Gezi Parkı olaylarına farklı yorumlar!

Gezi Parkı olaylarına farklı yorumlar!
Gezi Parkı olaylarına farklı yorumlar! (Taksim Gezi Parkı)Gezi Parkı'na yapılması planlanan Topçu Kışlası projesinde belediye başkanlarından çok Başbakan...


Gezi Parkı olaylarına farklı yorumlar! (Taksim Gezi Parkı)

Gezi Parkı'na yapılması planlanan Topçu Kışlası projesinde belediye başkanlarından çok Başbakan Erdoğan'ın öne çıkması kamu hizmeti ayrımını gündeme getirdi.

İstanbul'da Gezi Parkı'na yapılması planlanan Topçu Kışlası projesine yerel yöneticilerden çok Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın müdahil olması ulusal ve yerel kamu hizmeti tartışmasını gündeme getirdi. Taksim Meydanı'nda başlayıp Türkiye'ye yayılan eylemelere sebep olan bu durum için uzmanların değerlendirmeleri şöyle:

Prof. Dr. Eser Karakaş: Valiyi bile ilgilendirmez

Başbakan'ın yerel bir projeye bu kadar müdahil olması doğru değildir. Bu İstanbul'u ilgilendiren, yerel bir şehircilik projesidir ve İstanbul seçmenine yönelik bir hizmettir. Biz buna yerel kamu hizmeti diyoruz. Muhatabı da onu üreten İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Beyoğlu Belediyesi'dir.

Demokratik normların oturmuş olduğu bir ülkede, Taksim Platformu ile İstanbul'un yerel yöneticisi olan Kadir Topbaş'ın konuşması gerekirdi. Ama Başbakan, geleneksel tek adam tavrı ile her şeyin başında. Temel sorun da bizde ulusal ve yerel kamu hizmeti ayrımının yapılmamış olmasından kaynaklanıyor.

Ulusal kamu hizmetinden sorumlu olan kişi başbakan ve bakanlardır. Ama yerel kamu hizmetinin sorumluları yerel seçilmişlerdir. Dolayısıyla da yerel seçmendir. Sivas veya ilgilendiren bir durumda muhatap o yerel üretici yani belediyedir. Valiyi de ilgilendirmez. Bu Gezi Parkı meselesi de İstanbullular arasında geçmesi gerekirken, olay merkezileşti.

Roller karıştı. Fransa'da olsa Başbakan ilgilenmez bile. Ama Türkiye'de ulusal-yerel kamu hizmeti ayrımı yok. Demokratik bir ülkede yerel kamu hizmeti belediyelerdir.

Prof. Dr. Mehmet Altan: Yerel görevliler yok sayılamaz

Bütün belediyeler 4 milyonun üzerindeki yatırımları için başbakandan izin almak zorunda. Hiçbir başbakan yerel karar alma görevlilerini yok sayamaz. Vergi alamayan yerel idare olmaz, İçişleri Bakanı'nın belediye başkanını görevden aldığı demokrasi olmaz.

Garip olan buna yasamanın, yerel meclisin, parlamentonun ses çıkartamaması. Hâlâ 12 Eylül rejimi olduğu gibi yürürlükte. Yerel karar alma mekanizmasına, insan tercihlerine saygısı olmayan ve kendi iradesini toplum iradesinin üstüne koyan demokratik iradeyi yok sayan bir anlayış Türkiye'yi patlama noktasını getirdi.

Mimar Nevzat Sayın: Fikir projesi üretilmedi

Dünyanın her yerinde yerel yönetimler ilk olarak kentin problemli gördükleri yeri hakkında tartışma açar. Bu belediye meclisine gelmeden kanaat önderi olan STK, meslek örgütleri, yetkili odalar ve akademisyenlerce tartışılır. Sonra olay sorunsallaştırılır ve çözüm tartışılır.

Yıkım olmadan ve şehrin uyumlu planı bozulmadan bu problemi tartışırlar. Sorun artık üretilmiştir. Ardından tartışma tekrar açılıp fikir projesi ortaya atılmaya başlanır. Bu önerilerden bazıları doğrudan bir araya getirilir ve fikir projesi elde edilir.

Kentsel bağlamda yapısal çözümler tartışmaya açıldıktan sonra bu öneriler belediye meclisinde değerlendirmeye alınır. Ancak, Gezi Parkı veya AKM olayında böyle bir ortam hiç oluşmadı. Şehrin sorunlarına hükümet direkt müdahale etmez.

Dünyanın her yerinde böyledir. Problem de asıl buradan doğmuştur. Asıl yanlış, sorunun ne olduğu konuşulmadan, anlaşılmadan doğrudan çözümden yola çıkılıyor olmasıdır. AVM ya da Topçu Kışlası yapılacak diyerek direkt çözüm getirildiği düşünülmesi, hatalı ve şehrin ruhuna da aykırıdır.

Gaziantep eski Büyükşehir Belediye Başkanı Celal Doğan: Merkezi müdahale yereli pasifleştirir

Yerel yönetime merkezin müdahale etmesi Türkiye'de ülke siyasetiyle alakalıdır. Yerel yönetimlerle merkezi yönetimler arasında bir ilişki mutlaka olmalıdır. Ama bir şehirdeki projeyle ilgili kararı mutlaka oranın yerel yönetimi vermelidir.

Parsel bazında değişikliklere merkezin müdahale etmesi, oranın yerel yönetimini de pasifleştirecektir. Çünkü o şehrin başkanını o kentin halkı seçmiştir. Herkes kendi işine bakmalıdır. İstanbul'daki Gezi Parkı örneğinde olduğu gibi. Parkın dizaynı İstanbullular?ı ilgilendirir, merkezi hükümeti ilgilendirmez.

Kayseri eski Büyükşehir Belediye Başkanı Şükrü Karatepe: Yerel yönetim inisiyatif kullanmalıydı

Anayasa ve yasalarda, tüm devlet organlarının neyi yapıp neyi yapamayacakları belirtilmiştir. Kentlerle ilgili kararları almak imar mevzuatı çerçevesinde belediye meclislerinin yetkisindedir. Meclisler kararı alır, icra organı olarak da belediye başkanı bu kararı uygular.

Sayın Başbakan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi yetkisi dahilinde bir olaya inisiyatif alıp yüklenmesini doğru bulmuyorum.Taksim meselesiyle ilgili kararı İBB Meclisi almıştır. Bu kararı yürütme yetkisi belediye başkanındadır.

Gezi Parkı olaylarıyla ilgili işin Başbakan'ın omzunda kalmasını çok üzüntü verici buluyorum. İstanbul'daki olayın hükümet meselesi haline gelmesi oradaki yerel yönetimin inisiyatif, görev ve sorumluluklarını kullanmamasından kaynaklandı.

İBB eski Başkanı Ali Müfit Gürtuna: Merkez 5 kat daha maliyetli

Yerel yönetimleri merkezi yönetimleri arkadan iten bir güç olarak ele almalıyız. Bu Türkiye'de yok. Dünyada artık şehirlerin rolü arttı. Ülkeler adeta şehirleriyle yarışır hale geldi.

Dolayısıyla şehirlerde ekonomik, kültürel ve sanatsal açıdan oluşacak potansiyeller ülkeleri temsil edecektir. Ne yazık ki Türkiye bu çerçeveden çıkabilmiş değil. Yerel yönetimler top toplayan memurlukların ötesine geçemedi. Siyasi ademi, merkeziyetçilikle idari ademimerkeziyetçilik birbirinden çok farklı şeylerdir.

Türkiye'de yerelleşmeyi siyasi ademimerkeziyetçiliğe getirmek isteyenler var. Bu korku devleti de yıllardır korkutmuştur. Doğrusu idari ademimerkeziyetçiliktir. Yani merkezdeki yetkilerin olabildiğine yerele devridir. Merkezden alınan kararın uygulama maliyeti, yerelden alınan kararın maliyetinden 5 kat fazla.

Dolayısıyla alına kararın doğruluğu, uygulama hızı ve maliyetini ele aldığımızda yerelleşmenin önemi daha çok anlaşılır. Merkezin yereldeki gücünü azaltarak daha kapsamlı projelerle ilgilenmesini sağlamalıyız.

BUGÜN GAZETESİ

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.