Görmez: 'Artık teröre verecek bir tek çocuğumuz yok'
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, ’Diyanet Yaz Kampı’nı tamamlayan terör mağduru çocuklara, “Onlar bilsinler ki, bizim bundan böyle onlara verecek bir tek çocuğumuz yoktur” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı işbirliğiyle terör mağduru kız ve erkek öğrencilere yönelik psikososyal destek amaçlı düzenlenen ‘Diyanet Yaz Kampı’nın kapanış programı, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ve eşi Hatice Görmez’in katılımıyla Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Konferans Salonu’nda gerçekleşti. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda yaz kampına katılan öğrenciler çeşitli gösteriler yaptı. Konya Kardeşlik İlahi Grubu’nun söylediği “Hepimiz Kardeşiz Kardeşlik Türküsü” salondan büyük alkış topladı. Öğrenci korosunun ellerinde Türk bayraklarıyla söylediği birlik, beraberlik ve kardeşlik mesajı veren şarkı da büyük beğeni topladı.
“SİZ BİZİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ OLDUĞUNUZ İÇİN DAVET ETTİK"
Gösterilerin ardından programda yaptığı konuşmada Görmez, ülkenin içinden geçtiği bu zor günlerde çok güzel bir program gerçekleştirdiklerini belirterek, “Biriniz mektubunda bana şöyle bir soru yöneltmişsiniz, ‘bize acıdığınız için mi bizi davet ettiniz, bizi çok sevdiğiniz için mi bizi davet ettiniz’ diye soru sormuş. Siz bizim için çok değerli olduğunuz için davet ettik. Siz bu milletin gözünün nurusunuz, onun için davet ettik. Her biriniz mektubunuzda bana, Hatice Hanım’a teşekkür ediyorsunuz. Ama biz size teşekkür ediyoruz. Siz annenizi, babanızı, ailenizi bırakıp bu yaz tatilini bizlerle geçirdiğiniz için, bize geldiğiniz için biz size teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
“BU PROJE DEVAM EDECEK"
Kampa katılan çocuklara “3 hafta yetti mi ne kadar sürsün” diye soran Görmez, “Hiç bitmesin diyorsunuz. İnşallah artık anneleriniz babalarınız bize kızmasın. Biraz sizi gönderelim onlara. Sonra tekrar sizleri alırız. Bu proje devam edecek. Şöyle devam edecek, doğuda olan bütün çocuklar batıya gidecek, batıda olan bütün çocuklar doğuya gidecek. Sizler Cizre’den, Nusaybin’den, İdil’den, Şırnak’tan, Yüksekova’dan geldiniz, şimdi Ankara’dan sizin yaşınızdaki çocukları bizde Cizre’ye göndereceğiz. Onları ağırlayacak mısınız orada? Bursa’dan arkadaşlarınızı da Nusaybin’e göndereceğiz. İstanbul’dan kardeşlerinizi Silvan’a göndereceğiz” açıklamasında bulundu.
“ONLAR BİLSİNLER Kİ BİZİM BUNDAN BÖYLE ONLARA VERECEK BİR TEK ÇOCUĞUMUZ YOKTUR"
“Sizleri izlerken kalbimden şunlar geçti, keşke bu güzel çocukların, her biri muhteşem fıtrata sahip olan bu çocuklarımızın eline kalem yerine silah veren bu zalimler keşke bu sahneyi görselerdi” diyen Görmez, “Onlar bilsinler ki, bizim bundan böyle onlara verecek bir tek çocuğumuz yoktur” dedi.
“BİZİM ÖYLE BİR İNANCIMIZ VAR Kİ BİZİ RENKLERİMİZİ, DİLLERİMİZİ, FARKLILIKLARIMIZI BİR KENARA KOYUYOR VE BİZİ KARDEŞ YAPIYOR"
Yaz kampındaki çocukların kendisine yazdığı mektuplara değinen Görmez, şunları kaydetti:
“Bursa’dan bana mektup yazan arkadaşlarımız Çanakkale ziyaretlerini anlatmışlar. Çanakkale’yi ziyaret ettiklerinde bu ülkede dili, ırkı, rengi ne olursa olsun hepimizin ecdadının Çanakkale’de nasıl şehit olduklarını dinlemişler, bunu bana anlatmışlar. Konya’dan ve Bursa’dan yazan bir kardeşiniz bana şöyle demiş mektubunda; ‘Biz Türk kardeşlerimizin bu kadar iyi insanlar olduğunu ilk defa gördük’ demişler. Buna üzüldüm. Çünkü bizim öyle bir inancımız var ki bizi renklerimizi, dillerimizi, farklılıklarımızı bir tarafa koyuyor ve bizi kardeş ilan ediyor. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap’a üstünlüğü yoktur, siyahın beyaza, beyazın siyaha hiçbir üstünlüğü yoktur. Üstünlük sadece iyi olmaktadır. Bizim dinimiz Türk-Kürt ayrımı yapmaz. Biz hepimiz kardeşiz. Bizim inancımız bizi kardeş kılmış. Biz bu kardeşliği birlikte yaşıyoruz, yaşatmalıyız birlikte.”
“O ŞEHİTLERİN AİLELERİNE SÖYLEYİN, BİZ HEPİMİZ O ŞEHİT AİLELERİNİN ÇOCUKLARIYIZ"
Çocukların kendisine 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Diyanetin Yaz Kampı’nın iptal olacağını düşündüklerini yazdığını anlatan Görmez, “15 Temmuz’dan hayallerimiz yıkıldı fakat sonra Diyanet bizi unuttu zannettiğimiz bir anda bize tekrar haber geldi. Büyük bir sevinçle yola koyulduk. Arkadaşlarınızdan birisi şunu yazmış bana, demiş ki; ‘15 Temmuz’da şehit olanları unutmayın. O şehitlerin ailelerine söyleyin biz hepimiz o şehit ailelerinin çocuklarıyız. Kaybettikleri çocuklarının yerine bizi çocukları olarak kabul etsin’ demiş” şeklinde konuştu.
“CİZRE’Yİ SİZE EMANET EDİYORUM, ORAYA BİR DAHA SİLAH, TERÖRİST SOKMAK YOK"
Çocuklardan arkadaşlıklarını unutmamaları konusunda söz isteyen Görmez, şunları kaydetti:
“Bundan sonra bir derdiniz olduğu zaman bana yazacaksınız. Mektup arkadaşı olduk. Her biriniz büyük birer insan olacaksınız. Şimdi soruyorlar ne olacaksınız diye. Siz bu soruyu size soranlara şöyle cevap verin; ‘ben bütün dünyanın kendisinden istifade ettiği iyi bir insan olacağım’ deyin. Çünkü mühim olan önce iyi insan olmak, önce Allah’a iyi bir kul olmak, anne babaya iyi bir evlat olmak, iyi bir kardeş olmak.”
“Cizreliler parmak kaldırsın” diyen Görmez, “Cizre’yi size emanet ediyorum. Oraya bir daha silah, terörist sokmak yok. Söz mü? Nusaybin’den gelenler, sizde gider gitmez Nusaybin inşallah bir daha o kötülükleri yaşamayacak, sizler buna engel olacaksınız. Aynı sözü Silopi’den gelenler veriyor mu” diye sordu.
“STRESİMİZİ ATTIK RAHATLADIK"
Yaz kampına Silopi’den katılan Murat İlhan, “Burası çok güzeldi. Keşke biraz daha kalsaydık ama anne ve babamızı özledik. Oraya da gitmek istiyoruz. Folklor dersleri gördük. Kur’an-ı Kerim dersleri gördük. Bize kitap verdiler. Kur’an Kerimler, hediyeler verdiler” dedi.
Şırnak Uludere’den Ankara’ya gelen Esra Yiğit, duygularını şöyle anlattı:
“Buraya geldiğimde çok güzeldi. Çok güzel karşıladılar bizi. Kurslar verdiler. Sonra Meclis’e gittik, camilere gittik, namazlar kıldık. Yurtlarımızda etkinlikler görüyorduk. Kur’an kursu veriyorlar, bize sureler, anlamları öğretiyorlar. Etkinliklerimizde el işi, ebru var. Ben ebruya katıldım. Burası bana çok iyi geldi. İlk başta istemiyordum gelmeyi ama geldikten sonra çok güzel geçti.”
Mardin Nusaybin’den kampa katılan Mehmet Emin ise, “Diyanet İşleri’nin bize verdiği imkanlar sayesinde böyle bir mutluluğa ulaştık. Onlar sayesinde gezmediğimiz, görmediğimiz yerleri gezdik. Stresimizi attık, rahatladık. Orada stresliydik. Ne zaman ne olacağı belli değildi. Her an bize de bir şey olabilirdi. Bir keresinde okuldan koruma altında çıkmak zorunda kaldık. Okulun yanında bile çatışmalar oluyordu ama Diyanet İşleri Başkanımızın yardımıyla, devletimizin yardımıyla bunların hepsini atlattık. İmkanımız olursa tekrar gelmek isteriz” ifadelerini kullandı.
KAMPA TOPLAM 571 ÖĞRENCİ KATILDI
Diyarbakır, Hakkâri, Şırnak ve Mardin’den gelen 12-16 yaş arasında 274 kız ve 297 erkek olmak üzere toplam 571 öğrencinin katıldığı “Diyanet Yaz Kampı”, Ankara, İstanbul, Bursa ve Konya illerinde Türkiye Diyanet Vakfı’nın öğrenci yurtlarında gerçekleştirildi. Öğrencilerin büyük bir bölümü terör olayları sebebiyle eğitimlerine ara vermek zorunda kalan çocuklar, yaz kampı boyunca Kur’an-ı Kerim ve temel dini bilgilerin yanı sıra zenginleştirilmiş kültür ve sanat etkinlikleri ile sosyal programlara katıldı. Bunlar arasında kültürel ve tarihi mekânlara düzenlenen gezi programları, sanat atölyeleri, spor aktiviteleri, değerler eğitimi, yazar-okur buluşmaları ve münazara gibi etkinlikler de yer aldı.
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.