'G20'nin siyasi konulara da girmesini istiyoruz'

'G20'nin siyasi konulara da girmesini istiyoruz'
 Başbakan Yardımcısı Babacan, "G20'nin siyasi konulara da girmesini istiyoruz. Ekonomik ve finansal çerçeveden siyasi çerçeveye de G20'nin mutlaka ulaşması...


 

Başbakan Yardımcısı Babacan, "G20'nin siyasi konulara da girmesini istiyoruz. Ekonomik ve finansal çerçeveden siyasi çerçeveye de G20'nin mutlaka ulaşması gerekiyor" dedi.

İSTANBUL (AA) - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Yarının Kurulması-Hedef 2023" başlığını taşıyan Forum İstanbul 2015'in açılışında yaptığı konuşmada, temsil gücü yüksek bir platform olmasının G20'nin siyasi meşruiyetini kuvvetlendirdiğini ve G20'nin mutabık kaldığı bir konunun dünya geneline yayılmasının çok kolay olduğunu dile getirdi.

Ali Babacan, G20'nin siyasi konulara da girmesini istediklerini belirterek, şunları kaydetti:

"G20 dış politika, uluslararası güvenlik gibi pek çok konuyu tartışmalı, konuşmalı. Temsil gücü yüksek bir yapının ulaştığı her bir ortak nokta dünya için çok kıymetli olacaktır. Fakat bazı ülkeler Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ni zayıflatacağı ve dünya sistemindeki konumunu bir bakıma sulandıracağı endişesiyle bunu pek istemiyor. Enteresandır; G20'nin siyasi konulara girmesine en şiddetle karşı çıkan ülkenin dönem başkanlığı yaptığı yıl bir akşam yemeği boyunca liderler tamamen Suriye krizini tartıştı.

Dolayısıyla bizim bu konudaki çabamız devam edecek. Nasıl zamanında G20'nin liderler zirvesi olması yönünde çabamız olduysa, şimdi ekonomik ve finansal çerçeveden siyasi çerçeveye de G20'nin mutlaka ulaşması gerekiyor. Bu bir ihtiyaç. Hele dünyadaki krizlere, jeopolitik sorunlara, insani krizlere Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin artık çözüm üretmediği bir ortamda G20'nin bu boşluğu doldurması gerekiyor."

Babacan, Türkiye'nin G20 Dönem Başkanlığı'nda ilan ettiği kapsayıcılık, uygulama ve yatırım önceliklerinin G20 üyeleri arasında geniş kabul gördüğünü aktardı.

"1 milyar dolar harcayacaksanız özel sektör tarafından harcanmasını sağlayın"

Babacan, Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı'nın başkanlığını yürüttüğü, Dünya Yatırım Ajansları Birliği'nin G20-WAIPA Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Konferansı'nda yaptığı konuşmada da, doğrudan yabancı yatırımların ekonomilere uluslararası rekabetçiliklerini artırma ve global değer zincirinde daha üst basamaklara tırmanma imkanı verdiğine işaret etti.

Yapısal reformların yatırım ortamıyla ilgisi olduğuna dikkati çeken Babacan, şunları kaydetti.

"Hükümetlerin 'ben şunu yaptım, bunu yaptım ve sonucu da böyle oldu' demesi lazım. Bazen büyüme ya da istihdam için hükümetler çok fazla devlet odaklı hale gelebiliyor. Bu dönemde mali teşvik ciddi tuzak olabiliyor. Bir hükümet çıkıp 'Ben bu kadar harcama yapacağım diyebilir. Benim ek harcayacağım şu kadar para, bu kadar büyüme ve istihdam sağlayacak diyebilir'. Ancak bu hükümet eğer hali hazırda çok borçlu ise, yüksek kamu borcu bir sosyal endişe kaynağı ise piyasalar için o zaman daha fazla para harcamak büyüme getirmeyecek. 2008-2009 döneminde dünyada bunun o kadar çok örneğini gördük. Birçok ülke daha fazla harcayarak büyüme sağlamaya çalıştı ama bu işe yaramadı. Para özel sektör tarafından harcandığında, yatırımı özel sektör yaptığında çok daha etkin ve verimli bir şekilde kullanılmış oluyor… Eğer 1 milyon ya da 1 milyar dolar harcayacaksanız bunun özel sektör tarafından harcanmasını sağlayın, kamu tarafından değil. Emin olun ki verimlilik, büyüme ve sürdürülebilirlik adına çok daha iyi sonuçlar alınacaktır."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.