Erdoğan'dan Fransa'ya yeni tepki..

Erdoğan'dan Fransa'ya yeni tepki..
Başbakan Erdoğan Fransa parlamentosundan geçen 1915 olaylarının inkarını suç sayan yasa tasarısının kabul edilmesi hakkında konuştu...Başbakan Recep...



Başbakan Erdoğan Fransa parlamentosundan geçen 1915 olaylarının inkarını suç sayan yasa tasarısının kabul edilmesi hakkında konuştu...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Meclisi'nde 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının inkarını suç sayan yasa tasarısının kabul edilmesiyle ilgili olarak, ''Fransa'da yapılan oylama, ki bugün Fransa'da yaklaşık 5 milyon Müslüman var, Fransa'da ve Avrupa'da ırkçılığın, ayrımcılığın, Müslüman karşıtlığının ne kadar tehlikeli boyutlara ulaştığını net olarak ortaya koymuştur'' dedi.

Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ile İİT Parlamento Birliğinin katkılarıyla Ceylan Intercontinental Otel'de düzenlenen ''Müslüman Toplumlarda Değişim ve Kadının Rolü Konferansı''nda yaptığı konuşmada, dün Fransa Ulusal Meclisi'nde Türkiye'yi yakından ilgilendiren bir yasa teklifinin oylandığını ve kabul edildiğini hatırlattı.


Erdoğan, şunları kaydetti:


''Fransa'da yapılan oylama, ki bugün Fransa'da yaklaşık 5 milyon Müslüman var, Fransa'da ve Avrupa'da ırkçılığın, ayrımcılığın, Müslüman karşıtlığının ne kadar tehlikeli boyutlara ulaştığını net olarak ortaya koymuştur. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, Türk ve Müslüman düşmanlığı üzerinden seçim kazanma hırsı içine girmiştir ve böyle tehlikeli oyunlar oynamaktan da ne yazık ki kaçınmamaktadır. Cezayir'de, 1945 yılından itibaren tahminen nüfusun yüzde 15'i Fransızların katliamına uğramıştır. Bu bir soykırımdır. Cezayirliler, fırınlarda toplu olarak yakıldı, acımasızca şehit edildi. Eğer Fransa Cumhurbaşkanı sayın Sarkozy, bu soykırımı bilmiyorsa, gitsin babası Pol Sarkozy'e sorsun. Babası Pol Sarkozy, 1940'larda Cezayir'deki Fransız lejyonunda askerlik yaptı. Eminim ki oğluna, Cezayir'deki Fransız katliamı hakkında söyleyecek çok sözü vardır.''


Sarkozy'e hatırlatma


Başbakan Erdoğan, Sarkozy'e bir başka hususu daha hatırlatmak istediğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:


''1492 yılından itibaren, yani 15'inci yüzyılın sonlarından itibaren binlerce Musevi aile, İspanya'dan engizisyondan kaçarken onlara Osmanlı devleti, yani bizim dedelerimiz kucak açtı. Bunu söylediğimizde bazı Museviler bundan rahatsız oluyor. 'Niye ikide bir bunları hatırlatıyorsun?' diye... Tarih bilmiyorsunuz da onun için. Binlerce Musevi, Osmanlı topraklarına, Osmanlı'nın hoşgörüsüne sığındı. Yüzyıllar boyunca da Osmanlı Devleti'nin tebaası olarak sorunsuz şekilde hayat sürdü. İspanya'dan kaçıp Osmanlı'ya sığınan Museviler, bugün Yunanistan'da bulunan Selanik şehrine ve çevresine yerleştirildiler. Benedikt Malla, işte Osmanlı'nın sahip çıktığı, kucak açtığı bu Musevilerden biridir. Selanik Osmanlı idaresinden ayrıldıktan sonra 1904 yılında Fransa'ya göç etmek zorunda kalmıştır. Benedikt Malla, bugün Fransa'nın Cumhurbaşkanı olan sayın Sarkozy'nin de dedesidir. Sayın Sarkozy, Türkiye'nin tarihinde soykırım bulamaz. Eğer Türkiye tarihine bakarsa, eğer kendi ailesine, kendi aile şeceresine şöyle bir derinliğine bakarsa, orada Türkiye'nin, Türklerin yardımından, hoşgörüsünden, şefkatinden başka hiçbir şey görmez ve göremez.''


''(Fransa Meclisi'nin kararı) Bu ırkçı, ayrımcı, İslam karşıtı tutuma yönelik olarak ilk aşamada tedbirlerimizi aldık ve dün açıkladık. Bu tutum devam ettiği sürece, biz de aşama aşama tedbirlerimizi alacak, kararlılıkla uygulayacağız''

Başbakan Erdoğan, Fransa Meclisi'nde 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının inkarını suç sayan yasa tasarısının kabul edilmesiyle ilgili olarak, ''Bu ırkçı, ayrımcı, İslam karşıtı tutuma yönelik olarak ilk aşamada tedbirlerimizi aldık ve dün açıkladık. Bu tutum devam ettiği sürece, biz de aşama aşama tedbirlerimizi alacak, kararlılıkla uygulayacağız'' dedi.

Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ile İİT Parlamento Birliğinin katkılarıyla Ceylan Intercontinental Otel'de düzenlenen ''Müslüman Toplumlarda Değişim ve Kadının Rolü Konferansı''nda yaptığı konuşmada, dün Fransa Ulusal Meclisi'nde Türkiye'yi yakından ilgilendiren bir yasa teklifinin oylandığını ve kabul edildiğini anımsattı.


Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'in, kendi aile tarihine de baksa, Fransa'nın tarihine de baksa, Türkiye'nin yardımından, dayanışmasından, dostluğundan başka hiç ama hiçbir şey göremeyeceğini vurgulayan Erdoğan, ancak maalesef Sarkozy'in art niyetle, önyargıyla ve oy hırsıyla baktığını ve görmesi gerekenleri görmekten aciz kaldığını belirtti.


Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:


''Bu tehlikeli tutuma karşı Avrupa'yı ve Avrupa Birliğini uyarıyoruz, uyaracağız. Bu tehlikeli tutuma karşı Afrika ve Ortadoğu başta olmak üzere dost ve kardeş ülkeleri uyardık ve uyaracağız. Bu ırkçı, ayrımcı, İslam karşıtı tutuma yönelik olarak ilk aşamada tedbirlerimizi aldık ve dün açıkladık. Bu tutum devam ettiği sürece, biz de aşama aşama tedbirlerimizi alacak, kararlılıkla uygulayacağız.''


''Türkiye, bugüne kadar onlarla buraya gelmedi. Türkiye kendi insanı, kadını, erkeğiyle buralara geldi ve bundan sonra da gücünü aynı şekilde katlayarak artırmaya devam edecektir''


Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, Fransa Meclisi'nde 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının inkarını suç sayan yasa tasarısının kabul edilmesiyle ilgili olarak, ''Böyle bir sulandırılmış gayri ciddi bir oylama olabilir mi? Eğer yüreğin varsa tüm grubunla parlamentoya girersin ve oylamanı orada yine yaparsın ama maalesef bunlarda o yürek yok, bunlarda omurga yok. Omurga olmuş olsa bunu böyle yaparlar'' dedi.

Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ile İİT Parlamento Birliğinin katkılarıyla Ceylan Intercontinental Otel'de düzenlenen ''Müslüman Toplumlarda Değişim ve Kadının Rolü Konferansı''nda yaptığı konuşmada, buradan tarihi bir belgeyi göstermek istediğini ifade ederek, bu belgeyi, Türkiye'yi ziyareti esnasında Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'e de hediye ettiklerini, ancak onun bu belgeyi okumadığının belli olduğunu vurguladı.


Erdoğan, bu belgenin, 1526'da işgal altındaki Fransa'nın tutuklu kralı Françesko'ya Kanuni Sultan Süleyman'ın gönderdiği mektup olduğunu belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:


''Mektubu aynen sizlere aktarıyorum; 'Ben ki sultanların sultanı, hakanların başı, krallara taç giydiren, Allah'ın yeryüzündeki gölgesi ve atalarımın fethettiği Akdeniz'in, Karadeniz'in, Rumeli'nin, Anadolu'nun, Karaman'ın, Sivas'ın, Zülkadriye'nin, Diyarbekir'in, Kürdistan'ın, Azerbaycan'ın, Acem'in, Şam'ın, Haleb'in, Mısır'ın, Mekke'nin, Medine'nin, Kudüs'ün, Arabistan'ın ve Yemen'in ve de ateş saçan mızrağımın ve zafer getiren kılıcımın gücüyle sahip olduğum nice ülkelerin sultanı ve padişahı olan Sultan Süleyman Han'ım. Sen ki Fransa ülkesinin kralı olan Françesko'sun. Kralların sığınağı olan kapıma mektup göndererek ülkenizin işgale uğradığını ve esir edilerek hapse atıldığınızı bildirmişsiniz. Bu durumdan kurtulmak için benden yardım istiyorsunuz. Gönlünüzü ferah tutun ve sakın üzülmeyin. Sadece Allah'ın dediği olur. Ne yapacağımı elçinizden öğreneceksiniz. Selim'in oğlu Süleyman. 1526, İstanbul.' İşte Türkiye'nin tarihinde bu vardır.''


''Dünkü oylama çok manidardır''


Bu ifadelerinin asla Fransız halkına yönelik olmadığını, Fransa'daki bu ayrımcı, ırkçı bazı hezeyan içinde olan yönetime karşı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları dile getirdi:


''Tabii ki dünkü oylama çok manidardır. 557 kişilik bir parlamentonun içinden 55 kişinin katılımıyla yüzde 10 bile değil ve orada 11 kişinin ret verdiği, 30 küsur kişinin de 'kabul' dediği bir oyla böyle bir netice alıyorlar. Böyle bir sulandırılmış gayriciddi bir oylama olabilir mi? Eğer yüreğin varsa tüm grubunla parlamentoya girersin ve oylamanı orada yine yaparsın ama maalesef bunlarda o yürek yok, bunlarda omurga yok. Omurga olmuş olsa bunu böyle yaparlar. Bunu Avrupa Birliğinde de bize Fransa aynen bu şekilde yaptı. Hala aynı şekilde yapıyor.''


Başbakan Erdoğan, Sarkozy'den önceki Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'ın bunları yapmadığını, onun daha dürüst ve dik olduğunu kaydederek, ''Ancak ne olursa olsun, şunu bilmeleri lazım; Türkiye, Avrupa Birliği ile ne kadar birlik olmak istiyorsa Avrupa Birliği de Türkiye ile o kadar birlik olmak istediği sürece bir güç ifade edebilir. Aksi takdirde Avrupa birliği de eksik kalacaktır'' şeklinde konuştu.


Türkiye'nin İspanya ile birlikte başlattığı ''Medeniyetler İttifakı''nı bugün de sürdürmesinin nedeninin dünya barışına katkı için olduğunu ve bu adres olarak da Avrupa Birliğini gösterdiklerini ifade eden Erdoğan, ''Ancak bunlarda ne yazık ki bu anlayış da yok'' diye konuştu.


Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, hiç kimsenin endişe etmesine gerek olmadığını, her şeyin daha güzel olacağını söyleyerek, ''Türkiye, bugüne kadar onlarla buraya gelmedi. Türkiye, kendi insanı, kadını, erkeğiyle buralara geldi ve bundan sonra da gücünü aynı şekilde katlayarak artırmaya devam edecektir. Yeter ki biz İslamofobya karşısında hep birlikte tüm İslam dünyası el ele verelim, birlikte olalım, dünya barışına hep birlikte bu katkı sağlayalım diyorum. Biz de ayrımcılık olmayacak, biz de ırkçılık olmayacak çünkü biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevdik, Yaradan'dan ötürü sevmeye devam edeceğiz'' şeklinde konuştu.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.