Erdoğan: Afrin'de teröristlerden 800 tanesinin işi bitti

Erdoğan: Afrin'de teröristlerden 800 tanesinin işi bitti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Afrin'de teröristlerden 800 tanesinin işi bitti. Tabii akşama kadar bu sayı daha da artacak." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Afrin'de teröristlerden 800 tanesinin işi bittiANKARA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ErdoğanCumhurbaşkanlığı Külliyesi çevresinde 15 Temmuz akşamı yaşananları hatırlatarak, "Bu çevrede 29 şehidimiz, 36 gazimiz var ve bugün de Afrin'de hamdolsun teröristlerden 800 tanenin işi bitti, 'ila cehenneme zümera.' Tabii akşama kadar inşallah bu sayı daha da artacak." dedi.

Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Teşkilat Buluşması programına katıldı.

Buradaki konuşmasına TÜGVA mensuplarını selamlayarak başlayan Erdoğan, "Beştepe Cumhurbaşkanlığı Kongre ve Kültür Merkezi'ne, milletin evine, bu gazi mekana hoşgeldiniz. Bildiğiniz gibi bu çevrede 29 şehidimiz, 36 gazimiz var ve bugün de Afrin'de hamdolsun teröristlerden 800 tanenin işi bitti, 'ila cehenneme zümera.' Tabii akşama kadar inşallah bu sayı daha da artacak." diye konuştu.

Operasyon sırasında asker, sivil ve Özgür Suriye Ordusu'ndan da şehitler olduğunu anımsatan Erdoğan, tüm şehitlere Allah'tan rahmet dileyerek, "El Fatiha" dedi.

Vakıf temsilcilerine ziyaretleri için teşekkürlerini ileten Erdoğan, bunun, gençlerin eğitim-öğretimden iş hayatına, spordan aileye kadar tüm meseleleriyle yakından ilgilenmek üzere kurulduğunu ifade ederek, "muvaffakiyet" diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yurtlarıyla burslarıyla tabii burada 'kitap kafe' denmiş ama ben diyorum ki o ismi kıraathaneye çevirelim. Herhalde daha isabetli olur. Yani okuma evi, okuma yeri. 'Kafe' bizim değil." ifadesini kullandı.

TÜGVA'nın kısa sürede katettiği mesafenin şahidi olduğunu dile getiren Erdoğan, "Ülkemizin tamamında gerçekleştirilen faaliyetlerle çeyrek milyon gencimize ulaşılmış olması elbette önemlidir ama ülkemizde yaklaşık 11 milyon ortaokul ve lise öğrencisi, 7 milyonun üzerinde üniversite öğrencisi, bir o kadar da çalışan gencimiz olduğunu düşündüğümüzde yapılacak daha çok iş olduğunu görüyoruz. Türkiye'nin 30 yaşın altında 38 milyonun üzerinde nüfusu bulunan bir ülke olarak geleceğine ümitle bakması ancak bu nüfusu bilinçli ve donanımlı şekilde yetiştirmemizle mümkündür." dedi.

Eğitim ve öğretimin her işin başı olduğunu ancak bunun tek başına yeterli bulunmadığını vurgulayan Erdoğan, "Gençlerimize iyi bir eğitim ve öğretimle birlikte gönül dünyalarını dolduracak manevi bir iklim de sunmamız gerekiyor. Ruhsuz beden nasıl cesetten ibaretse gönül dünyası ihmal edilmiş bir gencimizin eğitim öğretimi de sadece maddi bilgilerle sınırlı kalır. Toplumların hedeflerine ulaşabilmeleri için bu iki hususun birlikte inşa edilmesi şarttır." diye konuştu.

"Hedeflerimizin tamamına henüz ulaşamadık"

Türkiye'nin yıllarca bunlardan sadece birine odaklanmış eğitim-öğretim sistemine mahkum edildiğini dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Tek kanatla uçulamayacağı gibi burada da istenilen neticeye varılamamıştır. Biz 15 yıldır hem fiziki alt yapımızı güçlendirerek hem de zihniyeti değiştirerek hedeflerimize uygun bir eğitim-öğretim sistemi kurmanın çabası içerisindeyiz. Hep söylediğim gibi bu konuda önemli mesafe kaydetsek de maalesef hedeflerimizin tamamına henüz ulaşamadık. Bunun için önümüzdeki dönemde önceliklerimizin başına, bakın sadece 'eğitim' demiyorum dikkat edin, eğitim-öğretim sistemimizin ruhunu, özünü, muhtevasını milletimizin hedeflerine uygun hale getirmeyi koyduk. Niye? Sadece öğretim yeterli değil, onun yanında bir de ne olacak? Eğitim olacak. Bunlar birbirinden ayrılamaz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda en büyük desteği TÜGVA gibi sivil toplum kuruluşlarından beklediklerini ifade etti. 

Vakıf faaliyetleri ve sivil toplum çalışmalarının bir gönül işi olduğunu, çok ciddi gayret, fedakarlık ve üretkenlik gerektirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizde asırlardır var olan vakıf geleneğimizi yeni bir anlayışla çok daha kapsamlı bir sivil toplum müktesebatına dönüştürüyoruz." dedi.

Son 15 yılda bu konuda attıkları adımların neticelerini yavaş yavaş almaya başladıklarına işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu süreçte her alanda olduğu gibi sivil toplum faaliyetleri, bilhassa da eğitim-öğretim konularında en büyük darbeyi terör örgütlerinden aldık. Bölücü terör örgütüyle onun güdümündeki yapılar özellikle gençlerimizi hedef almışlar, onların zihin ve gönül dünyalarını karartmışlardır. Aynı şekilde Fetonun da hedefinde gençlerimiz ve onların eğitim-öğretim süreçleri en başta yer almıştır. Devlet ve millet olarak yaptığımız müdahalelerle her iki örgütü de çökertmeyi, ülkemize verdikleri zararları bir noktada kesmeyi başardık ama bu mücadele sırasında her biri milletimiz için altın değerinde nice gencin terör örgütlerinin saflarında heba oluşuna da yüreğimiz yanarak şahit olduk. Türkiye'nin milyonlarca gencinin her birinin enerjisine, birikimine, hayaline ihtiyacı vardır. Şu saatten sonra terör örgütlerine kaptıracağımız her bir gencimizin vebali bizim ve sizin üzerinizedir. Onun için duramayız, çok hassas olacağız."

"İnşallah ülkemizin önünde yepyeni bir dönemi hep birlikte açacağız"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "15 Temmuz, 'İmandır o cevher ki, ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek, sinede yüktür.' anlayışıyla sokağa dökülen çıplak ellerin çeliğe galebe çalmasının adıdır. Bugün de Afrin'de mücadele eden 25 yaşlarındaki o kahraman Mehmetlerimiz, askerlerimiz aynı anlayışla o tepelerde, o zor coğrafyada tarih yazıyorlar. Türk milleti mücadeleye başladığı zaman işte böyle başarılara imza atar. Orada kızlarımız da var, jandarma kızlarımız var. Onlar da mücadelenin içinde." dedi.

Erdoğan, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Teşkilat Buluşması'nda, gençlerden kaldıkları yurtları otel gibi görmemelerini istedi.

Yurtların da birer eğitim, öğretim kurumu olduğunu belirten Erdoğan, "Bunu böyle biliniz ki orada size verilen bu hizmetlerden netice alalım. Aksi takdirde bu süreç heba olur, gider. Yolumuzu ve yoldaşlarımızı doğru seçerek, yürüteceğimiz mücadele ile inşallah ülkemizin önünde yepyeni bir dönemi hep birlikte açacağız." şeklinde konuştu. 

Yunus Emre'nin "Cümleler doğrudur, sen doğru isen, doğruluk bulunmaz, sen eğri isen." sözünü hatırlatan Erdoğan, insanın kendisi doğru olursa cümleleri ve yolunun da doğru olacağını vurguladı.

Gençlerin istikametinin Türkiye'nin istikameti olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Sizler istikamet üzeri olacaksınız ki Türkiye'de doğru yola gidebilsin, hedeflerine ulaşabilsin. Gençlerimizin üzerine ağır bir yük bindirdiğimizi biliyorum. Üstadın dediği gibi 'Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük. Ne ağır imtihandır başındaki Sakarya. Bin bir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?' Taşır arkadaşlar taşır. Şayet imanımız tamsa, inancımız kaviyse, yolumuz doğruysa bu kanarya bin bir başlı kartalı da taşır, yedi düveli de hizaya getirir." değerlendirmesini yaptı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere şöyle seslendi:

"Gün çalışma günüdür, okulunuzda, kütüphanede, sivil toplum kuruluşlarında, evinizde çalışacaksınız. Bitip, tükenmek bilmeyen bir iştiyakla okuyacak, öğrenecek, düşünecek ve eyleme geçeceksiniz. Okulunuzda arkadaş, özellikle de arkadaş çevrenizde fikirlerinizle mücadele edeceksiniz. Çalışıyorsanız işinizle, üretiminizle, üretkenliğinizle mücadele edeceksiniz. 15 Temmuz'da olduğu gibi gerektiğinde tankların, uçakların, helikopterlerin, silahların karşısında mücadele edeceksiniz. Bölücü terör örgütünün çukur eylemlerinde, saldırılarında olduğu gibi yüreğinizle, bileğinizle mücadele edeceksiniz. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarında olduğu gibi kabus olup, teröristlerin üzerine çökerek mücadele edeceksiniz." 

Salondakilerin "Reis bizi Afrin'e götür." demesi üzerine Erdoğan, "İnşallah beraber gideceğiz, gerekirse beraber gideceğiz." diye konuştu. 

"Milletimizin haklılığını ispat ederek mücadele edeceksiniz"

Gençlerin, sosyal medyada mesajlarıyla, gazetelerde yazılarıyla, televizyonda yorumlarıyla, toplantılarda değerlendirmeleriyle mücadele etmeleri gerektiğini belirten Erdoğan, "Her platformda, her fırsatta davamızı anlatarak, ülkemizin ve milletimizin haklılığını ispat ederek mücadele edeceksiniz." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, öncelikle gençlerin, gereken bilgiye, donanıma, iradeye, kararlığa, cesarete sahip olması gerektiğine dikkati çekerek, 2019 seçimlerinin bir dönüm noktası olduğunu, her şeyden önce buna hazır olmaları gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Birileri diyor ki bizim gençlerimizle alakalı, 'Bizim gençlerimiz onların gençleri kadar cevval, hareketli değil.' Bizim tabii onlara verdiğimiz cevaplar belli. Bu zaten sandıkta görülüyor, kimin gençleri daha cevval, kimin gençleri daha hımbıl. Fakat ben bir şey daha söylüyorum, 'Bu defa sandıklar öyle patlamalı ki bunlar bir defa ne olduklarına, ne olacaklarına pişman olsunlar.' Öyleyse üniversitelerde bütün genç arkadaşlarımızla çok ciddi diyalog içinde olacağız. Onları saflarımıza çekeceğiz. Aynı şekilde lisede. Biliyorsunuz, son sınıf öğrencileri de oy kullanacaklar. 18 yaşa, 30 yaştan buraya seçme ve seçilmeyi indiren biziz. Bu ne demektir, biz gençliğimize güveniyoruz ama onlar gençliğimize güvenmediler. Çünkü biz, Fatih Sultan Mehmet'in 18, 19 yaşında bir çağı kapatıp, bir çağı açtığı ecdadın torunlarıyız da onun için."

"Korkaklar zafer anıtı dikemez." diyen Erdoğan, Çanakkale'de ecdadın yedi düvelin üzerine gelmesine rağmen korkmadığı için zaferlere ulaştığını, İstiklal Harbi'nde tüm yokluklara, sıkıntılara rağmen cesaretle düşmanın denize döküldüğünü anımsattı.

"Asla adaletten ayrılmamanızı istiyorum" 

Terörle mücadeleyi, ihanet şebekelerinin arkasında kim olduğuna bakarak değil, kalplerindeki inanca, yüreklerindeki cesarete bakarak başarıya ulaştırdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"15 Temmuz, 'İmandır o cevher ki, ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek, sinede yüktür.' anlayışıyla sokağa dökülen çıplak ellerin çeliğe galebe çalmasının adıdır. Bugün de Afrin'de mücadele eden 25 yaşlarındaki o kahraman Mehmetlerimiz, askerlerimiz aynı anlayışla o tepelerde, o zor coğrafyada tarih yazıyorlar. Türk milleti mücadeleye başladığı zaman işte böyle başarılara imza atar. Orada kızlarımız da var, jandarma kızlarımız var. Onlar da mücadelenin içinde. Bizim Nene hatunlarımız, Şerife bacılarımız yok muydu, işte bugün de var. Türkiye'yi küçümseyenlere, yok sayanlara bizim burada olduğumuzu, hem de bin yıldır burada olduğumuzu hatırlatmak boynumuzun borcudur.

Sadece cesaretiyle, kahramanlığıyla, yüreği ve bileğiyle değil, aynı zamanda adaletiyle, hakkaniyete olan bağlılığıyla mazlumların yanında yer alarak farkını ortaya koyan bir milletiz. Bunun için sizlerden asla adaletten ayrılmamanızı istiyorum. Bunun için sizlerden zalimlerin karşısında, daima mağdurların safında durmanızı, 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir.' emrine uygun şekilde yakınlarınızdan başlayarak tüm kardeşlerinizi, arkadaşlarınızı gözetmenizi istiyorum. Bunun için sizlerden demokrasiden, insan haklarından, özgürlüklerden, meşruiyetten taviz vermeden kendinize bir gelecek inşa etmenin yollarını bulmanızı istiyorum." 

Gençlere "Rabia" işaretini anımsatarak, bunun hiç ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, bu işaretin şehit olan Mısırlı Esma'nın da işareti olduğunu söyledi. 

Erdoğan, "Rabia" işaretinin anlamını salonda bulunan gençlerle birlikte söyleyerek, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Türk'üyle, Kürt'üyle, Arap'ıyla, Çerkez'iyle, Roman'ıyla, Boşnak'ıyla 80 milyon tek millet, tek bayrak. Bayrağımızın rengi şehitlerimizin kanının rengidir, eşi benzeri yok. Hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehitlerimizin ta kendisi. Bu dört unsur bizim her şeyimiz. Rabia'mıza sıkı sıkıya sarılmanızı istiyorum." şeklinde konuştu. 

"Büyük bir gayretle çalışacağız" 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere, Hazret-i Lokman'ın evladına öğütlerini akıllarından çıkarmama ve harfiyen uyma tavsiyesinde bulunarak, "Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'de bulunan, Rabbimizin bize emrettiği bu öğütleri sizlere kısaca hatırlatmak istiyorum. Allah'a şirk koşma, annene ve babana saygılı ol. Namazını dosdoğru kıl. İyiliği emret, kötülükten sakın. Başına gelenlere sabret. Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme. Yeryüzünde böbürlenerek yürüme, büyüklük taslama. Mutedil ol, sesini alçalt. Ben alçaltamıyorum ama beni mazur görün." ifadelerini kullandı.

Bu öğütlerden uzaklaşan gençlerin rüzgarda uçuşan yapraklar gibi savrulmalarının, hatta terör örgütlerinin ağlarına takılmalarının kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Şimdi diyorum ki durmak yok yola devam. Gençler, şurada fazla zamanımız yok, şubattayız, önümüzdeki mart yerel seçimler. Bunun için çok çalışacağız. Büyük bir gayretle çalışacağız. Gençlik halkanızı çok daha büyütmenizi istiyorum. Gerek değerli kızlarım gerek siz değerli evlatlarım bu dayanışma içerisinde inşallah sandıklarda bir patlamayı, patlatmayı sizlerden Mart 2019'da bekliyorum." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda gençler için yollarının, bahtlarının açık olması temennisinde bulundu. 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.