Fransa budur

Fransa budur
Efendim, Fransa demokrasinin beşiğiymiş, özgürlükler ülkesiymiş, insanlığa değerler armağan etmişmiş, ?Ben senin düşüncene katılmıyorum ama...?...



Efendim, Fransa demokrasinin beşiğiymiş, özgürlükler ülkesiymiş, insanlığa değerler armağan etmişmiş, ?Ben senin düşüncene katılmıyorum ama...? diye başlayan vecizenin altında da bir ünlü Fransız düşünürün imzası varmış.

Değildir...

Fransa özgürlükler ülkesi değildir, demokrasinin beşiği filan da olmamıştır.

İnsanlığa armağan ettiği şey ?devrim?dir, ?jakobenizm?dir, oligarklara hayat veren ?seçkinler konvansiyonu?dur.

Ünlü Fransız düşünürü de, ünlü filan değildir... ?Voltaire? denildiğinde Fransa da bile gülüp geçerler, ?eserlerini? ciddiye almazlar.

Bizim Kemalistler dışında ?Bu adam kimdir, ne yazmıştır, insanlığa ne söylemiştir?? diye merak eden çıkmamıştır.

Bir de, Emre Kongar gibiler tarafından önemsenmektedir.

Buradan bakarak bile, ne kıratta bir ?düşünür? olduğunu çıkarabilirsiniz.

Kaldı ki, Voltaire?in kendisi de ?başkalarının özgürlüğü için? ölecek adam değildir. Ortaya bir laf atmıştır. Belagatini konuşturmuştur. Bizim sazanlar da atlamıştır.

Budur...

İyi ama sayın yazar, Fransız Devrimi bugün bile bize ışık saçmıyor mu, yolumuzu aydınlatmıyor mu?

Saçıyor...

İsmet Paşa?ya yolunu aydınlatmıştır.

Şükrü Kaya?nın, Recep Peker?in, ?Türk olmayanların bu topraklarda köle olmak dışında bir hakkı yoktur? diyen ?bilge hukukçu? Mahmut Esat Bozkurt?un yolunu aydınlatmıştır...

Ziya Gökalp?in yolunu aydınlatmıştır.

Madanoğlu?nun yolunu aydınlatmıştır.

Şallak mallak her darbe oluşumunun içine atlayan İlhan abi?gillerin yolunu aydınlatmıştır

Emre Kongar gibilerin yolunu aydınlatmaya devam etmektedir.

Kemalizm de, iki yüz küsur yıldır ışık saçıp duran bu devrimin sülbünden gelmiştir. ?Totaliter ve otokrat alışkanlıklarımızın? tümünü Fransız Devrimi?ne borçluyuz. ?Laikliğimiz? Fransız laikliğinden aparmadır. Demokrasimiz Üçüncü Cumhuriyet?in kötü bir kopyasıdır.

Böyle diyorsunuz ama sayın yazar, Fransa kendi tarihiyle yüzleşti, ikide birde Cezayir hatırlatması yapmak ?Benim katliamım iyidir, senin katliamın kötüdür? anlamına gelmez mi? Cezayir örneğine bakarak neden kendi tarihimizle yüzleşmekten kaçınalım ki?

Doğru söylüyorsun da evlat, Fransa kendi tarihiyle yüzleşmiş değildir.

Cezayir?den özür dilemiş değildir.

Uyduruktan da olsa, ?nedamet getirmiş? değildir.

İşgalden ve katliamdan dolayı, ?kurbanlarına? haklarını iade etmiş değildir.

Bilakis, ?Tarihimizle yüzleşelim, Cezayir?de karıştırdığımız haltlardan dolayı Cezayirlilerden ve insanlık aleminden özür dileyelim? diyenleri susturmuştur.

Ne susturması, işkence tezgâhlarından geçirmiştir.

Paraşütçü birliklerinin kurduğu ?işkence odalarını? hatırlayalım.

Sartre?ın, küçücük bir ima bile sayılmayacak itirazlarına karşı ne tür bir entelektüel terör uyguladıklarını hatırlayalım.

Kaldı ki, ?marifetleri? Cezayir?le sınırlı değildir.

Bunun Tunus?u vardır, Ruanda?sı vardır, Lübnan?ı vardır, Orta ve Batı Afrika?sı vardır...

Hatta Antep?i, Urfa?sı, Maraş?ı vardır.

Benzeri haltları, okyanusta nokta bile sayılmayacak ?sömürgen? adalarında da karıştırmıştır, yüz binlerce ?kara derilinin? kanına girmiştir ve kendini insanlığa hesap vermek zorunda hissetmemiştir.

Fransa budur.

Bugün de ?başörtüsü yasağı?yla, ?yabancı düşmanlığı?yla, ?anti-İslamizm?le ve dünya tarihinin kaydettiği en çapsız politikacı olan Sarkozy?le anılmaktadır; daha doğrusu bu ?değerlerle? dünya önünde rezil olmaktadır.

Artık depreme dayanıklı binalar yapmak mümkün.

 

Ahmet KEKEÇakekec@stargazete.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.