Erdoğan: İyiler kazanacak

Erdoğan: İyiler kazanacak
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen Medeniyetler İttifakı Forumu'nun açılış konuşmasında umut dağıttı.Erdoğan'nın konuşmasından...



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen Medeniyetler İttifakı Forumu'nun açılış konuşmasında umut dağıttı.

Erdoğan'nın konuşmasından satırbaşları

- Erdoğan, Orta Doğu'da, din ve mezhep savaşlarının arkalarında çok büyük enkaz bıraktığını belirterek, ''Ancak, Avrupa'da artık çok hissedilir hale gelen ırkçı fikir, eylem ve örgütlenmeler de maalesef karamsar bir manzaranın sinyallerini vermektedir'' dedi.

- Başbakan Erdoğan, Conrad Otel'de düzenlenen Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı İştirakçiler Forumu'nun açılışında yaptığı konuşmada, bugünün Medeniyetler İttifakı'na son derece önemli bir hamle ve önemli bir ivme kazandırdığını belirterek, ittifakın ihtiyaç duyduğu mali katkıları el birliğiyle sağlama girişimini başlattıklarını söyledi.

- İstanbul İştirakçiler Forumu'nu, Medeniyetler İttifakı projesinde adeta bir dönüm noktası olarak gördüklerini ifade eden Erdoğan, İstanbul toplantısının ardından, Medeniyetler İttifakı'nın, çok daha güçlü ve kararlı bir şekilde misyonunu sürdürmeye devam edeceği umudunu dile getirdi.

- Erdoğan, Medeniyetler İttifakı projesine dönemin genel sekreteri Kofi Annan ve mevcut Genel Sekreter Ban Ki-mun'un da destek verdiğini, bugün 130 ülke ve uluslararası kuruluşun, ittifakın dostlar grubunda yerini aldığını anlatarak, ''Şu anda, Medeniyetler İttifakı, Güneydoğu Avrupa, Akdeniz, Latin Amerika, Orta Doğu, Doğu Asya, Okyanusya gibi bölgelerde yoğun faaliyetler gerçekleştiriyor. İttifak, çok kısa süre içinde sınırları aşarak, bir dünya hareketi olarak küresel ölçekte yankılanmaya ve ses getirmeye başladı'' dedi.

- Son yıllarda dünya genelinde insanın insana kastetmesi neticesinde, insanlığı ayaklar altına alıp çiğneyen saldırılar gerçekleştirildiğini kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

- ''Genç bir insan, ikna edilerek, kandırılarak, adeta hipnotize edilerek, gerektiğinde ilaç da verilerek, şehirlerin en kalabalık caddelerine gönderiliyor ve orada üzerindeki bombayı patlatıyor. Bakıyorsunuz, sadece geçim derdinde olan onlarca insan ölüyor. Masum kadınlar ölüyor. Saf, masum çocuklar ölüyor. Sivil vatandaşlar hayatını kaybediyor. Ardından, bunu yapan, bunu gerçekleştiren, bu kanlı eylemi organize edenler çıkıyor, 'Bunu biz yaptık, çünkü bizim gibi düşünmüyorlardı, çünkü bizim gibi davranmıyorlardı, çünkü bizimle aynı inançtan değillerdi' diyorlar. Bakıyorsunuz, devletler, tanklarını, toplarını, en ağır silahlarını, hak talep eden kendi vatandaşlarına yöneltiyor ve bir mahalle içinde, yarısı çocuk 110 insanı aynı anda yok edebiliyor. Gerekçe ne? Çünkü yönetimin kendilerine dayattığı zulme razı olmuyorlar. Yönetime kayıtsız şartsız teslim olmuyorlar. Hak istiyorlar, özgürlük istiyorlar, insanca yaşamak istiyorlar ve bu talepleri karşısında, çoluk çocuk demeden bir mahalle içinde adeta imha ediliyorlar.''

- Erdoğan, canlı bombalar, suikastlar, din ve mezhep çatışmalarının, sadece Orta Doğu sınırları içindeki acı hadiseler olmadığını, bu tür hadiselerin, çatışma, terör ve savaş hallerinin, tarihin her döneminde, her coğrafyada yaşandığını ve bugün de meydana geldiğinin altını çizdi.

- Yıllardır Avrupa'nın, batının, Orta Doğu'ya, Afrika'ya kayıtsız kalan ülkelerin dikkatini hep bir noktaya çekmek istediklerini belirten Erdoğan, ''Biz dedik ki, Öldürmenin ırkı yoktur. Öldürmenin dini, mezhebi yoktur, hiçbir mazereti yoktur. Terörün de aynı şekilde, insafı, izanı, sınırları yoktur. Yanı başındaki ülkede yaşananlara kayıtsız kalanlar, gün gelip o saldırıların kendi ülkelerini de vurabileceğini görmelidir diye biz defalarca uyarı yaptık'' diye konuştu.

- Erdoğan, Avrupa'da, Bosna Hersek'te, Kosova'da, Almanya'da, Norveç'te, İngiltere'de, İspanya'da da böyle trajik olaylara şahit olduklarına işaret ederek, ''Yaşanan katliamları, 'bir psikopatın işi' diyerek geçiştirmek, yaşanabilecek olaylara fırsat zemini hazırlamaktır. Evet, Orta Doğu'da, din ve mezhep savaşları arkalarında çok büyük enkaz bırakmaktadır. Ancak, Avrupa'da artık çok hissedilir hale gelen ırkçı fikir, eylem ve örgütlenmeler de maalesef karamsar bir manzaranın sinyallerini vermektedir'' ifadelerini kullandı.

- Başbakan Erdoğan, bütün insanlığın İstanbul'a bakarak, İstanbul aynasında kendisini bulabileceğini ifade ederek, ''Zira biz, geçmişe değil, geleceğe bakıyoruz. Biz, öfkenin kabartıldığı değil, dostluğun büyütüldüğü bir dünya arzuluyoruz. Biz, dostluğun, kardeşliğin, bütün dünyaya egemen olabileceğine yürekten inanıyor, işte onun için, 'Medeniyetler Çatışması' tezine karşı, çok güçlü ve çok samimi şekilde, Medeniyetler İttifakı'nı konuşuyoruz'' dedi.

- Başbakan Erdoğan, Conrad Otel'de düzenlenen Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı İştirakçiler Forumu'nun açılışında yaptığı konuşmada, umudunu kaybeden insanın her şeyini kaybedeceğine inandıklarını vurguladı.

- ''Tarih, medeniyet savaşlarına şahit olmuş olabilir, bugün de önümüze acı hadiseler, karamsar tablolar çıkabilir. Ancak, biz, insanın umutla yaşayacağına inanıyoruz'' diyen Erdoğan, tarihten çıkardıkları derslerle, yaşadıkları hadiselerden çıkardıkları derslerle, farklı bir dünyanın inşa edilmesinin mümkün olduğuna inandıklarını, işte onun için Medeniyetler İttifakı dediklerini vurguladı.

- Başbakan Erdoğan, Medeniyetler İttifakı girişiminin başlatıcısı bir ülke olarak, Türkiye olarak, tarihin savaşlar üzerinden yazılmasına ve okunmasına şiddetle karşı çıktıklarını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

- ''Tarihi farklılıklar, çatışmalar, savaşlar üzerinden okumak, geleceğe yapılacak, çocuklarımıza yapılacak en büyük haksızlıktır. Şu misafiri olduğunuz ülke, sadece 100 yıl önce, bütün sınırlarında kendini savunmak amacıyla onlarca devletle savaşmış bir ülkedir. Şu içinde bulunduğunuz şehir, son 150 yıl içinde defalarca kuşatılmış, defalarca tehdide maruz kalmış, hatta bir dönem işgal edilmiş bir şehirdir. Ancak, bu ülke ve bu şehir, tarihi boyunca olduğu gibi bugün de barışın, huzurun, dostluk ve kardeşliğin, hoşgörünün merkezidir. Bu şehir, tarihinden emanet aldığı binlerce eseri bugün gururla sergileyen bir şehirdir. Ama bu şehrin, tarihinden intikam, öfke, husumet, tahammülsüzlük gibi duyguları miras devraldığına şahit olamazsınız.''

- Salonda bulunan belki her misafirin, İstanbul'da, kendi ülkesine, kendi tarihine, kendi milletine ilişkin mutlaka ve mutlaka bir iz, bir ses, bir lezzet bulacağını belirten Erdoğan, ''Bütün insanlık, İstanbul'a bakarak, İstanbul aynasında kendisini bulabilecektir. Zira biz, geçmişe değil, geleceğe bakıyoruz. Biz, öfkenin kabartıldığı değil, dostluğun büyütüldüğü bir dünya arzuluyoruz. Biz, dostluğun, kardeşliğin, bütün dünyaya egemen olabileceğine yürekten inanıyor, işte onun için, Medeniyetler Çatışması tezine karşı, çok güçlü ve çok samimi şekilde, Medeniyetler İttifakı'nı konuşuyoruz'' şeklinde konuştu..

- Erdoğan, ''Medeniyetler İttifakı, küresel vicdanın sesine kulak vermektir. Medeniyetler İttifakı, tarihi de, geleceği de, savaşlar üzerinden değil, barış, kardeşlik, refah üzerinden okuma çabasıdır'' dedi.

- Başbakan Erdoğan, Conrad Otel'de düzenlenen Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı İştirakçiler Forumu'nun açılışında yaptığı konuşmada, dünyayı tehdit eden meselelerin bulunduğunu ifade ederek, şunları dile getirdi:

- ''Bizden daha ziyade çocuklarımızı ve torunlarımızı tehdit eden küresel meseleler var. Terörden yoksulluğa, çevrenin kirlenmesinden susuzluğa, inanç çatışmalarından ırkçılığa kadar çok önemli sorunlar, insanlık olarak önümüzde çözüm bekliyor. Biz, bu sorunların bir çoğunu atalarımızdan miras aldık. Onun için, çocuklarımıza böyle sorunları miras bırakmak, haksızlık olacaktır.

- Küresel sorunlar karşısında, küresel çözüm önerilerinin harekete geçirilmesi artık kaçınılmaz bir hal almıştır. Küresel ekonomik kriz, küreselleşen yoksulluk, küreselleşen çatışmalar karşısında, yerel davranma, sınırlarımıza kapanma lüksüne sahip değiliz.

- Trajik hadiseler karşısında kendi vicdanlarımızı rahatlatacak bahaneler üretebiliriz. Ama, her birimiz küresel vicdanın bir parçasıyız ve geleceğimiz, çocuklarımız, torunlarımız adına küresel vicdanı uyandırmak zorundayız.''

- Çocukların, ailelerini, ırklarını, ülkelerini, dillerini, inançlarını seçme özgürlükleri olmadığını dile getiren Erdoğan, ''İşte onun için, her bir çocuk, her bir bebek, ailesinin olduğu kadar, insanlığın bir üyesidir. Libya'da öldürülen çocuklar, Libyalı çocuklar olduğu kadar bizim de çocuklarımızdır. Norveç'te öldürülen çocuklar, gençler, Norveç'in olduğu kadar bizim de çocuklarımızdır. Filistin'de katledilen yavrular, Filistinli anne babaların olduğu kadar, bizim de yavrularımızdır. Bugün de, Hama'da, Humus'ta, El Hule'de katledilen masum yavrular, Suriyeli çaresiz ailelerin olduğu kadar, evet, bizim çocuklarımızdır'' diye konuştu.

Erdoğan her zaman iyiler kazanacak

- Başbakan Erdoğan, bu çocukların katledilmesi karşısında sessiz kalacak bir küresel vicdanın, yarın ateş ocağına düştüğünde, ağıdını yakacak hiç kimseyi bulamayacağını belirterek, şöyle devam etti:

- ''İşte Medeniyetler İttifakı bunun için önemlidir. Medeniyetler İttifakı, küresel vicdanın sesine kulak vermektir. Medeniyetler İttifakı, tarihi de, geleceği de, savaşlar üzerinden değil, barış, kardeşlik, refah üzerinden okuma çabasıdır. Hiç kuşkunuz olmasın, tarih boyunca nihayetinde iyiler kazanmış, kötüler eninde sonunda kaybetmiş, vicdanlarda mahkum olmuştur. Zulme rıza zulümdür. Zalimlerin yanında yer almak zalimliği benimsemektir. İnanıyorum ki gelecekte de sadece ve sadece iyiler kazanacak, hak ve hukuk, hiçbir zaman kaybeden olmayacaktır.

- Medeniyetler İttifakı girişimini, biz, dünya adına, çocuklarımız adına, geleceğimiz adına son derece önemli bir girişim olarak görüyoruz. Medeniyetler İttifakı, kısa sürede büyük bir gelişim göstermesine rağmen, bu gelişmeyle orantılı mali kaynaklarla donatılamadı. İttifakın, gönüllü katkılar esasına dayalı finansal temelleri zamanla belirgin şekilde yetersiz kaldı.''

İstanbul'da bu sorunun aşılacağına inandığını da kaydeden Erdoğan, şunları dile getirdi:

- ''Sayın Yüksek Temsilci, İttifakı belli bir vade bakımından öngörülebilir bir finansal yapıya kavuşturmak üzere bir Mali Takviye Mekanizması geliştirdi. Bugünkü toplantımız, işte bu Mali Takviye Mekanizması kapsamındaki ilk Taahhüt Konferansı'dır. Türkiye olarak, başından beri Medeniyetler İttifakı'nın önde gelen bağışçıları arasında yer aldık. Girişimin başlatıcısı olarak, biz, İttifakı her şekilde destekledik ve destekliyoruz. Sizlerin de medeniyetler ittifakını cömert katkılarla destekleyeceğinize eminim.

- İttifakımızın ilan edilecek olan katkılarla, bu toplantıdan çok daha güçlü olarak çıkacağına inancım tamdır. Gerek ülkeler, gerek uluslararası ticari kuruluşlar buna inanıyorum ki gönülden yüksek destekleriyle Medeniyetler İttifakı'nı geleceğe çok daha güçlü bir şekilde taşıyacaklardır. Buna bütün gücümüzle desteğimizi vermemiz Medeniyetler İttifakı'nın medeniyetler çatışmasını tamamıyla yok etmesine yönelik bir süreç olacaktır.''

- Başbakan Erdoğan, toplantının, Medeniyetler İttifakı girişimi için, onun hedef ve amaçları için hayırlara vesile olmasını dileyerek, katkıda, bağışta bulunacak taraflara teşekkür etti.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.