Enflasyon raporu açıklandı

Enflasyon raporu açıklandı
 Merkez Bankası Başkanı Başçı, enflasyonun 2014 yılı sonunda orta noktası yüzde 7,6 olmak üzere yüzde 6,7 ile yüzde 8,5 aralığında gerçekleşeceğini...

 

Merkez Bankası Başkanı Başçı, enflasyonun 2014 yılı sonunda orta noktası yüzde 7,6 olmak üzere yüzde 6,7 ile yüzde 8,5 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini bildirdi.

 

 

ANKARA (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, enflasyonun yıl sonunda yüzde 70 ihtimalle orta noktası yüzde 7,6 olmak üzere yüzde 6,7 ile yüzde 8,5 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini bildirdi.

 

Başçı, bu yılki üçüncü enflasyon raporunu açıkladı. Önceki enflasyon raporundaki yıl sonu tahminlerini değiştirmediklerini belirten Başçı, enflasyonun yıl sonunda yüzde 70 ihtimalle orta noktası yüzde 7,6 olmak üzere yüzde 6,7 ile yüzde 8,5 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini ifade etti.

 

Merkez Bankası Başkanı Başçı, 2015 yılı sonuna ilişkin enflasyon tahminlerinin ise ortak noktası yüzde 5 olmak üzere yüzde 3,3 ile yüzde 6,7 aralığında olduğunu söyledi.

 

Enflasyonun orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını öngördüklerini ifade eden Başçı, yıllık enflasyonun, döviz kurundan kaynaklanan maliyet baskılarının gecikmeli etkileri ve gıda fiyatlarındaki olumsuz seyir nedeniyle yıl sonunda yüzde 5 hedefinin belirgin bir şekilde üzerinde gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini kaydetti.

 

Başçı, "Makro ekonomik dengelerde gözlediğimiz bu iyileşmelerin para politikasındaki sıkı duruşumuzun, alınan makro ihtiyati önlemler ve yurt dışı talepteki toparlanmanın katkıları ile yılın ikinci yarısında devam edeceğini düşünmekteyiz" dedi.

 

Başçı, 2014 yılının üçüncü enflasyon raporunu açıkladı. Yılın ikinci çeyreğinde uzun süren küresel belirsizlikler sonrasında finansal oynaklıkların azaldığını ve likidite koşullarında iyileşmeler yaşandığını belirten Başçı, bu dönemde gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımlarındaki zayıflama eğiliminin tersine döndüğünü anlattı.

 

Yakın dönemde Amerika Merkez Bankası'nın destekleyici politikalarına uzun süre devam edeceğini açıklayarak uzun vadeli faiz beklentilerini düşürdüğünü anımsatan Başçı, Amerikan kıymetlerinin hem uzun vadeli faizlerinin bir miktar düşmesine yol açtığını, aynı zamanda da buradaki oynaklığın oldukça düşük bir seviyeye inmesine yol açtığını, fiyatlamalarda da belirsizliğin azaldığını söyledi. Avrupa Merkez Bankasının da politika faiz oranlarını indirdiğini ve yeni bir nicel genişleme programını duyurduğunu belirten Başçı, bu kapsamda kredi büyümesini hedeflediklerini, bunu sağlayan bankalara daha fazla uzun vadeli fon sunulacağını açıkladıklarını hatırlattı.

 

Bu gelişmelerin küresel likidite koşullarında iyileştirici yönde etki yapan önemli faktörler olarak değerlendiren Başçı, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Ilımlı seyretmeye devam eden küresel büyüme görünümü ve risk iştahındaki olumlu seyrin, önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarını desteklemeye devam etmesini bekliyoruz. Türkiye'ye yönelik daha önce bozulan risk algıları, ocak ayındaki güçlü ve önden yüklemeli parasal sıkılaştırmamız sonrasında olumlu yönde gelişmeye başladı. İç ve dış belirsizliklerdeki azalışla birlikte risk pirimi göstergelerinde yılın ikinci çeyreğinde kayda değer bir iyileşme gözledik. YIlın ilk yarısında iktisadi faaliyet ılımlı büyüme eğilimini korurken, ihracat artışı büyümeye olumlu katkıda bulundu. Bu çerçevede cari işlemler açığında önemli bir iyileşme yaşandı. Enflasyon üzerinde gözlenen kur etkisi, ikinci çeyrekten itibaren azalmaya başladı ve temel enflasyon eğilimlerinde iyileşmeler gözlendi. Makro ekonomik dengelerde gözlediğimiz bu iyileşmelerin para politikasındaki sıkı duruşumuzun, alınan makro ihtiyati önlemler ve yurt dışı talepteki toparlanmanın katkıları ile yılın ikinci yarısında devam edeceğini düşünmekteyiz."

 

- "Para politikasındaki sıkı duruşumuz devam ediyor" -

 

Başkan Başçı, 2013 yılı sonu 2014 yılı başlarında iç ve dış piyasalardaki belirsizlerin önemli ölçüde artmasıyla diğer gelişmekte olan ülkelere kıyasla Türk lirasında belirgin olarak değer kaybı ve risk pirimi göstergelerinde kayda değer artış gözlemlendiğini belirterek, Merkez Bankası olarak 28 Ocak 2014 tarihinde ara Para Politikası Kurulu toplantısı sonucunda güçlü ve önden yüklemeli bir parasal sıkılaştırmaya gittiklerini anlattı. Başçı, "28 Ocak tarihinde yaptığımız güçlü ve önden yüklemeli parasal sıkılaştırmaya sebep olan şartlarda, Nisan Enflasyon Raporundan bu döneme kadarki zaman diliminde önemli miktarda iyileşmeler yaşandı. İç ve dış belirsizlerin azalmasıyla, Amerikan Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankasının yakın zamanda aldıkları kararlar, bu iyileşmede önemli etkenler oldu" diye konuştu.

 

Erdem Başçı, gelişmekte olan ülkelerin sermaye akımlarının bir miktar toparlanma gösterdiğini, enflasyon eğiliminde ilk çeyrekte yaşanan bozulmanın durduğunu ve gıda hariç enflasyon eğiliminde son aylarda önemli bir düşüş gözlendiğini vurguladı.

 

Başçı, şunları kaydetti:

 

"28 Ocaktan bu yana geçen süreçte risk primlerindeki düşüşler, küresel likidite koşullarındaki iyileşmeler ve enflasyon eğiliminde düzelmeler kaydedildi. Döviz kurunun enflasyon üzerindeki birikimli etkilerinin de azalmasıyla birlikte Merkez Bankası olarak son dönemde ölçülü oranlarda faiz indirimlerine gittik. İlk olarak nisan ayı Para Politikası Kurulu toplantısında geç likidite penceresi borç verme faiz oranını yüzde 15'ten yüzde 13,5'e indirdik. Mayıs, haziran ve temmuz aylarında da bir hafta vadeli repo faiz oranında sırasıyla 50, 75 ve 50'şer baz puan indirime gittik. Yaptığımız bu faiz indirimlerine karşın para politikasındaki sıkı duruşumuzun devam ettiğini vurgulamak isterim. Son dönemde gerek risk göstergelerinin iyileşmesi, gerek küresel likiditenin artmasına bağlı olarak uzun vadeli faizlerde düşüşler gözledik. Uzun vadeli faizler ile Merkez Bankası fonlama faizi arasındaki farkı ele aldığımızda ise bu farkın sıfıra yakın  seyretmeye devam ettiğini görüyoruz. Benzer bir şekilde uzun ve kısa vadeli piyasa faizleri arasındaki farkın da geçmiş yıllar ortalamasının oldukça altında seyrettiğini görüyoruz. Mevcut durumdaki bu göstergelerin para politikasındaki sıkı duruşu ifade ettiğini özet olarak söyleyebiliriz."

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.