Erdoğan: 'Müsamahaya izin vermemeliyiz'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Ülkemizin içinde benim Kürt kardeşime en büyük eziyeti yapan, ülkemizin istikrarını tehdit eden bölücü terör örgütünü en küçük bir müsamahaya izin vermeden devreden çıkarmak zorundayız' dedi.
Erdoğan: 'Müsamahaya izin vermemeliyiz' - Tıkla İzle
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen Şeb-i Aruz 2015 programında, “İslam dünyası bir büyük imtihanla daha karşı karşıyadır. Bir yandan mezhepçilik fitnesinin ateşlendiğini görüyoruz. Diğer yandan ise küçük çıkarlarını tarihi sorumluluklarının önünde tutma anlayışından vazgeçemeyenlere üzüntü ile şahit oluyoruz” dedi.
Sinan Erdem Spor Salonu’nda düzenlenen Şeb-i Aruz 2015 programı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Programa İstanbul Valisi Vasip Şahin, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, sanatçılar Sami Özer, Alişan ve davetliler katıldı. Program sanatçıların ilahi dinletisiyle başladı. Yapılan açılış konuşmalarının ardından kürsüye davet edilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Vuslatının 742. seneyi devriyesinde hazreti Mevlana’yı rahmetle yad ediyorum. Bu güzel Şeb-i Aruz programını düzenleyen derneğimize, kültür ve turizm bakanlığımıza, İstanbul Büyükşehir Belediyemize ve katkı veren kuruluşlarımıza ve sanatçılarımıza huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Mevlana aşkını, coşkusunu, heyecanını yaşamak, daha da önemlisi onu anlamak üzere buraya gelen sizlere şükranlarımı sunuyorum” dedi.
“SEMANIN TURİSTİK BİR META DÜZEYİNE İNDİRGENMESİ GİBİ CİDDİ BİR TEHDİTLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Mevlana Hazretlerinin emanetlerinden olan bazı eserler ve semanın son dönemlerde turistik bir meta haline dönüştürüldüğüne dikkat çeken Erdoğan, “Maalesef son dönemde Mevlana hazretleri ve onun bize manevi emanetleri olan eserlerinin Semasının turistik bir meta düzeyine indirgenmesi gibi ciddi bir tehditle karşı karşıyayız. Mevlana hazretleri Mesnevi’nin ikinci cildinin gecikişini anlatırken ne diyor; ‘Biri aşıklık nedir diye sordu. Bizim gibi olursan anlarsın dedim. Aşk hesapsız sevgidir. Onlar sever tamam da onu sevenler hani’ evet mesneviyi, semayı, Mevlana’yı anlamak için onun gibi olmaya çalışmak onu sevmek lazımdır” diye konuştu.
"MESNEVİ BİR AFORİZMALAR DERLEMESİ DEĞİL"
Mesnevinin bir aforizmalar derlemesi olmadığını ifade eden Erdoğan, “Bir kez daha hatırlatmak isterim ki; Mesnevi bir aforizmalar derlemesi değil. Hazreti Mevlana’nın değimiyle ruhlara cila olarak yazılmış bir ayet ve hadis tefsiri kitabıdır. Sema görsel bir şölen değil, insanın ruhu ve bedeni ile tam bir teslimiyette Rabbine yönelişin ifadesidir. Mevlana hazretlerini bu şekilde anlamayan ve onu bu şekilde anmayan her kez büyük bir yanlışın içerisindedir. Bu tören dahil Mevlana’yı anma amacıyla düzenlenen tüm etkinliklerin Sema gösterilerinin bu anlayışıyla yeniden ele alınması gerektiğine inanıyorum” dedi.
“İSLAM DÜNYASI BİR BÜYÜK İMTİHANLA DAHA KARŞI KARŞIYADIR”
İslam dünyasının büyük bir imtihanla karşı karşıya olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgemizde tüm Müslümanlarla birlikte milletimiz bakımında da çok önemli ve hayati bir gelişmelerin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Asırlık sorunlar, yeni ve daha karmaşık bir şekil alarak Müslümanlar aleyhinde büyüyor. İslam dünyası bir büyük imtihanla daha karşı karşıyadır. Bir yandan mezhepçilik fitnesinin ateşlendiğini görüyoruz. Diğer yandan ise küçük çıkarlarını tarihi sorumluluklarının önünde tutma anlayışından vazgeçemeyenlere üzüntü ile şahit oluyoruz. Bu emareler içinden geçtiğimiz imtihanın başarılı bir yönde ilerlemediğini işaret ediyor. Mevlana hazretleri diyor ki ‘koyunun kurttan kaçmasına şaşılmaz, şaşılacak şey koyunun kurda gönül vermesidir’ maalesef hem ülkemizde hem de tüm İslam dünyasında kendi inancına, kendi medeniyetine, kendi varlığına düşmanlık edenlere gönüllü hizmet edenler bulunduğunu görmenin üzüntüsü içerisindeyiz” diye konuştu.
“SURİYE’DE DAEŞ BAHANESİYLE YÜRÜTÜLEN GÜÇ MÜCADELESİ, AT İZİNİN İT İZİNE KARIŞTIĞI TRAJİK BİR OYUNUN OYNANDIĞI TİYATROYA DÖNÜŞTÜ”
Suriye’de yaşanan iç savaşa değinen Erdoğan, “Suriye’de 400 bin masum insan katlediliyor. 12 milyon insan evinden, yurdundan ediliyor. Müslümanım diyen birileri hala zalimin yanında yer almayı ve zulmü teşvik etmeyi sürdürüyor. İslam’a ait söylemlerle, sembollerle, Müslümanlara karşı tarihin en büyük savaşlarından birini yürüten DAEŞ gibi örgütler bahane edilerek Müslümanlara darbe üstüne darbe vuruluyor. Hemen yanı başımızda Suriye’yi bombalayan bir ülkenin operasyonlarına bakıyoruz. Yüzde 10 oranında DAEŞ’i, yüzde 90 oranında içinde Türkmen kardeşlerimizin de bulunduğu grupları yani Müslümanları hedef aldığını görüyoruz. Lütfen artık kimse kimseyi kandırmasın. Suriye’de, DAEŞ bahanesiyle yürütülen güç mücadelesi at izinin it izine karıştığı trajik bir oyunun oynandığı tiyatroya dönüştü. Herkes rol yapıyor, her kez rol kapmanın peşinde koşuyor ama ölen insanlar gerçek. Ölen bebekler, çocuklar, kadınlar, aksakalı ihtiyarlar, yıkılan evler, ibadethaneler, tarihi eserler gerçek. Bombalar bambaşka hesaplar için atılıyor. Ama bunların patladığı yerde dökülün kanlar, kararan hayatlar var” şeklinde konuştu.
Doğu ve Güneydoğu’daki olayları da örnek göstererek "artık uyanma zamanıdır" diyen Erdoğan, “Doğu’da, Güneydoğu’da Fatih Sultan Camii maalesef ateşe veriliyor. Kurşunlu Camii kurşunlanıyor. Okullar yakılıyor, ibadethaneler aynı şekilde ve öğretmenler terki diyor ediyor. Bütün kardeşlerimiz oraları terk ediyor. Acaba bu teröristler bunu kim adına ve ne gaye ile yapıyor. Ve bunlar yeri geldiğinde şunu söylüyor; ‘devlet yukarıdan helikopterle bombaladı’ diyor. Bu nasıl iş ki yukarıdan bombalayacaksın minare ve kubbeler yıkılmayacak ama alttan yan taraftan kapılar ve camlar ateş alacak. Kimi aldatıyorsunuz ya. Artık bize uyanmak zamanıdır” dedi.
Erdoğan, “Irak’ta, Suriye’de ve diğer ülkelerde DAEŞ denilen istismar aracını suretle ortadan kaldırmak mecburiyetindeyiz. Aynı şekilde ülkemizin içinde de benim Kürt kardeşime en büyük eziyeti yapan, ülkemizin istikrarını tehdit eden bölücü terör örgütünü en küçük bir müsamahaya izin vermeden devreden çıkarmak zorundayız. Ve bu anlamlı geceden buradan sesleniyorum; bunu devreden çıkarıncaya kadar silahlı kuvvetlerimiz, emniyet güçlerimiz hep birlikte bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu ülke bir huzur ülkesidir, refah ülkesidir. 78 milyon insanımızın huzur ve güvenine kast edenlere bu ülkede yer olmayacaktır. Yeter ki bir olalım, iri olalım, diri olalım hep beraber olalım” diye konuştu.
AHMET FARUK SARIKOÇ-MURAT ERGİN
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.