Gazetecilerden CHP için öngörüler?

Gazetecilerden CHP için öngörüler?
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), ''12 Eylül'den 12 Haziran'a CHP'' konulu panel düzenledi. Panele katılan Sabah ve Hürriyet yazarlarından...



Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), ''12 Eylül'den 12 Haziran'a CHP'' konulu panel düzenledi. Panele katılan Sabah ve Hürriyet yazarlarından ilginç açıklamalar geldi:

Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür, ''Kaset komplosunu devreye sokanlar siyaset mühendislerinin hedefi ne olursa olsun, CHP, Türkiye toplumunun değişim arzusunu da hesaba katarak temel sorunlara dokunmaya çalışıyor'' dedi.

Övür, CHP'nin Cumhuriyet ile yaşıt bir parti olduğunu belirterek, ''Bu tarihsel ve siyasal bağ dolayısıyla CHP, Türkiye siyasal hayatında yaşanan kırılmalardan etkilenmiş, bu kırılmalara paralel veya karşıt tepkiler vermiştir. Bu tepkiler, CHP'yi hemen hemen her dönemde ''değişim-statüko'' cepheleri arasında bir mücadeleye maruz bırakmıştır. Cumhuriyet'le yaşıt bir bir parti olması, CHP'deki değişim algısının sürekli kalmasını ancak köklü olmamasını sağlamıştır'' diye konuştu.

CHP'nin barındırdığı tarihsel birikim ve hafızasının köklü değişim hamlelerini zorlaştıran bir işlev gördüğünü savunan Övür, şunları kaydetti:

''Böyle olduğu için de CHP'yi CHP yapan ''altı ok''a hiç dokunmadan, hukuk, insan hakları, adalet gibi yeni kavramları programına almış ancak bunları hayata geçirmekte aynı kararlılığı gösterememiştir. Köklü değişimden uzak durma, durumu idare edecek kadar değişime razı olma durumu, CHP'nin toplumla buluşmasını engellemiştir''

''2010'lar dünyasında CHP bir kez daha ''değişim'' sancıları çekiyor'' görüşünü dile getiren Övür, ''Geçmişten farklı olarak bu değişim dışarıdan müdahaleyle başladı ve ilk kez CHP'nin ötekileştirdiği kesimlerden gelen siyasi aktörlerin öncülüğünde sürüyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kürt-Alevi, Gürsel Tekin'in ise Kürt kimliği CHP gibi elit-bürokratik bir partide farklı bir değişim deneyimi yaşanacağına işaret ediyor'' diye konuştu.

Hürriyet gazetesi yazarı Şükrü Küçükşahin ise Türkiye'de muhafazakar ve liberal aydınların yeni CHP konusundaki çekincelerinin ve karşı görüşlerinin değişmediğini, bu bakışın Türkiye'ye çok da katkı yapmayacağını düşündüğünü ifade etti.

Küçükşahin, şöyle devam etti:

''AK Parti klasik bir Türk sağ partisidir. Özgürlükler konusunda sadece kendi alanı ile ilgilidir. Türkiye'de temel özgürlük sorunu, siyasi partiler ve seçim yasalarıdır. AK Parti bu iki konuda 8 yıllık iktidarı boyunca hiçbir şey yapmamıştır. Bu son seçimde eğilim yoklamasında pek çok ilde birinci ve ikinci olan isimlerin listelere girmediğini gördük. AK Parti seçkinleri seçiyor ama CHP de yeterli olmasa da 29 ilde ön seçim yapıldı, 10'a yakın ilde de temayül yoklaması yapıldı ve bunlar dikkate alındı.''

Küçükşahin, aydın kesimde AK Parti'ye sağlanan toleransın, CHP'nin yeni kadrolarına gösterilmediği görüşünü bildirdi.

Yeni CHP'yi küçümseyen bir bakış açısı olduğunu ileri süren Küçükşahin, ''Bu 'kasetle gelme' tabiri küçümsemenin alasıdır. Kılıçdaroğlu'nun, arkadaşlarının birikimleri bir kenara itekleniyor. Kılıçdaroğlu halkın desteğiyle gelmiştir'' diye konuştu.

SETA Dış Politika Koordinatörü Talip Küçükcan başkanlığında yapılan panelde, SETA Siyaset Araştırmaları Koordinatörü Hatem Ete de bir konuşma yaptı.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.