liderleri, komşu ülke Türkiye topraklarında Hatay'da, Reyhan'lı da strateji toplantıları yapabilmekteler. Yani Türkiye, Suriye'deki yönetime karşı savaşan gruplara ev sahipliği yapma gerçeğini tüm dünyaya açıkça sunabilmektedir. Gerekçesi ne olursa olsun, komşu bir ülkenin hükümetini yıkmak amaçlı silahlı gruplara, Türkiye topraklarında serbestçe çalışma olanağı verilmesini siyasi ve hukuki açıdan savunmak asla mümkün değildir."

 

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ortak deklarasyon çağrısını da hatırlatan Koç, "Ancak bunun ilk koşulunu da hatırlatmak gerekiyor; şu ana kadar inatla sürdürülen yanlış dış politika tercihlerinden derhal vazgeçilmesi gerekmektedir" dedi.

 

"Kişisel tercihler, saplantılar, hayallere dayalı tutum ve politikalar yerine ülkenin çıkarlarının öne alındığı, akılcı gerçekçi dünya politikalarına öncelik verilmesi gerektiğini" ifadesini kullanan Koç, "Umarım bu son musibetten çıkarılan dersler, daha önce Cilvegözü, Gaziantep, Reyhanlı, Niğde olaylarında yaşananlara benzemez" vurgusunu yaptı.

 

-"AK Parti'nin dışarıda kalacağı bir seçenek mümkün görünmüyor"

 

Hükümet kurma çalışmalarına ve bugün Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik'le gerçekleştirdiği görüşmeye değinen Koç, bazı tutumlar nedeniyle AK Parti'nin dışarıda kalacağı bir seçeneğin mümkün görünmediğini dile getirdi.

 

Ülkenin hem ekonomik, hem içeriye dönek karmaşa yaratma gayretlerinden bunaldığını değerlendiren Koç, "Ciddi bir geniş profilli, güçlü bir hükümet kurulmasının gereği ortada. Ama hiçbir zaman 7 Haziran 2015 öncesi koşullara dönülmemesi şartıyla" dedi.

 

CHP'nin baştan beri "ülkeyi hükümetsiz bırakacak, bir çözümsüzlüğün adresi olmayacaktır" dediğini aktaran Haluk Koç, şunları kaydetti:

 

"Geldiğimiz noktada hükümeti kurmakla görevlendirilen Sayın Ahmet Davutoğlu'nun geçen hafta CHP'ye yaptığı ziyaretten sonra bu niyetler karşılıklı olarak ifade edilmiş, ondan sonra da müzakere için ön görüşme niyeti ortaya konduktan sonra da bu süreçte nasıl yol alınabileceği bugün tespit edilen iki isim arasında, Sayın Ömer Çelik ve CHP'yi temsilen benim aramda bir ikinci ön görüşmenin devamı olan bir görüşmeyle devam etti. Bugünkü toplantıda bir yöntem üzerinde duruldu, alt başlık değerlendirilmesi yapılmadı. 14 temel ilke belirlemiştik. Bu 14 temel ilke, aslında CHP'nin öne sürdüğü koalisyon koşulları değil, bir demokrasinin olmazsa olmaz şartları olarak algılanması gereğinin de altını çizmiştik. Bu çerçeve içerisinde bu yöntem tartışmasında önümüzdeki günlerde oluşturulacak müzakere heyetleri Sayın Genel Başkanların bilgisi dahilinde temel ilkeleri, ana görüşme başlıklarını, demokratik kurum ve kurallarda oluşan aşınmaların nasıl giderileceğini, sosyal ve ekonomik politikalarda nelerin ortaklaşılabileceğini ve üçüncü bir başlıkta, dış politikada nelerin masada bulunabileceğini alt başlıklar olarak değerlendirme kararı alındı."

 

Söz konusu müzakerelerin "mutlaka bir koalisyonla sonuçlanacak" diye bir şey olmadığını dile getiren Koç, burada bir iyi niyet tavrının olduğunu belirtti.

 

Görüşmelerde, geniş tabanlı ve uzun süreli bir hükümet yapısıyla Türkiye'nin önündeki sorunları aşma kararlılığının yakalanıp, yakalanmayacağının değerlendirildiğini anlatan Koç, sözlerine şöyle devam etti:

 

"Bu temel başlıkların altında da alt başlıklar olacak tabii ki. Her alt başlık için uzlaşılan konular ayrılır, uzlaşılamayan konular Genel Başkanların bilgilerine sunulur. Onlar yan yana geldiklerinde bu konuyla ilgili değerlendirmeleri alınır. İyi niyetle bu süreci taşıyoruz. Hiçbir zaman kişisel parti çıkarlarımızı, ülkenin karşı karşıya kaldığı sorunlar çerçevesinde, ülkenin çıkarlarının önüne koymama sözümüzde duruyoruz. Bu bir koalisyonla sonuçlanacak diye bir şey yok. İlkelerimizi, olması gerekenleri, uzlaşılabilecek noktaları, beraber yol yürünebilecek ise bu çerçevenin oluşturulması için önümüzdeki günlerde bu heyet alt görüşmelere başlayacak. Bunlar yeri ve heyetlerin oluşum şekilleri daha sonra bilgi olarak verilir. Ondan sonrasında bir sorumluluk taşınacaksa bunun temel ilkeleri ortaya konur. Eğer bir sorumluluk paylaşılamayacaksa nerede nelerin tıkandığı da yine son derece şeffaf şekilde kamuoyuyla paylaşılır. Bugünkü görüşmeleri bir yöntem görüşmesi olarak alabilirsiniz. Toplam süre en fazla 10-12 gün içinde bir temel sonuca varmak mümkün olacak veya olmayacak. Her iki koşulda da her iki tabloda da gereken açıklamalar yapılacak."

 

-Demirtaş'ın çağrısı

 

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Koç, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Meclis'in olağanüstü toplanması çağrısına ilişkin, "İstek belirtmişler. Daha önce de benzer süreçlerde TBMM'nin toplanması çağrısında bulunulmuştu, CHP de dahil olmak üzere. Bu tür toplantılardan genellikle pek bir sonuç çıkmıyor. Hükümet kendi görüşlerini orada ifade eder, muhalefet partileri de 10 dakika konuşur ve biter" diye konuştu.

 

"Gerçekçi olmamız lazım" diyen Koç, "Yaşanan acı ortada, bu acının temelinde dış politika tercihlerindeki yanlışların yattığını ifade ettik. Bu sürecin düzeltilmesine yönelik mesai harcanması bence çok daha doğru bir karardır" değerlendirmesinde bulundu.

 

Koç, koalisyon görüşmeleri çerçevesinde oluşturulacak heyetlerin yapacağı çalışmanın ardından Genel Başkanların baş başa görüşüp görüşmeyeceğine ilgili bir soruyu yanıtlarken de "Heyetler kendi görüşmelerini yapacaklar. Anlaşabildikleri, anlaşamadıkları konuları belirleyecekler. Üzerinde mutabık kalınmayan noktalar, Sayın Genel Başkanlara iletilecek. Heyetlerle mi bir araya gelinir, yoksa iki Sayın Genel Başkan mı bir arada değerlendirir, o görüşmelerin alacağı şekle bağlı" ifadesini kullandı.

 

İkinci tur görüşmelerinin bu süreçte devam edip etmeyeceği sorusu üzerine de Koç, "Hükümeti kurma görevi Sayın Davutoğlu'na verildi. Neyi, nasıl hangi tarihte yapacağıyla ilgili kendisi sorumludur" dedi.

 

-"MİT milli ekine uygun davranmalı"

 

Koç, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde meydana gelen terör saldırısıyla ilgili ortak deklarasyon çağrısına ilişkin, "Teröre karşı tabi ki herkesin ortak bir tavır koyması gerekli ama bunu doğuran nedenler üzerinde de tespitler yapmamızı engelleyecek bir durum değil" açıklamasını yaptı.

 

"Güvenlik zafiyetiyle ilgili özellikle MİT ağır şekilde eleştiriliyor. Bu konuda bir istifa beklentiniz var mı?" sorusu üzerine de Koç, bu zafiyetle ilgili sorumluluğu olanların açığa çıkartılması ve kovuşturulması gerektiğini söylediğini hatırlattı.

 

Koç, şöyle devam etti:

 

"Ülkenin en önemli istihbarat teşkilatı, ülkenin güvenliğini tehdit eden temel noktalara mesaisini yoğunlaştırması gerekirken, ne yazık ki 7 Haziran'a kadar Türkiye'de mevcut iktidar partisine muhalif olan bu yapıların gözetilmesinden sorumlu bir istihbarata teşkilatı gibi çalışan bir örgütten bahsediyoruz. Adının önündeki 'milli' ekine uygun bir davranma olgunluğuna, siyasi görev anlayışına mutlaka kavuşturulması gerekiyor."

 

-"CHP'nin karşı tezleri ortada"-

 

"Dış politikadaki görüş ayrılığı koalisyon görüşmelerini tıkar mı, zora sokar mı?" sorusuna Koç, dış politika konusunun ele alınması gereken en önemli müzakere konularından bir tanesi olduğunu söyledi.

 

Bakan Çelik'le bugünkü görüşmede, Suruç'taki terör saldırıyla ilgili CHP'nin tutumunu da ifade ettiğini belirten Koç, "CHP’nin dış politika konusunda yapılan yanlışlara karşı tezleri ortadadır. Sadece o değil, tüm demokratik kurum ve kuralların uğradığı tahribatın giderilmesine dönük önerilerimiz de ayrı bir başlık olarak ortadadır. Bunlar hangi yasal düzenlemelerle, hangi politikalarla düzeltilebilir, ilgili başlıklar görüşülürken getireceğiz. Sanıyorum bir uzlaşma olabilir. Çünkü demokrasinin tarifi tektir" diye konuştu.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.