Erdoğan: Heveslerini kursaklarında bırakacağız
İSTANBUL
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde partisinin İstanbul aday tanıtım programına katıldı.
Burada konuşan Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı seçiminde de Türkiye genelinde hedefimize ulaşabilmenin yolu, önce İstanbul'u veya İstanbul'da başarıyı yakalamaktan geçiyor." dedi.
- Kılıçdaroğlu, Ankara Minibüsçüler Odasını ziyaret etti
- İnce : ‘Eğitim, siyasal bir hesaplaşma alanı olmayacak'
- HÜDA PAR cumhurbaşkanı seçiminde Erdoğan'ı destekleyecek
- Erdoğan'dan İnce'ye Pensilvanya yanıtı
- İnce: Ben robotun beynini yapmaya talibim
- Erdoğan: Güçlü bir cumhurbaşkanı istiyorsanız, güçlü bir Meclise de ihtiyacımız var
- Erdoğan: Heveslerini kursaklarında bırakacağı
- Erdoğan: Türkiye'yi şaha kaldıracağımızın ahdini milletimize verdik..
- Kılıçdaroğlu, Ankara Minibüsçüler Odasını ziyaret etti
- İnce : ‘Eğitim, siyasal bir hesaplaşma alanı olmayacak'
- HÜDA PAR cumhurbaşkanı seçiminde Erdoğan'ı destekleyecek
- Erdoğan'dan İnce'ye Pensilvanya yanıtı
- İnce: Ben robotun beynini yapmaya talibim
- Erdoğan: Güçlü bir cumhurbaşkanı istiyorsanız, güçlü bir Meclise de ihtiyacımız var
"Zaferimizi ilan ettiğimiz ana kadar durmadan çalışacağınıza inanıyorum"
Hem Cumhurbaşkanlığında hem de milletvekilliğinde kendilerini zafere taşıyacak olanın, adayların ve teşkilatlarının ortaya koyacakları gayret ve performans olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Eskiler zahmetsiz rahmet olmaz derler. Bizim siyaset tarzımızda çok çalışmadan, emek vermeden, terlemeden, fedakarlıkta bulunmadan netice almak diye bir şey söz konusu değildir. Biliyorsunuz, 6 Mayıs'ta yine İstanbul'da 'Erdem, irade ve cesaretle Türkiye şahlanıyor' diyerek seçim manifestomuzu açıkladık. Ardından 24 Mayıs'ta tüm adaylarımızın tanıtım toplantısında, seçim beyannamemizi Ankara'da kapalı spor salonunda milletimizle paylaştık. Her şehrimizde aday tanıtım toplantıları ve yoğun bir programla sabah erken saatlerden sahura kadar kesintisiz şekilde milletimize yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatıyor, destek istiyoruz. Bugün de İstanbul'da zaten başlamış olan çalışmalarımızı bu tanıtım toplantısıyla taçlandırmış oluyoruz. Biz de Erzurum'dan başladığımız miting maratonumuzu, her gün bir veya iki il mitingi şeklinde, çoğunlukla iftarlarda da farklı bir programla seçime kadar sürdüreceğiz. Sizlerin de 24 Haziran'da zaferimizi ilan ettiğimiz ana kadar durmadan, duraksamadan çalışacağınıza inanıyorum."
"Ülkemizin bütünlüğünü canımız pahasına koruyacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün aynı zamanda 29 Mayıs. Yani İstanbul'un fethinin 565. yıl dönümü. Türkiye'ye fethin 600. yılı olan 2053 vizyonunu kazandırmış bir parti olarak bugünün anlamı bizim için çok daha farklıdır. Bu salondan Rabbimizin ve ecdadımızın huzurunda, İstanbul'a ve tüm milletimize bir söz veriyoruz; Fatih'in askerleri ve manevi rehberleriyle fethettiği bu şehre, namahrem eli uzanmasına asla izin vermeyeceğiz." şeklinde konuştu.
Bu mübarek beldenin üzerinde dalga dalga yayılan ezanların dinmesine asla müsaade etmeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bayrağımızı yere düşürmek isteyenlere, fırsat vermeyeceğiz. Şehitlerimizin ve gazilerimizin ruhlarını asla muazzep etmeyeceğiz. Bu aziz şehri ve bu güzel ülkeyi örselemek için fırsat kollayanların heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakacağız. İstanbul'un her bir tepesinde, her bir mabedinde, her bir hanesinde yanan o fetih ışığını söndürmek isteyenlere meydanı ve meydanları asla bırakmayacağız. İstanbul'un boynunu bükük koymayacağız. Milletimizin birliğini, beraberliğini sonuna kadar savunacağız. Ülkemizin bütünlüğünü canımız pahasına koruyacağız. Devletimizin bekası uğrunda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağız.
İşte bütün bunlar için Rabia'mızı her fırsatta tekrarlamaya devam edeceğiz. Şöyle Rabia'mızı coşkuyla haykıralım. Tüm Türkiye duysun, ezberlersin ve kavrasın. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Türkiye 24 Haziran'dan sonra yeni yönetim sistemiyle Rabia'sına daha sıkı sarılacaktır. 15 Temmuz'da canımız pahasına sahip çıktığımız özgürlüğümüze ve geleceğimize inşallah yeni dönemde daha güvende bakacağız. Bunun için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Mesele bu."
"Makam mevki için birbirimizi sevmeyeceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, birbirlerini sadece Yaradan'dan ötürü seveceklerini belirterek, "Makam mevki için birbirimizi sevmeyeceğiz. Akrabalık bağlarıyla birbirimizi sevmeyeceğiz. Sadece ve sadece Yaradan'dan ötürü seveceğiz." diye konuştu.
Manifestolarında yerli ve milli olmayı "Davamız bu ülkeye, bu aziz millete hizmet davasıdır." şeklinde tarif ettiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ülkemiz büyüdükçe, kalkındıkça, milli egemenliğimiz ve bağımsızlığımız perçinlendi. Gençler, milli gelirimizi 3,5 kat artırdığımızda, ihracatımızı 5 katına çıkardığımızda, enflasyonu tek haneli rakamlara düşürdüğümüzde Türkiye'mizin hem kalkınmasına hem özgürleşmesine hizmet etmiş olduk. Yerli ve milli siyaset işte tam da budur. Ama bunu kavramayanlar oldu. Milli olmak; milli geliri artırmak, milletin iş ve aşını büyütmek demektir. Milli olmak; faize giden parayı, yatırımlar ve sosyal yardımlar yoluyla millete aktarmak demektir. Yerli olmak, Türkiye'yi 5 cente muhtaç halde IMF kapısında bekletmemek, savunma sanayinde dışa bağımlı olmamak demektir."
Şu 16 yıllık iktidarları döneminde devlet-millet kaynaşmasının geliştiğini, devletin milletin emrine girdiğini vurgulayan Erdoğan, "Bürokratik oligarşinin hakimiyetine biz son verdik. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışını biz hakim kıldık. 'Halkımız demokrasinin en ileri standartlarına layıktır' dedik. Sosyal restorasyonla kardeşliğimizi yücelttik. Anayasal değişikliklerle sistemimizi demokratik hale getirdik." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sivilleşme adımlarıyla siyaseti normalleştirdiklerini aktararak, "Zihniyet dönüşümünü tamamladık. Şimdi kurumsal dönüşümü tamamlama zamanıdır. Yeni bir düzen inşa etmek zahmetlidir. Eski düzenden beslenenler değişime düşman olurlar. Geride bıraktığımız 16 yıllık diriliş döneminde büyük dirençlerle karşılaşsak da bir zamanlar hayal edilmesi dahi imkansız olanı hep birlikte başardık." ifadelerini kullandı.
"Yatırım denince akla AK Parti gelir"
Seçim beyannamesinde İstanbul’a verdikleri birçok söz olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti.
"Bunların ayrıntılarını sizler zaten biliyorsunuz ve inanıyorum ki satır satır milletimize anlatıyorsunuz. Burada sadece birkaç husus üzerinde duracağım. Bunlara dikkat edelim. Ekranları başında bizi izleyen milletime özellikle bunları duyurmak istiyorum. Çünkü muhalefet veya diğer cumhurbaşkanı adayı olan arkadaşlarımızın yaklaşımlarını anlamak mümkün değil. Yeni havalimanı, Türkiye'nin sadece prestij projesi değil. Aynı zamanda 2023 hedeflerinin de manivelası olacaktır. Şimdi ana muhalefetin adayı, ona kalsa zaten böyle devasa ve dev bir havalimanını istemez. Hiçbir şey istemiyorlar ki. Kanal İstanbul, 'hayır.' Tutturmuş birşey; 'Üçüncü köprüyü Erdoğan yaptıysa ben de dördüncüyü yaparım.' Ya yapamazsın, senin havsalan bunu almaz. Bak biz denizin altından Marmaray'ı geçirdik. Haberin var mı? Biz denizin altından Avrasya Tüneli'ni geçirdik. Haberin var mı? Biz Osmangazi Köprüsü'nü yaptık. Haberin var mı? Biz Adıyaman’a bağlanan Nissibi Köprüsü'nü yaptık. Haberin var mı? Ya basmaz bunların kafası basmaz. Yatırım denince akla AK Parti gelir. Bu yola çıktığımızdan beri bunu yaptık."
"Pensilvanya'ya değil, halkımıza gittik"
"Geçmişte havalimanı, uçaklar, bunlar yapılmıyor muydu? Yapılıyordu. Ne oldu?" diye soran Erdoğan, "Ya siz o insanların bile önlerini kestiniz. Onların attığı adımları gaz ocağı fabrikasına dönüştürdünüz ama AK Parti zihniyeti bu değil. AK Parti tam aksine, geldiğinden beri devamlı arayış içinde, devamlı yeni adımlar atmanın gayreti içinde." ifadelerini kullandı.
Kendisi hakkında yalan üzerine yalan söylendiğini belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bakın enteresan yalanlardan bir tanesi daha. Ben AK Parti'yi Pensilvanya'yla görüşerek adımını atmışız, temelini atmışız. Dün Akhisar'da söyledim. Bilmiyorum duyanlarınız oldu mu? Dedim ki, 'Şimdi bak buradan sesleniyorum' dedim. Benden cevap istedi. Buradan sesleniyorum, aslında muhatap alınacak kalitede, kariyerde birisi değil. 'Buradan sesleniyorum' dedim. 'Pensilvanya’dan bunun görüşmesini yaparak, AK Parti'yi kurma çalışmasını başlattığımı ispat etmekle sen mükellefsin. Müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. Eğer ispat edemezsen namertsin.' dedim, dün Akhisar'da. Milletime de bunu duyuruyorum. Ya benim hayatımda, belediye başkanlığım dönemimde Altunizade'de bulunurlardı, o zaman iki veya üç kere kendisiyle görüşmem olmuştur. Partimin kuruluşuyla alakalı asla. Kim ki o, gidip ona soracağım. Bizim bu yolda arkadaşlarımızla biz istişarelerimizi yaptık ve cezaevinden çıktıktan sonra biz kime gittik biliyor musun? Pensilvanya'ya değil, halkımıza gittik ve 81 vilayette dev bir kamuoyu araştırması yaptırdık. 42 bin donörle görüşme yaptık. O bilimsel görüşmenin sonucunda amblemimize varıncaya kadar, adına varıncaya kadar, partimizin kurulmasının gereğini, milletimizden aldığımız icazetle kararını verdik. Ey İnce, biz bir yerlerden gelen talimatla değil, milletimizden aldığımız talimatla bu adımı attık. Onun için ne oldu? Partiyi kurduk, 16 ay sonra bu millet, bu aziz millet bizi nereye getirdi? İktidara getirdi. Niye? Çünkü kararı o verdi. Millet kararı verdi"
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi ispat edeceksin, söyleyeceksin. Ben Pensilvanya'ya gitmişsem kimle gitmişim? Söyle bakalım, ispat et. Yanımda birileri varmış. Kim varmış? İspat et. İspat etmezsem namertsin, bak yine söylüyorum. Bu kadar açık ve net söylüyorum." şeklinde konuştu.
İstanbul'un yalancı siyasetçilere değil, dürüst siyasetçilere ihtiyacının olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Çıkmış Kanal İstanbul'a karşıymış, 'Yaptırmam ya' diyor. Sen kimsin? Ey sevgili vatandaşım, boğazda yeni tanker facialarının yaşanmasını istemiyorsak, geçen gün olduğu gibi yalı faciaları yaşamak istemiyorsak Kanal İstanbul'un niçin yapılması gerektiğini sizlere tekrar hatırlatıyorum." diye konuştu.
Muhabir: Hatice Şenses Kurukız, Arif Yakıcı, Lale Bildirici, Murat Paksoy
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.